ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI VE HUKUKİ ÇÖZÜM
Zorun trafik sigortası nedir?
TTK85’ten hareketle bir aracın ki bunun motorlu olması gerekir, çalıştırılması yahut çalıştırılmasa bile hareket ettirilmesi halinde bir kişinin ölümüne neden olursa yahut ölüme neden olmasa bile kişilerin zarara uğramasına neden olursa ki bu zarar bedeni olabilir ya da araçta meydana gelen zarar olabilir zorunlu trafik sigortası bu zararları karşılar denir.
Zararı, aracın vermesi gerekmez araca bağlanmış motorsuz taşıtın verdiği zarar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Tek bir cümle ile ifade edilecek olursa eğer,
Motorlu bir aracın ve varsa onun çektiği motorsuz aracın karayolunda yahut karayolu kabul edilen bir yerde işletildiği sırada işletilmese bile hareket ettiği sırada herhangi bir kişinin ölümüne,yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin yahut çalınması halinde çalan kişi ile beraber işletenin müteselsil olarak sorumlu olacağını ve zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve kanun tarafından da yapılması zorunlu kılınmış olan bir sigortadır.
Buna zorunlu trafik sigortası denir.
Bir önemli olan husus da karayolunun ne olduğudur karayolları insanların faydalanmasına açık olan yollar olarak değerlendirilebilir
Ancak sadece burayla sınırla olmamakta karayolu dışındaki ama kamuya açık alanların,ki buraya gerek para karşılığında girilsin yahut girilmesin karayolu bağlantısı varsa da karayolu gibi değerlendirilebilir.
Sorun sadece belirli kişilerin girebildiği alanların karayolu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yahut KTK madde 2’de belirtilen tanıma uymayan yerlerin nasıl
değerlendirileceğidir.
Yargıtay da yine bu görüştedir.Yani bu alanlar da karayolu kapsamında değerlendirilir denmektedir.
Tanımdan da anlaşılabileceği üzere zorunlu kılınan sorumluluk sigortası belli limitler dahilinde belirli zararların teminat altına alınmasını sağlamaktadır.
Zorunlu trafik sigortasının uygulanabilir hale getirilmesi ise prim ile riziko sorumluluğu arasında bir dengenin gözetilmesini zorunlu kılar. Bu, teminatın da sınırlılığını kaçınılmaz bir biçimde meydana getirir.
Sonuç,zorunlu trafik sigortasının teminat altına aldığı hukuki sorumluluğun dışında kalan ve teminat altına alınmak istenen hukuki sorumluluklar, isteğe bağlı mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alınabilir.
Zarar ile ne ifade edilir ve neler bu kapsamda değerlendirilebilir?
-Maddi bir zararın teminat altına alınması:Zararın üzerinde sonuç doğurduğu araçtaki değerin kaybı bu kapsamda değerlendirilir.
Sonuç,dolaylı değer kayıpları zararın kapsamında değildir denir.Dolaylı değer kaybının varlığı ise bir alt başlıkta açıklanmıştır.
Sağlık giderleri teminatı:Kazanın meydana getirdiği zarardan etkilenen herhangi bir kişinin sakatlanması halinde ki bu kalıcı yahut kalıcı olmayamabilir bundan doğan giderlerin teminatıdır
-Sakatlanma teminatı:Kazanın meydana getirdiği zarardan dolayı kişilerin malül olmaları nedeniyle bu durumdan sürekli olarak etkilenmelerinden doğan iktisadi zararlar bu teminat kapsamında değerlendirilir.
-Destekten Yoksun Kalma Teminatı:Kazanın meydana getirdiği zarar herhangi bir kişinin hayatının sona ermesine neden olmuş ise o kişinin ölmesi nedeniyle desteğinden yoksun kalanların bu zararlarının karşılanmasının teminatını oluşturur.
Burada önemli olan bir diğer husus da teminat altına alınan değerin ne olabileceğidir.
Bu durum yıldan yıla ve zararı meydana getiren araca göre hatta meydana gelen zararın niteliğine (maddi ,yahut bedeni)göre değişiklik göstermekle beraber açıklanan bilgilerle teminat kapsamı belirlenebilir niteliktedir.(Ayrıntılı bilgi için bkz. karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ek-1,ek-2,ek-3)
ZararlarIn kapsamına neler dahil değildir?
-Mekanizması çalıştırılmayan yani işletilmeyen araçların meydana getireceği zararlar
-Zarardan etkilenen kişilerin kendi kusuru ile neden oldukları zararlar
-Tazminat kapsamında olmayan tazminatlar.Örneğin manevi tazminat.
-Zorunlu trafik sigortalı kişinin eşinin, evlat edindiğinin yahut beraber yaşadığı kardeşlerinin metalarında meydan gelen zararlara ilişkin tazminatlar
-Destek ilgilisinin kusuru nedeniyle meydana gelen zararlara ilişkin olan tazminatlar.
