Single Blog Title

This is a single blog caption

Yapay Zekâ ile Üretilen Eserlerin Telif Hakkı Rejimi Açısından Değerlendirilmesi/İstanbul Avukat

1. Giriş

Son yıllarda yapay zekâ (YZ) teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler, hukuk sistemlerinin daha önce karşılaşmadığı sorunlarla yüzleşmesine neden olmuştur. Bu sorunların başında, yapay zekâ tarafından üretilen içeriklerin (metin, görsel, müzik, tasarım vb.) telif hakkı korumasına tabi olup olamayacağı meselesi gelmektedir.

Türk Hukuku’nda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) insanın yaratıcı emeğine dayalı eserleri koruma altına alırken, bir “gerçek kişi eser sahibi” anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Bu noktada, yapay zekâ tarafından üretilen içeriklerin, klasik telif rejimi kapsamında nasıl değerlendirileceği tartışmalıdır.


2. Telif Hakkı Korumasının Şartları

FSEK’e göre bir fikri ürünün eser olarak korunabilmesi için şu unsurları taşıması gerekir:

  1. İlmi, edebi, musiki, güzel sanat ya da sinema eseri olması (m. 1/B)

  2. Şekillenmiş olması (düşünce değil, ifade korunur)

  3. Yaratıcı bir faaliyet ürünü olması

  4. Sahiplik ilişkisinin kurulabilir olması (eser sahibinin gerçek kişi olması)

Dolayısıyla yapay zekâ ürünü bir içeriğin eser sayılabilmesi için yaratıcı bir emeğin ürünü olması ve bu emeğin bir gerçek kişiye atfedilmesi gereklidir.


3. Yapay Zekâ Tarafından Üretilen İçeriklerin Türleri

Yapay zekâ teknolojilerinin özellikle şu alanlarda içerik ürettiği gözlemlenmektedir:

  • Metin üretimi (ChatGPT, Gemini vb.)

  • Görsel ve illüstrasyon (DALL-E, Midjourney)

  • Müzik (Amper, Aiva)

  • Kod yazımı ve yazılım

  • Otomatik çeviri ve özetleme

  • Mimari ve tasarım

Bu içerikler çoğu zaman insan müdahalesi olmaksızın, algoritmanın kendiliğinden öğrendiği örüntülerle ortaya çıkmaktadır. Bu durum, klasik “eser sahibi” tanımını zora sokmaktadır.


4. Türk Hukuku Açısından Durum

4.1. Eser Sahibinin Gerçek Kişi Olması Zorunluluğu

FSEK madde 1/B’ye göre eser sahibi “eseri meydana getiren kişidir.” Bu tanım, hukuken yalnızca gerçek kişilere uygulanabilir. Yapay zekânın eser sahibi olarak kabul edilmesi, mevcut sistemde mümkün değildir.

4.2. Yapay Zekâ İçeriğinin Sahipsizliği Sorunu

YZ ile üretilen içerikler doğrudan bir insanın yaratıcı müdahalesi olmaksızın ortaya çıkarsa, bu durumda FSEK kapsamında “eser” sayılması mümkün değildir. Bu durum, “kamunun malı” (public domain) tartışmasını gündeme getirmektedir.


5. Uluslararası Hukuktaki Yaklaşımlar

5.1. ABD Hukuku

Amerikan Telif Bürosu (US Copyright Office), 2022 yılında açıkça şu kararı almıştır:

“İnsan katkısı olmayan, yalnızca yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklere telif hakkı verilmez.”

Ancak insanın yaratıcılığıyla yönlendirilen içeriklerde, insan müdahalesi varsa telif hakkı doğabilir.

5.2. Avrupa Birliği

Avrupa Birliği telif hukuku direktiflerinde doğrudan YZ’ye ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Ancak mevcut sistem de yalnızca insan yaratıcılığına dayalı korumayı esas alır.

5.3. Birleşik Krallık

İngiltere’de 1988 tarihli Copyright, Designs and Patents Act madde 9(3)’te, “bilgisayar tarafından oluşturulan eserlerde eser sahibi, eserin oluşturulması için gerekli düzenlemeleri yapan kişidir” denilerek sınırlı da olsa bir çözüm sunulmuştur.


6. Türk Hukukunda Çözüm Önerileri

Yapay zekâ ile oluşturulan içeriklerin telif korumasına tabi olup olamayacağı konusunda Türk hukukunda şu alternatifler tartışılabilir:

6.1. İnsan Müdahalesine Dayalı Koruma

Eğer YZ sadece bir araç olarak kullanılmış, yaratıcı tercihleri bir insan yapmışsa, içerik sahibi insan olur. Örneğin:

  • Prompt yazarak görsel oluşturan kişi

  • YZ’ye konu veren senarist

  • Son çıktıyı düzenleyen tasarımcı

Bu tür eserlerde insanın nihai yaratıcı tercihleri belirleyici olduğundan, klasik telif koruması mümkündür.

6.2. Ortak Eser Yorumu

YZ ile insan birlikte içerik üretmişse, bu durumda bir iştirak hâlinde eser (ortak eser) oluştuğu iddia edilebilir. Ancak YZ’nin hukuki kişiliği olmadığı için bu yaklaşım yetersiz kalacaktır.

6.3. Yeni Hukuki Statü ve Mevzuat Düzenlemesi

Giderek artan YZ üretimli içeriklerin korunabilmesi için:

  • Eser sahibinin yalnızca insan olmasını şart koşan kanun değiştirilebilir,

  • Yapay zekâ içeriklerinin kamu malı sayılması yönünde açık düzenleme yapılabilir,

  • Eser üretimini yönlendiren/başlatan kişilere sınırlı süreli hak tanınabilir,

  • Avrupa’da tartışılan “makine eseri” rejimi gibi özel hak türleri gündeme gelebilir.


7. Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar

  • YZ ile üretilmiş görsellerin izinsiz kullanımı telif hakkı tartışmalarına neden oluyor.

  • YZ’ye ait çıktının başkası tarafından izinsiz sahiplenilmesi durumunda başvuru nereye yapılacak?

  • Telif hakkı olmayan içeriklerin NFT olarak satışı teknik olarak mümkün, hukuken tartışmalıdır.

  • Eser sahipliği iddiasında bulunmanın ispat yükü oldukça karmaşık hale gelmektedir.


8. Gelecek Perspektifi: Yapay Zekâya Hukuki Kişilik Tanınmalı mı?

Bazı hukukçular, gelişen teknolojiyle birlikte YZ’ye sınırlı hukuki kişilik tanınabileceğini savunmaktadır. Ancak bu yaklaşım, sadece telif değil, borçlar hukuku, ceza sorumluluğu, vergi rejimi gibi alanlarda çok ciddi sistemsel dönüşümleri gerektirir.

Bu nedenle orta vadede YZ’ye hukuki kişilik tanımak yerine, insan merkezli telif haklarını genişletmek, daha pratik ve uyarlanabilir bir çözüm olabilir.


9. Sonuç

Yapay zekânın eser üretme kapasitesi, klasik telif hukuku rejimini zorlayan yapısal bir dönüşüme işaret etmektedir. FSEK ve benzeri düzenlemeler, insan yaratıcılığına dayalı bir sistemi koruma altına alırken, algoritmik üretimi kapsam dışında bırakmaktadır.

Türk hukukunun, önümüzdeki dönemde bu boşluğu gidermek için yeni düzenlemelere ihtiyaç duyacağı açıktır. Şimdilik en güvenli yol, insan müdahalesinin belirleyici olduğu içeriklerde eser sahipliği talep etmek, tam otomatik üretimlerde ise kamusal kullanım rejimi üzerinden çözüm aramaktır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button