Single Blog Title

This is a single blog caption

4/c Kapsamındaki Kamu Görevlilerinin Emeklilik ve Aylık Hesaplama Sorunları

4/c Kapsamındaki Kamu Görevlilerinin Emeklilik ve Aylık Hesaplama Sorunlar

1. Giriş: 4/c Kamu Görevlilerinin Sosyal Güvenlik Statüsü

Türk sosyal güvenlik sisteminde sigortalılar temelde üç ana statüde değerlendirilir: 4/a (işçiler), 4/b (Bağ-Kur kapsamındakiler) ve 4/c (kamu görevlileri). 4/c kapsamındaki kamu görevlileri, klasik anlamda “Devlet memuru” olarak bilinen ve kadrolu/sözleşmeli statüde çalışan geniş bir personel grubunu ifade eder.

2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun ile birlikte kamu görevlilerinin sosyal güvenlik statüsü yeniden düzenlenmiş, 5510 öncesinde göreve başlayanlar için 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, sonrasında göreve başlayanlar için ise 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi uygulanmaya başlanmıştır.

Bu ikili yapı, 4/c kapsamındaki kamu görevlilerinin emeklilik ve aylık hesabını oldukça karmaşık hale getirmekte; özellikle hizmet birleştirmesi, ek gösterge, tazminat yansıtma oranları, fiili hizmet süresi zammı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında çok sayıda ihtilafa yol açmaktadır.


2. 4/c Statüsünün Hukuki Çerçevesi

2.1. 4/a – 4/b – 4/c Ayrımı

5510 sayılı Kanuna göre:

  • 4/a: Hizmet akdiyle çalışan işçiler,

  • 4/b: Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar,

  • 4/c: Kamu görevlileri (memurlar),

olarak düzenlenmiştir. 4/c, kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolu veya ilgili personel kanunlarına tabi olarak çalışan memurlar ile bazı sözleşmeli personeli kapsar.

2.2. 5434 – 5510 Geçişi ve Geçici 4. Madde Rejimi

5510 sayılı Kanun ile getirilen en önemli yenilik, daha önce 5434 sayılı Kanuna tabi olan memurların statüsünün aynen korunması, fakat yeni göreve başlayanların 5510 rejimine alınmasıdır. Buna göre:

  • 01.10.2008 (Ekim ayı başı) öncesi kamu görevine başlamış olanlar, emeklilik yönünden 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.

  • Bu tarihten sonra ilk defa kamu görevlisi olanlar ise, 5510 m.4/1-(c) kapsamında sigortalı sayılır ve emeklilikleri 5510 sayılı Kanuna göre belirlenir.

  • 5434’e tabi olanlar bakımından, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, aylık bağlama, artırma, kesme, yeniden bağlama, ikramiye ve diğer ödemelerde 5434’ün yürürlükten kalkmayan hükümleri uygulanmaya devam eder.

Bu ayrım, 4/c kapsamındaki kamu görevlilerinin emekli aylıkları bakımından “eski memur – yeni memur” şeklinde çift kulvarlı bir sistem yaratmıştır. Aynı kurumda benzer işi yapan iki memurun, farklı kanun hükümlerine göre emekli olması ciddi eşitsizlik algılarına ve hesaplama tartışmalarına sebep olmaktadır.


3. 4/c Kapsamında Emeklilik Şartları

3.1. Hizmet Süresi ve Yaş Şartı

4/c kapsamındaki kamu görevlileri için emeklilik şartları, hangi kanuna tabi olduklarına göre değişir:

  1. 5434’e tabi olanlar (eski memurlar)

    • Belirli hizmet süresi ve yaş haddini tamamlamak zorundadır.

    • 5434 sayılı Kanun’da, hizmet sınıfı, unvan ve görev niteliğine göre farklı yaş haddi uygulanmakta; bu düzenlemelerin önemli kısmı 40. maddede yer almaktadır.

    • Polis, asker, akademisyen gibi bazı meslek grupları için özel yaş haddi ve erken emeklilik imkanları söz konusudur.

  2. 5510’a tabi 4/c’liler (yeni memurlar)

    • Uzun vadeli sigorta kollarına tabi gün sayısı (prim ödeme süresi) ve yaş şartını birlikte sağlamak zorundadır.

