Single Blog Title

This is a single blog caption

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Üst Hakkına Tecavüz: Hukuki Boyut, Uygulamadaki Sorunlar ve Çözüm Yolları

Giriş

Türkiye, son yıllarda yenilenebilir enerji yatırımlarında hızlı bir büyüme göstermektedir. Güneş enerjisi santralleri (GES), rüzgâr enerjisi santralleri (RES), biyogaz ve hidroelektrik tesisleri, ülkemizin enerji arz güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından kritik öneme sahiptir. Bu projelerin hayata geçirilmesinde en çok başvurulan yöntemlerden biri de Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen “üst hakkı” kurumudur.

Üst hakkı, malik dışında bir kişiye arazi üzerinde yapı inşa etme veya mevcut yapıyı kullanma yetkisi tanır. Yenilenebilir enerji yatırımlarında ise bu hak, genellikle uzun vadeli (20-49 yıl) sözleşmelerle yatırımcı lehine tesis edilir. Ancak uygulamada, üst hakkına tecavüz olarak nitelendirilebilecek birçok durum ortaya çıkmakta; bu da hem yatırımcı hem de arazi sahibi açısından ciddi hukuki ve mali riskler yaratmaktadır.


1. Üst Hakkı Nedir? Yenilenebilir Enerji Yatırımlarındaki Önemi

Türk Medeni Kanunu’nun 826. maddesine göre üst hakkı, başkasına ait bir arazi üzerinde yapı inşa etme veya mevcut yapıyı kullanma yetkisidir. Tapuya tescil edilen bu hak, ayni hak niteliğinde olup, devredilebilir ve mirasçılara intikal edebilir.

Yenilenebilir enerji projelerinde üst hakkı kullanım alanları:

  • GES (Güneş Enerjisi Santrali) kurulumu için arazi üzerinde panel yerleştirme ve altyapı inşaatı

  • RES (Rüzgâr Enerjisi Santrali) için türbin, trafo merkezi ve bağlantı yollarının yapılması

  • Hidroelektrik Santrali (HES) projelerinde su kanalları, santral binası ve iletim hatları

  • Biyokütle ve Biyogaz tesisleri için depolama, işleme ve üretim tesisleri

Üst hakkı sayesinde yatırımcı, araziyi mülkiyetine geçirmeden uzun vadeli enerji üretim faaliyeti yürütebilir. Ancak bu hakkın ihlali, ciddi tazminat davalarına ve projenin durmasına yol açabilir.


2. Üst Hakkına Tecavüz Nedir?

Üst hakkına tecavüz, üst hakkı sahibi yatırımcının kullanma yetkisini hukuka aykırı şekilde engelleyen, kısıtlayan veya ortadan kaldıran her türlü fiil olarak tanımlanabilir. Bu ihlaller hem arazi malikleri hem de üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilebilir.

Yenilenebilir enerji projelerinde sık görülen tecavüz türleri:

  1. Araziye izinsiz müdahale: Mal sahibinin veya üçüncü kişilerin, proje sahasına girerek ekipmanlara zarar vermesi veya alanı işgal etmesi.

  2. İmar veya ruhsat iptali yoluyla engelleme: Yerel idarelerin, üst hakkına konu projeye ilişkin inşaat ruhsatını iptal etmesi veya kullanım iznini kaldırması.

  3. Başka enerji yatırımıyla çakışma: Aynı alanda ikinci bir enerji projesi için izin verilmesi.

  4. Kamulaştırmasız el atma: Kamu kurumlarının iletim hattı, yol veya başka amaçlarla proje alanına el koyması.

  5. Sözleşmeye aykırı kullanım: Mal sahibinin üst hakkı sözleşmesinde yer almayan amaçlarla araziyi kullanmaya başlaması.


3. Hukuki Dayanaklar

Üst hakkına tecavüzün önlenmesinde ve tazmininde başvurulabilecek temel mevzuat hükümleri şunlardır:

  • Türk Medeni Kanunu m. 826-836: Üst hakkının tanımı, tescili, devri ve sona ermesi

  • Türk Borçlar Kanunu m. 112, 113: Sözleşmeye aykırılık ve tazminat hükümleri

  • Türk Medeni Kanunu m. 683: Malik olmayanın müdahalesinin men’i (el atmanın önlenmesi)

  • Elektrik Piyasası Kanunu (6446) m. 19-20: Enerji tesisleri için kamulaştırma ve irtifak hakları

  • İmar Kanunu (3194): Enerji tesislerine ilişkin ruhsat ve yapı izinleri

  • Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği: Projenin durdurulmasına yol açabilecek idari işlemler


4. Üst Hakkına Tecavüzün Hukuki Sonuçları

Üst hakkı sahibi yatırımcı, tecavüz halinde şu hukuki yollara başvurabilir:

a) El Atmanın Önlenmesi Davası

  • TMK m. 683 uyarınca, yatırımcı, hakkına yapılan fiili müdahaleyi önlemek için asliye hukuk mahkemesinde müdahalenin men’i davası açabilir.

b) Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı)

  • Üst hakkı sahibinin kullanım hakkı engellendiğinde, işgal süresi boyunca haksız kullanım bedeli talep edilebilir.

c) Maddi ve Manevi Tazminat

  • Proje gecikmesinden doğan gelir kaybı, boşa giden yatırım harcamaları ve marka değer kaybı talep edilebilir.

d) İhtiyati Tedbir

  • Mahkemeden, tecavüzün derhal durdurulması ve eski hale getirme kararı alınabilir.


5. Örnek Olay: GES Sahasına İzinsiz Müdahale

Bir güneş enerjisi yatırımcısı, 30 yıllığına üst hakkı sözleşmesi ile kiraladığı araziye 10 MW kapasiteli GES kurmuştur. Proje tamamlandıktan sonra arazi sahibi, ek gelir elde etmek amacıyla santral alanına hayvan otlatmaya başlamış ve bazı panellere zarar vermiştir. Yatırımcı, müdahalenin men’i davası açmış, ayrıca ecrimisil talep etmiştir. Mahkeme, üst hakkı sahibinin enerji üretim hakkının mutlak hak olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir.


6. Üst Hakkına Tecavüzü Önleme Stratejileri

Yatırımcıların, yenilenebilir enerji projelerinde üst hakkına tecavüz riskini azaltmak için şu önlemleri alması önerilir:

  1. Sözleşmede ayrıntılı güvence maddeleri: Müdahale halinde uygulanacak cezai şartlar, tazminat miktarları ve ihtiyati tedbir talep hakkı açıkça yazılmalıdır.

  2. Tapu tescilinde net tanım: Üst hakkının kapsamı, süresi ve kullanım amacı tapu sicilinde ayrıntılı şekilde belirtilmelidir.

  3. Alan güvenlik önlemleri: Çevre çitleri, güvenlik kameraları ve giriş kısıtlamalarıyla fiili müdahale önlenmelidir.

  4. İdari izinlerin tam alınması: ÇED, imar ve lisans süreçlerinde eksiksiz dosya hazırlamak.

  5. Yerel halk ve malik ile iletişim: Sosyal uyum projeleri ve ekonomik fayda paylaşımı ile olası gerilimleri azaltmak.


7. Sonuç

Yenilenebilir enerji kaynakları, Türkiye’nin enerji geleceğinde kritik rol oynamaktadır. Ancak yatırımcıların karşılaştığı üst hakkına tecavüz sorunları, projelerin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle, yatırım öncesinde hukuki risk analizi yapılmalı, üst hakkı sözleşmeleri titizlikle hazırlanmalı ve fiili müdahalelere karşı hızlı yargısal yollar kullanılmalıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button