Single Blog Title

This is a single blog caption

Ticari İşletmenin Devri

Ticari İşletmenin Devri: Sözleşmede Nelere Dikkat Edilmeli, Çalışanların ve Borçların Durumu

Ticari işletmenin devri, pratikte çoğu zaman “işletmenin satışı” olarak adlandırılsa da, sadece malların veya demirbaşların el değiştirmesinden çok daha kapsamlı ve karmaşık bir işlemdir. İşletmeyi bir bütün hâlinde devralan kişi; müşteri portföyünden ticaret unvanına, kira hakkından çalışanlara, borç ve alacaklardan sözleşmelere kadar pek çok unsuru ve riski de beraberinde üstlenir. Bu nedenle ticari işletmenin devri sözleşmesi, hem Türk Ticaret Kanunu (TTK), hem Türk Borçlar Kanunu (TBK) hem de İş Kanunu bakımından dikkatle kurgulanması gereken kritik bir sözleşmedir.

Bu makalede, ticari işletmenin devri nedir, devir sözleşmesinde nelere dikkat edilmelidir, çalışanların ve borçların durumu nasıl belirlenmelidir sorularını, mevzuata uygun ve uygulamaya dönük bir bakışla ele alacağız.


1. Ticari İşletme Nedir? Devrin Konusu Ne Olur?

Ticari işletmenin devrini anlamak için önce devrin konusunun ne olduğunu netleştirmek gerekir.

1.1. Ticari işletme kavramı

TTK’ya göre ticari işletme; esnaf faaliyeti sınırlarını aşan düzeyde, gelir sağlamayı hedefleyen ve bağımsız şekilde yürütülen faaliyet birimidir. Tek bir mal veya tek bir sözleşme değil; bir bütün olarak örgütlenmiş ekonomik bir değer söz konusudur.

Bir ticari işletmenin bünyesinde tipik olarak şunlar yer alır:

  • Ticaret unvanı ve işletme adı
  • Marka, patent, tasarım gibi fikri ve sınai mülkiyet hakları
  • Müşteri portföyü, know-how, itibar (şöhret, goodwill)
  • Demirbaşlar, makine ve ekipmanlar
  • Stoklar (hammadde, mamul, yarı mamul)
  • Kira sözleşmesinden doğan kullanım hakkı (işyeri)
  • Çalışanlar ve bunlarla ilgili iş sözleşmeleri
  • Banka ilişkileri, krediler, cari hesaplar
  • Devam eden ticari sözleşmeler
  • Alacaklar ve borçlar

İşte ticari işletmenin devri, bu unsur ve ilişkilerin bir bütün olarak el değiştirmesi anlamına gelir. Bu nedenle, devir sözleşmesinde “devir konusu ticari işletme” çok net tanımlanmalı, hangi unsurların dahil, hangilerinin hariç olduğu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde yazılmalıdır.

1.2. Ticari işletme devri ile hisse devri farkı

Uygulamada sık karıştırılan hususlardan biri de ticari işletmenin devri ile şirket hisselerinin devri arasındaki farktır:

  • Hisse devri: Şirket tüzel kişiliği aynı kalır, sadece ortaklar değişir. İşletme, çalışanlar, borçlar, sözleşmeler aynı tüzel kişilikte devam eder. Çoğu zaman İş Kanunu anlamında işyeri devri sayılmaz.
  • İşletme devri (asset deal): Tüzel kişilikten bağımsız olarak işletmenin kendisi, bir bütün olarak başka bir kişiye devredilir. İşyerinin devri, çalışanların devri, borçların devri gibi birçok hukuki sonuç doğurur.

Bu ayrım, çalışanların durumu, borçların sorumluluğu ve vergisel sonuçlar bakımından büyük önem taşır. Bu makale, esasen ticari işletmenin bir bütün olarak devrine (asset deal) odaklanmaktadır.


2. Ticari İşletmenin Devri İçin Hukuki Çerçeve

Ticari işletmenin devri, aslında birden fazla kanunun kesişim noktasındadır:

  • TTK: Ticari işletme kavramı, devrin tescili ve ilanı, ticaret unvanı, ticari defterler, rekabet yasağı, ticari işletmenin bütün hâlinde devri gibi konular.
  • TBK: Malvarlığı veya işletmenin devri hâlinde borçların ve alacakların akıbeti, külli ve cüzi halefiyet, borç üstlenme, temlik hükümleri.
  • İş Kanunu (4857): İşyeri veya işyerinin bir bölümünün devri hâlinde çalışanların hakları, iş sözleşmelerinin akıbeti, kıdem ve ihbar tazminatı, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin devamı.
  • Vergi ve SGK mevzuatı: KDV, kurumlar vergisi, stopaj, SGK primleri, devre ilişkin vergisel yükümlülükler ve müteselsil sorumluluk.

