Yurtdışına Çıkış Yasağı Nedir? Nasıl İtiraz Edilir?
Ceza muhakemesinde kişi özgürlüğüne en sık getirilen sınırlamalardan biri, yurtdışına çıkış yasağıdır. Özellikle soruşturma ve kovuşturma aşamasında şüpheli veya sanığın kaçma ihtimalini önlemek, yargılamanın sağlıklı yürütülmesini sağlamak amacıyla uygulanır. Bu tedbir, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun adli kontrol hükümleri içinde düzenlenmiştir ve kişinin özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırmadan, sadece ülke dışına çıkışını engelleyerek sınırlama getirir.
Yurtdışına Çıkış Yasağı Nedir?
Yurtdışına çıkış yasağı, CMK m.109/3-a kapsamında yer alan adli kontrol tedbirlerinden biridir. Bu tedbir, şüpheli veya sanığın Türkiye sınırları dışına çıkmasını engeller.
Bu tedbirin amacı, sanığın yargılama sürecinde hazır bulunmasını sağlamak, kaçma ihtimalini ortadan kaldırmak ve delillerin güvence altında tutulmasını temin etmektir. Tutuklamaya kıyasla daha hafif bir önlem olsa da, sonuç itibarıyla kişinin seyahat özgürlüğünü kısıtladığından, anayasal açıdan ciddi bir müdahale niteliğindedir.
Anayasa’nın 23. maddesinde, herkesin seyahat özgürlüğüne sahip olduğu, bu özgürlüğün yalnızca suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararıyla sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, yurtdışına çıkış yasağının mutlaka hâkim veya mahkeme kararıyla getirilmesi gerekir; savcılık kararıyla doğrudan uygulanamaz.
Yurtdışına Çıkış Yasağı Kararı Nasıl Verilir?
Soruşturma aşamasında bu tedbir, sulh ceza hâkimliği tarafından verilir. Cumhuriyet savcısı talepte bulunabilir, ancak son sözü söyleyecek merci hâkimdir. Kovuşturma aşamasında ise yetki, yargılamayı yapan mahkemeye aittir.
Karar verilirken şu unsurlar gözetilir:
-
Şüpheli veya sanığın kaçma ihtimali,
-
Delillerin güvenliğinin sağlanması,
-
Yargılamanın sağlıklı yürütülmesi.
Ancak unutulmamalıdır ki bu tedbir, cezalandırma amacıyla değil, yalnızca yargılamanın selameti için uygulanır.
Yurtdışına Çıkış Yasağına Nasıl İtiraz Edilir?
Yurtdışına çıkış yasağı kararına karşı CMK m.111 kapsamında itiraz edilebilir.
-
İtiraz, kararı veren sulh ceza hâkimliğine değil, bir üst sulh ceza hâkimliğine yapılır.
-
Kovuşturma aşamasında verilen yasak kararlarına karşı ise, aynı yargı çevresinde görevli bir üst mahkemeye başvurulur.
-
İtiraz dilekçesinde, yasağın gereksizliği, ölçüsüzlüğü ve delil durumundaki değişiklikler mutlaka somut verilerle açıklanmalıdır.
Örneğin, sanığın düzenli işi, ailesi, sabit ikametgâhı ve kaçma riskinin olmadığını gösteren belgeler itirazda güçlü dayanaklar olacaktır. Ayrıca delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, yasağın devamını anlamsız kılabilir.
Yurtdışına Çıkış Yasağının Kaldırılması
CMK m.111/2 uyarınca, yurtdışına çıkış yasağı re’sen veya talep üzerine kaldırılabilir ya da hafifletilebilir. Hâkim veya mahkeme, şüpheli/sanığın başvurusu üzerine yasağın artık gereksiz olduğuna kanaat getirirse kararı kaldırabilir.
Özellikle uzun süre devam eden ve gerekçesiz uzatılan yurtdışına çıkış yasakları, Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali sayılabilmektedir. AYM kararlarına göre, yargılamanın uzaması sebebiyle yıllarca yurtdışına çıkamamak, kişinin seyahat özgürlüğünü ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal edebilir. Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ölçüsüz yasaklamaları ihlal olarak değerlendirmektedir.
Sonuç
Yurtdışına çıkış yasağı, tutuklamaya kıyasla daha hafif bir tedbir olsa da, kişinin özgürlüğünü ciddi şekilde etkileyen bir koruma önlemidir. Bu tedbir ancak hâkim kararıyla, ölçülü şekilde ve yargılamanın selameti için uygulanabilir. Gerekliliğini yitirdiği an kaldırılmalıdır.
Sanık veya şüpheli açısından en önemli husus, bu tedbirin keyfî şekilde uygulanmasına karşı itiraz yolunun açık olmasıdır. İtiraz dilekçelerinde ölçülülük, gereklilik ve somut koşulların değiştiği vurgulanmalı; özgürlük esas, kısıtlama istisna olmalıdır.