Single Blog Title

This is a single blog caption

Yabancı Unsurlu Aile Hukuku Davalarında Türk Mahkemelerinin Yetkisi

Giriş

Aile hukuku uyuşmazlıkları, doğrudan bireyin kişisel statüsünü, aile hayatını ve çocukların geleceğini etkileyen davalardır. Bu davalara yabancılık unsuru eklendiğinde, uyuşmazlık yalnızca taraflar arasında kalmaz; devletlerin egemenlik alanları, kamu düzeni anlayışları ve çocukların korunmasına ilişkin uluslararası yükümlülükler de devreye girer. Bu nedenle yabancı unsurlu aile hukuku davalarında yetki, MÖHÜK sisteminin en hassas ve en çok uygulanan alanlarından biridir.

Bu makalede; yabancı unsurlu boşanma, velayet, nafaka, soybağı ve aile konutu gibi davalarda Türk mahkemelerinin ne zaman ve hangi gerekçelerle yetkili olduğu, Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.


1. Yabancı Unsur Aile Hukuku Davalarında Nasıl Ortaya Çıkar?

Aile hukuku davalarında yabancı unsur şu hâllerde ortaya çıkar:

  • Eşlerden birinin yabancı uyruklu olması

  • Eşlerin farklı ülke vatandaşlıklarına sahip olması

  • Evliliğin yurt dışında yapılmış olması

  • Aile bireylerinin mutad meskeninin yurt dışında bulunması

  • Boşanma veya velayet kararının yabancı bir mahkemede verilmiş olması

Bu unsurlardan biri mevcutsa, davada milletlerarası yetki sorunu doğar.


2. Milletlerarası Yetki ile İç Yetki Ayrımı

Öncelikle şu ayrım yapılmalıdır:

  • Milletlerarası yetki: Türk mahkemelerinin davaya bakıp bakamayacağı

  • İç yetki: Türkiye içinde hangi mahkemenin (yer itibarıyla) yetkili olduğu

MÖHÜK, öncelikle milletlerarası yetkiyi düzenler; iç yetki ise HMK hükümlerine göre belirlenir.


3. Boşanma Davalarında Türk Mahkemelerinin Yetkisi

a) Genel İlke

Yabancı unsurlu boşanma davalarında Türk mahkemeleri:

  • Eşlerden birinin Türkiye’de yerleşim yeri varsa,

  • Eşlerden birinin Türkiye’de mutad meskeni bulunuyorsa

yetkili kabul edilir.

Bu yaklaşım, kişisel statü davalarında bireyin devlete olan bağını esas alır.


b) Türk Vatandaşlığı Unsuru

Eşlerden birinin Türk vatandaşı olması, tek başına her zaman yetki doğurmaz; ancak:

  • Türkiye ile gerçek ve fiilî bir bağ mevcutsa,

  • Taraf Türkiye’de yaşamını sürdürüyorsa

Türk mahkemelerinin yetkisi güçlü şekilde kabul edilir.


4. Velayet Davalarında Yetki

Velayet davalarında yetki, boşanmadan bağımsız değerlendirilir.

Temel kriter:
➡️ Çocuğun mutad meskeni

  • Çocuğun fiilen yaşadığı yer Türkiye ise,

  • Eğitim, sağlık ve sosyal çevresi Türkiye’deyse

Türk mahkemeleri yetkilidir.

Bu yaklaşım, çocuğun üstün yararı ilkesinin yetkiye yansımasıdır.


5. Nafaka Davalarında Türk Mahkemelerinin Yetkisi

Nafaka davaları bakımından Türk mahkemeleri:

  • Nafaka alacaklısının Türkiye’de yerleşim yeri varsa,

  • Nafakanın Türkiye’de ifa edilmesi gerekiyorsa

yetkilidir.

Özellikle çocuk ve eş nafakalarında, alacaklının korunması ön plandadır.


6. Soybağı Davalarında Yetki

Soybağına ilişkin davalar (babalık, tanıma, reddi nesep):

  • Kamu düzeniyle yakından ilişkilidir,

  • Kişisel statüyü doğrudan etkiler.

Çocuğun veya tarafların Türkiye ile sıkı bağının bulunması hâlinde, Türk mahkemeleri yetkili kabul edilir.


7. Aile Konutu ve Koruyucu Tedbir Yetkisi

Aile konutuna ilişkin uyuşmazlıklarda:

  • Taşınmaz Türkiye’de bulunuyorsa,

  • Eşlerden biri Türkiye’de yaşamını sürdürüyorsa

Türk mahkemeleri münhasır yetkiye yakın bir yetki kullanır.

Ayrıca aile hukukunda Türk mahkemeleri:

  • Geçici ve koruyucu tedbirler alma konusunda geniş yetkiye sahiptir.


8. Yabancı Mahkeme Kararlarının Yetkiye Etkisi

Yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma, velayet veya nafaka kararı:

  • Türkiye’de kendiliğinden hüküm doğurmaz,

  • Tanıma veya tenfiz olmadan ileri sürülemez.

Yetki değerlendirmesinde, bu kararların tanınıp tanınmadığı kritik önemdedir.


9. Kamu Düzeni ve Yetki İlişkisi

Aile hukuku alanında kamu düzeni:

  • Yetki değerlendirmesinde dolaylı rol oynar,

  • Özellikle çocuk ve zayıf tarafın korunmasını amaçlar.

Türk mahkemeleri, kamu düzeni gerektiriyorsa yetkiyi geniş yorumlama eğilimindedir.


10. Yargıtay’ın Yaklaşımı

Yargıtay, yabancı unsurlu aile hukuku davalarında:

  • Yetkiyi dar ve şekli değil,

  • Fiilî ve yaşam merkezli değerlendirmektedir.

Özellikle:

  • Çocuğun mutad meskeni,

  • Tarafların Türkiye ile gerçek bağı
    ön plana çıkarılmaktadır.


11. Uygulamada Sık Yapılan Hatalar

  1. Boşanma yetkisi ile velayet yetkisinin aynı sanılması

  2. Yabancı kararların tanıma olmadan ileri sürülmesi

  3. Mutad mesken kavramının yanlış değerlendirilmesi

  4. Nafaka davalarında alacaklı merkezli yaklaşımın göz ardı edilmesi

  5. Kamu düzeni boyutunun ihmal edilmesi


Sonuç

Yabancı unsurlu aile hukuku davalarında Türk mahkemelerinin yetkisi, katı ve tek tip kurallara değil; bireylerin gerçek yaşam bağlarına ve korunma ihtiyacına dayanır. MÖHÜK’ün bu alandaki yaklaşımı, şekilden çok hayatın kendisini esas alır.

Doğru kurulan bir yetki analizi:

  • Davanın usulden reddini önler,

  • Aile bireylerinin haklarını etkin biçimde korur,

  • Uzun ve sonuçsuz yargılamaların önüne geçer.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button