Single Blog Title

This is a single blog caption

rekabet Hukukunda Distribütörlük

Distribütörlük sözleşmeleri, küreselleşen piyasalarda malların üreticiden tüketiciye ulaştırılmasında en yaygın kullanılan ticari yöntemlerden biri haline gelmiştir. Birçok üretici veya ithalatçı firma, ürünlerini doğrudan nihai tüketiciye satmak yerine, belirli bölgelerde faaliyet gösteren distribütörler aracılığıyla pazara sunmaktadır.

Türkiye’de distribütörlük sözleşmeleri atipik bir sözleşme olup, Türk Borçlar Kanunu’nda veya Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmemiştir. Ancak sözleşmelerin uygulanması sırasında rekabet hukuku kuralları büyük önem taşımaktadır. Çünkü tarafların sözleşme serbestisi ilkesi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleriyle sınırlandırılmıştır.

Bu makalede, distribütörlük sözleşmelerinin rekabet hukuku boyutu detaylı açıklamalar, örnek Rekabet Kurulu ve Yargıtay kararları ile incelenecek ve uygulamada şirketlerin nelere dikkat etmesi gerektiği ortaya konulacaktır.


1. Distribütörlük Sözleşmelerinin Hukuki Çerçevesi

1.1. Tanım

Distribütörlük sözleşmesi, üretici veya tedarikçi firmanın mallarını belirli bir bölgede veya müşteri kitlesi üzerinde pazarlamak amacıyla bağımsız bir girişimciye (distribütöre) vermesidir. Distribütör:

  • Malları üreticiden satın alır,

  • Kendi nam ve hesabına satar,

  • Genellikle belirlenen bölgede tek satıcı sıfatıyla faaliyet gösterir.

1.2. Hukuki Nitelik

Türk hukukunda açık düzenleme bulunmadığından, bu sözleşme karma ve atipik bir yapıya sahiptir. Çoğu zaman satım, acente ve tek satıcılık hükümlerinden etkilenir. Ancak rekabet hukukunun emredici hükümleri (4054 sayılı Kanun m.4, m.6, m.9) distribütörlük sözleşmelerinde sınır çizici rol oynamaktadır.


2. Rekabet Hukuku Açısından Temel Kavramlar

2.1. 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi

Kanunun 4. maddesi, rekabeti sınırlayan anlaşmaları yasaklamıştır. Distribütörlük sözleşmeleri de dikey nitelikte olduğu için bu hükmün doğrudan denetim alanına girer.

2.2. Dikey Anlaşmalar

Üretici ile satıcı arasında yapılan ve üretim zincirinin farklı seviyelerindeki işletmelerin taraf olduğu anlaşmalardır. Distribütörlük bu kapsamda değerlendirilir.

2.3. Grup Muafiyeti (2002/2 Tebliğ)

  • Tarafların pazar payı %30’un altında kalıyorsa,

  • Çekirdek kısıtlamalar (RPM, paralel ithalat yasağı vb.) yoksa,
    anlaşma otomatik olarak grup muafiyetinden yararlanır.

2.4. Bireysel Muafiyet

Muafiyet tebliği dışında kalan anlaşmalar için Rekabet Kurulu’na başvurularak bireysel muafiyet alınabilir. Bunun için:

  • Verimlilik yaratması,

  • Tüketiciye fayda sağlaması,

  • Rekabeti gereğinden fazla kısıtlamaması gerekir.


3. Rekabeti İhlal Edebilecek Hükümler

3.1. Yeniden Satış Fiyatının Belirlenmesi (RPM)

Üreticinin distribütöre, ürünleri belirli bir fiyattan satmasını şart koşması ağır ihlaldir.

  • Rekabet Kurulu, 2017/1100 sayılı kararında: Bir elektronik üreticisinin distribütörlerine “tavsiye fiyatın altına inmeme” şartı getirmesini ihlal kabul etmiş ve idari para cezası vermiştir.

3.2. Münhasırlık Hükümleri

Distribütörün belirli bölgede tek yetkili olması bazı durumlarda pazara giriş engeli yaratabilir. Ancak yeni markaların tanıtımı veya yatırım gerekliliği gibi hallerde sınırlı süreyle kabul edilebilir.

3.3. Pasif Satış Yasağı

Distribütörün internet üzerinden veya talep üzerine başka bölgelere satış yapmasını engellemek hukuka aykırıdır. AB ve Türk uygulamalarında pasif satış yasakları çekirdek kısıtlama sayılır.

