TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA CİNSEL TACİZ SUÇU
1. GİRİŞ
Toplu taşıma araçları; metrobüs, metro, tramvay, otobüs, minibüs, dolmuş ve taksiler gibi yoğun insan hareketliliğinin bulunduğu mekanlardır. Bu alanlarda yaşanan cinsel taciz vakaları, özellikle kalabalık saatlerde ciddi bir toplumsal güvenlik sorunu hâline gelmiştir. Hem mağdurun korunması hem de delillerin sağlıklı toplanabilmesi bakımından toplu taşıma araçlarında işlenen cinsel taciz suçunun özel olarak ele alınması gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nda cinsel taciz suçu TCK m. 105 kapsamında düzenlenmiş olup, suçun toplu taşıma araçlarında işlenmesi hâli uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma, toplu taşıma araçlarında meydana gelen cinsel taciz eylemlerini hukuki açıdan incelemekte; suçun unsurları, ispat yöntemleri, soruşturma-kovuşturma süreci, Yargıtay’ın yaklaşımı ve mağdurun sahip olduğu hakları ayrıntılı olarak değerlendirmektedir.
2. HUKUKİ ÇERÇEVE: TCK m. 105 CİNSEL TACİZ SUÇU
2.1. Suçun Tanımı
Cinsel taciz, TCK m.105/1’e göre:
-
Bir kimsenin cinsel amaçlı olarak rahatsız edilmesi
şeklinde tanımlanmaktadır.
Taciz, cinsel dokunma içermeyen; sözlü, davranışsal veya fiziksel yakın temasa dayanmayan fakat cinsel amaç taşıyan her türlü eylemdir.
Toplu taşıma araçları özelinde suç genellikle şu formlarda karşımıza çıkar:
-
Kasıtlı şekilde mağdurun bedenine sürtünme, temas etme
-
Mağdura cinsel içerikli bakışlarla rahatsızlık verme
-
Kalabalık ortamda arkadan yaklaşarak cinsel organını temas ettirme
-
Cinsel içerikli sözlü taciz
-
Cinsel organını göstermek veya teşhir etmek
-
Telefonla gizlice cinsel içerikli görüntü çekme girişimi
-
Mastürbasyon yapma veya cinsel içerikli eylemlerde bulunma
2.2. Suçun unsurları
a) Fail ve mağdur
Suç herkes tarafından işlenebilir ve herkes mağdur olabilir. Cinsiyet ayrımı yoktur.
b) Cinsel amaç
Fiilin mutlaka cinsel amaç taşıması gerekir. Yalnızca rahatsız edici davranışlar yeterli değildir; failin dürtülerinin cinsel tatmin amaçlı olması aranır.
c) Mağdurun rahatsız edilmesi
Mağdurun huzur ve sükûnunu bozan, utanmasına veya tedirgin olmasına neden olan davranış yeterlidir.
3. TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA CİNSEL TACİZİN NİTELİĞİ
Toplu taşıma araçlarında işlenen cinsel taciz suçları, failin kalabalığı ve hareket kısıtlılığını fırsata çevirmesi nedeniyle nitelik bakımından farklılık taşır.
3.1. Hareket alanının kısıtlı olması
Kalabalık saatlerde metro veya metrobüste mağdurun kaçma, uzaklaşma ve kendini koruma imkânı sınırlıdır. Yargıtay, failin bu durumu kötüye kullanmasını ağırlaştırıcı etken olarak kabul etmektedir.
3.2. Delilin tespiti avantajı
Toplu taşıma alanları kamera sistemleriyle donatıldığından olayın tespiti kolaylaşabilir. İstanbul Metro/Metrobüs kameraları soruşturmalarda sıkça kullanılmaktadır.
3.3. Teşhircilik eylemleri
Toplu taşıma araçlarında sık karşılaşılan bir diğer eylem, failin cinsel organını gösterme veya el hareketleriyle mağdurun cinsel dokunulmazlığına saldırmasıdır. Bu durumda eylem çoğu zaman:
-
TCK m.105 (cinsel taciz) veya
-
TCK m.226 (müstehcenlik)
çerçevesinde değerlendirilmektedir.
4. CEZANIN AĞIRLAŞMASI
TCK m.105/2’ye göre bazı hallerde ceza artırılmaktadır. Toplu taşıma araçlarında işlenen cinsel tacizde genellikle şu bent devreye girer:
-
Kamu hizmetinin sağladığı bir araçta işlenmesi
cezanın artırılmasına sebep olabilir.
