Uçuşta Doğum: Havayolu Şirketinin Sorumluluğu, Yolcu Hakları ve Doğan Çocuğun Hukuki Statüsü
Giriş
Havacılık hukukunda yolcu hakları denildiğinde genellikle uçuş gecikmeleri, iptaller, bagaj kayıpları veya kaza sorumluluğu gündeme gelir. Ancak daha sıra dışı olaylar da uçuş sırasında yaşanabilmektedir. Bunlardan en dikkat çekeni, uçuş esnasında bir yolcunun doğum yapmasıdır.
Uçuşta doğum olayı; havayolu şirketinin sorumluluğunu, taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülükleri, yolcu haklarını ve doğan çocuğun vatandaşlık, kimlik ve miras gibi statü haklarını gündeme getirir. Bu olay yalnızca hukuki değil, aynı zamanda tıbbi, teknik ve hatta diplomatik boyutlar da içermektedir.
Bu makalede;
-
Uçuş sırasında doğumun hukuki niteliği,
-
Havayolu şirketinin sorumlulukları,
-
Yolcu haklarının taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi,
-
Doğan çocuğun vatandaşlığı ve kişisel statüsüne ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler,
-
Türk hukukunda ve yabancı hukuklarda örnek uygulamalar,
detaylı şekilde incelenecektir.
I. Uçuşta Doğum Olayının Hukuki Çerçevesi
1. Taşıma Sözleşmesinin Konusu
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 850 ve devamı maddelerine göre hava taşıma sözleşmesi, yolcunun bir ücret karşılığında belirli bir yerden başka bir yere taşınmasını konu edinir.
-
Taşıyıcının asli yükümlülüğü yolcuyu sağlıklı şekilde varış noktasına ulaştırmaktır.
-
Yolcunun hamile olması ve uçuş sırasında doğum yapması, bu sözleşmenin kapsamı dışında görünse de aslında sözleşmeden doğan “güvenli taşıma” yükümlülüğünün bir parçasıdır.
2. Montreal Konvansiyonu Hükümleri
Türkiye’nin taraf olduğu 1999 Montreal Konvansiyonu’na göre taşıyıcı, yolcunun uçuş sırasında ölüm veya bedensel zararı halinde sorumludur (m. 17).
-
Doğum olayı, annenin bedensel zararı olarak kabul edilir.
-
Bu nedenle havayolu şirketi, annenin doğum sırasında maruz kaldığı sağlık risklerinden sorumlu olabilir.
3. ICAO ve IATA Standartları
-
ICAO Annex 6: Uçaklarda tıbbi acil durumlar için ekipman bulundurulmasını zorunlu kılar.
-
IATA Medical Manual: Hamile yolcular için özel yönergeler öngörür. Genellikle 36. haftadan sonra uçuşa izin verilmez, daha erken haftalarda doktor raporu talep edilir.
II. Havayolu Şirketinin Sorumlulukları
1. Tıbbi Donanım Sağlama Yükümlülüğü
Uçakta doğum gerçekleştiğinde havayolu şirketi, ICAO standartlarına uygun ilk yardım çantaları, doğum setleri ve acil müdahale ekipmanı bulundurmakla yükümlüdür.
2. Kabin Ekibinin Eğitimi
Kabin ekibinin acil doğum durumlarında temel müdahale eğitimine sahip olması gerekir. Bu eğitim uluslararası havacılık standartlarının bir parçasıdır.
3. Acil İniş Yükümlülüğü
Anne ve bebeğin hayatını korumak amacıyla kaptan pilotun en yakın havaalanına acil iniş yapması beklenir. Yapılmaması halinde şirketin kusurlu olduğu ileri sürülebilir.
4. Taşıyıcının Hukuki Sorumluluğu
-
Kusursuz sorumluluk: Montreal Konvansiyonu uyarınca belirli bir tazminat sınırına kadar havayolu şirketi kusursuz sorumludur.
-
Kusura dayalı sorumluluk: Daha yüksek zararlar için taşıyıcının kusursuz olduğunu ispatlaması gerekir.
III. Yolcu Hakları Açısından Değerlendirme
1. Hamile Yolcunun Hakları
-
Yolcunun uçuş öncesinde sağlık durumunu bildirme yükümlülüğü vardır.
-
Havayolu şirketi, riskli gebeliklerde uçuşu reddedebilir. Bu durum yolcu güvenliği amacıyla hukuka uygundur.
2. Doğum Sırasında Annenin Hakları
-
Havayolu şirketinden tıbbi yardım talep etme,
-
Gerekli hallerde acil iniş yapılmasını isteme,
-
Doğum nedeniyle uğranılan zarar için tazminat talep etme.
3. Tazminat Hakları
Anne, doğum sırasında maruz kaldığı sağlık sorunları veya komplikasyonlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
IV. Uçakta Doğan Çocuğun Hukuki Statüsü
1. Vatandaşlık Meselesi
Uçakta doğan çocuğun vatandaşlığı, üç ilkeye göre belirlenir:
-
Jus soli (doğum yeri ilkesi): ABD, Kanada gibi ülkelerde geçerlidir. Uçak o ülkenin hava sahasında veya bayrağını taşıyorsa, çocuk vatandaşlık kazanır.
