Yabancı Tarafından Türk Kanunlarına Göre Alt Sınırı Bir Yıl Hapis Cezasını Gerektiren Suçun Türkiye Zararına İşlenmesi Halinde Yargılama
GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyeti ceza hukuku, yalnızca ülke sınırları içerisinde değil, ülke menfaatlerini hedef alan ve yurtdışında işlenen suçlar bakımından da yargılama yetkisi tanımaktadır. Özellikle yabancıların Türkiye’ye karşı işledikleri suçlarda, ulusal egemenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve vatandaşların haklarının teminat altına alınması amacıyla Türk mahkemelerinin yetkisi genişletilmiştir.
Bu makalede, yabancı tarafından Türk kanunlarına göre alt sınırı bir yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçun Türkiye zararına işlenmesi halinde yargılama konusu; kanuni dayanaklar, uygulama şartları, uluslararası hukuk boyutu ve Yargıtay kararları ışığında ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
1. Konunun Hukuki Çerçevesi
1.1. Ülkesellik İlkesi
Ceza hukukunda temel kural, suçun işlendiği ülke hukukuna göre yargılama yapılmasıdır. Bu ilkeye ülkesellik ilkesi denir. Ancak bazı durumlarda ülkeler kendi menfaatlerini korumak için koruma ilkesi ve şahsilik ilkesi gibi istisnalar getirir.
1.2. TCK’da Yabancıların Yargılanması
Türk Ceza Kanunu (TCK) m.11/2 hükmü, yabancıların yurtdışında Türkiye zararına işlediği suçlarda yargılama yapılabileceğini düzenler:
“Yabancı, Türkiye’nin zararına olarak, Türk kanunlarına göre alt sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu, yabancı ülkede işlediğinde, Türkiye’de bulunursa, hakkında Türk kanunlarına göre yargılama yapılır.”
Bu düzenleme, Türkiye’nin menfaatlerini koruma ilkesinin somut yansımasıdır.
2. Yargılamanın Şartları
Yabancı tarafından işlenen bir suçun Türkiye’de yargılanabilmesi için şu koşulların oluşması gerekir:
-
Fail yabancı olmalı
-
Suçu işleyen kişinin Türk vatandaşı olmaması gerekir.
-
Çifte vatandaşlık durumunda Türk vatandaşlığı ağır basar.
-
-
Suçun yabancı ülkede işlenmiş olması
-
Failin eylemi Türkiye sınırları dışında gerçekleşmiş olmalıdır.
-
-
Türkiye’nin zararına olması
-
Suç doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarlarını, kurumlarını veya vatandaşlarını hedef almalıdır.
-
Örnek: Türkiye’ye yönelik casusluk, resmi belgelerde sahtecilik, ekonomik menfaatleri zedeleyen suçlar.
-
-
Alt sınır en az 1 yıl hapis cezası olmalı
-
Suçun Türk Ceza Kanunu’na göre öngörülen cezasının alt sınırı bir yıldan az olmamalıdır.
-
Böylece hafif suçlar için Türkiye’nin yargı yetkisi devreye girmemektedir.
-
-
Fail Türkiye’de bulunmalı
-
Fail Türkiye’ye geldiğinde yargılama yapılabilir.
-
Fail Türkiye’de bulunmuyorsa yargılama yapılamaz; ancak yakalama ve iade yollarına başvurulabilir.
-
3. Yetkili Mahkeme
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.12 uyarınca, yabancı ülkede işlenen ve Türkiye’de yargılanması gereken suçlarda yetkili mahkeme, Ankara ağır ceza mahkemeleridir.
Bununla birlikte, failin yakalandığı veya ikamet ettiği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
4. Örnek Suçlar
Türkiye zararına yabancı ülkede işlenebilecek suçlara şu örnekler verilebilir:
-
Casusluk ve Devlet sırlarına karşı suçlar (TCK m.328 vd.)
-
Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına karşı suçlar (örneğin sahte para üretimi, TCK m.197)
-
Resmi belgede sahtecilik ve bu belgelerle Türkiye’ye zarar verilmesi (TCK m.204)
-
Türkiye’nin uluslararası itibarına zarar veren suçlar
-
Devletin güvenliğine karşı eylemler
5. Yargıtay İçtihatları
Yargıtay kararlarında şu ilkeler öne çıkmaktadır:
-
Yabancı bir kişinin yurtdışında işlediği suç, Türkiye’nin doğrudan zararına ise Türk mahkemeleri yetkilidir.
-
Failin Türkiye’de bulunması zorunlu koşuldur.
-
Suçun alt sınırı 1 yıldan az ise Türkiye’de yargılama yapılamaz.
Örneğin Yargıtay, sahte Türk pasaportuyla yurtdışında sahtecilik yapan bir yabancının Türkiye’ye girdiğinde, TCK m.11/2 kapsamında yargılanabileceğine karar vermiştir.
6. Uluslararası Hukuk Boyutu
6.1. Koruma İlkesi
Uluslararası ceza hukukunda “koruma ilkesi”, devletlerin kendi menfaatlerini yurtdışında işlenen suçlara karşı da koruyabilmesini sağlar. TCK m.11/2 bu ilkenin Türk hukukundaki karşılığıdır.
6.2. Karşılıklılık
Yabancıların yargılanması, bazen uluslararası sözleşmelere veya ikili anlaşmalara da dayanır. Türkiye, özellikle Interpol işbirliği ve adli yardımlaşma anlaşmaları çerçevesinde bu yetkisini kullanır.
7. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
-
Failin Türkiye’ye gelmemesi: Fail Türkiye’de bulunmuyorsa, yargılama yapılamaz. Bu durum uygulamada en büyük engeldir.
-
Delil toplama güçlüğü: Suçun yurtdışında işlenmesi nedeniyle delillere ulaşmak çoğu zaman zordur.
-
Diplomatik hassasiyetler: Suçun işlendiği ülke ile siyasi ve diplomatik ilişkiler davaların gidişatını etkileyebilir.
8. Değerlendirme
Bu düzenleme, Türkiye’nin egemenlik haklarını koruma amacı taşır. Eğer yabancılar yurtdışında Türkiye zararına suç işlerse ve bu suç ciddi nitelikteyse, Türk yargısı devreye girer.
-
Böylece Türkiye’nin milli güvenliği, kamu düzeni ve ekonomik çıkarları korunur.
-
Aynı zamanda uluslararası hukukta da kabul gören koruma ilkesi uygulanmış olur.
9. Sonuç
-
Yabancıların yurtdışında işledikleri suçlar, Türkiye’nin zararına ise ve suçun alt sınırı 1 yıl hapis cezası veya daha fazlaysa, Türk mahkemeleri yetkilidir.
-
Yargılama için failin Türkiye’de bulunması şarttır.
-
Yetkili mahkeme kural olarak Ankara Ağır Ceza Mahkemeleridir.
-
Bu düzenleme, hem Türk Ceza Kanunu’nun ulusal güvenliği koruma işlevini güçlendirmekte hem de uluslararası hukukla uyumlu bir şekilde Türkiye’nin menfaatlerini garanti altına almaktadır.