-Zorunlu sigorta ile sigortalanmış taşıt veya taşıtın çektiği römork/yarı römorkta bulunan eşyalarda meydana gelen zarar nedeniyle sigortalı kişiye ileri sürülecek tazminatlar.
-Manevi tazminat
-Sigortalı kişinin KTK ile mesul olduğu kişilere yöneltebileceği istekleri.
-Zararı meydana getiren zorunlu sigorta ile sigortalanmış araca yahut onun çektiği römork/yarı römokta meydana gelen zararlar sebep gösterilerek ileri sürülen talepler
-Sigortalının aracının çalınması ve çalanın trafik kazasına sebep olması halinde ne çalanın ne de bu durumu bilerek araçta bulunana kişinin istekleri
-Motorlu bisikletlerin kullanılmasından doğan zararlar
-Terör faaliyetlerinden ortaya çıkan yahut o faaliyetlerden kullanılan araçların meydana getirdiği ve bu faaliyetleri bilerek taşıtta bulunan kişilerin zarar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler
-Motorlu taşıtların meydana getirdiği kaza sebebiyle oluşan çevresel kirlenmenin açığa çıkardığı zarar nedeniyle ileri sürülebilecek talepler
-Motorlu taşıtın meydana getirdiği dolayısıyla zararlardan ileri sürülebilecek tazminatlar örneğin zararın aracın işletilmesine engel olması,para kazancının kaybedilmesi
-Cezai kovuşturmadan doğan doğan giderleri ve idari yahut adli para cezaları
Sigorta şirketine kimler başvurabilir?
Karayolu yahut karayolu olarak kabul edilen yerlerde aracın(motoru çalıştırılsın yahut çalıştırılmasın) trafik kazasına sebep olduğu bir durumda bir ölümün yahut sakatlığın ya da maddi bir zararın meydana gelmiş olması halinde bu zarardan doğrudan etkilenen yahut ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerdir.
Ne zamana kadar başvurulabilir?
Burada önemli olan iki durum vardır
- Kazanın meydana gelmesinden sonra başvuruda bulunabilecek kişiler,zarar meydana getiren kişiyi ve meydana gelen zararı öğrendikleri tarihten itibaren 2 yıl,
- Yine bu kişiler her halükarda 10 yıl içinde dava açabilirler.
Bu şu demek olur,dava açılması için 10 yıllık bir süre olup bu 10 yıllık süre içinde, meydana gelen zararın ve zararı meydana getiren kişinin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde bu dava açılabilir.
Sonuç,öğrenme unsurları gerçekleştiği takdirde 2 yıllık zamanaşımı süresi başlar.Yine trafik kazasının meydana geldiği tarihten itibaren de 10 yıllık zamanaşımı süresi işleme başlar.
Tazminat talep edecek kişilerin yahut kişinin öğrenme gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açması gerektiğini bu dava hakkının trafik kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içinde gerçekleştirmesi gerektiğini belirtirim.
Sigorta şirketine başvuru ve dava
Sigorta şirketi kendisine yapılan yazılı başvuruyu 15 gün içinde cevaplamadığı yahut cevaplasa bile uyuşmazlığın devam ettiği durumda sigorta şirketinin merkezinin yahut şubesinin ya da zorunlu sigorta sözleşmesinin yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde veya trafik kazasının gerçekleştiği yer mahkemesinde,zarar görenlerin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir yahut Tahkim Komisyonuna başvurulabilir.
Örneğin,
Sigorta şirketleri kendilerine başvuran hak sahiplerine 8 gün içinde gereken miktarı ödenmesi gerekir denmektedir.Bu, bir hak sahibinin sigorta şirketine başvurduğunda hakkının sınırları içerisindeki miktar için ödeme yapılacağını gösterir.Hangi zararların bu sınırlar dahilinde düşünüldüğünü ise üstte zaten ifade etmiştim.
Sigorta şirketine başvuran bir hak sahibinin hangi belgelerle başvurması beklenir?
Karayolları Trafik Kanunu 99.maddesinde açıkça ”zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları” ibaresini zikretmiştir.Bu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları hükümlerinden başka bir şey değildir.
Bu şartlarda bahsedilen ise şüphesiz bir kaza meydana geldiğinde buna ilişkin meydana gelen zararların kayıt altına alınmasıdır.Bu kayıtı somutlaştırmak için olayın görüntüleri mağdur aracın ruhsatı ve kazaya ilişkin tutanaklar yine kaza ile beraber bir aracın doğrudan zarara uğraması düşünülebilir
Bununla beraber kazadan sonra eşya eski hale getirilse bile(örneğin bir araç düşünelim ve araç tamir edilsin) bir kazanın yaşanmış olmasının varlığı onun(eşyanın) değerinde bir kayba neden olacaktır yine bu değerin azalmasına ilişin somutlaştırıcı bilgilerin belgelerle ifade edilmesi gerekir.
