Single Blog Title

This is a single blog caption

Vekalet Sözleşmesi ve Kapsamı

Vekalet Sözleşmesi

Vekalet sözleşmesi,vekilin ;vekalet verenin bir işini görmeyi yahut bir işimin yapmayı üstlendiği sözleşmedir.

Böyle bir sözleşmenin akdedilmesi için ise resmi şekil şartı aranmamaktadır.Yani şekle bağlı olmaksızın akdedilen sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurduğunu söylemek doğru olur.Bu şu anlama gelir vekaletin kapsamını şekil şartı aranan bir işlem oluştursa bile vekalet sözleşmesi için şekil şartı aranmaz.Fakat vekalet sözleşmesi için temsil yetkisi verilirken şekil şartının arandığı kanun hükümleri de vardır.

Vekalet Sözleşmesinin Kapsamı

Kapsamın konusunu hukuki bir işlem oluşturabileceği gibi maddi bir fiil de oluşturabilir.

Hukuki fiile örnek verilecek olursa bir davaya vekalet vermek olabilir

Maddi fiile örnek verilecek olursa  evin duvarlarını boyatmak olabilir.

Taraflar vekaletin kapsamını belirleyebilecekleri gibi kapsam, yapılacak işin niteliğine göre de belirlenebilir.Bu durumda vekil bu kapsam dahilinde vekaleti ifa etmesi için gerekli olan işlemlerin yapılması .konusunda da yetkilidir denilebilir.

Vekalet ile hizmet sözleşmelerinin birbirine yakın olduğu noktalar var olabilir.

Fakat belirtmek gerekir ki bu yakınlık işin yapılması ile ilgili işverenin sahip olduğu haklar kapsamında ortaya çıkar.

Denir ki işveren işin içeriğine,kapsamına ilişkin talimat veriyorsa yani işverenin talimat yetkisi  genişse hizmet sözleşmesi gündeme gelir fakat vekalette ise işverenin talimatları işin görülmesi için sınırlı bir biçimde var olur.

 

Vekalet Sözleşmesinde Tarafların Hak ve Yükümlülükleri

Vekilin Hak ve Yükümlülükleri: 

Vekilin sorumluluğu elbette işin niteliğine göre belirlenecektir.Fakat kendisinden talimatlara uygun davranması beklenir.Hatta talimatlara uygun davranmaksızın işi görse yine de borcunu ifa etmiş sayılmamaktadır.Bunu ancak zarar karşılayarak geçrekleştirebilir.

Yine de vekil talimat alma fırsatı yoksa ki günümüzde çok düşük bir ihtimaldir vekilin talimata izin vereceğini açıkça mevcut olduğu durumda talimattan ayrılabilir.

Talimatlara uygun davranması gereken bir vekilin yürütülen işin hesabını işverene vermesi de olağan bir beklenti olacaktır.

Bunlarla beraber vekilden  ifayı kural olarak bizzat gerçekleştirmesi vekalet verenin menfaatini gözetmesi,sadakat ve özenli davranması beklenir.

Bu özenli davranışın kapsamını ise kendisi gibi benzer alanda faaliyet gösteren bir basiretli bir insanın göstermesi gereken davranışları oluşturur.

Fakat vekilden bir sonucun sağlanması beklenemez.Her ne kadar estetik ameliyatlara ilişkin görüş eser sözleşmeleri oldukları yönünde olsa da hekim ile hasta arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu ifade edilmektedir.Bu durumda bir hekimin sorumluluğuna beklenen sonucun gerçekleşmediğinden hareketle gidilemez denilebilir.

Vekalet Verenin Hak ve Yükümlülükleri:

Vekilin ifanın gerçekleşmesi için verilen talimatlara uygun davranarak  yaptığı giderleri verdiği avansları faizleriyle ödemek ve onu bunlardan dolayı yüklendiği borçlardan kurtarmakla yükümlüdür.

Vekil vekaletin ifası nedeniyle uğradığı zararların giderilmesini vekalet verenden isteyebilse de vekalet veren bundan dolayı kusuru olmadığı ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir.

Vekalet Sözleşmesinin Sona Ermesi

Vekil de vekalet veren de sözleşmeyi her zaman tek taraflı olarak sona erdirebilirler.

Fakat uygun zamanda sona erdirme söz konusu olursa bunu yapan taraf diğer tarafın uğradığı zararı gidermelidir.

Taraflardan birinin yani vekilin yahut vekalet verenin ölümü,iflası yahut ehliyetini kaybetmesi halinde  olarak sözleşme kendiliğinden sona erer.Kural böyledir fakat taraflar aksine anlaşma yapabilirler.

Tüzel kişilerde bu tüzel kişiliğin sona ermesi şeklinde olur.

 

Hekim ile hasta arasındaki ilişkiye dair Yargıtay ortaya koyduğu görüşlerin vekaletin kapsamının ne olduğu hususunda aydınlatıcı olduğu fikrinden yola çıkarak

Yargıtayın 3. Hukuk Dairesi         2021/2236 E.  ,  2021/13761 K. kararında sağlık sorunları nedeniyle doktora başvuran bir hastanın  kendisine yapılan ameliyat sonucu uğradığı zararların mahkeme yoluyla giderilmesini talep etmesi üzerine Yargıtaya kadar varan uyuşmazlığın  Yargıtay tarafından nasıl ele alındığı doğrudan gösterecek olursak eğer

 

‘’Dava, davalı doktorun ve çalıştığı hastanenin özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle uğramış olduğu zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın temeli vekalet sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığına dayandırılmıştır.

Vekil, vekalet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri; vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.

Her ne kadar; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olarak kabul edilerek hükme esas alınmış ise de; davaya konu uyuşmazlığın tiroit ameliyatına ilişkin olduğu nazara alındığında, aralarında endokrinoloji ve iç hastalıkları uzmanının yer almadığı, sadece cerrahlardan oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanmış olan raporun hüküm vermeye yeterli olmadığı ortadadır.’’

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button