Single Blog Title

This is a single blog caption

Uyuşturucu Maddenin Kanda ve İdrarda Tespit Edilebilme Süresi

Giriş

Ceza yargılamalarında uyuşturucu madde kullanımının ispatı çoğu zaman biyolojik delillere dayanır. Özellikle kan ve idrar testleri, kişinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığını anlamada başlıca yöntemdir. Ancak bu testler yalnızca maddenin vücutta tespit edilebildiği süre boyunca sonuç verebilir. Bu nedenle, uyuşturucu maddenin kanda ve idrarda ne kadar süreyle kalabildiği sorusu, hem soruşturma hem kovuşturma aşamalarında kritik öneme sahiptir.

Uyuşturucu türüne, kullanım sıklığına, kişinin metabolizma özelliklerine ve kullanılan test yöntemlerine bağlı olarak tespit süreleri değişiklik göstermektedir. Bu makalede, farklı uyuşturucu türlerinin biyolojik örneklerdeki tespit sürelerini ve bunların hukuki delil niteliğini detaylı olarak inceleyeceğiz.


Tespit Süresini Belirleyen Faktörler

Bir uyuşturucu maddenin kanda veya idrarda ne kadar süreyle tespit edilebileceği şu unsurlara bağlıdır:

  • Uyuşturucu türü (esrar, kokain, amfetamin, eroin, MDMA vb.),

  • Kullanım şekli ve sıklığı (tek kullanımla bağımlı düzeyde sürekli kullanım arasında fark vardır),

  • Kişisel özellikler (yaş, kilo, yağ oranı, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, metabolizma hızı),

  • Laboratuvarın kullandığı test yöntemleri (immünassay, GC-MS, LC-MS/MS gibi ileri testler),

  • Cut-off değerleri (laboratuvarın hangi eşik değeri pozitif kabul ettiği).

Bu nedenle tespit süreleri kesin çizgilerle belirlenemez, her zaman “ortalama” süreler üzerinden değerlendirilir.


Uyuşturucu Türlerine Göre Tespit Süreleri

1. Esrar (THC)

  • Kanda: 2–12 saat (ağır kullanımda birkaç gün).

  • İdrarda:

    • Tek kullanımda 1–3 gün,

    • Düzenli kullanımda 7–10 gün,

    • Kronik bağımlılarda 30 güne kadar (bazı vakalarda 45 gün).

  • Saç örneğinde: 90 güne kadar.

  • Tükürükte: 24–72 saat.

📌 Yargıtay kararlarında, esrar metabolitlerinin idrarda uzun süre kalabilmesi dikkate alınmış ve bu durum “kullanma suçu” açısından yeterli delil olarak kabul edilmiştir.


2. Kokain

  • Kanda: 6–12 saat, metaboliti benzoylecgonine ≈ 48 saat.

  • İdrarda: 2–4 gün, yoğun kullanımda 7–14 gün.

  • Saçta: 90 gün ve üzeri.

Kokain hızlı metabolize edilir, bu yüzden kan tespitinde kısa süreli çıkar. İdrarda ise metabolitler daha uzun süre kalır.


3. Amfetamin ve Metamfetamin

  • Kanda: 12–24 saat.

  • İdrarda: 2–3 gün, yoğun kullanımlarda 5–7 gün.

  • Saç örneğinde: Aylarca tespit edilebilir.

📌 Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2019/3562 E., 2020/1274 K. sayılı kararında; sanığın idrarında metamfetamin tespitini, TCK 191 kapsamında “kullanma suçu” için yeterli delil kabul etmiştir.


4. Eroin (Morfin türevleri)

  • Kanda: 6–12 saat.

  • İdrarda: 1–3 gün, bazı durumlarda 5–7 gün.

  • Saç örneğinde: Aylarca.

Eroin hızlı metabolize olur ve kısa sürede morfine dönüşür. Bu nedenle tespit süresi esrara kıyasla daha kısadır.


5. MDMA (Ekstazi)

  • Kanda: 12–24 saat.

  • İdrarda: 2–4 gün.

  • Saçta: 90 gün.


Hukuki Değerlendirme

1. Delilin Niteliği

Uyuşturucu testleri, kişinin uyuşturucu kullandığını ispatlayabilir. Ancak ne zaman kullandığını ve olay tarihinde etkisi altında olup olmadığını net olarak göstermez. Bu nedenle savunmada, “geçmişte kullanım” savunusu sıkça ileri sürülmektedir.