Bir kazanın sonucu yalnız maddi değil bedeni de olabilir.Böylesi zararlar bir sakatlığı yahut ölümü gündeme getirebilir
Bu durumda da kişinin tespit edilmesine ilişkin yine söz konusu kaza nedeniyle ölümünün yahut sakatlığının yaşandığını ve sakatlığının derecesinin bilimsel verilerle belgelendirilmesi aranmaktadır.
Sonuç,zararın varlığının tespit edilmesi yetmez, zararın ve zararın sonuçlarının, mağdurun ve mağdurdaki etkilerinin bilimsel yöntemler ve kanunun öngördüğü şekilde somutlaştırılması ve başvuruda bu hususların sunulması beklenmektedir.
8 günlük yasal sürede ödeme yapılmazsa C.savcılığına şikayette bulunabilir ceza yaptırımı istenebilir.Derhal dava açılabilir,tazminat tutarı ile birlikte faiz,masraf ve avukatlık ücreti istenebilir.
Sigorta yaptıranın sorumluluğu
Bir riziko gerçekleştikten sonra sigorta yaptıranın sorumlulukları olduğu ifade edilir.
Rizikodan kasıt,risktir trafik kazası sonucu oluşan bedeni yahut maddi zarardır.
1)Bir sorumluluk doğmuşsa sorumlu olayı öğrendiği zamandan itibaren 10 gün içinde sigortacıya haber vermelidir.
2)Zararın mümkünmertebe azaltılmaya engellenmeye çalışılması dah fazla zararın meydana getirilmesinin önüne geçilmesi sigortacıdan gelen talimatlara riayet etmek.
3)Sigortacının talep etmesi üzerine zararın boyutunun ve tazminat miktarının belirlenmesi için gerekli bilgileri paylaşmak gerekirse onu, zararın doğduğu yerde inceleme yapmasına izin vermek
4)Sigortalının sorumluluğuna dava yolu tüketilerek başvurulursa eğer sigortacıyı bu durumdan haberdar etmek
5)Başka sigorta sözleşmeleri varsa eğer bu konuda diğer sigortacıları bilgilendirmek
6)Motorlu araç zarar görmüşse bu durumda onu emniyetli bir yere götürmek ve tutanak düzenlemek.
Yetkili ve görevli mahkemeler
Dava açılmadan önce zarar gören belgeleri ile birlikte(yukarıda değinildi) yükümlü sigortalıya yazılı olarak başvurmalıdır.
Sigortacın yapılan talebe 15 gün içinde cevap vermemiş olması yahut uyuşmazlık söz konusu ise sigortacının merkezi yeri mahkemesinde,şubesinin bulunduğu yer mahkemesinde ,sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde yahut kazanın,zarara uğrayanın,uğrayanlarn ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir ya da sigorta tahkim komisyonuna başvurulabilir.
Görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
Sigorta şirketinin sorumluluğuna yahut haksız fiilinin failinin sorumluluğuna gidilmediği birçok durumda mağdur ne yapabilir?
BU durumda güvence hesabı gündeme gelir.
Peki hangi durumlarda bu güvence hesabına başvurulabilir?
1)Bir kaza olduğu takdirde zararı gören kişinin maddi yahut bedeni zararının sigorta ile teminat altına alındığını zaten ifade etmiştim.Fakat bazan sigortalı tespit edilemez.İşte bu durumda güvence hesabı gündeme gelir fakat bu sadece bedeni zararlar için söz konusudur.
2)Bir araç çalınmış sonra da bir trafik kazasına sebebiyet vermiş olabilir.Normal koşullarda aracı çalanın sorumlu olduğu ifade edilir fakat bununla beraber aracı çalınan kişi ise gerekli özeni göstermez ise müteselsil olarak sorumlu tutulur denir.
Sorun ise aracı çalınan kişinin gerekli özeni göstermesi halinde ne olacaktır?
Bu durumda da yine güvence hesabı gündeme gelir.Fakat burada güvence altına alınan zarar bedeni zararlardır.Zarar gören doğrudan hırsıza başvurabilir yahut güvence hesabına başvurabilir.
Ne zamana kadar başvuru yapılabilir?
Bu husus kanunda son derece açıkça öngörülmüştür.
Açıklanacak olursa eğer
Tazminat talep edecek kişilerin yahut kişinin öğrenmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açması gerektiğini bu dava hakkının trafik kazasının meydana geldiği tarihten itibaren ise 10 yıl içinde gerçekleştirmesi gerektiğini kanun ifade eder.
Stajyer Öğrenci
Bedirhan TAŞÇI