Single Blog Title

This is a single blog caption

Yapay Zekâ Destekli Rekabet İhlallerine Karşı Hukuki Denetim Yapmak Niye Zor?

 

  1. Giriş

Yapay zekâ (YZ) teknolojileri, sadece veri işleme ve öngörü mekanizmalarını değil, aynı zamanda piyasadaki fiyatlama stratejilerini, tüketici davranışlarını ve rekabet dinamiklerini de dönüştürmektedir. Artık birçok dijital platform ve online pazar yeri, fiyatları ve stokları yapay zekâ destekli algoritmalarla belirlemekte, rakip hareketlerini gerçek zamanlı takip etmekte ve kendini otomatik olarak uyarlamaktadır.

Bu teknolojik devrim, hukuki açıdan da bir paradigma değişikliğini beraberinde getirmektedir. Özellikle rekabet hukuku bakımından, yapay zekânın neden olduğu otomatik koordinasyon, algoritmik fiyat paralelliği ve pazar dışlama etkisi gibi sorunlara nasıl müdahale edileceği, günümüz hukukunun en karmaşık meselelerinden biri haline gelmiştir.

  1. Yapay Zekâ ve Rekabet Hukuku: Temel Risk Alanları

Yapay zekâ uygulamaları, doğrudan insan iradesiyle gerçekleşmeyen ancak rekabeti sınırlayıcı sonuçlar doğurabilecek çeşitli senaryoları mümkün kılmaktadır:

2.1. Algoritmik Fiyat Koordinasyonu

Yapay zekâ, rakiplerin fiyatlarını analiz ederek kendi fiyatlamasını ayarlayabilir. Bu durum, açık bir fiyat anlaşması olmaksızın fiyat paralelliği doğurabilir. Özellikle machine learning (makine öğrenimi) algoritmaları, rakip fiyatlarına tepki verdikçe pazarda “sessiz bir uyum” meydana gelebilir.

📌 Örnek: Amazon üzerinden satış yapan bazı firmaların, ortak yazılım (PricingBot) kullanarak fiyatları otomatik eşleştirmesi sonucu ABD’de FTC tarafından soruşturma başlatılmıştır.

2.2. Zımni Kartel (Tacit Collusion)

Algoritmalar, geçmiş veri ve pazar dinamikleri doğrultusunda rakiplerle rekabet etmeme eğilimi geliştirebilir. Bu durumda taraflar arasında açık bir mutabakat olmaksızın, YZ’nin pazar davranışlarını optimize etmesi sonucu rekabet dışı eşgüdüm oluşabilir.

2.3. Self-Preferencing Yoluyla Erişim Engeli

Büyük platformlar (örneğin Amazon, Google) YZ destekli sıralama algoritmalarını kullanarak kendi ürün ve hizmetlerini öne çıkarabilir. Bu da diğer teşebbüsleri rekabet dışı bırakma (exclusionary abuse) anlamına gelir.

2.4. Sinyal Verme (Signalling)

Algoritmalar aracılığıyla rakiplerin davranışlarını analiz etmek ve stratejik fiyat hareketleriyle sinyal göndererek onları yönlendirmek de YZ destekli rekabet ihlali türleri arasındadır.

  1. Hukuki Denetim Açısından Güçlükler

3.1. Failin Belirlenmesi

Klasik rekabet ihlallerinde failler açıkça tanımlanabilir: iki veya daha fazla teşebbüs, bilinçli bir anlaşmayla rekabeti sınırlamaktadır. Ancak yapay zekâ destekli ihlallerde;

  • Karar algoritma tarafından verilmektedir,
  • İnsan müdahalesi sınırlıdır,
  • “Niyet” unsuru net değildir.

Bu durumda kim cezalandırılacaktır? Algoritma sağlayıcısı mı, kullanan teşebbüs mü, yoksa hiçbir aktör mü?

3.2. İspat Yetersizliği

Rekabet hukuku, genellikle açık anlaşmalara veya dolaylı delillerle ispat edilen koordinasyona dayanır. Ancak yapay zekâda, koordinasyon dinamikleri “kendiliğinden ve dinamik biçimde” ortaya çıktığı için somut delil bulunması zordur.

