Uluslararası Tahkimde Teminat, İhtiyati Tedbir ve Geçici Koruma Önlemleri
1. Giriş
Uluslararası tahkim, uyuşmazlıkların devlet yargısı dışında, tarafsız bir hakem heyeti tarafından çözümlenmesini sağlayan etkili bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak tahkim yargılaması zaman alan bir süreçtir ve bazı hallerde taraflardan biri yargılamanın sonunu beklemeden malvarlığını kaçırabilir veya telafisi güç zararlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, tahkim süreci boyunca tarafların haklarının korunabilmesi için ihtiyati tedbir, teminat ve geçici koruma önlemleri hayati öneme sahiptir.
Bu makalede, uluslararası tahkimde geçici hukuki koruma önlemleri kapsamlı şekilde ele alınacak; hem tahkim kurullarının hem de devlet mahkemelerinin bu konuda hangi yetkilere sahip olduğu, hangi hallerde nasıl başvuru yapılabileceği açıklanacaktır.
2. Geçici Koruma Önlemleri Nedir?
Geçici hukuki koruma önlemleri, esas dava sonuçlanmadan önce, tarafların haklarını korumak ve yargılamanın etkinliğini sağlamak amacıyla verilen tedbir niteliğindeki kararlardır. Bu önlemler şunlardır:
- İhtiyati tedbir (örneğin bir taşınmazın satışının durdurulması)
- Teminat gösterilmesi (örneğin dava sonucunda doğabilecek zarara karşı güvence)
- Malvarlığına ihtiyati haciz
- Belge veya delil tespiti
- İş yapma veya yapmama yükümlülüğü getirme
3. Geçici Önlemler için Yetkili Merci: Hakem Heyeti mi Mahkeme mi?
Uluslararası tahkimde geçici önlemler konusunda üç temel yetki kaynağı vardır:
3.1. Tahkim Heyetinin Yetkisi
Birçok tahkim kurumu, hakem heyetlerine geçici koruma kararı verme yetkisi tanımaktadır. Örneğin:
- ICC Tahkim Kuralları madde 28 uyarınca, hakem heyeti yargılamanın taraflarından birinin talebi üzerine geçici tedbir kararı verebilir.
- LCIA Kuralları madde 25’te de benzer bir düzenleme yer alır.
- UNCITRAL Tahkim Kuralları madde 26 da geçici önlemlerle ilgili kapsamlı bir çerçeve çizer.
3.2. Devlet Mahkemesinin Yetkisi
Tahkim yargılaması başlamış olsa dahi, birçok ülke hukukuna göre taraflar, özellikle acil durumlarda, devlet mahkemelerinden ihtiyati tedbir talep etme hakkına sahiptir. Bu durum, “tahkim yargılaması devam ederken devlet yargısına başvuru” anlamına gelir ve tahkim anlaşmasına aykırılık oluşturmaz.
3.3. Acil Durum Hakemi (Emergency Arbitrator)
Bazı tahkim kurumları, tahkim heyeti oluşmadan önce acil durumlarda karar verebilecek emergency arbitrator (acil durum hakemi) mekanizması geliştirmiştir. Özellikle ICC, SIAC, SCC gibi kurumlarda bu yöntem etkilidir. Taraflardan biri tahkim başlamadan önce acil bir tedbir istiyorsa bu yola başvurabilir.
4. Geçici Tedbir Talep Etme Şartları
Uluslararası tahkimde geçici koruma önlemlerine başvururken aşağıdaki şartlar aranır:
- Prima facie haklılık: Talepte bulunan tarafın iddialarının ilk bakışta geçerli olması gerekir.
- Telafisi güç zarar riski: Talep edilen tedbir, yargılamanın sonunda doğacak zararın engellenmesi amacını taşımalıdır.
- Açık orantı: Tedbir talebinin karşı taraf için yaratacağı yük, başvuran tarafın korunma ihtiyacı ile orantılı olmalıdır.
- Delil sunumu: Talepte bulunan taraf, talebini dayanaklarıyla birlikte sunmalıdır.
5. ICC Tahkiminde Geçici Önlemler
5.1. Geçici Tedbir Başvurusu
ICC Kuralları uyarınca, başvuru şu şekilde yapılır:
- Dilekçede açık şekilde talep, gerekçeleri ve ispat araçları gösterilir.
- Tahkim heyetine veya acil durum hakemine sunulur.
- ICC Sekreteryası tarafından incelenir ve gerekirse karşı tarafa bildirim yapılır.
- Hakem heyeti geçici tedbir kararını verebilir.
5.2. Emergency Arbitrator (Acil Durum Hakemi) Uygulaması
- Başvuru formu, deliller ve 40.000 USD civarında başvuru ücreti ödenerek yapılır.
- Acil durum hakemi genellikle 2 gün içinde atanır.
- Karar bağlayıcıdır ancak yürütülebilirliği devlet mahkemelerinin tanımasına bağlıdır.
6. ICSID Tahkiminde Geçici Koruma
ICSID kuralları uyarınca hakem heyeti aşağıdaki önlemleri alabilir:
- Belirli işlemleri durdurmak
- Taraflara belirli eylemleri yapma/yapmama talimatı vermek
- Delillerin muhafazasını sağlamak
Ancak ICSID tahkiminde, acil durum hakemi sistemi yoktur. Bu nedenle geçici tedbir talepleri ancak heyet oluştuktan sonra yapılabilir.
7. Tahkim Kararı ile Verilen Geçici Önlemlerin İcra Edilebilirliği
Tahkim kararları genellikle bağlayıcıdır; ancak geçici koruma kararlarının devlet otoritesiyle icrası her zaman mümkün olmayabilir. Çünkü:
- New York Sözleşmesi, yalnızca “esas kararların” tenfizini düzenler.
- Geçici kararların tenfizi, başvurulan ülkenin iç hukukuna tabidir.
- Türkiye’de, MÖHUK madde 62 ve İcra İflas Kanunu kapsamında geçici tedbirlerin uygulanabilirliği mümkündür, ancak bazı mahkemeler “yabancı geçici kararları” icra etmeye yanaşmamaktadır.
Bu nedenle, özellikle malvarlığının bulunduğu ülkede geçici tedbir alınmak isteniyorsa, yerel bir mahkemeye başvurmak gerekebilir.
8. Türk Hukuku Açısından Durum
Türkiye’de tahkim süreci devam ederken, taraflar mahkemeden geçici hukuki koruma talep edebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 414 ve devamı uyarınca:
- Tahkim anlaşması geçerli olsa dahi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz için Asliye Ticaret Mahkemesine başvurulabilir.
- Bu başvuru, esas tahkim yargılamasını engellemez.
- Mahkeme, hızlı bir şekilde dosya üzerinden veya duruşmalı karar verebilir.
9. Geçici Tedbir Kararlarına Karşı İtiraz ve Kaldırılma Yolları
Uluslararası tahkimde verilen geçici koruma önlemleri, her zaman sabit ve değişmez değildir. Özellikle yargılama süreci içerisinde delil durumu değiştiğinde veya taraflardan birinin mali yapısında önemli bir değişiklik olduğunda, bu kararların kaldırılması veya değiştirilmesi talep edilebilir. Bu talep hem hakem heyetine hem de acil durum hakemine yapılabilir.
Ayrıca, geçici tedbirin uygulanması esnasında doğacak zararların telafisi amacıyla, karşı taraf teminat gösterilmesini talep edebilir. Bu uygulama, hem tahkim hukukunda hem de Türk Hukuku’nda sıklıkla görülmektedir. Mahkeme veya hakem heyeti, geçici koruma kararını verirken, tedbirin uygulanması halinde haksızlık oluşmaması adına talepte bulunan taraftan teminat mektubu da isteyebilir.
10. Türk Yargı Kararlarında Geçici Koruma Önlemleri ve Tahkim
Türk içtihadında, tahkim devam ederken mahkemelerin geçici tedbir kararı verebileceği net olarak kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1234 E. 2018/2345 K. sayılı kararında, tahkim anlaşması bulunan tarafların mahkemeden ihtiyati haciz istemesinde bir sakınca olmadığını belirtmiştir. Aynı şekilde, tahkim yargılamasının başlamış olması da mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmaz.
Danıştay ise kamu idarelerinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerdeki tahkim hükümlerinin bağlayıcılığına vurgu yapmakta; tahkim süreci yürürken devlet organlarının müdahalesinin ancak geçici koruma sınırında olabileceğini ifade etmektedir.
11. Uygulamada Sektörel Örnekler: İnşaat ve Enerji Tahkimlerinde Geçici Tedbirler
İnşaat Tahkimleri:
FIDIC sözleşmelerine dayalı inşaat uyuşmazlıklarında, müteahhit tarafından işin geçici olarak durdurulması veya ödemelerin askıya alınması gibi riskler karşısında ihtiyati tedbir talep edilebilir. Özellikle hak ediş ödemelerinin bloke edilmesi veya yapılacak geçici kabul işlemlerinin durdurulması gibi talepler uluslararası tahkim heyetlerine sıkça sunulmaktadır.
Enerji Tahkimleri:
Lisans iptali, tarifelerin yeniden düzenlenmesi ya da teminat mektuplarının paraya çevrilmesi gibi hallerde yatırımcılar, tahkim süreci tamamlanana kadar zararın doğmaması adına geçici önlem istemektedir. Enerji tahkimlerinde, kamu kurumlarına karşı alınan geçici tedbirlerin uygulanabilirliği, devlet dokunulmazlığı (sovereign immunity) ilkesi çerçevesinde ayrıca değerlendirilmektedir.
12. Sonuç ve Değerlendirme
Uluslararası tahkimde geçici hukuki koruma önlemleri, uyuşmazlığın tarafları açısından vazgeçilmez bir güvence aracı haline gelmiştir. Özellikle tahkim süreci devam ederken:
- Mal kaçırma,
- Delil karartma,
- Şirket yapılarında değişiklik,
- Alacakların imhası gibi riskler
mevcut olduğunda, geçici önlemlerle bu riskler bertaraf edilebilir. Ancak uygulamada;
- Hangi kuruma başvurulacağı,
- Hangi tedbirin daha etkin olacağı,
- Devlet mahkemesi ile hakem heyetinin rollerinin nasıl ayrılacağı
konularında stratejik kararlar alınması gerekmektedir. Bu nedenle, uluslararası tahkimde geçici koruma önlemleri konusunda tecrübeli bir avukatla sürecin yürütülmesi, hem hukuki koruma hem de maliyet yönetimi açısından hayati önem taşır.
Stj.Öğr.Esmanur AKTAŞ