Zorunlu Trafik Sigortasında (ZMSS) Teminat Kapsamı ve İstisnalar: Uygulama Sorunları
Zorunlu Trafik Sigortasında (ZMSS) Teminat Kapsamı ve İstisnalar: Uygulama Sorunları
Giriş
Zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS), diğer adıyla zorunlu trafik sigortası, kara yollarında motorlu araç işletenlerin üçüncü kişilere verebileceği zararların güvence altına alınmasını sağlayan bir sigorta türüdür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 91. maddesi uyarınca zorunlu olan bu sigorta, hem mağdurun zararını tazmin eder hem de araç sahibini olası yüksek tazmin yüklerinden korur. Ancak uygulamada, teminat kapsamının sınırları ve istisnalar konusunda ciddi uyuşmazlıklar yaşanmaktadır.
1. ZMSS’nin Hukuki Dayanağı ve Amacı
ZMSS’nin amacı, trafik kazaları sonucu meydana gelen bedensel ve maddi zararların karşılanmasını teminat altına almaktır.
KTK m. 91’e göre:
“Motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümü veya yaralanması ya da bir şeyin zarara uğraması hâlinde, işletenin bu zarardan doğan sorumluluğunu karşılamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur.”
Dolayısıyla sigortanın temel işlevi, üçüncü kişilerin korunmasıdır. Ancak teminat sadece üçüncü kişilere karşıdır; aracın sahibi veya sürücüsüne ait zararlar bu kapsamda değildir.
2. Teminat Kapsamının Sınırları
2.1. Bedensel Zararlar
ZMSS poliçesi kapsamında karşılanan başlıca bedensel zararlar şunlardır:
- Ölüm tazminatı (destekten yoksun kalma tazminatı),
- Sürekli sakatlık (maluliyet) tazminatı,
- Tedavi giderleri,
- Cenaze giderleri.
Bedensel zararlar, zorunlu sigorta genel şartları uyarınca, poliçede belirtilen azami teminat limitleri dâhilinde ödenir.
Örneğin, 2025 yılı için bir kişi için ölüm veya sürekli sakatlık limiti 1.500.000 TL, kaza başına ise 7.500.000 TL olarak belirlenmiştir (Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliği).
2.2. Maddi Zararlar
Araçta veya malda meydana gelen zararlar da teminat kapsamındadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, zarar görenin üçüncü kişi olmasıdır.
Kendi aracına, taşınan eşyasına veya sürücüsüne gelen zararlar kapsam dışıdır.
2.3. Manevi Tazminat
Uzun yıllar boyunca sigorta şirketleri manevi tazminat taleplerini kapsam dışı saymıştır. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/7043 E., 2015/7734 K. sayılı kararıyla birlikte, manevi tazminatın da belirli koşullarda teminat kapsamına girebileceği kabul edilmiştir.
Yargıtay’a göre:
“ZMSS’nin amacı, üçüncü kişinin uğradığı tüm zararları karşılamaktır. Manevi tazminat da bedensel zararın bir uzantısı olarak değerlendirilebilir.”
Dolayısıyla, özellikle ölüm ve ağır yaralanma durumlarında manevi tazminat talepleri, sigorta limitleri çerçevesinde karşılanabilir hale gelmiştir.
3. Teminat Dışı Haller (İstisnalar)
3.1. Araç Sahibinin Kendi Zararları
Araç işleteninin veya sürücüsünün kendi uğradığı zararlar, poliçe kapsamında değildir. Örneğin, sürücünün kendi kusuruyla kaza yapması halinde kendi bedensel zararlarını sigorta ödemez.
3.2. Kasıtlı Hareket ve Alkollü Araç Kullanımı
Kasıtlı olarak yapılan kazalar, alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındaki sürücüler tarafından yapılan kazalar ZMSS teminatı dışındadır.
Yargıtay 11. HD 2017/1156 E., 2019/4720 K. kararında:
“Sigorta ettirenin alkollü şekilde araç kullanması sonucu meydana gelen zarar, sigortacının rücu hakkını doğurur.”
Bu durumda sigorta şirketi, önce mağdura ödeme yapar, ancak daha sonra rücu hakkını kullanarak işletene veya sürücüye dönüp ödemeyi talep edebilir.
3.3. Taşınan Eşyadan Doğan Zararlar
Araçta taşınan malların zarar görmesi veya kaybı da teminat dışında tutulmuştur. Zira ZMSS, nakliyat sigortası gibi mal sigortası niteliğinde değildir.
3.4. Yarış ve Test Sürüşleri
Yarış, hız denemesi veya test sürüşü sırasında meydana gelen kazalar teminat dışıdır. Çünkü bu durumlar riskin olağan dışı artışı olarak kabul edilir.
3.5. Patlayıcı, Yanıcı Madde Taşınması
Araçta tehlikeli madde taşınması nedeniyle meydana gelen zararlar da poliçede açıkça istisna olarak düzenlenmiştir.
4. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
4.1. Teminat Limitlerinin Yetersizliği
Son yıllarda artan araç değerleri ve tedavi giderleri, mevcut limitlerin çoğu zaman mağdurun zararını karşılamaya yetmemesine yol açmaktadır.
Bu durumda, mağdurlar kalan kısmı işletene yönelmekte, bu da yeni davalara sebep olmaktadır.
4.2. Sigorta Şirketlerinin Ödeme Direnci
Uygulamada sigorta şirketleri, teminat kapsamını dar yorumlayarak ödeme yapmaktan kaçınabilmektedir. Özellikle manevi tazminat, dolaylı zararlar veya gecikme faizleri konusunda sıkça uyuşmazlıklar yaşanmaktadır.
Yargıtay 17. HD, 2016/4180 E., 2018/1170 K. kararında belirtildiği üzere:
“Sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü, zarar görenin uğradığı zararın poliçe kapsamında olduğunun ispatıyla doğar. Sigorta şirketi kapsam dışı olduğunu ileri sürüyorsa, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.”
4.3. Rücu Davaları
Sigorta şirketleri, ödeme yaptıktan sonra, kusurlu sürücüye veya işletene rücu davası açabilmektedir. Ancak rücu sınırının ne olacağı, kasıt – ağır kusur ayrımı ve alkol oranı konularında uygulamada çelişkiler bulunmaktadır.
4.4. Yabancı Plakalı Araçlar
Yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştığı kazalarda hangi ülke sigortasının sorumlu olacağı konusu hâlâ tartışmalıdır. Yeşil Kart Sistemi çerçevesinde çözüm aransa da, uygulamada sigorta şirketleri arasında yetki ve sorumluluk karmaşası yaşanmaktadır.
5. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
5.1. Manevi Tazminatın Kapsama Girmesi
Yargıtay 17. HD 2015/7043 E., 2015/7734 K.:
“Bedensel zarar kapsamında manevi tazminat da değerlendirilmeli, mağdurun ruhsal acısı sigortanın kapsamı dışında bırakılamaz.”
5.2. Alkol ve Rücu
Yargıtay 11. HD 2019/4720 K.:
“Sürücünün alkol oranı yasal sınırın üzerindeyse, sigortacı ödeme yaptıktan sonra rücu edebilir.”
5.3. Sürücünün Kendi Zararları
Yargıtay 17. HD 2018/3401 K.:
“Sürücünün kendi yaralanmasından doğan zarar, ZMSS kapsamında olmayıp, kasko sigortasına konu olabilir.”
5.4. Dolaylı Zararlar
Yargıtay 4. HD 2017/3299 K.:
“Kazadan kaynaklı gelir kaybı, tedavi masrafları ve destekten yoksun kalma tazminatı doğrudan zarar kapsamında olup sigorta teminatına dâhildir.”
Bu kararlar, uygulamada sınırları netleştirse de, hâlen farklı mahkemelerde farklı yorumlar yapılabilmektedir.
6. Çözüm Önerileri ve Reform İhtiyacı
- Teminat Limitlerinin Güncellenmesi:
Ekonomik koşullara uygun olarak yıllık limitlerin otomatik endeksleme sistemiyle artırılması gerekir. - Manevi Tazminatın Açık Düzenlenmesi:
Yargı kararlarıyla çözülen bu konunun, ZMSS Genel Şartları’na açıkça eklenmesi gerekmektedir. - Rücu Sınırlarının Belirlenmesi:
Sigorta şirketlerinin rücu hakkı somut ölçütlere bağlanmalı, “her alkol durumu” rücu nedeni sayılmamalıdır. - Dijital Hasar Tespiti ve Uzlaşma Mekanizması:
Sigorta Tahkim Komisyonu süreçlerinin hızlandırılması, e-devlet üzerinden dijital başvuru ve uzlaşma sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla mümkündür. - Yabancı Plakalı Araçlar İçin Ortak Fon:
Uluslararası Yeşil Kart sistemine ek olarak, Türkiye’de meydana gelen kazalarda mağdurun korunması amacıyla özel bir “Ulusal Garanti Fonu” oluşturulmalıdır.
7. Sonuç
Zorunlu trafik sigortası, Türk hukuk sisteminde toplumsal adaletin önemli araçlarından biridir. Ancak teminat kapsamı ve istisnalar konusundaki uygulama farklılıkları, mağdurların hak kayıplarına yol açmaktadır.
Yargıtay kararlarıyla belirlenen içtihatlar, sigorta şirketlerinin keyfi uygulamalarını sınırlasa da, mevzuatın daha açık, sınırları belirgin bir hâle getirilmesi şarttır.
Sonuç olarak, ZMSS’nin etkinliği, sadece sigorta yaptırmanın zorunluluğuyla değil; mağdura hızlı, adil ve tam tazmin sağlanabilmesiyle ölçülmelidir. Bu da hem yasal düzenlemelerin güncellenmesi hem de sigorta uygulamalarının standartlaştırılması ile mümkün olacaktır.