    • Emeklilik yaşı, ilk sigortalılık tarihine ve toplam prim gün sayısına göre kademeli olarak yükselmektedir.

3.2. Fiili Hizmet Süresi Zammı (Yıpranma Payı)

Bazı kamu görevlerinde (maden, ceza infaz kurumları, emniyet, TSK gibi) fiilen yürütülen riskli faaliyete bağlı olarak fiili hizmet süresi zammı (FHSZ) uygulanır.

  • Bu süre, sigortalının toplam hizmetine eklenir ve yaş haddinden indirim sağlar.

  • FHSZ hesabında geçmişte 5434, güncel dönemde ise 5510 ve ikincil düzenlemeler dikkate alınır.

  • Fiili hizmet süresi zammının yanlış uygulanması, emeklilik tarihinin hatalı belirlenmesine ve erken/ geç emeklilik nedeniyle aylık kayıplarına yol açan önemli bir uyuşmazlık kaynağıdır.

3.3. Malullük, Vazife Malullüğü ve Ölüm Aylığı

4/c kapsamındaki kamu görevlileri için;

  • Adi malullük,

  • Vazife malullüğü (görev sırasında uğranılan kaza/meslek hastalığı),

  • Ölüm aylığı

gibi farklı aylık türleri söz konusudur. 5434’te ve 5510’da malullük oranı, görevle illiyet bağı ve diğer şartlar ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup, vazife malullüğü halinde daha avantajlı aylık bağlama oranları ve ilave haklar tanınmaktadır.


4. Emekli Aylığı Hesaplama Sistemi

4.1. 5434’e Tabi 4/c Kamu Görevlilerinde Hesaplama

5434 rejiminde emekli aylığı;

  • Kazanılmış hak aylığı,

  • Ek gösterge,

  • Kıdem ve taban aylığı,

  • Tazminat yansıtma oranı (yan ödeme, özel hizmet tazminatı vb.),

  • Hizmet süresi ve kategorisi (fiili/itibari hizmet)

gibi unsurlara dayanır.

Özellikle ek gösterge ve tazminat yansıtma oranı emekli aylığı üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. 3600 ve üzeri ek göstergeler, emekli maaşını ve ikramiyeyi ciddi şekilde artırmaktadır. Bu nedenle:

  • Görev sırasında uygulanan ek gösterge,

  • Terfi, unvan değişikliği,

  • Geçici görevlendirme veya vekalet sürelerinin ek göstergede dikkate alınıp alınmaması,

uygulamada en sık tartışılan konulardandır.

4.2. 5510’a Tabi 4/c Kamu Görevlilerinde Hesaplama

5510 rejiminde emekli aylığı, büyük ölçüde işçi ve Bağ-Kur emeklilerinde olduğu gibi prim esas kazanç ve ortalama aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanır:

  • Her yıla belirli bir aylık bağlama oranı (ABO),

  • Tüm çalışma hayatı boyunca prime esas kazançların güncellenmiş ortalaması,

  • Prim ödeme gün sayısı ve yaş,

dikkate alınır.

Bu sistemde ek gösterge doğrudan bir formül unsuru olarak yer almasa da, memurun maaş kompozisyonu (gösterge, ek gösterge, tazminatlar vb.) prime esas kazancı etkilediği için dolaylı yoldan emekli aylığına yansımaktadır.

4.3. Karma Hizmet (5434 + 5510) ve 4/a – 4/b ile Birleşen Hizmetler

Pek çok 4/c kamu görevlisinin kariyerinde;

  • 4/a (SSK),

  • 4/b (Bağ-Kur),

  • 4/c (Emekli Sandığı)

hizmetleri iç içe geçmektedir. Bu durumda 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun devreye girer. Hizmetler birleştirilirken:

  • Son yedi yıllık fiili hizmet süresinde en fazla hangi statüde çalışılmışsa, o statü üzerinden emeklilik bağlanır.

  • Ancak 5434’e tabi kamu görevi nedeniyle 5510 Geçici 4. madde kapsamında olanların aylıkları, belirli koşullar altında 5434 rejimine göre bağlanmaya devam eder.

Karma hizmet nedeniyle, özellikle “hangi statüden emekli olunacağı”, “emekli ikramiyesinin hangi süreleri kapsayacağı”, “işçilik/ Bağ-Kur hizmetlerinin kamu göreviyle nasıl değerlendirileceği” hususlarında ciddi tereddütler ve davalar ortaya çıkmaktadır.


5. 4/c Kamu Görevlilerinin Aylık Hesaplamasında Karşılaşılan Başlıca Sorunlar

5.1. Hizmet Sürelerinin Eksik veya Yanlış Kaydedilmesi

Emekli aylığı hesabının temelinde doğru hizmet süresi ve doğru derece/kademe bulunmaktadır. Uygulamada sık karşılaşılan sorunlar:

  • HİTAP ve SGK kayıtlarında eksik hizmet görünmesi,

  • Askerlik, ücretsiz izin, yurt dışı görev, vekalet/ikinci görev sürelerinin eksik işlenmesi,

  • Önceki kurum veya belediye/hastane gibi birimlerde geçen sürelerin Emekli Sandığına yansıtılmaması,

  • 657 ve diğer personel kanunlarına tabi ek hizmet sürelerinin (örneğin eğitim-öğretim, yıpranma vb.) yanlış değerlendirilmesi.

Bu tür eksiklikler, hem emeklilik tarihinin geç hesaplanmasına hem de emekli maaşı ve ikramiyenin düşmesine yol açar.

5.2. Derece/Kademe ve Ek Gösterge Hataları

Özellikle 5434’e tabi memurlar açısından;

  • Yanlış derece/kademe işletilmesi,

  • Kademe ilerleme ve derece yükselmesinin zamanında yapılmaması,

  • Unvan değişikliği veya görevde yükselme sonrası ek göstergenin emeklilikte dikkate alınmaması,

  • 3600 ek gösterge ve üstü düzenlemelerinin yanlış uygulanması,

en sık karşılaşılan sorunlar arasındadır.

Bu hatalar nedeniyle memurun emeklilik keseneğine esas aylığı düşük görünmekte, bu da hem emekli aylığını hem de ikramiyeyi olumsuz etkilemektedir.

5.3. Tazminat ve Ek Ödemelerin Yansıtma Oranlarının Yanlış Uygulanması

5434 rejiminde, çeşitli tazminat ve ek ödemelerin (özel hizmet tazminatı, ek ödeme, yan ödeme vb.) belli oranlarda emekli keseneğine yansıtılması esastır.

Uygulamada:

  • Yanlış yansıtma oranı kullanılması,

  • Kurumlar arası geçişte eski kurum tazminatının dikkate alınmaması,

  • Makam, görev ve temsil tazminatında üst düzey görevden dönüşte hangi ek göstergenin esas alınacağına ilişkin hatalar,

emekli aylığı hesabında önemli farklar doğurmakta, memurları dava açmaya zorlamaktadır.

5.4. Fiili Hizmet Süresi Zammının Eksik Hesaplanması

Riskli görevlerde çalışan kamu görevlilerinin fiili hizmet süresi zammı (yıpranma) sürelerinin:

  • Eksik bildirilmesi,

  • Yanlış döneme uygulanması,

  • FHSZ kapsamı dışında kalan sürelerin yanlışlıkla kapsamda sayılması veya tersi,

emekli olma yaşını ve hizmet süresini doğrudan etkilediği için, en önemli uyuşmazlık konularından biridir.

5.5. Yurt Dışı ve Borçlanma Sürelerinin Değerlendirilmesi

Bazı kamu görevlileri, memuriyetten önce yurt dışında çalışma, sigortalı işçilik veya Bağ-Kur faaliyeti yürütmüş olabilmektedir. Bu sürelerin borçlanılması ve 4/c statüsü içerisindeki emeklilik hesabına dahil edilmesi ayrı bir uzmanlık gerektirir.

Yanlış borçlanma ve hatalı statü belirlemesi, gereksiz prim ödeme, geç emeklilik veya daha düşük emekli aylığına sebep olabilir.


6. Emekli İkramiyesi ve Diğer Ödemelerde Yaşanan Sorunlar

6.1. İkramiye Kapsamına Alınmayan Süreler

5434 rejiminde emekli ikramiyesi, emeklilik keseneğine tabi fiili hizmet sürelerine göre hesaplanır. Ancak:

  • Memuriyetten önce geçen işçilik, Bağ-Kur, sözleşmeli personel süreleri,

  • Emeklilik keseneğine tabi tutulmayan kısmi çalışma veya vekalet görevleri,

  • Borçlanılan bazı süreler (örneğin askerlik, yurt dışı borçlanması)

her zaman ikramiye hesabına dahil edilmeyebilir. Bu noktada, mevzuatın hangi süreyi “emekli ikramiyesine esas hizmet” saydığı önem taşımaktadır.

Çoğu uyuşmazlık, memurun “ben bu sürelerde de kamuda çalıştım” iddiasına karşın, SGK’nın bu hizmetleri ikramiye hesabına katmamasından kaynaklanmaktadır.

6.2. İstifa, Yeniden Göreve Dönüş ve Kısmi İkramiye Tartışmaları

Kamu görevinden istifa eden, sonra tekrar memuriyete giren veya farklı statülerde çalışan kişilerin emekli ikramiyesi hesabı özel düzenlemelere tabidir.

Uygulamada:

  • İstifa ile ayrılıp emekli olmadan görevden ayrılanların, sonradan emekli olduklarında ilk dönem hizmetleri için ikramiye alıp alamayacağı,

  • Özelleştirme kapsamındaki kurumlarda çalışanların, farklı statü değişikliklerinde ikramiye hakları,

  • Sözleşmeli personel veya vekil memur olarak geçen sürelerin ikramiyeye etkisi,

konusunda idare ile personel arasında sıkça uyuşmazlık çıkmaktadır.


7. Hukuki Başvuru Yolları ve İspat

7.1. İdari Başvuru (SGK ve Kuruma Başvuru)

4/c kapsamındaki kamu görevlilerinin emekli aylığı ve ikramiye hesabında hata bulunduğu düşünüldüğünde öncelikle:

  1. SGK’ya yazılı başvuru yapılarak,

    • Hizmet dökümünün düzeltilmesi,

    • Derece/kademe ve ek gösterge bilgilerinin kontrolü,

    • Fiili hizmet süresi zammının yeniden hesaplanması,

    • Aylık ve ikramiye hesabının yeniden yapılması,

talep edilmelidir.

  1. Hatanın kurum kaynaklı olduğu (insan kaynakları birimlerinin derece/kademe, terfi veya ek göstergeyi eksik bildirdiği) durumlarda, önce ilgili kuruma başvurulmalı; kurum kayıtlarının (atama, terfi, görevlendirme onayları, bordrolar) düzeltilmesi istenmelidir.

7.2. Yargı Yolları: İdari Yargı – İş Mahkemeleri Ayrımı

4/c kamu görevlilerinin emeklilik ve aylık hesaplamalarından doğan uyuşmazlıklar çoğunlukla idari işlem niteliğinde olup, genel kural olarak idari yargı (idare mahkemeleri) görevlidir.

Ancak, karma hizmetler nedeniyle işçilik ve Bağ-Kur statüleriyle ilgili kısım gündeme geldiğinde, bazı uyuşmazlıklar iş mahkemeleri önüne de gelebilmektedir. Bu noktada:

  • Uyuşmazlığın kaynağı (kamu görevi mi, sigortalılık statüsü mü, işçi hizmeti mi),

  • Dava konusu talebin niteliği (aylık bağlanması, aylık farkı, ikramiye, hizmet tespiti vb.),

dikkatle analiz edilmeli, yanlış yargı yolunda dava açmaktan kaçınılmalıdır.

7.3. Zamanaşımı ve Faiz

Emekli aylığı ve ikramiye farklarına ilişkin davalarda zamanaşımı süreleri önemli bir usul problemidir:

  • Aylık farklarına ilişkin alacaklar yönünden, genel olarak 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulandığı kabul edilmektedir.

  • Emekli ikramiyesi farkı veya hiç ödenmeyen ikramiye taleplerinde ise, her somut olayda, idari işlemin kesinleşme tarihi ve tebliğ koşulları dikkate alınarak süreler hesaplanmalıdır.

Talep edilebilecek yasal faiz de uyuşmazlık türüne göre değişebilmekte, özellikle ikramiye farkı davalarında faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenmesi, farkın büyüklüğü bakımından önem taşımaktadır.


8. Uygulamada Sık Sorulan Sorular

8.1. 4/c Kamu Görevlisi Olarak Emekli Maaşım Nasıl Hesaplanır?

Öncelikle hangi rejime tabi olduğunuz (5434 mü, 5510 mu) tespit edilir.

  • 5434’e tabiyseniz: Gösterge, ek gösterge, kıdem ve taban aylığı, tazminat yansıtma oranı ve fiili hizmet süreleri dikkate alınarak emekli keseneğine esas aylığınız bulunur ve buna göre emekli aylığınız hesaplanır.

  • 5510’a tabiyseniz: Çalışma hayatınız boyunca prime esas kazançlarınız güncellenir, ortalama kazanç ve aylık bağlama oranı dikkate alınarak emekli aylığınız belirlenir.

Her iki durumda da, hatasız hizmet dökümü ve doğru derece/kademe bilgisi hesaplamanın temelidir.

8.2. Farklı Kurumlarda Çalıştım, Hepsi Emekli Maaşıma Yansır mı?

Kamu kurumları arasında geçen hizmetler, genel olarak Emekli Sandığı (4/c) kapsamında değerlendirilir ve doğru bildirildiği sürece emekli maaşınıza yansır. Ancak;

  • Sözleşmeli, geçici veya vekil statüler,

  • Özelleştirme kapsamındaki kurumlarda geçen süreler,

  • Belediyeler ve KİT’lerdeki farklı statüler

ayrıca incelenmeli; hangi dönemlerde emeklilik keseneği kesildiği somut bordrolar ve hizmet belgeleriyle ortaya konmalıdır.

8.3. Emekli Aylığımın Düşük Olduğunu Düşünüyorum, Ne Yapmalıyım?

Bu durumda izlenebilecek genel yol:

  1. SGK’dan detaylı tahsis ve hesaplama dökümü talep etmek,

  2. Kurumunuzdan derece/kademe, ek gösterge, görev ve unvan bilgilerinizin resmi listesini istemek,

  3. HİTAP ve SGK kayıtlarını karşılaştırarak eksik veya hatalı noktaları tespit etmek,

  4. Gerekirse bir hukukçu veya mali müşavir desteğiyle, hem idari başvuru hem de dava stratejisini belirlemektir.


9. Sonuç ve Değerlendirme

4/c kapsamındaki kamu görevlilerinin emeklilik sistemi, 5434 – 5510 ikili rejimi, ek gösterge ve tazminat yansıtma oranları, fiili hizmet süresi zammı, ikramiye hesabı ve karma hizmetler nedeniyle son derece teknik ve karmaşık bir yapıya sahiptir.

Yanlış veya eksik kayıtlar, derece/kademe ve ek gösterge hataları, fiili hizmet süresi zammının eksik uygulanması, hizmet birleştirmesinde statü tespitindeki yanlışlıklar, kamu görevlilerinin emeklilik döneminde ciddi gelir kayıplarına yol açabilmektedir.

Bu nedenle:

  • Emekliliği yaklaşan 4/c kapsamındaki kamu görevlilerinin, emeklilik talebinde bulunmadan önce HİTAP ve SGK kayıtlarını titizlikle kontrol etmeleri,

  • Kurum içi özlük dosyaları ile SGK kayıtlarını karşılaştırmaları,

  • Gerekirse hizmet tespit, derece/kademe düzeltme ve ek gösterge itirazlarını görevde iken yapmaları,

  • Emekli aylığı ve ikramiye hesabında hata olduğunu düşündüklerinde ise, süresinde idari başvuru ve akabinde gerekli hallerde yargı yoluna başvurmaları büyük önem taşımaktadır.

Mevzuatın sık değişmesi, ek gösterge ve tazminat düzenlemelerinin zaman içinde güncellenmesi ve Yargıtay/Danıştay içtihatlarının emekli kamu görevlilerinin lehine veya aleyhine yeni yorumlar getirebilmesi sebebiyle, 4/c kapsamındaki emeklilik ve aylık hesaplama sorunlarında güncel mevzuat ve içtihat takibi zorunludur.

Bu çerçevede, özellikle yüksek ek göstergeye tabi üst düzey kamu görevlileri, fiili hizmet süresi zammına tabi riskli görevlerde çalışanlar ve karma hizmeti bulunan memurların emeklilik planlamasını yaparken profesyonel hukuki destek almaları, emeklilik sonrasında ortaya çıkabilecek ciddi hak kayıplarını önlemek bakımından son derece faydalı olacaktır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button