Otobüs, metro ve metrobüs gibi araçlar bu kapsama girmektedir.
5. YARGITAY’IN TOPLU TAŞIMAYA İLİŞKİN YAKLAŞIMI
Yargıtay uygulaması, toplu taşıma araçlarında gerçekleşen cinsel taciz olaylarında muhtemel davranış değerlendirmesi üzerinden kesin kanaat oluşturma eğilimindedir. Yargıtay’ın benimsediği bazı ilkeler şöyledir:
5.1. Kalabalığı kullanarak sürtünme: Cinsel taciz
Kalabalık ortamlarda failin mağdurun kalça veya bacak bölgesine kasıtlı şekilde sürtünmesi açıkça cinsel taciz sayılmaktadır.
5.2. Cinsel organı dışarı çıkararak temas etmeye çalışma
Yargıtay bu eylemleri çoğu zaman nitelikli cinsel taciz veya fiilin yoğunluğuna göre basit cinsel saldırı olarak nitelendirmektedir.
5.3. Kamera kayıtları
Toplu taşıma araçlarında kamera kaydı olması hâlinde Yargıtay:
-
Görüntü çözüm raporları,
-
Fail-mağdur konumu,
-
Olay anı mesafesi ve temas şekli
üzerinden değerlendirme yapmaktadır.
5.4. Mağdur beyanının önemi
Cinsel suçlarda mağdur beyanı önemli delildir. Yargıtay özellikle toplu taşıma gibi birden fazla kişinin bulunduğu ortamlarda mağdur beyanını güçlü bir delil kabul etmekte; beyan çelişmiyorsa destek aramayı gerekli görmemektedir.
6. TOPLU TAŞIMADA CİNSEL TACİZİN BELİRLENMESİ VE DELİLLER
6.1. Kamera görüntüleri
Metro, metrobüs, tramvay ve belediye otobüslerinde kamera görüntüleri çoğu olayda savcılıkça temin edilmektedir. Deliller:
-
Failin hareket yönü
-
Failin mağdura yaklaşma biçimi
-
Temas süresi
-
Teşhircilik olup olmadığı
gibi unsurların belirlenmesinde önemlidir.
6.2. Tanık beyanları
Kalabalık ortamlarda tanık bulma ihtimali yüksektir. Aynı vagondaki veya otobüsteki yolcuların beyanları soruşturmayı güçlendirir.
6.3. Mağdurun anlık mesajlaşmaları veya emergency bildirimleri
Bazı durumlarda mağdur olay anında yakınlarına mesaj atabilir. Bu mesajlar da delil olarak değerlendirilebilir.
6.4. Şikâyet zamanlaması
Cinsel taciz suçunda şikâyet süresi 6 aydır. Ancak toplu taşımadaki olaylarda mağdur genellikle olaydan hemen sonra güvenlik görevlilerine bilgi verir. Bu zamanlama delilin güvenilirliği için önemlidir.
7. SORUŞTURMA-KOVUŞTURMA SÜRECİ
7.1. Şikâyet
Cinsel taciz şikâyete bağlı bir suçtur. Mağdur, en yakın karakola, savcılığa veya toplu taşıma güvenlik noktalarına başvurarak şikâyette bulunabilir.
7.2. Failin kimliğinin tespiti
Toplu taşıma kameraları, İstanbulkart veya Kentkart teması, plaka bilgisi gibi teknik veriler faile ulaşmayı kolaylaştırır.
7.3. Kolluk delil toplama işlemleri
-
Kamera temini
-
Olay yeri tespiti
-
Tanıkların ifadelerinin alınması
-
Failin sosyal medya veya cihaz incelemeleri (gerekirse)
7.4. Savcılık değerlendirmesi
Savcı, yeterli delil bulunduğunda iddianame düzenler. Yetersiz delil durumunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilebilir.
7.5. Mahkeme süreci
Asliye ceza mahkemesinde görülür. Mağdur ve sanığın beyanları, kamera görüntüleri ve tanık anlatımları sıkça değerlendirilen delillerdir.
8. SUÇUN DİĞER CİNSEL SUÇLARLA KARŞILAŞTIRILMASI
8.1. Cinsel Saldırı (TCK m.102)
Eğer fail mağdurun vücuduna elle, cinsel organla veya herhangi bir cisimle temas eder ve bu temas cinsel dokunma niteliğindeyse eylem artık “cinsel taciz” değil cinsel saldırıdır.