-
Jus sanguinis (kan bağı ilkesi): Türkiye’de geçerli ilkedir. Çocuk, anne veya babasından en az birinin Türk vatandaşı olması halinde Türk vatandaşı olur (Türk Vatandaşlık Kanunu m. 7).
-
Uçağın sicil ülkesi ilkesi: Bazı devletler, uçağın kayıtlı olduğu ülkenin vatandaşlığını tanır.
2. Doğum Yeri Kayıtları
Çocuğun doğum yeri, genellikle “uçakta doğum” şeklinde kayda geçer. Ancak hangi ülkenin hava sahasında doğduysa o ülkenin resmi makamlarına bildirilir.
3. Çocuğun Hakları
-
Kimlik ve nüfus kaydı,
-
Vatandaşlık kazanımı,
-
Sağlık hakkı,
-
Annesi ile birlikte taşıma sözleşmesinden doğan korumalardan yararlanma.
V. Türk Hukuku Açısından Çocuğun Durumu
-
Türk Vatandaşlık Kanunu m. 7: “Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı anne veya babadan doğan çocuk Türk vatandaşıdır.”
-
Eğer anne ve baba yabancı ise, çocuğun vatandaşlığı ebeveynin tabiiyetine göre belirlenir.
-
Türkiye, jus soli sistemini benimsemediğinden, sadece Türk hava sahasında doğmuş olmak vatandaşlık için yeterli değildir.
VI. Yargıtay ve Uygulama Örnekleri
Türk yargısında doğrudan uçakta doğum konulu çok sayıda karar bulunmamakla birlikte, Yargıtay içtihatları taşıyıcı sorumluluğu konusunda yol göstericidir:
-
Yargıtay 11. HD 2019/2211 K.: Uçuş sırasında meydana gelen sağlık olayları Montreal Konvansiyonu kapsamında taşıyıcının sorumluluğuna tabidir.
-
Bu mantıkla, uçakta doğum da “bedensel zarar” kategorisinde değerlendirilebilir.
Uluslararası alanda ise ABD’de ve Hindistan’da uçuşta doğum olaylarına ilişkin tazminat davaları açıldığı ve havayolu şirketlerinin sorumlu tutulduğu örnekler mevcuttur.
VII. Karşılaştırmalı Hukukta Çocuğun Vatandaşlığı
-
ABD: Jus soli ilkesi gereği, ABD hava sahasında doğan çocuk Amerikan vatandaşı olur.
-
İngiltere: Uçakta doğan çocuk, ebeveyninden biri İngiliz vatandaşı değilse otomatik vatandaşlık kazanmaz.
-
Almanya: Jus sanguinis esaslıdır, ebeveynin vatandaşlığı geçerlidir.
-
Kanada: Jus soli uygulanır.
VIII. Uygulamada Sorunlar
-
Çocuğun nüfus kaydının hangi ülkeye yapılacağı,
-
Vatandaşlık kazanımında farklı ülkelerin çatışan hukuk kuralları,
-
Doğum sırasında annenin yaşadığı sağlık komplikasyonları nedeniyle havayolu şirketine karşı tazminat davaları,
-
Acil iniş yapılmaması halinde ihmal iddiaları.
IX. Çözüm Önerileri
-
Havayolu şirketleri, uçuş öncesinde gebelik durumlarını daha sıkı kontrol etmelidir.
-
Uçaklarda doğum kitleri ve tıbbi cihazların bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.
-
ICAO bünyesinde doğum ve vatandaşlık konularına ilişkin ortak bir standart geliştirilmelidir.
-
Türk hukukunda “uçakta doğum”a özgü açık düzenlemeler yapılmalıdır.
Sonuç
Uçakta doğum, yalnızca olağanüstü bir olay değil, aynı zamanda karmaşık bir hukuki sorundur. Havayolu şirketi taşıma sözleşmesi kapsamında yolcunun güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, uçuş sırasında doğum gerçekleşmesi halinde de devam eder.
Doğan çocuk açısından ise vatandaşlık ve nüfus kaydı konuları ön plana çıkar. Türkiye, jus sanguinis sistemini benimsediği için, çocuğun Türk vatandaşlığını kazanabilmesi için ebeveynlerden en az birinin Türk olması gerekir. Aksi halde, çocuğun vatandaşlığı yabancı hukuka göre belirlenecektir.
Havayolu şirketleri, bu tür olaylarda tıbbi donanım, personel eğitimi ve acil iniş yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde tazminat sorumluluğu ile karşılaşacaktır.
Sonuç olarak, uçuşta doğum hem havayolu şirketleri için hukuki risk, hem de doğacak çocuk açısından temel hakların kazanımı bakımından önem taşır. Bu nedenle konu, ulusal ve uluslararası düzeyde daha ayrıntılı yasal düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır.