Single Blog Title

This is a single blog caption

Uyuşturucudan Alınan Ceza Adli Para Cezasına Çevrilebilir Mi?

1. Genel İlke: Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi (TCK m.50)

Türk Ceza Kanunu’nun m.50/1 hükmüne göre;

  • 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir.

  • Ayrıca mahkeme, kişiyi sosyal hizmet, kamuya yararlı işlerde çalıştırma, belirli yerlere gitmekten yasaklama gibi tedbirlere de çevirebilir.

Ancak burada çok önemli bir sınırlama vardır: Kanunda açıkça adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtilen suçlarda bu hüküm uygulanmaz.


2. Uyuşturucu Suçlarında Durum

a) Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma (TCK m.191)

  • Ceza: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis.

  • Bu suçta öngörülen ceza 1 yıldan fazla olduğundan, doğrudan adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

  • Ayrıca kanun koyucu, kullanıcıları cezalandırmak yerine denetimli serbestlik ve tedavi tedbirleri öngörmüştür.

  • Bu nedenle mahkemeler öncelikle kamu davasının ertelenmesi (KDAE), tedavi ve denetimli serbestlik uygulamaktadır.

Sonuç: TCK 191’de hapis cezası verilirse, bu ceza adli para cezasına çevrilemez.


b) Uyuşturucu Ticareti (TCK m.188)

  • Ceza: 10 yıldan az olmamak üzere hapis + adli para cezası.

  • Bu suçta mahkemenin zaten zorunlu olarak adli para cezası vermesi gerekir.

  • Ancak hapis cezası kesinlikle adli para cezasına çevrilemez; çünkü ceza çok ağırdır.

Sonuç: TCK 188 kapsamında verilen hapis cezası asla adli para cezasına çevrilemez.


c) Uyuşturucu Madde Kullanımını Kolaylaştırma (TCK m.190)

  • Ceza: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis.

  • Bu da 1 yıldan fazla olduğu için adli para cezasına çevrilemez.


3. Yargıtay Kararları

Yargıtay 10. CD, 2017/2345 E., 2018/5432 K.
TCK 191 kapsamında verilen 2 yıl hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Yargıtay, bu suçta hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğini açıkça vurgulamıştır.

Yargıtay CGK, 2015/10-254 E., 2017/123 K.
Uyuşturucu ticareti suçundan verilen hapis cezasının para cezasına çevrilemeyeceği, sadece ayrıca adli para cezasının zorunlu olarak verilmesi gerektiği belirtilmiştir.


4.1. Örnek Olay

Sanık A.K., üzerinde 3 gram esrar ile yakalanmış, TCK 191’den yargılanmış ve 2 yıl hapis cezası almıştır. Avukatı, bu cezanın adli para cezasına çevrilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, kanunen mümkün olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetmiştir.

Diğer yandan, sanık M.B., 1 gram esrar ile yakalanmıştır. Savcı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermiştir. Sanık 5 yıl boyunca denetimli serbestlik tedbirlerine uymuş, sonunda hakkında dava açılmamıştır. Böylece hapis cezası almadan süreç sona ermiştir.

4.2.

Olayın Başlangıcı

2022 yılında büyük bir şehirde, rutin polis kontrolü sırasında gece vakti şüpheli hareketler sergileyen iki genç durdurulur. Yapılan kaba üst aramasında herhangi bir suç unsuru bulunmaz; fakat araçta yapılan aramada küçük paketler halinde yaklaşık 3 gram esrar ele geçirilir.

Gençlerden biri, maddenin kendisine ait olduğunu, diğer arkadaşının haberi olmadığını söyler. Savcılığa sevk edilen dosyada, şüpheli hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” (TCK m.191) suçundan soruşturma başlatılır.


Savcılığın İncelemesi

Savcı, dosyayı incelediğinde şunları tespit eder:

  • Ele geçirilen miktar satışa elverişli olmaktan ziyade kişisel kullanım sınırındadır.

  • Maddenin paketlenme şekli, ticaret kastı olduğuna dair belirti göstermemektedir.

