Tutuklama Yasağı Nedir?
Tutuklama, ceza muhakemesinde kişinin özgürlüğünü geçici olarak kısıtlayan en ağır koruma tedbiridir. Ancak her durumda uygulanamaz. Kanun koyucu bazı hâllerde tutuklamayı doğrudan yasaklamış; bazı hâllerde de ölçülülük ve son çare ilkeleri gereği tutuklama fiilen yasak kabul edilmiştir. Bu düzenlemeler bütününe “tutuklama yasağı” denir.
1) Tutuklama Yasağının Amacı
-
Kişi özgürlüğünü korumak
-
Ceza adaletinde ölçülülüğü sağlamak
-
Tutuklamanın cezaya dönüşmesini engellemek
-
Daha hafif tedbirlerin önceliğini vurgulamak
Tutuklama yasağı, “özgürlük kural, tutuklama istisna” ilkesinin en açık yansımasıdır.
2) Kanundan Kaynaklanan Tutuklama Yasakları
2.1. Sadece Adlî Para Cezası Öngörülen Suçlar
Eğer isnat edilen suçun yaptırımı yalnızca adlî para cezası ise, kişi hakkında tutuklama verilemez.
2.2. Üst Sınırı İki Yıldan Az Olan Suçlar
Hapis cezasının üst sınırı iki yıl veya daha az olan suçlarda da tutuklama yasağı vardır.
-
Bu kural, suçun ağırlığı ile tutuklamanın sertliği arasında denge kurmayı hedefler.
3) Ölçülülükten Doğan Tutuklama Yasakları
3.1. Adli Kontrolün Yeterli Olduğu Haller
Tutuklama, ancak adli kontrol tedbirlerinin yetersizliği somut biçimde ortaya konulursa mümkündür. Aksi hâlde tutuklama yasağı devreye girer.
3.2. Somut Olmayan Gerekçeler
“Suçun vasıf ve mahiyeti” gibi kalıp sözler tek başına tutuklama gerekçesi olamaz. Somut olgu gösterilmemişse, tutuklama yasağı vardır.
3.3. Delillerin Toplanmış Olması
Soruşturma aşamasında gerekli deliller toplanmışsa, “karartma ihtimali” ortadan kalkar. Bu durumda tutuklama yasağı gündeme gelir.
3.4. Kaçma Riskinin Olmaması
Sabit ikamet, düzenli iş, aile bağları gibi olgular varsa ve kaçma riski gerçekçi değilse, tutuklama yasağı söz konusudur.
4) Özel Gruplar Açısından Tutuklama Yasağı
4.1. Çocuklar
Çocuklar için tutuklama son çaredir. Özellikle 15 yaşını doldurmamış çocuklarda tutuklama neredeyse tamamen yasaktır.
4.2. Hamile ve Hasta Kişiler
Hamilelik, ağır hastalık veya özel bakım ihtiyacı bulunan kişilerde tutuklama ölçüsüz sayılır. Bu nedenle fiilen tutuklama yasağı vardır.
5) Anayasa ve İnsan Hakları Belgelerinde Tutuklama Yasağı
-
Anayasa m.19: Keyfî tutuklama yasaktır; her karar gerekçeli olmalıdır.
-
AİHS m.5: Tutuklama, ancak makul şüpheye dayalı ve kanuni prosedürlere uygun olarak yapılabilir. Keyfi tutuklama yasağı esastır.
-
BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.9: Hiç kimse keyfî olarak tutuklanamaz; her tutuklu kısa sürede hâkim önüne çıkarılmalıdır.
6) Avukat Pratiğinde Tutuklama Yasağı Argümanları
Bir müdafi olarak tutuklama yasağına dayanarak:
-
“Üst sınır iki yıl” kuralı ileri sürülebilir.
-
“Delillerin toplanmış olması nedeniyle karartma ihtimali yoktur” denebilir.
-
“Adli kontrol yeterlidir” vurgusu yapılabilir.
-
“Müvekkilin sağlık/hamilelik/çocuk durumu tutuklamayı ölçüsüz kılar” argümanı kullanılabilir.
7) Sonuç
Tutuklama yasağı, özgürlüğün korunması için getirilen en önemli güvencelerden biridir.
-
Sadece para cezası öngörülen suçlarda,
-
Üst sınırı iki yıl veya daha az hapis gerektiren suçlarda,
-
Adli kontrolün yeterli olduğu hallerde,
-
Somut gerekçe yoksa,
-
Çocuklar, hamileler ve ağır hastalar yönünden,