Toplu taşımada:
-
Popo sıkma
-
Göğse dokunma
-
Elle cinsel organ temas etme
gibi eylemler TCK m.102 kapsamına girer.
8.2. Müstehcenlik (TCK m.226)
Failin toplu taşımada:
-
Cinsel organını göstermesi
-
Mastürbasyon yapması
-
Cinsel içerikli görüntü izletmesi
müstehcenlik suçunu oluşturur.
8.3. Çocukların bulunduğu ortam
Çocuk mağdurlara karşı işlenen eylemler TCK m.105/2-c kapsamında cezanın yarı oranında artırılmasına yol açar.
9. TOPLU TAŞIMADA CİNSEL TACİZE MARUZ KALAN MAĞDURUN HAKLARI
9.1. Şikâyette bulunma ve korunma
Mağdurun şikâyeti üzerine soruşturma başlatılır. Mağdur isterse:
-
6284 sayılı kanun kapsamında koruma tedbirleri,
-
Uzaklaştırma, yaklaşmama, iletişim yasağı
talep edebilir.
9.2. Manevi tazminat davası
Suç işlendiği takdirde mağdur, failden:
-
Manevi tazminat,
-
Gerekirse tedavi ve psikolojik destek masrafları
talep edebilir.
9.3. Gizlilik ve kimlik korunması
Cinsel suç mağdurlarının kimliği gizli tutulur. Mahkemeler duruşmaları kapalı yapabilir.
9.4. Ücretsiz avukat talebi
Mağdur talep ederse barodan avukat görevlendirilmesini isteyebilir.
10. TOPLU TAŞIMA KURUMLARININ SORUMLULUĞU
İETT, Metro İstanbul ve diğer toplu taşıma işletmeleri şikâyetleri ciddiyetle değerlendirmek zorundadır. Bu kurumlar:
-
Kamera kayıtlarının muhafazasından,
-
Güvenlik personelinin koordinasyonundan,
-
Olay anında mağdura destek verilmesinden
sorumludurlar. Görüntü kayıtlarının geciktirilmesi soruşturmayı zora sokabileceğinden hızlı hareket edilmesi gerekmektedir.
11. UYGULAMADA YAŞANAN SORUNLAR
11.1. Delil yetersizliği
Bazı araçlarda kamera bulunmaması veya görüntü kalitesinin düşük olması ispat zorluğuna yol açmaktadır.
11.2. Mağdurun şikâyete çekinmesi
Toplumsal baskı, utanç ve tedirginlik nedeniyle mağdur çoğu zaman şikâyetçi olmak istememektedir.
11.3. Failin tespiti güçlüğü
Minibüs ve dolmuş gibi kartla binilmeyen araçlarda failin kimliği daha zor tespit edilebilmektedir.
11.4. Kolluk birimlerinin eğitimsizliği
Bazı durumlarda olayın önemi ilk aşamada anlaşılmadığından delil toplama noktasında eksiklik yaşanmaktadır.
12. TOPLU TAŞIMADA CİNSEL TACİZİN ÖNLENMESİ
-
Kamera sistemlerinin iyileştirilmesi
-
Sivil güvenlik birimlerinin artırılması
-
Kadın-erkek karma olmayan vagon uygulamaları tartışılması
-
Farkındalık kampanyaları
-
Mağdur destek hatlarının güçlendirilmesi
önleyici önlemler arasında yer almaktadır.
13. SONUÇ
Toplu taşıma araçlarında cinsel taciz suçu, hem mağdurların yaşadığı derin travma hem de şehir içi ulaşımda güvenlik sorunu yaratması nedeniyle Türk Ceza Hukuku bakımından önem taşımaktadır. TCK m.105 çerçevesinde düzenlenen bu suç; kamera görüntüleri, tanık beyanları ve mağdur anlatımıyla kolayca ispatlanabilir niteliktedir.
Yargıtay’ın istikrarlı kararları, özellikle kalabalığın kötüye kullanıldığı temas eylemlerinin kesin şekilde cinsel taciz olarak değerlendirildiğini ortaya koymaktadır. Mağdurun hızlı şikâyeti, delillerin zamanında toplanması ve kamu kurumlarının sorumluluklarını yerine getirmesi soruşturmanın etkinliği açısından büyük önem taşır.
Toplu taşıma araçlarında cinsel tacizle mücadele yalnızca cezalandırma üzerinden değil; toplumsal bilinç, önleyici tedbirler ve etkin destek mekanizmaları ile mümkündür.