Single Blog Title

This is a single blog caption

Normlar Hiyerarşisi

1. Giriş

Hukuk düzeninin tutarlılığını ve öngörülebilirliğini sağlayan en temel ilke, “normlar hiyerarşisi”dir.
Bu kavram, hukuk normlarının birbiriyle çatıştığı durumlarda hangi normun üstün, hangisinin bağlı olduğunun belirlenmesini ifade eder. Başka bir deyişle, hukuk düzeninde bir piramit yapısı vardır ve her alt norm, kendisinden üstteki norma dayanmak ve ona aykırı olmamak zorundadır.

Hans Kelsen’in “Saf Hukuk Teorisi” bu kavramın teorik temelini oluşturur. Kelsen’e göre, hukuk normları bir “geçerlilik zinciri” (Stufenbau) içinde yer alır; her norm, geçerliliğini kendisinden üstün bir normdan alır ve nihai geçerlilik kaynağı, “Grundnorm” yani temel normdur.


2. Normlar Hiyerarşisinin Hukukî Dayanağı

Türk hukuk düzeninde normlar hiyerarşisinin temel kaynağı Anayasa’dır.
Anayasa’nın 11. maddesi açıkça belirtir:

“Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.”

Bu hüküm, Anayasa’nın tüm diğer normlara karşı üstünlüğünü ve bağlayıcılığını ifade eder.
Ayrıca Anayasa m. 138, 148 ve 152 hükümleri, bu hiyerarşinin yargısal denetim yoluyla korunmasını sağlar.


3. Hiyerarşik Yapı: Normların Piramidi

Hukuk sistemindeki normlar, genel olarak şu sıraya göre düzenlenir:

  1. Anayasa

  2. Uluslararası antlaşmalar (özellikle temel haklara ilişkin olanlar)

  3. Kanunlar (yasalar)

  4. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri

  5. Tüzükler (artık yürürlükten kalkmış, tarihî öneme sahip düzenlemeler)

  6. Yönetmelikler

  7. Genelgeler, tebliğler, yönergeler ve iç düzenlemeler

Bu piramit, yalnızca “üstünlük” sıralamasını değil, aynı zamanda bağlılık ilişkisini gösterir:
Her alt norm, kendinden üstteki norma uygun olmak zorundadır.


4. Anayasa’nın Üstünlüğü ve Normlar Üzerindeki Etkisi

Anayasa, devletin temel yapısını, kuvvetler ayrılığını, hak ve özgürlükleri düzenleyen “en üst norm”dur.
Anayasa’ya aykırı bir norm, şekil veya esas yönünden yok hükmündedir.

Bu üstünlük, Anayasa Mahkemesi’nin norm denetimi yetkisiyle korunur:

  • Soyut Norm Denetimi (iptal davası): Cumhurbaşkanı, iktidar veya muhalefet grupları tarafından yapılabilir.

  • Somut Norm Denetimi (itiraz yolu): Bir davada uygulanacak kanunun Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülürse mahkeme tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülür.

Yargıtay 4. HD 2018/4295 E., 2020/7741 K. kararında da vurgulandığı üzere:

“Anayasa’ya aykırılık iddiası, bir normun geçerlilik dayanağının sorgulanmasıdır. Alt normun geçerliliği, üst norma uygunluğu ile mümkündür.”


5. Uluslararası Antlaşmaların Konumu

2004 Anayasa değişikliği ile (m. 90/5), temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşmalara kanunlardan üstünlük tanınmıştır.

Maddeye göre:

“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi hâlinde, milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

Bu düzenleme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihatlarının Türk hukuk sistemine doğrudan etkili olmasını sağlamıştır.
Dolayısıyla uluslararası antlaşmalar, kanun hiyerarşisinde özel bir konumda, Anayasa ile kanun arasında yer alır.


6. Kanunların Üstünlüğü ve Bağlayıcılığı

Kanunlar, Anayasa’ya dayanmak ve ona uygun olmak koşuluyla çıkarılır.
Yasama yetkisi, Türk milleti adına TBMM’ye aittir (Anayasa m. 87).
Kanunlar, bireyler açısından doğrudan bağlayıcı, idare açısından ise emredici niteliktedir.

Bir idari düzenleme, kanuna aykırı olamaz. Aksi hâlde, idari yargı organları (Danıştay ve İdare Mahkemeleri) tarafından iptal edilir.

Danıştay 10. Daire, 2016/987 E., 2019/2231 K.:

“İdarenin, kanuna aykırı olarak yeni yükümlülük getiren veya kanunda olmayan sınırlama öngören düzenlemeleri yok hükmündedir.”


7. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri

2017 Anayasa değişikliği ile parlamenter sistemden “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi”ne geçilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri (CBK) normlar hiyerarşisine dahil edilmiştir.

