Mevcut ve Potansiyel İşçi Davaları Şirket Değerlemesini Nasıl Etkiler?
1. Giriş: İşçi Uyuşmazlıkları Görünmeyen Maliyetleri Gün Yüzüne Çıkarır
Şirket birleşmeleri, satın almalar, ortaklık devri veya stratejik yatırımlar gibi işlemlerde yapılan due diligence (hukuki ve mali durum tespiti) süreci, sadece bilançolara ve gelir tablolarına değil; aynı zamanda devam eden ve muhtemel işçi davalarına da odaklanmalıdır.
Çünkü işçilik alacaklarına dair açılmış veya açılma riski bulunan davalar, doğrudan şirket değerlemesini etkileyen unsurlar arasında yer alır. Bu durum yalnızca finansal bir risk değil; aynı zamanda şirketin kurumsal yönetişim anlayışını, insan kaynakları politikasını ve itibarını da gözler önüne serer.
2. İşçi Davalarının Değerleme Üzerindeki Etkisi: Teorik Çerçeve
2.1. Değerleme Unsurlarının Hukuki Risklerle Etkileşimi
Bir şirketin değeri, yalnızca aktiflerinin toplamı ya da kârlılık göstergeleri ile değil; aynı zamanda karşı karşıya bulunduğu muhtemel yükümlülükler ile de belirlenir. İşte bu noktada;
-
Devam eden iş davaları,
-
Muhtemel işçilik alacakları,
-
SGK uyuşmazlıkları,
-
Toplu iş sözleşmesi ihlalleri,
gibi konular, şirketin gelecekteki nakit çıkışı ve hukuki risk profili açısından ciddi bir değer erozyonuna yol açabilir.
2.2. Finansal Tablolara Yansımayan Hukuki Riskler
Birçok küçük ve orta ölçekli işletmede, devam eden veya potansiyel işçi davalarına ilişkin bir karşılık gideri ayrılmaz. Bu nedenle:
-
Bilançoda görünmeyen tazminatlar,
-
Açılmamış ama açılması beklenen davalar,
-
SGK ve vergi cezaları,
yatırımcı açısından sürpriz yükümlülükler doğurur.
3. Mevcut İşçi Davaları: Due Diligence Sürecinde İncelenmesi Gereken Hususlar
3.1. Dava Konuları ve Davalı Sayısı
Şirketin taraf olduğu işçi davaları şu başlıklar altında incelenmelidir:
-
Kıdem ve ihbar tazminatı talepleri
-
Fazla mesai ve hafta tatili ücretleri
-
Yıllık izin alacakları
-
Mobbing ve kötü niyet tazminatları
-
İşe iade davaları
-
Sendikal nedenli feshin iptali davaları
Her bir dava konusu, şirketin çalışan ilişkileri yönetiminde nasıl bir politika izlediğine dair ipucu verir.
3.2. Dava Aşaması ve Risk Değerlendirmesi
Davalı olduğu her dosya için:
-
Davanın aşaması (ilk derece, istinaf, temyiz)
-
Tahmini tazminat tutarı
-
Uzlaşma ihtimali
-
Avukat görüşleri (legal opinion)
detaylı şekilde analiz edilmelidir.
3.3. Dava Kayıtlarının Saklanma Biçimi
Davalara ilişkin tüm belgelerin düzenli ve şeffaf bir şekilde saklanması, şirketin hukuki uyum konusunda ne kadar organize olduğunun göstergesidir. Eksik kayıt, yatırımcı açısından şeffaflık ilkesinin ihlali sayılır.
4. Potansiyel (Açılmamış) İşçi Davaları: Sessiz Tehdit
4.1. Yasal Zemin
İş Kanunu ve Yargıtay içtihatlarına göre, çalışan; işten ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde alacak davası açabilir. Bu nedenle, şirketin son 5 yılda işten çıkardığı veya iş akdini sonlandırdığı çalışanlara ilişkin alacak riskleri halen günceldir.
