TÜRKİYE ‘DE YATIRIM YOLUYLA VATANDAŞLIK VE OTURMA İZNİ
Giriş
Yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturma izni programları, son yıllarda birçok ülkenin ekonomik stratejileri arasında yer almaktadır. Bu programlar, genellikle yabancı sermayeyi çekmek amacıyla belirli tutarda yatırım yapan yabancı uyruklu kişilere oturma izni ve/veya vatandaşlık hakkı tanımaktadır. Türkiye’de ise bu sistem, 2017 yılında yürürlüğe giren düzenlemeler ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Türk vatandaşlığı kanununun uygulanmasına ilişkin yönetmelik değişiklikleri ile birlikte yabancı yatırımcıların belirli koşulları sağlamaları hâlinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmeleri mümkün hâle gelmiştir.
Bu makalede, Türkiye’deki yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturma izni sisteminin hukuki dayanakları, uygulama esasları, eleştiriler, uluslararası kıyaslamalar ve yargı denetimi boyutları ayrıntılı biçimde incelenecektir.
I. Hukuki Dayanak
Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık kazanımı, esasen 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve bu Kanun’un uygulanmasına ilişkin Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ile düzenlenmiştir. Yönetmelikte 2017 yılında yapılan değişiklikle birlikte yabancı yatırımcılara çeşitli yatırım seçenekleri karşılığında istisnai vatandaşlık hakkı tanınmıştır.
Yönetmelik Madde 20/2’ye göre vatandaşlık verilebilecek yatırım türleri:
-
En az 400.000 Amerikan Doları tutarında taşınmaz satın alınması,
-
En az 500.000 Amerikan Doları tutarında banka mevduatı,
-
En az 500.000 Amerikan Doları tutarında devlet tahvili,
-
En az 500.000 Amerikan Doları sabit sermaye yatırımı,
-
En az 50 kişiye istihdam sağlanması,
-
Gayrimenkul yatırım fonu veya girişim sermayesi yatırım fonlarına katılım.
Ayrıca, yatırım yapan kişi eşi ve 18 yaş altındaki çocukları da vatandaşlık kazanabilmektedir.
II. Oturma İzni Boyutu
Yatırım yapan yabancılara öncelikle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca kısa dönem ikamet izni verilmektedir. Yabancı kişi, yatırımı gerçekleştirdikten sonra Göç İdaresi Başkanlığı’na başvurarak oturma izni alır. Ardından vatandaşlık başvurusu yapılabilir.
Bu kapsamda alınan oturma izni, çoğu zaman yatırımın devamına bağlı olarak uzatılabilir nitelikte olup vatandaşlık başvurusu olumlu sonuçlanana kadar geçici niteliktedir.
III. Başvuru Süreci ve Uygulama Pratiği
1. Süreç Aşamaları:
-
Yatırımın gerçekleştirilmesi ve ilgili kamu kurumlarından uygunluk belgesinin alınması (Tapu, Merkez Bankası, Çalışma Bakanlığı, vs.)
-
Göç İdaresi’nden kısa dönem oturum izni alınması,
-
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne vatandaşlık başvurusunun yapılması.
2. Değerleme ve Sermaye Denetimi
Tapu işlemlerinde SPK lisanslı bir değerleme uzmanı raporu, bankacılık kanalıyla ödeme, satın alınan taşınmaza 3 yıl satmama taahhüdü gibi şartlar uygulamada aranmaktadır.
3. Ortaklık veya Paylı Mülkiyet Durumu
Birden fazla kişi aynı taşınmazı alarak bu hakkı elde etmek istiyorsa, paylarının her biri ayrı ayrı asgari tutara ulaşmalıdır. Bu husus yargı kararlarında da teyit edilmiştir.
IV. Hukuki ve Etik Eleştiriler
1. Vatandaşlığın Ticarileşmesi
Yatırım karşılığı vatandaşlık verilmesi, özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’da güvence altına alınan eşitlik ve kamu yararı ilkeleri ile bağdaşmadığı yönünde eleştirilmektedir. Vatandaşlık gibi bir kimliğin sadece ekonomik kıstaslarla değerlendirilmesi, kutsal kamu bağı kavramını zedeleyebilir.
2. Vergisel ve Demografik Riskler
Yatırımcılar çoğunlukla Türkiye’de yaşamamakta, ancak vatandaşlık avantajlarını kullanmaktadır. Bu durum; sosyal entegrasyon eksikliği, vergisel avantaj arayışı, mukimlik karmaşası gibi sorunlar doğurmaktadır.
3. Taşınmaz Spekülasyonu ve Fiyat Artışı
Yatırım talebinin konut sektörüne yoğunlaşması, yerli halkın erişimini zorlaştıran spekülatif artışlara yol açmıştır. Özellikle İstanbul, Antalya gibi şehirlerde emlak balonu riski oluşmuştur.
V. Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifi
1. Portekiz
-
500.000 € emlak yatırımıyla Golden Visa veriliyor.
-
5 yıl sonunda vatandaşlık alınabiliyor.
-
2024 yılında bazı emlak türleri kapsamdan çıkarıldı.
2. Malta
-
700.000 € devlet katkısı + 16 ay ikamet ile vatandaşlık verilebiliyor.
-
AB Komisyonu tarafından yoğun eleştirilmekte.
3. ABD – EB-5 Vizesi
-
800.000 $ yatırım ve 10 kişilik istihdam şartı.
-
Green Card sonrası vatandaşlık başvurusu yapılabilir.
Türkiye modeli, doğrudan vatandaşlık sağlaması açısından Portekiz gibi ikamet temelli modellerden farklıdır. Bu yönüyle daha hızlı sonuç almak isteyen yatırımcılar için caziptir.
VI. Yargı Denetimi ve İptal
Yatırım yoluyla kazanılan vatandaşlığın iptali mümkündür. Özellikle:
-
Gerçeğe aykırı beyan
-
Sahte belge sunulması
-
Yatırımın taahhüt edilen süreden önce geri çekilmesi
durumlarında idare tarafından vatandaşlık iptal edilebilir. Bu durumda ilgili kişinin vatandaşlık hakkı yargı yoluyla denetlenebilir.
Danıştay kararlarında, vatandaşlık iptali için kamu yararına aykırılık ve objektif kriterlere dayalı gerekçe aranması gerektiği vurgulanmıştır.
VII. Reform ve Öneriler
-
Yatırımın sadece gayrimenkule yönelmesi yerine teknoloji, ihracat ve üretim alanlarına kaydırılması,
-
Vatandaşlık yerine daha uzun vadeli oturum programlarının teşvik edilmesi,
-
Yatırımcıların Türkiye’de gerçek ikamet şartına bağlanması,
-
Vatandaşlık başvurularının şeffaf ve kamuya açık raporlarla denetlenmesi,
-
Türk vatandaşlığı kavramının anayasal değerleri gözeterek korunması
gibi öneriler, sistemi daha sürdürülebilir hâle getirebilir.
Sonuç
Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum izni sistemleri, yabancı sermayeyi çekmekte etkin rol oynamaktadır. Ancak vatandaşlığın bu şekilde ekonomik bir araç hâline getirilmesi, beraberinde ciddi hukuki, etik ve toplumsal tartışmaları da doğurmaktadır. Bu nedenle sistemin şeffaflık, denetim, entegrasyon ve anayasal değerlerle uyumlu olarak yeniden yapılandırılması büyük önem arz etmektedir.