Single Blog Title

This is a single blog caption

Rekabet Hukuku Kapsamında Birleşme ve Devralmalar

Şirketler arasındaki birleşme ve devralmalar (Mergers & Acquisitions – M&A), modern ekonominin en önemli kurumsal stratejilerinden biridir. İşletmeler yalnızca organik büyüme yöntemleriyle değil, aynı zamanda rakiplerini devralma veya başka işletmelerle birleşme yoluyla da pazardaki konumlarını güçlendirmektedir.

Ancak bu işlemler, serbest piyasa ekonomisinin temeli olan rekabet düzenini doğrudan etkileyebilmektedir. Zira rakiplerin birleşmesi veya devralma yoluyla tek elde toplanması, piyasa gücünü artırarak fiyatların yükselmesine, inovasyonun azalmasına ve tüketici refahının zarar görmesine sebep olabilir.

Türkiye’de bu alan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmiş, ayrıca 2010/4 sayılı Birleşme ve Devralmaların Kontrolü Hakkında Tebliğ ile uygulama usulleri belirlenmiştir. Rekabet Kurulu, birleşme ve devralmaları önceden izin sistemine tabi tutmakta ve gerekli görürse ayrıntılı incelemeler yapmaktadır.


I. Birleşme ve Devralma Kavramının Rekabet Hukuku Açısından Anlamı

1. Birleşme

Rekabet hukukunda birleşme, iki veya daha fazla teşebbüsün ekonomik bağımsızlıklarını kaybederek tek bir ekonomik bütünlük altında toplanmasıdır. Bu birleşmeler ya tam birleşme (iki şirketin tamamen tek çatı altında toplanması) ya da ortak girişim (joint venture) şeklinde olabilir.

2. Devralma

Devralma ise bir teşebbüsün, başka bir teşebbüs üzerinde kontrol yetkisi elde etmesidir. Bu kontrol;

  • Hisse devri,

  • Yönetim organlarına atama yetkisi,

  • Stratejik kararları belirleme gücü,

  • Sözleşme ile sağlanan kontrol,
    gibi yollarla gerçekleşebilir.

3. Kontrolün Önemi

Rekabet Kurulu’nun bakış açısında “kontrol” kavramı merkezi bir rol oynamaktadır. Kontrolün tek taraflı olması (sole control) veya ortak kontrol (joint control) şeklinde gerçekleşmesi mümkündür.


II. Türk Hukukunda Birleşme ve Devralmaların Hukuki Çerçevesi

1. 4054 Sayılı Kanun’un 7. Maddesi

Kanunun 7. maddesi, rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuran birleşme ve devralmaları yasaklamaktadır. Ancak her işlem otomatik olarak yasaklanmaz; yalnızca hakim durum yaratma veya mevcut hakim durumu güçlendirme riski doğuran işlemler engellenir.

2. 2010/4 Sayılı Tebliğ

Birleşme ve devralma işlemlerinde bildirim yükümlülüğü, 2010/4 sayılı Tebliğ ile düzenlenmiştir. Tebliğde özellikle:

  • Bildirimin hangi durumlarda zorunlu olduğu,

  • Ciro eşikleri,

  • Bildirimin şekli ve süreci,

  • İstisnalar ve muafiyetler,
    belirlenmiştir.

3. Ciro Eşikleri

Son güncellemeler ile getirilen eşikler şu şekildedir:

  • Tarafların Türkiye cirolarının toplamı 750 milyon TL’yi aşarsa ve bunlardan en az ikisinin ayrı ayrı 250 milyon TL cirosu varsa,

  • Teknoloji şirketlerinde daha düşük eşikler uygulanır.

Bu eşikler aşıldığında Rekabet Kurulu’na önceden izin alınmadan işlem hukuken geçerli olamaz.


III. Rekabet Kurulu’nun İnceleme Yöntemi

1. İlgili Pazarın Tanımlanması

Kurul öncelikle ilgili ürün pazarı ve ilgili coğrafi pazar tanımlarını yapar. Örneğin; çimento sektöründe birleşme incelemesi yapılırken, “çimento üretim pazarı” ve “Türkiye’nin belirli bölgesi” ayrı ayrı incelenebilir.

2. Hakim Durum Testi

Kurulun temel testi, hakim durum testidir. Buna göre işlem sonucunda;

  • Hakim durum yaratılması,

  • Mevcut hakim durumun güçlendirilmesi,
    ve bunun sonucunda etkin rekabetin önemli ölçüde azalması ihtimali araştırılır.

3. Etki Analizi

Kurul, işlem sonucunda şu faktörleri değerlendirir:

  • Yoğunlaşma oranı (HHI – Herfindahl-Hirschman Index),

  • Rakiplerin sayısı ve pazardaki gücü,

  • Tüketici fiyatlarına olası etkiler,

  • Yeni giriş engellerinin oluşup oluşmadığı,

  • Yenilikçilik (inovasyon) ve kalite üzerindeki etkiler.