2. Yargıtay İçtihatları

  • Yargıtay 10. CD, 2017/2719 E., 2018/3456 K.
    Sanığın kanında esrar metaboliti tespit edilmiş, Yargıtay bunun “kullanma suçu” için yeterli olduğunu kabul etmiştir.

  • Yargıtay 20. CD, 2019/4512 E., 2020/3274 K.
    Sanığın idrarında amfetamin tespit edilmiştir. Yargıtay, bunun geçmiş kullanımın göstergesi olduğunu, ancak olay anında etkisi altında olup olmadığının ayrıca araştırılması gerektiğini vurgulamıştır.

3. Savunmada Kullanım

  • Testin geçerliliği sorgulanabilir (zincirleme koruma, laboratuvar prosedürleri).

  • İdrarda uzun süre kalması, olay anında etkisiz olabileceği savunmasını destekler.

  • AMATEM raporları, kişinin bağımlı olup olmadığını ortaya koyarak değerlendirmeye katkı sağlar.


Somut Olay Kurguları

Olay 1 – Lehe Durum

Sanık A., trafik kontrolünde durdurulur. İdrar testinde esrar metaboliti pozitif çıkar. Ancak sanık, 20 gün önce kullandığını söyler. AMATEM raporunda da THC’nin idrarda 30 gün kadar kalabileceği belirtilmiştir. Mahkeme, A.’nın olay tarihinde etkisi altında olmadığı kanaatine varır.

Olay 2 – Aleyhe Durum

Sanık B., üzerinde metamfetamin ile yakalanır. Aynı gün alınan kan testinde aktif metamfetamin tespit edilir. Bu durumda yalnızca bulundurmadığı, aynı zamanda kısa süre önce kullandığı da ortaya çıkar. Mahkeme, TCK 191 kapsamında cezalandırır.


Sonuç

Uyuşturucu maddenin kanda ve idrarda tespit edilebilme süresi, kullanılan maddeye, kullanım sıklığına, kişinin metabolizmasına ve test yöntemlerine göre değişir. Genel olarak:

  • Kan testleri kısa süreli (saatler – 1 gün),

  • İdrar testleri ise daha uzun süreli (günler – haftalar),
    tespit imkânı sağlar.

Hukuki açıdan bu veriler; uyuşturucu kullanımının ispatında delil niteliği taşır, ancak olay anında etkisi altında olup olmadığını göstermede tek başına yeterli değildir. Bu nedenle savunma stratejilerinde tespit süresi, AMATEM raporları ve delilin elde ediliş usulü mutlaka dikkate alınmalıdır.

Uyuşturucu Türü Kanda Tespit Süresi İdrarda Tespit Süresi Diğer (Saç / Tükürük)
Esrar (THC) 2–12 saat
(ağır kullanımda birkaç gün)
Tek kullanım: 1–3 gün
Düzenli kullanım: 7–10 gün
Kronik kullanım: 30–45 gün
Saç: 90 gün
Tükürük: 24–72 saat
Kokain 6–12 saat
(metabolit 48 saate kadar)
2–4 gün
Yoğun kullanımda 7–14 gün
Saç: 90 gün
Amfetamin / Metamfetamin 12–24 saat 2–3 gün
Yoğun kullanımda 5–7 gün
Saç: 90 gün+
Eroin (Morfin türevleri) 6–12 saat 1–3 gün
Bazı durumlarda 5–7 gün
Saç: Aylarca
MDMA (Ekstazi) 12–24 saat 2–4 gün Saç: 90 gün

📌 Not: Bu süreler “ortalama” değerlerdir. Kişisel metabolizma hızı, kullanılan miktar, kullanım sıklığı ve laboratuvar test yöntemleri sonuçları değiştirebilir.

Uyuşturucu Testlerinde Pasif İçicilik İddiası ve Yargıtay Kararları

Giriş

Uyuşturucu kullanma suçlarında (TCK m.191), en önemli delillerden biri kan ve idrar testleridir. Ancak bazı durumlarda şüpheli veya sanık, uyuşturucu maddenin kendi iradesiyle değil, pasif içicilik yoluyla vücuduna geçtiğini iddia edebilir.

