Yurda Beyan Edilmeden Sokulan Kıymetli Madenlerde Alıcının Müsadere Riski
Giriş
Altın, gümüş ve diğer kıymetli madenler; taşınabilirliği, değer yoğunluğu ve ticari döngüsü yüksek olması nedeniyle yalnızca ekonomik değil aynı zamanda ceza hukuku açısından da riskli eşyalardır. Özellikle beyan edilmeksizin yurda sokulan kıymetli madenler nedeniyle açılan kaçakçılık davalarında, yalnızca fiili taşıyıcılar veya ithalatçılar değil; bu malları sonradan devralan ya da satın alan kişiler de ceza soruşturması ve eşyaya el koyma riski ile karşı karşıya kalmaktadır.
Bu makalede, beyan dışı ithal edilmiş kıymetli madenlerin üçüncü kişilerde bulunması hâlinde, bu kişilerin eşyaya el konulması (müsadere) riski, Türk Ceza Kanunu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri çerçevesinde detaylı biçimde değerlendirilecektir.
1. Eşyaya El Koyma ve Müsadere Nedir?
📌 Müsadere Tanımı
Türk Ceza Kanunu m.54 ve m.55 hükümlerine göre müsadere (zoralım), suçla ilişkili olan veya suçun konusunu teşkil eden eşyaların devlet lehine zoralım yoluyla kamuya geçirilmesi anlamına gelir.
Kıymetli madenlerde müsadere, genellikle şu sebeplerle uygulanır:
- Malın suçtan elde edilmiş olması,
- Malın gümrük işlemleri yapılmaksızın yurda sokulmuş olması,
- Malın ticari miktarda ve beyan dışı taşınması.
📌 Geçici El Koyma (CMK m.123–129)
Soruşturma veya kovuşturma aşamasında, mahkeme veya savcılık kararıyla kıymetli eşyaya tedbiren el konulabilir. Bu karar, eşyanın müsadere edilmesine yönelik hazırlık amacı taşır.
2. Beyansız İthalat ve Alıcının Sorumluluğu
🔍 Suçun Asli Faili Kimdir?
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m.3/1’e göre:
“Eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan veya bu şekilde sokulan eşyayı bilerek ve isteyerek satın alan, taşıyan veya saklayan kişi hakkında ceza verilir.”
Buradaki “bilerek ve isteyerek satın alma” unsuru, üçüncü kişi alıcıları doğrudan hedef alabilir.
🛑 Peki Altının Kaçak Olduğu Bilinmiyorsa?
Eğer kişi, altının ithalat sürecine dair bilgiye sahip değilse; altını beyan dışı getirildiğini bilmeden satın aldıysa, cezai sorumluluk açısından kast yokluğu söz konusu olur. Ancak bu, müsadereyi her zaman engellemez.
3. Mülkiyetin Üçüncü Kişiye Ait Olması ve Müsadere
📌 CMK m.131: Üçüncü Kişiye Ait Eşyanın El Konulması
“Suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan elde edilen eşya, suça iştiraki bulunmayan üçüncü kişilere aitse, müsadere kararı verilemez.”
Ancak bu koruma hükmünün uygulanabilmesi için:
- Üçüncü kişinin iyi niyetli olması,
- Eşyayı bedeli karşılığında veya aleni bir şekilde almış olması,
- Eşyayı alırken suç şüphesi uyandıracak koşulların olmaması gerekir.
📌 Yargıtay Uygulaması
Yargıtay bazı kararlarında, altın ve kıymetli madenlerin alıcısı olan kişilerin bu malları piyasadan “bedeli karşılığı” ve “ticari işlem sonucu” temin ettiğini ispatlamaları hâlinde, müsadereye karşı korunduğunu kabul etmiştir:
“…Sanığın suçtan habersiz olarak piyasadan altını bedeliyle satın aldığı, ithalat süreci hakkında bilgi sahibi olmadığı, iyi niyetli olduğu anlaşıldığından, altına el konulması hukuka aykırıdır…”
(Yarg. 7. CD, 2019/3612 E. – 2020/4285 K.)
Ancak bazı kararlarında da şunlar belirtilmiştir:
“…Beyan dışı getirildiği tespit edilen külçe altının ticari miktarda olması ve alıcının buna ilişkin şüphe doğuracak koşulları görmezden gelmesi nedeniyle, müsadere kararı yerindedir…”
(Yarg. 11. CD, 2021/1204 E. – 2021/2789 K.)
4. Miktar, Şekil ve Menşe Unsurları
📌 Miktar:
10 kilogram gibi yüksek hacimli altın, “kişisel kullanım” sınırlarını aşar ve ticari nitelik taşır.
📌 Şekil:
- İşlenmemiş altın (külçe, hurda, gram) → Ticari eşya
- Takı, bilezik → Kişisel kullanım savunması daha güçlü olur
📌 Menşe:
Yurtdışından gelmiş ve beyan edilmemiş altın, her hâlükârda suçun konusunu oluşturur.
5. Müsadereye Karşı Savunma Stratejileri
✅ 1. Eşyaya Sahipliğin İspatı
- Altının size nasıl ve kim tarafından verildiğini belgelendirin (örneğin borç senedi, WhatsApp yazışması, tanık beyanı).
✅ 2. Kastın ve Bilginin Olmadığını Gösterin
- Altının ithalat süreci hakkında bilginiz olmadığını, sizin eyleminizin yalnızca alacak tahsili olduğunu vurgulayın.
✅ 3. İyi Niyet ve Ticari Meşruiyetin Belgelenmesi
- Altını piyasadan almışsanız, ödeme belgesi, fatura veya kayıt sunun.
✅ 4. Müsadereye Karşı CMK m.131 Uyarınca İtiraz
- Savcılık veya mahkemece verilen el koyma/müsadere kararına itiraz dilekçesi ile karşı çıkılabilir.
Sonuç
Kıymetli madenlerin yurda beyan edilmeden sokulması hâlinde, yalnızca ithalatı yapan kişi değil; bu eşyaları daha sonra devralan, satın alan ya da bozdurmaya çalışan kişiler de müsadere ve ceza tehdidiyle karşı karşıya kalabilir.
Ancak TCK ve CMK, iyi niyetli ve suça iştirak etmeyen üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını koruyucu düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemeler çerçevesinde etkili savunma stratejileriyle hem cezai sorumluluktan kurtulmak, hem de kıymetli eşyanın iadesini sağlamak mümkündür.
📞 Detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık için büromuzla iletişime geçebilirsiniz. El koyma kararlarına karşı itiraz, savcılık savunması, müsadereye karşı dava ve eşya iade süreçlerinde uzman ekibimiz yanınızda olacaktır.