3.3. Hukuki Normların Geri Kalması

4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddeleri, insan iradesine dayalı eylemler için kaleme alınmıştır. Yapay zekâ ise otonom, uyarlanabilir ve çoğu zaman tahmin edilemez davranışlar gösterebilir. Bu durum, mevcut yasal normların teşebbüs iradesi – kusur – fail üçgeninde yetersiz kalmasına yol açmaktadır.

  1. Türk Rekabet Kurumu’nun Yaklaşımı

Henüz Türkiye’de doğrudan yapay zekâ temelli rekabet ihlaline ilişkin bir nihai karar bulunmamaktadır. Ancak Rekabet Kurumu, 2021 tarihli “Dijital Pazarlar Ön Raporu”nda bu alana ilişkin riskleri detaylıca ele almıştır:

“Yapay zekâ sistemleri aracılığıyla gerçekleşebilecek örtülü anlaşmalar, veri manipülasyonu ve eşgüdüm riski yüksek olup, hukuki düzenleme ihtiyacı doğurabilir.”

Ayrıca Trendyol (2021/41-558) ve Google kararlarında algoritmik yönlendirme ve self-preferencing gibi davranışlar Kurumun radarına girmiştir.

  1. Avrupa Birliği Uygulamaları ve DMA

AB Komisyonu, yapay zekâ destekli ihlalleri önlemek amacıyla hem Dijital Piyasalar Yasası (DMA) hem de Yapay Zekâ Düzenlemesi (AI Act) çerçevesinde düzenlemeler öngörmektedir.

DMA’ya göre;

  • Gatekeeper platformlar algoritmalarını şeffaflaştırmak zorundadır,
  • Self-preferencing ve erişim kısıtı yasaktır,
  • Kullanıcı verileri makine öğrenmesi için sınırsız kullanılamaz.

AB ayrıca, algoritmik sistemlerin “ön inceleme” ve “risk sınıflandırması” sürecinden geçmesi gerektiğini belirtmektedir.

  1. ABD Yaklaşımı

ABD rekabet hukukunda, yapay zekâ ile yapılan dolaylı koordinasyon henüz açıkça cezalandırılmamış olsa da FTC ve DOJ bu konuda proaktif pozisyon almaktadır.

📌 FTC, 2021 tarihli “Antitrust and AI” raporunda, algoritmaların koordinasyon sağladığı durumların “plus factors” (ek deliller) ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

  1. Çözüm Önerileri: Hukuki ve Teknik Uyum

7.1. Algoritma Şeffaflığı

Yapay zekâ sistemlerinin nasıl çalıştığını açıklayan “açıklanabilirlik” (explainability) mekanizmaları zorunlu hale gelmelidir. Rekabet otoriteleri, algoritmanın karar süreçlerine ulaşabilmelidir.

7.2. Rehber Niteliğinde Kurallar

Rekabet Kurumu, tıpkı AB örneklerinde olduğu gibi “Algoritmalar ve Rekabet Hukuku Rehberi” yayımlayarak teşebbüslere yön gösterebilir.

7.3. Cezai Sorumluluğun Dağılımı

  • Yazılımı geliştiren (developer)
  • Yazılımı kullanan (teşebbüs)
  • Uygulamayı yöneten (platform)

gibi aktörler arasında sorumluluk duruma göre takdir edilmelidir.

7.4. İleri Veri Analizi Kapasitesi

Rekabet Kurumu bünyesinde, veri bilimi ve algoritmik denetim alanlarında uzman personel istihdam edilmeli; algoritmaların rekabet üzerindeki etkileri nicel analizlerle izlenmelidir.

  1. Sonuç

Yapay zekâ sistemleri, fiyat rekabetini sessizce ortadan kaldıran, açık anlaşma içermeyen ama rekabeti etkili biçimde sınırlayan araçlar haline gelmiştir. Bu sistemlere karşı hukuki denetim mekanizmaları, hem teknolojik gelişmelere uyumlu olmalı, hem de temel hukuk ilkelerinden sapmamalıdır.

Türk rekabet hukukunun bu alandaki mevzuat altyapısını güçlendirmesi, AB ve OECD düzeyinde geliştirilen teknik-denetim araçlarını iç hukukta uygulamaya koyması gerekmektedir. Yapay zekâ ile yapılan ihlallerin hukuka uygun biçimde tespiti ve yaptırımı, hem rekabetin korunması hem de dijital ekonominin şeffaflığı için kritik önemdedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button