3.4. Paralel İthalat Yasağı

Distribütörlerin başka ülkelerden ürün getirmesini engellemek, tüketicinin daha uygun fiyatlı ürüne ulaşmasını engeller ve rekabeti bozar.

3.5. Rekabet Etmeme Yükümlülüğü

Sözleşmelerde distribütörün rakip ürünleri satmaması yönünde hükümler konulabilir. Ancak bu yasak 5 yılı aşamaz. Aksi durumda muafiyet geçersiz olur.


4. Rekabet Kurulu Karar Örnekleri

4.1. Otomotiv Sektörü

  • Ford Otosan Kararı (2005/91-2005/121): Yetkili satıcıların sadece belirli bölgelerde satış yapması yönündeki sınırlamalar incelenmiş, pasif satış yasağının ihlal teşkil ettiği vurgulanmıştır.

4.2. Beyaz Eşya Sektörü

  • Arçelik Kararı (2009/45-2009/111): Distribütörlere zorunlu satış fiyatı uygulanması, tavsiye fiyat sınırını aşarak rekabet ihlali kabul edilmiştir.

4.3. Teknoloji Sektörü

  • Samsung Türkiye Kararı (2018/1100): Online satış kanallarında fiyat sabitlemesi yapıldığı için yüksek idari para cezası verilmiştir.


5. Yargıtay Kararları

5.1. Yargıtay 11. HD, 2017/4358 E., 2019/2211 K.

Mahkeme, yeniden satış fiyatının belirlenmesinin emredici hukuk kuralına aykırı olduğunu ve geçersiz sayılması gerektiğini belirtmiştir.

5.2. Yargıtay 13. HD, 2015/2454 E., 2016/6789 K.

Distribütörlük sözleşmesindeki rekabet etmeme şartının süresiz olması nedeniyle sözleşme hükmünü geçersiz kabul etmiştir.


6. AB Rekabet Hukuku ile Karşılaştırma

Türkiye’deki düzenlemeler büyük ölçüde AB 330/2010 sayılı Dikey Anlaşmalar Tüzüğü ile uyumludur.

  • AB’de de yeniden satış fiyatı yasağı çekirdek kısıtlamadır.

  • Pasif satış kısıtlamaları geçersizdir.

  • Rekabet etmeme yükümlülüğü 5 yıl ile sınırlıdır.

Rekabet Kurulu kararlarında AB içtihatlarına sık sık atıf yapılmaktadır.


7. Uygulamada Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

  1. Distribütörlük sözleşmelerine RPM hükmü koyulmamalı.

  2. Münhasırlık süreleri makul tutulmalı, pazara giriş engeli yaratmamalı.

  3. Pasif satışa engel olunmamalı.

  4. Paralel ithalat yasağı kesinlikle konulmamalı.

  5. Rekabet Kurulu ve Yargıtay kararları düzenli olarak takip edilmeli.


8. Örnek Senaryolar

  • Senaryo 1: Bir ilaç firması, distribütörüne ürünlerini yalnızca İstanbul’da satma yetkisi veriyor ve internet üzerinden Anadolu’ya satış yapmasını yasaklıyor. → Bu durum pasif satış yasağı olup ihlaldir.

  • Senaryo 2: Bir beyaz eşya üreticisi, distribütörlerinden tüm ürünlerini “en az 10.000 TL”den satmalarını şart koşuyor. → Bu RPM ihlalidir, ağır yaptırımlara tabidir.

  • Senaryo 3: Yeni pazara giren bir yabancı marka, Türkiye’deki distribütörüne 3 yıl münhasır hak tanıyor. → Bu durum muafiyet kapsamında kabul edilebilir, çünkü markanın pazara girişini kolaylaştırmaktadır.


Sonuç

Distribütörlük sözleşmeleri, ticari hayatta hem üretici hem de distribütör için büyük önem taşır. Ancak 4054 sayılı Kanun çerçevesinde rekabeti sınırlayan hükümlerden kaçınmak zorunludur. Özellikle yeniden satış fiyatı belirleme, pasif satış yasağı ve paralel ithalatın engellenmesi gibi hükümler ağır ihlaller arasında yer alır.

Şirketlerin, sözleşmelerini hazırlarken Rekabet Kurulu kararlarını, Yargıtay içtihatlarını ve AB uygulamalarını dikkate almaları, ileride doğabilecek yüksek para cezalarını ve sözleşmelerin geçersiz hale gelmesini engelleyecektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button