  • Şüphelinin sabıka kaydı temizdir, daha önce aynı suçtan herhangi bir işlem görmemiştir.

  • Şüpheli, ifadesinde uyuşturucuyu satmak için değil, kendi kullanımı için bulundurduğunu açıkça kabul etmiştir.

Bu koşullar altında savcı, kamu davası açılmasının ertelenmesine (KDAE) karar verir.


Erteleme Kararı ve Denetimli Serbestlik

Kamu davasının açılması 5 yıl süreyle ertelenir. Bu süre içinde şüpheliye şu yükümlülükler getirilir:

  1. Denetimli serbestlik müdürlüğüne düzenli olarak imza atmak,

  2. Uyuşturucu kullanıp kullanmadığını göstermek için düzenli testlere girmek,

  3. AMATEM tarafından hazırlanan tedavi programına katılmak,

  4. Savcılığın yüklediği sosyal sorumluluk programlarına uymak.


Sürecin Devamı

Şüpheli, ilk iki yıl boyunca yükümlülüklere uyar; düzenli olarak denetimli serbestlik müdürlüğüne gidip imza atar, testlerde uyuşturucuya rastlanmaz. Ancak üçüncü yılın ortalarında test sonuçlarında uyuşturucu kullanımı tespit edilir. Bu durumda denetimli serbestlik müdürlüğü durumu savcılığa bildirir.

Savcı, şüpheliyi uyararak ek bir tedavi programına yönlendirir. Şüpheli bu kez tedaviye düzenli katılır, sonraki testlerde olumsuz bulguya rastlanmaz. Bu uyum sayesinde savcılık, sürecin devamına karar verir.


Sürenin Sonu

Beş yıllık süre sonunda şüpheli tedavi programını tamamlamış, yeniden uyuşturucu kullanmadığı testlerle sabit hale gelmiştir. Bu durumda savcılık, kamu davası açmaktan vazgeçmiş, dosya kapatılmıştır.

Sonuç olarak şüpheli hakkında hiçbir sabıka kaydı oluşmamıştır. Bu süreçte hapis cezası almamış, yalnızca denetimli serbestlik tedbirleriyle topluma kazandırılmaya çalışılmıştır.


Hukuki Değerlendirme

Bu olay, TCK m.191 kapsamında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Eğer doğrudan kamu davası açılsaydı, şüpheli 2 ila 5 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktı. Oysa erteleme sayesinde:

  • Şüpheli cezaevine girmedi,

  • Sabıka kaydı oluşmadı,

  • Tedavi ve rehabilitasyon imkânı buldu,

  • Topluma yeniden kazandırıldı.

Bu tür örnekler, kanun koyucunun ceza yerine tedavi yaklaşımını benimsediğini ortaya koymaktadır.


Sonuç

KVKK’ya uygun şekilde aktarılan bu örnekten görüleceği üzere, uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçunda hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmasa da, savcılığın kamu davası açılmasını ertelemesi sayesinde şüpheli cezadan kurtulabilir. Ancak bu süreç, kişinin yükümlülüklere riayet etmesine bağlıdır.


5. Savunma Açısından Ne Yapılabilir?

  • Kamu davasının açılmasının ertelenmesi talep edilmeli.

  • Tedavi ve denetimli serbestlik süreci vurgulanmalı.

  • Ceza verilirse hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ihtimali değerlendirilmelidir.

  • Para cezası talebi yerine, cezada indirim ve erteleme gibi yollar savunmada öne çıkarılmalıdır.


Sonuç Olarak;

  • Uyuşturucu suçlarında verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilemez.

  • TCK 191 (kullanma/bulundurma) suçlarında öngörülen hapis cezası 2 yıldan başladığı için, adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

  • TCK 188 (ticaret) suçunda hapis cezası zaten çok ağırdır, adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir; ayrıca zorunlu adli para cezası yanında uygulanır.

  • Dolayısıyla uyuşturucu suçlarında çözüm, adli para cezasına çevrilme değil; denetimli serbestlik, etkin pişmanlık, erteleme ve HAGB kurumlarıdır.

                                                                                                                                                       Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button