Bir ticari işletme devir sözleşmesi hazırlanırken, sadece ticaret hukuku açısından değil; borçlar hukuku, iş hukuku ve vergi/SGK boyutu birlikte değerlendirilmelidir. Aksi hâlde, devir sonrasında tarafların hiç hesap etmediği vergi cezaları, SGK prim borçları, iş davaları veya alacak-borç uyuşmazlıkları ortaya çıkabilir.


3. Ticari İşletmenin Devri Sözleşmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Temel Başlıklar

Bir ticari işletme devri sözleşmesi, basit bir “satış sözleşmesi” kalıbı ile hazırlanamayacak kadar kapsamlıdır. Aşağıda, sözleşmede mutlaka ele alınması gereken ana başlıkları özetleyelim.

3.1. Tarafların ve işletmenin kimliği

Sözleşmede öncelikle:

  • Devredenin (işletmenin mevcut sahibi)
  • Devralanın (yeni işletme sahibi)

kimlik bilgileri, ticaret sicili kayıtları, MERSİS numaraları, temsil ve ilzama yetkili kişilerin kim oldukları tereddütsüz biçimde yazılmalıdır.

Ayrıca devir konusu ticari işletme:

  • Ticaret unvanı
  • Şube/merkez adresi
  • Ticaret sicil numarası
  • Faaliyet konusu ve varsa ruhsat/izin bilgileri

ile birlikte açıkça tanımlanmalıdır.

3.2. Devir kapsamı: Hangi unsurlar dahil, hangileri hariç?

En kritik maddelerden biri, devir kapsamıdır. Sözleşmede şu soruların net karşılığı olmalıdır:

  • Hangi demirbaşlar, makine ve ekipmanlar devre dahildir?
  • Mevcut stokların (ürün, hammadde) durumu nedir, sayım nasıl yapılacaktır?
  • Ticaret unvanı, işletme adı, marka, domain adı devrediliyor mu?
  • İşyerine ilişkin kira sözleşmesi devredilecek mi, kiraya verenin onayı nasıl alınacak?
  • Devam eden tedarik ve satış sözleşmeleri devre konu mu?
  • Banka kredileri, leasing sözleşmeleri, teminat mektupları, kefaletler nasıl ele alınacak?
  • Alacaklar (müşteri alacakları, çek-senetler) devrin içinde mi, değil mi?
  • Borçların hangileri devralan tarafından üstleniliyor, hangileri devredende kalıyor?

“İşletmenin tamamı devredilmiştir” gibi genel bir ifade çoğu zaman yeterli olmaz. Özellikle demirbaş ve stoklar için ek-1 envanter listesi, alacaklar ve borçlar için finansal tablo ve liste eklenmesi yerinde olacaktır.

3.3. Devir bedeli ve ödeme planı

Devir bedeli, çoğu zaman işletmenin:

  • Demirbaş ve stoklarının değeri,
  • Müşteri portföyü ve marka değeri,
  • Kârlılık ve gelecekteki kazanç potansiyeli,
  • Borç-alacak durumu

gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir.

Sözleşmede şu hususlar net olmalıdır:

  • Devir bedelinin toplam tutarı
  • Ödeme şekli (peşin, taksitle, banka havalesi, akreditif vb.)
  • Taksitli ödemede teminatlar (çek, senet, ipotek, kefalet, teminat mektubu)
  • Bedelin bir kısmının şarta bağlı olarak (örneğin belirli ciro hedefleri, müşteri sözleşmelerinin devamı) ödenip ödenmeyeceği
  • Devir bedelinin KDV’ye tabi olup olmadığı, vergi sorumluluğunun nasıl paylaşılacağı

Ayrıca, stok ve demirbaşların değerlemesinin ne şekilde yapılacağı; sayım günü, sayım komisyonu, farklılık çıkması hâlinde düzeltme yöntemleri sözleşmede açıkça yazılmalıdır.

3.4. Devir tarihi, teslim ve geçiş süreci

Devrin hüküm ifade edeceği tarih, farklı hak ve borçların hangi anda devralana geçeceği bakımından önemlidir.

Sözleşmede;

  • Devir tarihi (işletmenin fiilen devralana bırakıldığı gün)
  • Devir anında işletmenin kasasındaki nakit, kasa mevcutları
  • Banka hesaplarının devri veya yeni hesap açılması
  • Kasa sayımı, stok sayımı, demirbaş teslim tutanakları
  • Tescil ve ilan işlemlerinin hangi tarihte yapılacağı

belirlenmelidir.