“Pasif içicilik” iddiası, özellikle esrar (THC) davalarında sıkça gündeme gelir. Çünkü kapalı bir ortamda esrar dumanına maruz kalındığında, kişide düşük düzeyde metabolit tespiti yapılabilir. Ancak bu iddia, her zaman hukuken kabul edilmemekte, somut olayın koşullarına göre değerlendirilmektedir.


Pasif İçiciliğin Tıbbi Boyutu

Bilimsel araştırmalara göre:

  • Kapalı, havalandırmasız ortamlarda yoğun esrar dumanına maruz kalan kişilerde, kısa süreli olarak idrarda THC metaboliti tespit edilebilir.

  • Ancak bu miktar genellikle düşük seviyelerde kalır.

  • Düzenli kullanıcılarla pasif içiciler arasındaki fark, testlerde metabolit düzeyinin yüksekliği ile ayırt edilebilir.

📌 Bu nedenle pasif içicilik savunmasının kabul edilebilmesi için:

  • Kullanılan miktarın çok düşük olması,

  • Sanığın kullanım kastına dair delil olmaması,

  • Test sonuçlarının düşük düzeyde metabolit göstermesi gerekir.


Yargıtay Kararları

📌 Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2015/8764 E., 2017/4356 K.
Sanığın idrarında düşük miktarda THC metaboliti çıkmıştır. Sanık, arkadaş ortamında bulunduğunu, kendisinin esrar içmediğini savunmuştur. Yargıtay, metabolit seviyesinin düşük olması ve başka delil olmaması nedeniyle pasif içicilik ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini belirtmiştir.

📌 Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2019/2456 E., 2020/3472 K.
Sanığın evinde yapılan aramada esrar kalıntıları bulunmuş, idrarında da yüksek seviyede metabolit tespit edilmiştir. Sanığın “pasif içici” savunması, metabolit düzeyinin yüksekliği nedeniyle reddedilmiştir.

📌 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2016/10-874 E., 2018/246 K.
Yargıtay, pasif içicilik iddiasının tek başına kabul edilemeyeceğini, mutlaka somut olayın şartları ve test sonuçlarının ayrıntılı analizi ile değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.


Somut Olay Kurguları

Olay 1 – Lehe Durum

Sanık A., bir arkadaş grubuyla kafede otururken, diğer kişiler esrar içer. Polis baskınında sanıktan numune alınır. İdrar testinde düşük seviyede THC tespit edilir. Başka delil olmaması ve metabolit seviyesinin düşük çıkması nedeniyle mahkeme, pasif içicilik savunmasını kabul eder.

Olay 2 – Aleyhe Durum

Sanık B., evinde yakalanır. Evde esrar paketleri bulunur. İdrarında yüksek düzeyde THC metaboliti tespit edilir. Sanık, pasif içici olduğunu savunur. Ancak Yargıtay, delillerin yoğunluğu nedeniyle bu savunmayı kabul etmez.

Olay 3 – Tartışmalı Durum

Sanık C., konser alanında esrar içilen kalabalığın içinde bulunmuştur. Ertesi gün yapılan testte idrarında THC çıkmıştır. Sanığın üzerinde veya eşyalarında uyuşturucu bulunmamış, metabolit seviyesi de düşük çıkmıştır. Bu durumda savunmada pasif içicilik ihtimali kuvvetle vurgulanabilir.


Savunma Stratejisi

  • Laboratuvar raporları ayrıntılı incelenmeli, metabolit seviyeleri düşükse pasif içicilik savunması yapılmalıdır.

  • Sanığın üzerinde, evinde veya aracında uyuşturucu bulunmamışsa bu savunma daha güçlüdür.

  • AMATEM raporu talep edilerek kişinin bağımlı olmadığı ortaya konulmalıdır.

  • Kapalı ve kalabalık ortamlarda pasif maruziyetin mümkün olduğu bilimsel makaleler delil olarak sunulabilir.


Sonuç

Pasif içicilik iddiası, uyuşturucu kullanma suçlarında özellikle esrar davalarında önemli bir savunma aracı olabilir. Ancak Yargıtay uygulamasında:

  • Metabolit düzeyi düşükse ve başka delil yoksa kabul edilme ihtimali yüksektir,

  • Metabolit düzeyi yüksekse veya üzerinde uyuşturucu bulunmuşsa reddedilmektedir.

Savunma açısından, bu iddianın bilimsel raporlar ve olay koşullarıyla desteklenmesi kritik önemdedir.

                                                                                                                                 Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button