Single Blog Title

This is a single blog caption

Yabancı Hizmetine Asker Yazma veya Yazılma Suçu

Devletlerin bağımsızlığı ve güvenliği, vatandaşlarının sadakatiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu (TCK) yabancı bir devletin ordusuna veya güvenlik hizmetine yazılmayı ya da başkalarını bu hizmetlere asker olarak kaydetmeyi ağır yaptırımlarla suç saymıştır. Bu tür eylemler, sadece bireysel bir sadakatsizlik değil, aynı zamanda devletin dış güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görülür.

Bu yazıda, yabancı hizmetine asker yazma veya yazılma suçunun hukuki çerçevesi, Yargıtay ve AİHM kararlarıyla birlikte değerlendirilecek; dijital çağın getirdiği yeni sorunlar ve güncel tartışmalar ele alınacaktır.


Hukuki Dayanak ve Suçun Tanımı

Türk Ceza Kanunu’nun 320. maddesi bu suçu şu şekilde düzenler:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da izinsiz olarak yabancı bir devletin hizmetine girerek asker yazılan veya başkalarını asker yazan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu düzenlemenin amacı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başka bir devletin ordusunda görev almasını önleyerek, ülkenin güvenliğini ve bağımsızlığını korumaktır. Ayrıca yabancı devlet çıkarlarına hizmet eden kişi veya kurumların ülke içindeki faaliyetleri de bu madde kapsamında ciddi bir tehdit olarak değerlendirilir.


Suçun Unsurları

  1. Fail:

    • Fail, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalıdır. Yabancı uyruklu kişiler bu suçun faili olamaz, ancak suça iştirakleri halinde yardımcı sıfatıyla sorumlulukları gündeme gelir.

  2. Suç Konusu:

    • Yabancı bir devletin ordusu veya askeri hizmet birimleridir. Bu kapsamda düzenli orduya katılmak, paramiliter gruplarda yer almak veya bu gruplara personel kazandırmak da suç sayılabilir.

  3. Fiil:

    • Asker yazılma: Kişinin izinsiz olarak yabancı bir devletin askeri gücüne katılması.

    • Asker yazma: Başkalarını ikna ederek veya yönlendirerek yabancı devletin ordusuna kaydetmek.

  4. Manevi Unsur:

    • Suç kasten işlenir. Fail, yabancı bir devletin hizmetine girdiğini bilerek ve isteyerek hareket etmelidir.


Yargıtay Kararları Işığında Uygulama

Yargıtay, bu suçu değerlendirirken ulusal güvenlik ve kamu düzeni ilkelerini ön planda tutar:

  • Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3112 E., 2020/1543 K. kararında, Suriye’de faaliyet gösteren yabancı silahlı gruplara katılan bir vatandaşın, TCK m. 320 kapsamında cezalandırılmasını onamıştır. Mahkeme, fiilin yalnızca askeri eğitime katılmak değil, örgüt disiplinine girmek suretiyle işlenmiş olduğunu vurgulamıştır.

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2021/276 E., 2022/145 K. kararında, başka bir ülkenin güvenlik kuvvetlerine personel sağlayan kişi, “asker yazma” fiilinden sorumlu tutulmuştur. Yargıtay, bu suçu “ülke güvenliğine ihanet” kapsamında yorumlamıştır.


AİHM Kararları Perspektifi

AİHM, yabancı bir devletin ordusuna katılma veya askeri hizmetlerde görev alma durumunu genellikle “kamu düzeni ve ulusal güvenlik” ekseninde ele alır.

  • Ekinci/Türkiye (2010) kararında, AİHM, başka bir ülkenin silahlı güçlerinde görev alan bir Türk vatandaşına yönelik cezai yaptırımı demokratik toplum açısından gerekli görmüş, bu düzenlemenin AİHS m. 10 (ifade özgürlüğü) veya m. 11 (örgütlenme özgürlüğü) ile çelişmediğini belirtmiştir.

  • Osman Karakaya/Türkiye (2015) kararında, yabancı silahlı gruplara katılımın “terörizme destek” boyutu da değerlendirilmiş ve devletlerin bu konuda geniş takdir yetkisine sahip olduğu vurgulanmıştır.


Dijital Çağda Yeni Tehditler

Teknolojik gelişmeler ve sosyal medyanın yaygınlaşması, bu suçun kapsamını genişleten yeni sorunlar doğurmuştur:

  • Online Propaganda ve Kaynak Bulma: Yabancı ordular veya paramiliter gruplar, sosyal medya aracılığıyla gönüllü toplamaktadır. Bu faaliyetlere aracılık eden kişiler TCK m. 320 kapsamına girebilir.

  • Dijital Eğitim ve İletişim: Yabancı askeri grupların online eğitim programlarına katılmak, fiili askeri katılımın ilk adımı olarak değerlendirilebilir.

  • Yabancı Paramiliter Yapılar: Savaş bölgelerinde faaliyet gösteren ve resmi devlet otoriteleriyle bağlantılı olmayan silahlı gruplara katılım, genellikle hem TCK m. 320 hem de terörle mücadele yasaları kapsamında soruşturulmaktadır.


Günümüzdeki Sorunlar ve Tartışmalar

  1. Çifte Vatandaşlık Durumu:

    • Çifte vatandaşların, ikinci vatandaşlıkları bulunan ülkenin ordusunda görev almaları TCK m. 320 kapsamında tartışma yaratmaktadır.

  2. Gönüllü İnsanî Yardım Grupları:

    • Bazı kişiler yabancı ülkelerde “insani yardım” iddiasıyla faaliyet gösteren gruplara katılmaktadır. Ancak bu grupların askeri yapılanmalarla ilişkisi bulunursa, TCK m. 320 devreye girmektedir.

  3. Uluslararası İlişkiler:

    • Yabancı bir devletin ordusuna katılan kişiler, yalnızca bireysel olarak değil, Türkiye’nin diplomatik ilişkileri açısından da sorun yaratabilmektedir.


Cezalar ve Yaptırımlar

  • TCK m. 320’ye göre ceza: Yabancı hizmetine asker yazılan veya yazan kişi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

  • Fiilin örgütlü yapılması, profesyonel aracılıkla gerçekleştirilmesi veya savaş zamanında işlenmesi cezayı ağırlaştırır.

  • Fiilin Türk vatandaşlığını zedeleyici nitelikte olması, ayrıca vatandaşlıktan çıkarma gibi idari yaptırımların gündeme gelmesine yol açabilir.


Sonuç ve Değerlendirme

Yabancı hizmetine asker yazma veya yazılma suçu, devletin güvenliği ve ulusal çıkarları açısından kritik öneme sahiptir. Yargıtay kararları, bu suçun yalnızca bireysel bir eylem olmadığını, devletin bağımsızlığını ve kamu düzenini tehlikeye atan bir ihanet fiili olarak değerlendirmektedir. AİHM ise, bu suçun cezalandırılmasını demokratik toplumda meşru bir güvenlik önlemi olarak görmektedir.

Günümüzde internet ve sosyal medya aracılığıyla yabancı askeri yapılarla iletişim kurmak kolaylaştığından, bu suçun işlenme riski artmıştır. Devletin hem yasal düzenlemelerle hem de dijital güvenlik önlemleriyle bu konuda daha etkin bir denetim mekanizması kurması gerekmektedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button