Single Blog Title

This is a single blog caption

Zorla Evlendirilme Eyleminin Ceza Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

1. Giriş

Evlilik, tarafların özgür iradeleriyle ve eşitlik temelinde yaptıkları bir birliktelik anlaşmasıdır. Ancak bazı durumlarda bireylerin, özellikle kadınların ve çocukların, aile baskısı, geleneksel normlar, ekonomik sebepler veya toplumsal baskılar sonucu zorla evlendirildikleri görülmektedir. Zorla evlendirme, yalnızca aile hukuku veya insan hakları ihlali boyutuyla değil, aynı zamanda ceza hukuku açısından da suç teşkil eden bir eylemdir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında zorla evlendirme, doğrudan düzenlenmiş bir suç olarak yer almamakla birlikte, hürriyeti tahdit (TCK m.109), cebir ve tehdit (TCK m.106), cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (TCK m.102 ve m.103), insan ticareti (TCK m.80) gibi birden fazla suç tipiyle ilişkilendirilebilmektedir.


2. Zorla Evlendirilme Kavramı

Zorla evlendirme, taraflardan birinin rıza göstermediği bir evliliğe, baskı, tehdit, şiddet, aldatma veya cebir yoluyla yönlendirilmesidir. Bu eylem, mağdurun kişisel özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı, cinsel özerkliği ve irade serbestisi üzerinde çok boyutlu bir ihlal yaratır.

Uluslararası Belgelerde Zorla Evlendirme

  • İstanbul Sözleşmesi (Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi), m.37, taraf devletlere zorla evlendirmenin cezalandırılması yükümlülüğünü getirmiştir.

  • BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) de zorla evlendirme uygulamalarını yasaklayan önemli uluslararası metinlerden biridir.


3. Ceza Hukuku Açısından Suç Tipleri

Zorla evlendirilme eylemi, TCK’da doğrudan bağımsız bir suç tipi olarak tanımlanmamıştır. Ancak, failin eylemine göre aşağıdaki suçlar gündeme gelebilir:

3.1. Hürriyeti Tahdit Suçu (TCK m.109)

Bir kişinin hürriyetinden yoksun bırakılması, zorla evlendirme vakalarında en çok karşılaşılan suçtur. Mağdurun evlenmeye zorlanması, fiziksel olarak bir yere kapatılması, tehdit edilmesi ya da iradesinin fesada uğratılması bu suçu oluşturur.

3.2. Tehdit ve Cebir (TCK m.106 ve m.108)

Fail, mağduru evliliğe razı etmek için genellikle ölüm, yaralama veya başka bir kötülük tehdidinde bulunur. Bu durum TCK m.106’daki tehdit suçunu oluşturur. Fiziksel şiddet uygulanması hâlinde cebir suçu (TCK m.108) gündeme gelir.

3.3. Çocukların Cinsel İstismarı (TCK m.103)

18 yaş altındaki kişilerin rızası yok sayıldığından, çocukların zorla evlendirilmesi hem cinsel istismar suçu hem de çocuk yaşta evlilik yasağı kapsamında değerlendirilir. Bu suçta failin rızadan bağımsız olarak cezalandırılması söz konusudur.

3.4. İnsan Ticareti (TCK m.80)

Özellikle “başlık parası” adı altında veya para karşılığı evliliklerde, zorla evlendirme insan ticareti suçu ile de kesişebilir. Kişinin hürriyetinin sınırlanması, bir eşya gibi alınıp satılması bu suçu oluşturur.


4. Zorla Evlendirme ve “Aile Baskısı”

Türkiye’de zorla evlendirme vakalarının çoğunda aile baskısı belirgin bir unsurdur. Aile, mağdurun özgür iradesini kısıtlamak amacıyla psikolojik veya fiziksel baskı uygulayabilir. Yargıtay kararlarında, aile baskısının tek başına evliliğin iptali sebebi sayılabildiği ve bu baskının ceza hukuku açısından tehdit ve hürriyeti tahdit suçları kapsamında cezalandırıldığı görülmektedir.


5. Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 14. Ceza Dairesi, E.2017/3452, K.2019/987:
    “Mağdurun ailesi tarafından zorla evlendirilmek amacıyla tehdit ve fiziksel baskıya maruz bırakılması, hürriyeti tahdit ve tehdit suçlarını oluşturur.”

  • Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E.2016/2457, K.2018/1532:
    “Çocuk yaşta bir kızın zorla evlendirilmesi, cinsel istismar suçunu da kapsayan birleşik suç görünümündedir.”


6. Mağdurun Başvuru Hakları

Zorla evlendirilen mağdurların başvurabileceği yollar şunlardır:

  • Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu (tehdit, hürriyeti tahdit, cinsel istismar gibi suçlar için).

  • Aile Mahkemesi’nden evliliğin iptali (TMK m.149 – irade sakatlığı).

  • 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma tedbirleri (şiddet mağdurlarına yönelik koruyucu ve önleyici tedbir kararları).

  • Baroların adli yardım büroları ve ALO 183 hattı gibi destek mekanizmaları.


7. Uluslararası İçtihatlar ve AİHM

AİHM, Siliadin/Fransa (2005) kararında, zorla evlendirme ve zorla çalıştırma gibi uygulamaların insan haklarına aykırı olduğunu ve devletin bu konuda pozitif yükümlülükleri bulunduğunu belirtmiştir. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi ile zorla evlendirmeyi cezalandırmak ve mağdurları korumak için gerekli yasal ve idari tedbirleri almakla yükümlüdür.


8. Zorla Evlendirmenin Toplumsal Boyutu

Zorla evlendirme sadece bireysel hak ihlali değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur. Eğitim eksikliği, geleneksel baskılar, kadınların ekonomik bağımsızlığa sahip olmaması gibi faktörler bu suçun zeminini oluşturur. Ceza hukuku, bu tür eylemleri caydırmak amacıyla hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önleyici mekanizmalarla desteklenmelidir.


9. Sonuç

Zorla evlendirme, mağdurun özgür iradesini, hürriyetini ve cinsel özerkliğini ihlal eden çok yönlü bir suç niteliğindedir. Türk Ceza Kanunu’nda bu eylemin unsurları doğrudan tek bir madde altında düzenlenmese de, hürriyeti tahdit, tehdit, cebir, cinsel istismar ve insan ticareti gibi suç tipleri ile cezalandırılabilir.

Hukuk uygulayıcıları, zorla evlendirme vakalarında sadece evlilik iptaliyle yetinmemeli, ceza hukukunun yaptırımlarını etkin şekilde uygulamalıdır. Mağdurların korunması için 6284 sayılı Kanun, sığınma evleri ve adli yardım mekanizmaları mutlaka devreye sokulmalıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button