Türkiye’de SPK Düzenlemelerinin Halka Açık Olmayan Şirketlere Uygulanabilirliği
1. Giriş
Türkiye’de sermaye piyasalarının düzenleyici otoritesi olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), esas olarak halka açık şirketler, sermaye piyasası araçları ve yatırımcıların korunması amacıyla faaliyet gösterir.
Ancak, uygulamada halka açık olmayan şirketlerin de bazı durumlarda SPK düzenlemelerine tabi olabileceği görülmektedir. Bu durum, hem hukuki belirlilik hem de uygulama alanı açısından tartışma konusudur.
2. Hukuki Dayanaklar ve Temel Ayrım
2.1. Sermaye Piyasası Kanunu Kapsamı
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m. 2:
-
Halka açık ortaklıklar ve halka açık sayılan ortaklıklar SPK düzenlemelerine tabi.
-
Halka arz edilmese bile belirli sayıda ortağa sahip şirketler, “halka açık sayılan” statüsüne girebilir.
2.2. Halka Açık Olmayan Şirket Tanımı
-
TTK’ya göre kurulmuş, payları borsada işlem görmeyen ve halka arz edilmemiş şirketler.
-
Sermaye yapısı ve faaliyet alanı itibarıyla sermaye piyasası aracı ihraç etmeyen şirketler.
3. SPK Düzenlemelerinin Halka Açık Olmayan Şirketlere Uygulanabileceği Durumlar
3.1. Sermaye Piyasası Aracı İhracı
-
Borçlanma araçları veya özel tertip pay ihracı yapılması hâlinde, şirket halka açık olmasa bile SPK izni gerekir (SPKn m. 4).
-
Örneğin, kurumsal tahvil ihracı yapan bir anonim şirket, SPK izahname ve tescil yükümlülüklerine tabidir.
3.2. Kitle Fonlaması (Crowdfunding)
-
Halka açık olmayan girişim şirketleri, kitle fonlaması yoluyla sermaye topladığında SPK denetimine girer (SPKn m. 35/A).
3.3. Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları
-
Kuruluş aşamasında halka arz edilmemiş olsa bile, SPK düzenlemelerine tabidir.
3.4. Halka Açık Sayılma Kriteri
-
SPKn m. 16’ya göre, pay sahibi sayısı 500’ü aşan anonim şirketler halka açık sayılır ve SPK düzenlemelerine tabi olur.
3.5. Özel Amaçlı Kuruluşlar
-
Menkul kıymetleştirme veya proje finansmanı amacıyla kurulan ve sermaye piyasası aracı ihraç eden özel şirketler, halka açık olmasalar da SPK rejimi kapsamına girer.
4. Halka Açık Olmayan Şirketlerde SPK Denetimi
4.1. Finansal Raporlama Yükümlülüğü
-
SPK’nın belirlediği bağımsız denetim standartlarına tabi olabilirler.
-
Örneğin, borçlanma aracı ihraç eden özel bir anonim şirket, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) ile uyumlu finansal raporlama yapmak zorunda kalır.
4.2. Kamuyu Aydınlatma
-
Sermaye piyasası aracı ihraç eden şirketler, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden belirli bilgileri açıklamakla yükümlüdür.
4.3. İdari Yaptırımlar
-
SPK, halka açık olmayan şirketlere de, ihraç ve yatırımcı bilgilendirme yükümlülüklerine uymamaları hâlinde idari para cezaları uygulayabilir.
5. Yargıtay ve Danıştay Yaklaşımı
-
Yargıtay 11. HD, 2017/3582 E., 2019/1167 K. – Borçlanma aracı ihraç eden halka açık olmayan şirketin, SPK’nın izahname onay prosedürüne uyması gerektiği.
-
Danıştay 13. D., 2015/3928 E., 2017/1462 K. – SPK’nın idari para cezasının, halka açık olmayan ancak SPK mevzuatı kapsamında faaliyet gösteren şirketlere uygulanabileceği.
6. Avrupa Birliği Karşılaştırması
AB’de sermaye piyasası düzenlemeleri, yalnızca borsada işlem gören şirketleri değil, sermaye piyasası aracı ihraç eden tüm tüzel kişileri kapsar.
-
Prospectus Regulation (AB 2017/1129): Halka arz edilmese bile yatırımcılara ihraç edilen menkul kıymetlerde izahname zorunluluğu.
-
MiFID II: Yatırım hizmetleri sunan tüm şirketler için lisans ve denetim.
Türkiye’deki yaklaşım, AB modeline paralel olarak, ihraç edilen aracın niteliğine göre SPK yetkisinin doğması şeklindedir.
7. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Halka açık olmasa bile sermaye piyasası aracı ihraç eden şirketler SPK mevzuatına tabi olacağını bilmelidir.
-
Kitle fonlaması gibi yeni nesil finansman modellerinde SPK izni ve denetimi zorunludur.
-
Pay sahipleri sayısının 500’ü aşması, otomatik olarak halka açık statüsünü doğurur.
-
SPK düzenlemeleri ihlal edildiğinde, idari para cezası ve hatta faaliyet yasağı gibi yaptırımlar söz konusu olabilir.
8. Sonuç
SPK düzenlemeleri, yalnızca borsada işlem gören halka açık şirketleri değil; belirli sermaye piyasası işlemlerine katılan halka açık olmayan şirketleri de kapsayabilir.
Bu durum, Türkiye’de sermaye piyasalarının güvenilirliği ve yatırımcıların korunması amacıyla getirilmiş olup, “faaliyet bazlı düzenleme” anlayışının bir sonucudur.
Halka açık olmayan şirketlerin de sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunurken SPK mevzuatına tam uyum sağlaması, hukuki riskleri en aza indirecektir.