CBK’lar:

  • Anayasa m. 104/17-18 hükümlerine dayanır,

  • Yürütme yetkisine ilişkin konularda çıkarılabilir,

  • Kanunla düzenlenmiş alanlarda çıkarılamaz,

  • Kanunla çelişirse, kanun hükümleri uygulanır.

Bu nedenle CBK’lar, hiyerarşide kanunların altında, yönetmeliklerin üstündedir.


8. Yönetmelikler ve Diğer Alt Normlar

Yönetmelikler, kanunların ve CBK’ların uygulanmasını sağlamak amacıyla çıkarılır.
Dayanakları, Anayasa m. 124’tür:

“Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak üzere yönetmelik çıkarabilirler.”

Yönetmeliklerin de alt normları olan genelge, yönerge, tebliğ, sirküler gibi iç düzenlemeler vardır.
Bunlar, sadece hiyerarşide üst normlara uygunluk ölçüsünde geçerlidir; aksi hâlde yargısal denetime tabidir.


9. Normlar Arası Çatışma ve Çözüm Yöntemleri

Hukuk düzeninde zaman zaman farklı düzeydeki normlar arasında çatışma (konflikt) meydana gelir.
Bu durumlarda şu ilkeler uygulanır:

  1. Lex superior derogat legi inferiori – Üst norm, alt normu bertaraf eder.

  2. Lex posterior derogat legi priori – Sonraki tarihli norm, önceki normu yürürlükten kaldırır.

  3. Lex specialis derogat legi generali – Özel nitelikli düzenleme, genel hükmü bertaraf eder.

Örneğin:

  • Bir yönetmelik, bir kanun hükmüne aykırıysa; kanun uygulanır.

  • Aynı düzeyde iki kanun çatışıyorsa; özel kanun veya daha yeni tarihli kanun esas alınır.

Yargıtay HGK 2019/234 E., 2021/578 K.:

“Normlar arası çatışma hâlinde, hukuk düzeninin sürekliliği ve tutarlılığı açısından, hiyerarşi ve özel-genel ilişkisinin birlikte gözetilmesi gerekir.”


10. Normlar Hiyerarşisinin İhlali ve Yargısal Denetim

Bir alt normun üst norma aykırılığı, onun hukuka aykırılığını ve iptalini gerektirir.
Denetim mekanizmaları:

  • Anayasa Mahkemesi: Kanun ve CBK’ları denetler.

  • Danıştay: Tüzük, yönetmelik ve genel nitelikli düzenleyici işlemleri iptal edebilir.

  • İdare Mahkemeleri: Bireysel işlemleri ve genelgeleri denetler.

Yargı organları, “üst norm–alt norm” uygunluğunu re’sen gözetmek zorundadır.
Bir mahkeme, önündeki davada uygulayacağı normun üst norma aykırı olduğunu tespit ederse, Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yoluna başvurmalıdır (m. 152).


11. Normlar Hiyerarşisinin İşlevsel Önemi

Normlar hiyerarşisi:

  • Hukukun birliği ve devletin hukuka bağlılığı ilkelerini korur,

  • İdarenin keyfî uygulamalarını engeller,

  • Yasama–yürütme–yargı organlarının görev sınırlarını çizer,

  • Temel hak ve özgürlüklerin korunmasına doğrudan hizmet eder.

Bu yapı olmasa, hukuk düzeni iç tutarlılığını kaybeder ve “norm kaosu” oluşur.


12. Güncel Tartışmalar ve Eleştiriler

Son dönemde, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile kanunların kesiştiği alanlarda yetki çatışması yaşanmaktadır.
Örneğin bazı CBK’ların kanunla düzenlenmiş konularda çıkarılması, normlar hiyerarşisi ilkesini zedelemektedir.

Ayrıca, temel haklara ilişkin uluslararası antlaşmaların yorumunda AİHM içtihatlarının bağlayıcılığı konusunda da yargı organları arasında yorum farkları vardır.

Bu tartışmalar, normlar hiyerarşisinin yalnız teorik değil, pratik bir denge ve güç sınırı işlevi gördüğünü göstermektedir.


13. Sonuç

Normlar hiyerarşisi, hukuk düzeninin “omurgası”dır.
Her hukuk kuralı, geçerliliğini kendisinden üstün norma dayanarak kazanır; aksi hâlde hukuken yok hükmündedir.
Anayasa’nın üstünlüğü, uluslararası antlaşmaların özel konumu, yasama organının asli yetkisi ve idarenin bağlı yetkisi birlikte düşünüldüğünde, normlar hiyerarşisi sadece soyut bir kavram değil, hukukun iç tutarlılığını sağlayan yaşayan bir mekanizmadır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button