Single Blog Title

This is a single blog caption

Zehirli Ağacın Meyvesi Doktrini Nedir? Hukuka Aykırı Delillerin Ceza Yargılamasındaki Geçerliliği

Giriş

Ceza muhakemesinin temel amacı maddi gerçeğe ulaşmak ve adaleti sağlamak olsa da, bu amacın hukuka uygun yöntemlerle gerçekleştirilmesi zorunludur. Hukuka aykırı yollardan elde edilen delillerin kullanılması, bireyin adil yargılanma hakkını ihlal eder. Bu noktada ceza muhakemesi hukukunun en önemli ilkelerinden biri olan “zehirli ağacın meyvesi doktrini” gündeme gelir.

Bu doktrin, yalnızca doğrudan hukuka aykırı delillerin değil, aynı zamanda bu delillerden türeyen dolaylı delillerin de hukuka aykırı sayılması gerektiğini ifade eder. Böylece yargılama süreci, hukukun temel prensipleri çerçevesinde yürütülür.


Doktrinin Tarihsel Kökeni

“Zehirli ağacın meyvesi” kavramı ilk kez ABD Yüksek Mahkemesi tarafından kullanılmıştır.

  • Nardone v. United States (1939) davasında mahkeme, hukuka aykırı olarak elde edilen telefon dinleme kayıtlarından türeyen tüm delillerin de geçersiz olduğunu belirterek şu ilkeyi ortaya koymuştur:
  • “Hukuka aykırı elde edilen delil zehirli bir ağaç gibidir. Bu ağaçtan elde edilen tüm meyveler de zehirlidir.”

Bu yaklaşım daha sonra Amerikan Ceza Hukuku ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına da yansımış, nihayetinde Türk Ceza Muhakemesi’nde de kabul edilmiştir.


Türk Hukukunda Dayanak

CMK Hükümleri

  • CMK m.206/2-a: Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller reddedilir.

  • CMK m.217/2: Hakim, ancak hukuka uygun elde edilmiş delillere dayanarak hüküm kurabilir.

  • CMK m.230/1-b: Kararın gerekçesinde, hükme esas alınmayan delillerin belirtilmesi gerekir.

Anayasal Dayanak

  • AY m.38/6: Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.

Dolayısıyla Türk hukukunda hukuka aykırı deliller kesin delil yasakları kapsamında olup, hem doğrudan delil hem de ondan türeyen dolaylı deliller hükme esas alınamaz.


Yargıtay ve AYM Kararları

📌 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2012/5-1305 E., 2014/512 K.
Sanığın telefon dinlemesi hakim kararı olmadan yapılmıştır. Buradan elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet kararı verilmiştir. CGK, “hukuka aykırı delilden türeyen delil de hukuka aykırıdır” diyerek hükmü bozmuştur.

📌 AYM, B. No: 2012/1049, 04.12.2013 (İlker Başer Kararı)
AYM, hukuka aykırı telefon dinlemesine dayanılarak verilen mahkumiyet kararını adil yargılanma hakkı ihlali saymıştır.

📌 Yargıtay 20. CD, 2017/4563 E., 2018/2345 K.
Sanığın evinde hakim kararı olmadan arama yapılmış ve uyuşturucu madde bulunmuştur. Yargıtay, bu aramanın hukuka aykırı olduğunu ve elde edilen uyuşturucunun delil olarak kullanılamayacağını belirtmiştir.

📌 AYM, B. No: 2014/6526, 14.10.2015 (Mustafa Ali Balbay Kararı)
Anayasa Mahkemesi, hukuka aykırı iletişim tespitine dayalı delillerin hükme esas alınamayacağını vurgulamıştır.


Somut Olay Kurguları

Olay 1 – Hukuka Aykırı Arama

Sanık A.’nın evinde hakim kararı olmadan yapılan aramada esrar ele geçirilmiştir. Bu esrardan yola çıkarak telefon incelemesi yapılmış ve alıcı listesi elde edilmiştir. Burada hem esrar hem de müşteri listesi zehirli ağacın meyvesi kapsamında geçersizdir.

Olay 2 – Hukuka Aykırı Dinleme

Sanık B.’nin telefonu izinsiz dinlenmiştir. Dinleme sonucunda tespit edilen adreslere yapılan baskında çok sayıda uyuşturucu yakalanmıştır. İlk delil hukuka aykırı olduğundan, sonraki operasyon sonucu elde edilen uyuşturucular da delil sayılamaz.

Olay 3 – Hukuka Uygun Arama

Sanık C.’nin aracı hakim kararıyla aranmış ve metamfetamin bulunmuştur. Bu delile dayalı diğer bulgular hukuka uygundur. Bu nedenle “zehirli ağacın meyvesi” doktrini uygulanmaz.


Savunma Stratejileri

  • Delilin elde edilme süreci incelenmeli; hakim kararı, savcı onayı, usulüne uygun tutanak araştırılmalıdır.

  • Hukuka aykırı elde edilmişse, CMK m.206/2-a ve 217/2 gereği delil reddi talep edilmelidir.

  • Zincirleme koruma (chain of custody) ihlali varsa, delilin güvenilirliği sorgulanmalıdır.

  • “Zehirli ağacın meyvesi” ilkesine dayanarak, ilk hukuka aykırı delilden türeyen tüm yan delillerin geçersiz olduğu ileri sürülmelidir.

  • AİHM ve AYM kararları dosyaya sunularak, adil yargılanma hakkı vurgulanmalıdır.


Uygulamada Sorunlar

  • Bazı mahkemeler, hukuka aykırı delilden elde edilen dolaylı delillerin geçerliliğini tartışmalı görmektedir.

  • Kolluk güçlerinin çoğu zaman önleme araması ile elde ettiği deliller, çoğunlukla tartışma konusudur.

  • Yargı organları arasında zaman zaman delil değerlendirme ölçütlerinde farklılıklar görülebilmektedir.


Sonuç

“Zehirli Ağacın Meyvesi Doktrini”, hukuka aykırı elde edilen delillerin ceza yargılamasında geçersiz olduğunu ve bunlardan türeyen dolaylı delillerin de kullanılmayacağını ifade eder.

Türk Ceza Muhakemesi Kanunu, Anayasa, Yargıtay ve AYM kararları bu ilkeyi açıkça benimsemiştir. Bu nedenle savunmada:

  • Delilin hukuka uygun elde edilip edilmediği,

  • Delilden türeyen başka bulguların olup olmadığı,

  • Hak ihlallerine ilişkin AYM ve AİHM içtihatları

özellikle vurgulanmalıdır.

                                                                                                                                                          Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button