IV. Rekabet Kurulu Kararlarından Örnekler

  • Migros/Tansaş Kararı (2005): Kurul, perakende sektöründe birleşmeyi ayrıntılı inceledi. Rekabetin ortadan kalkmadığı, ancak bazı bölgesel yoğunlaşmaların risk yarattığı belirtildi.

  • Bayer/Monsanto Kararı (2018): Küresel çapta yapılan bu devralmada, tarım ilaçları ve tohum sektörlerinde yoğunlaşma riski tespit edilmiş, taahhütler karşılığında izin verilmiştir.

  • Google/DoubleClick Kararı: Dijital reklamcılık pazarında veri yoğunlaşmasının rekabeti nasıl etkileyebileceği incelenmiş, tüketici mahremiyeti vurgulanmıştır.


V. Avrupa Birliği ve Türk Hukuku Karşılaştırması

1. AB Birleşme Tüzüğü

Avrupa Birliği’nde birleşme ve devralmalar 139/2004 sayılı AB Birleşme Tüzüğü çerçevesinde incelenmektedir. Burada uygulanan test, SIEC Testi (Significant Impediment of Effective Competition) yani “etkin rekabetin önemli ölçüde engellenmesi testi”dir.

2. Türkiye’deki Fark

Türkiye’de halen hakim durum testi uygulanmaktadır. Bu test AB’nin SIEC testinden biraz daha dar kapsamlıdır. Ancak son yıllarda Rekabet Kurulu kararlarında AB yaklaşımına yakın değerlendirmeler yapılmaktadır.


VI. Bildirim Süreci ve Usul

1. Bildirim Yükümlülüğü

Taraflar, birleşme veya devralma işleminden önce Kurul’a başvurmak zorundadır. Bildirim yapılmadan işlem tamamlanırsa:

  • İşlem hükümsüz sayılır.

  • Taraflara idari para cezası verilir.

2. İnceleme Süreci

  • Ön inceleme (Phase I): Basit ve rekabet riski doğurmayan işlemler kısa sürede onaylanır.

  • Detaylı inceleme (Phase II): Rekabet endişesi doğuran işlemler ayrıntılı araştırılır, taraflardan bilgi ve belge istenir.


VII. Birleşme ve Devralmaların Ekonomik ve Sosyal Etkileri

1. Olumlu Etkiler

  • Ölçek ekonomisi sayesinde maliyetlerin düşmesi,

  • İnovasyon ve teknolojiye erişim,

  • Yeni pazarlara açılım,

  • Tüketiciye daha çeşitli ürünler sunulması.

2. Olumsuz Etkiler

  • Tekelleşme ve fiyat artışları,

  • Rakiplerin piyasadan dışlanması,

  • Yeni giriş engelleri,

  • İnovasyonun azalması.


VIII. Güncel Eğilimler

  • Dijital Pazarlar: Facebook, Google, Amazon gibi teknoloji devlerinin devralmaları “killer acquisition” riski nedeniyle daha sıkı incelenmektedir.

  • Finans ve Enerji Sektörleri: Stratejik sektörlerde rekabet otoriteleri daha titiz davranmaktadır.

  • Uluslararası İşbirliği: Rekabet otoriteleri (AB Komisyonu, ABD FTC, Türkiye Rekabet Kurumu) giderek daha fazla işbirliği yapmaktadır.


IX. Yargıtay ve Rekabet Kurulu İçtihatları

Her ne kadar birleşme ve devralmalar doğrudan Rekabet Kurulu’nun görev alanında olsa da, Yargıtay da zaman zaman rekabetin korunması ve hakim durumun kötüye kullanılması davalarında birleşme-devralma bağlantılı içtihatlara değinmiştir.

  • Yargıtay 11. HD, 2013/9285 E., 2014/11617 K. kararında, hakim durumun güçlendirilmesine sebep olan birleşmelerin hukuka aykırı olabileceği belirtilmiştir.

  • Rekabet Kurulu 19-08/83-34 (2019) Kararı: Yem sektöründe birleşme işlemi rekabet endişesi doğurduğu için koşullu izin verilmiştir.


Sonuç

Birleşme ve devralmalar, şirketler için önemli bir büyüme ve strateji aracı olmakla birlikte, rekabet düzeni açısından ciddi riskler barındırır. Bu nedenle Türk hukuku, AB ile uyumlu biçimde önceden izin sistemi getirmiştir.

Rekabet Kurulu, işlemleri yalnızca fiyat rekabeti açısından değil; tüketici refahı, inovasyon, veri hakimiyeti ve pazar yoğunlaşması gibi çok boyutlu kriterlerle incelemektedir.

Gelecekte özellikle dijital pazarlar ve veri yoğunlaşmasına dayalı birleşmeler daha sıkı denetlenecek ve rekabet hukuku bu alanda kritik bir rol oynamaya devam edecektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button