4.2. Risk Göstergeleri
-
Usulsüz fesih tutanakları
-
SGK eksik prim bildirimi
-
İşe giriş/çıkış tarihlerinde tutarsızlık
-
Çalışanlardan gelen yazılı şikâyetler
-
Noter ihtarnameleri veya arabuluculuk başvuruları
bu risklerin göstergesidir.
4.3. İşe İade ve Sendikal Haklar
Özellikle 30’dan fazla çalışanı olan işyerlerinde yapılan fesihler, geçerli nedene dayanmıyorsa işe iade riski barındırır. Yine sendika üyeliği nedeniyle yapılan ayrımcı uygulamalar, hem tazminat hem de idari yaptırım riski taşır.
5. Tazminat Risklerinin Şirket Değerlemesine Yansıtılması
5.1. Karşılık Hesaplaması
Yatırım öncesi yapılan değerleme raporlarında, devam eden davalara ilişkin karşılık ayrılması, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu çerçevesinde mümkündür. Ancak bu uygulama çoğu zaman ihmal edilir. Değerleme uzmanı ve hukukçuların birlikte çalışarak:
-
Her dava için ayrı risk oranı,
-
Tahmini ödeme zamanı,
-
Faiz, avukatlık ücreti, yargılama gideri gibi kalemlerle birlikte
toplam risk yükü belirlenmelidir.
5.2. Örnek Hesaplama Tablosu
Dava Konusu | Aşama | Talep Tutarı | Tahmini Risk (%) | Riskli Tutar |
---|---|---|---|---|
Kıdem + İhbar | İstinaf | 150.000 TL | %80 | 120.000 TL |
Fazla Mesai | İlk Derece | 40.000 TL | %50 | 20.000 TL |
İşe İade | İlk Derece | 120.000 TL | %70 | 84.000 TL |
Toplam | 224.000 TL |
Bu risk, doğrudan değerleme tutarından düşülmelidir.
6. Uyuşmazlık İstatistikleri Ne Kadar Önemlidir?
6.1. İSG ve Çalışma Bakanlığı İstatistikleri
Türkiye’de her yıl açıklanan İş Mahkemeleri İstatistikleri, sektör bazlı tazminat risklerini ortaya koyar. Örneğin:
-
İnşaat, madencilik, taşımacılık sektörlerinde iş kazası nedeniyle açılan tazminat davaları oldukça fazladır.
-
Hizmet sektöründe mobbing ve fazla mesai talepleri öne çıkmaktadır.
Bu istatistikler, yatırım yapılan sektördeki ortalama risk profilini tahmin etmek açısından kıymetlidir.
6.2. Şirket İçi Uyuşmazlık Oranı
Toplam çalışan sayısına oranla açılmış dava sayısı; “iç huzur indeksi” olarak yorumlanabilir. Örneğin;
-
100 çalışanı olan bir şirkette 20 dava varsa, bu yüksek risk göstergesidir.
-
500 çalışanlı bir şirkette 3 dava bulunuyorsa, bu oran yönetilebilir seviyededir.
7. Yatırım Sözleşmelerine Eklenmesi Gereken Koruyucu Hükümler
7.1. Teminat ve Tazminat Hükümleri
-
Mevcut davalardan doğacak riskin devreden ortakça karşılanacağı,
-
Açılması muhtemel davalara karşı garanti süresi,
-
Şirketin dava dosyalarına ilişkin belgeleri sunmaması durumunda ağır ihlal hükümleri,
yatırımcının korunması açısından sözleşmelere eklenmelidir.
8. Sonuç: Geleceği Planlamak Geçmişle Yüzleşmekten Geçer
Mevcut ve potansiyel işçi davaları, yatırımcı için sadece hukuki değil; aynı zamanda finansal, stratejik ve itibari riskler taşır.
Bu nedenle, due diligence sürecinde iş hukukuna özgü değerlendirme yapılmalı, sadece “şu an görünen dosyalar” değil, potansiyel uyuşmazlıklar da kapsamlı bir analizle değerlendirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, gizli bir dava riski, açık bir yatırım başarısızlığına dönüşebilir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut