Single Blog Title

This is a single blog caption

Türkiye Cumhuriyeti’ne Karşı Düşmanla İşbirliği Suçu

Devletin güvenliği, bağımsızlığı ve kamu düzeninin korunması, ceza hukukunun en temel amaçları arasındadır. Özellikle savaş zamanlarında veya uluslararası gerilimlerde, düşman devletlerle veya düşman unsurlarla yapılan her türlü işbirliği, ulusal güvenliği ciddi biçimde tehdit eder. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu (TCK), düşmanla işbirliği yapma fiilini ağır bir suç olarak düzenlemiştir.

Bu makalede, TCK 328 kapsamında düşmanla işbirliği yapma suçunun tanımı, unsurları, cezai sonuçları, Yargıtay ve AİHM kararları ışığında uygulamadaki değerlendirmeler ve günümüzde dijitalleşme ile ortaya çıkan yeni riskler ele alınacaktır.


Hukuki Dayanak ve Suçun Tanımı

TCK m. 328 hükmü şu şekildedir:
Türkiye Cumhuriyeti ile savaş halinde bulunan bir devletle işbirliği yapan kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu düzenlemenin amacı, devletin savaş ve kriz dönemlerinde güvenliğini sağlamaktır. Burada düşman devlet, Türkiye’nin resmi olarak savaş halinde bulunduğu veya ulusal güvenliğini tehdit eden devletler olarak tanımlanır.


Suçun Unsurları

  1. Fail:

    • Herkes bu suçun faili olabilir. Ancak devlet görevlileri veya askeri personelin bu suçu işlemesi halinde ceza genellikle daha ağır uygulanır.

  2. Fiil:

    • Düşman devletle veya onun kontrolündeki unsurlarla bilgi, kaynak veya lojistik destek sağlamak.

    • Bu fiil, doğrudan askeri işbirliği veya istihbarat paylaşımı şeklinde olabilir.

  3. Manevi Unsur:

    • Suç doğrudan kastla işlenir. Fail, işbirliği yaptığı kişinin veya kurumun düşman devlet olduğunu bilerek hareket etmelidir.

  4. Suçun Konusu:

    • Devletin güvenliği, egemenliği ve savaş stratejileri.


Yargıtay Kararları Işığında Düşmanla İşbirliği Suçu

Yargıtay, bu suçun değerlendirilmesinde işbirliğinin niteliğini ve milli güvenliğe etkisini detaylı inceler:

  • Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2375 E., 2020/1242 K. kararında, savaş halinde olunan bir devletin istihbarat birimine bilgi aktaran kişinin TCK 328 kapsamında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılması onanmıştır.

  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2018/2689 E., 2019/3152 K. kararında, savaş zamanında düşman devlet yararına ekonomik ve lojistik destek sağlanmasının bu suçu oluşturduğu açıkça belirtilmiştir.

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/133 E., 2018/89 K. kararında, dijital veri aktarımı yoluyla düşman devlete bilgi sağlayan kişinin bu kapsamda cezalandırılması gerektiği ifade edilmiştir.


AİHM Kararları ve Ulusal Güvenlik Dengesi

AİHM, ulusal güvenliği tehdit eden işbirliklerinde devletlerin cezalandırma yetkisini geniş yorumlamaktadır:

  • Zana v. Türkiye (1997) kararında, ulusal güvenliğe zarar veren faaliyetlerin ifade özgürlüğü kapsamında korunamayacağı vurgulanmıştır.

  • Klass ve Diğerleri v. Almanya (1978) kararında, devletin güvenliğini tehdit eden kişilerin faaliyetlerinin, demokratik toplum düzeni için gerekli önlemlerle sınırlandırılabileceği belirtilmiştir.

  • Stoll v. İsviçre (2007) kararında, devlet sırlarının düşman devletlerle paylaşılmasının cezalandırılmasının meşru ve orantılı bir müdahale olduğu kabul edilmiştir.


Dijital Çağda Düşmanla İşbirliği

Teknolojinin gelişmesi, düşmanla işbirliği suçunu farklı bir boyuta taşımıştır:

  • Siber Casusluk: Devletin kritik altyapılarına yönelik saldırılar veya veri sızıntıları, düşmanla işbirliğinin modern bir versiyonudur.

  • Dijital İletişim ve Kripto Paralar: Lojistik ve mali destek, kripto para transferleri ile gizlenebilmektedir.

  • Sosyal Medya ve Propaganda: Düşman devlet propagandasına hizmet eden dijital içerikler, bu suçun kapsamına girebilecek yeni risk alanları yaratmaktadır.


Günümüzdeki Sorunlar ve Tartışmalar

  1. İşbirliği Kavramının Sınırları:

    • İşbirliğinin sadece askeri bilgi aktarmakla sınırlı olup olmadığı, ekonomik veya diplomatik desteklerin de bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılmaktadır.

  2. İfade Özgürlüğü ile Suçun Ayrımı:

    • Eleştirel açıklamaların ne zaman düşmanla işbirliği kapsamına girdiği, AİHM içtihatları ışığında dikkatle incelenmelidir.

  3. Dijital Delillerin Doğruluğu:

    • Sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden yapılan veri paylaşımının tespiti ve hukuki delil niteliği önemlidir.


Cezalar ve Yaptırımlar

  • TCK m. 328’e göre ceza: Düşmanla işbirliği yapan kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

  • Suçun savaş zamanında veya devletin kritik güvenlik unsurlarına zarar verecek şekilde işlenmesi halinde ceza artırılır.

  • Kamu görevlileri ve askeri personel için ek disiplin ve güvenlik tedbirleri uygulanır.


Sonuç ve Değerlendirme

Düşmanla işbirliği yapma suçu, devletin bağımsızlığı, ulusal güvenliği ve halkın güvenliği açısından en kritik suç tiplerinden biridir. Yargıtay kararları, bu suçun yalnızca klasik anlamda değil, dijital yollarla yapılan işbirliklerini de kapsadığını ortaya koymaktadır. AİHM içtihatları ise, devletlerin ulusal güvenlik adına bu tür eylemleri cezalandırma hakkını meşru görmekle birlikte, orantılılık ilkesine dikkat edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Dijitalleşen dünyada, siber casusluk, dijital propaganda ve kripto para transferleri gibi yeni yöntemler, düşmanla işbirliğinin tespitini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle hem mevzuatın güncellenmesi hem de teknik önlemlerin artırılması büyük önem taşır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button