Çoğu zaman fiili devir, tescil ve ilan tarihlerinden önce gerçekleşir. Bu durumda, sözleşmede, taraflar arasında geçerli olacak iç ilişki tarihi ile üçüncü kişiler nezdinde sonuç doğuracak tescil/ilan tarihi ayrımı yapılabilir.

3.5. Fikri mülkiyet hakları, marka, domain, yazılım

Modern ticari işletmelerin önemli bir kısmı, marka değeri ve dijital varlıklar üzerine kuruludur. Bu nedenle işletme devrinde:

  • Tescilli ve tescilsiz markalar
  • Domain adları, sosyal medya hesapları
  • Özel yazılımlar, lisanslar, veri tabanları
  • Tasarımlar, patent, faydalı model

gibi fikrî ve sınai hakların devri de açıkça düzenlenmeli; gerekirse ayrı devir sözleşmeleri (lisans devri, marka devri, domain devri gibi) ile desteklenmelidir.

Bu unsurlar özellikle SEO ve online satış yapan işletmelerde devrin maddi değerinin önemli kısmını oluşturabilir.

3.6. Rekabet yasağı ve müşteri devri

Ticari işletmeyi devreden tarafın, aynı sektörde hemen yakın bir yerde benzer bir işletme açması hâlinde, devralan taraf ciddi zarar görebilir. Bu nedenle sözleşmede:

  • Rekabet yasağı (belirli bir süre, belirli bir bölge ve faaliyet alanı bakımından)
  • Devredenin eski müşterileri devralanın aleyhine olacak şekilde kendine çekmemesi (non-solicitation)
  • Müşteri portföyü listesi ve bu müşterilerle kurulu ilişkilerin devre dahil olduğu

açıkça yazılmalıdır. Rekabet yasağının kapsamı belirlenirken hem ticari menfaatin korunması, hem de çalışma özgürlüğünün aşırı sınırlanmaması arasında makul bir denge kurulmalıdır.

3.7. Beyan ve taahhütler, gizli borç ve riskler

Devir sözleşmesinde devreden tarafın;

  • Mevcut borçlar
  • Vergi ve SGK borçları
  • Devam eden davalar, icra takipleri
  • Üçüncü kişilerin rehin, ipotek, haciz, ihtiyati tedbir hakları
  • Çevre, ruhsat, belediye, meslek odası yükümlülükleri

hakkında doğru ve eksiksiz beyan vermesi önemlidir.

Bu nedenle sözleşmeye detaylı beyan ve taahhüt maddeleri eklenir. Devreden, sözleşmeye aykırı olarak sakladığı bir borç veya risk ortaya çıktığında, devralanın uğrayacağı zararları tazmin etmeyi kabul eder. Bunlara “garanti ve tazminat (indemnity) hükümleri” de denebilir.

Bu çerçevede:

  • Garanti kapsamı (vergi, SGK, çalışan alacakları, üçüncü kişi alacakları)
  • Tazminat talep süresi (zamanaşımı)
  • Tazminatın üst sınırı veya muafiyet tutarı (franchise)

gibi ayrıntılar pratikte sıkça düzenlenir.

3.8. Uyuşmazlık çözümü ve uygulanacak hukuk

Ticari işletmenin devri sözleşmeleri genellikle yüksek meblağlı ve karmaşık sözleşmelerdir. Bu nedenle uyuşmazlık hâlinde:

  • Hangi ülke hukuku uygulanacak?
  • Hangi mahkeme veya tahkim mercii yetkili olacak?
  • İhtilaf öncesi uzlaşma/ara buluculuk şartı öngörülüyor mu?

gibi hususlar açıkça düzenlenmelidir. Türkiye’de kurulu işletmelerin devrinde kural olarak Türk hukuku ve Türk mahkemelerinin yetkisi öngörülmekle birlikte, tarafların niteliklerine göre milletlerarası tahkim de tercih edilebilir.


4. Çalışanların Durumu: İşyeri Devri ve İş Sözleşmeleri

Ticari işletmenin devri, aynı zamanda çoğu zaman işyerinin devri anlamına gelir. Bu noktada 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi devreye girer ve çalışanların korunmasına yönelik özel hükümler getirir.

4.1. İşyeri devrinde iş sözleşmelerinin akıbeti

İş Kanunu’na göre işyerinin veya bir bölümünün devri hâlinde:

  • İşçilerin iş sözleşmeleri tüm hak ve borçlarıyla birlikte devralan işverene geçer.
  • Devir, iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep oluşturmaz. Yani sırf işyeri devredildi diye işçi işten çıkarılamaz veya hakları geriye götürülemez.
  • İşçinin kıdemi, devralan işveren nezdinde de aynen devam eder; sanki baştan beri yeni işveren yanında çalışıyormuş gibi kabul edilir.

Dolayısıyla ticari işletmenin devri söz konusu olduğunda, işveren değişse bile işçiler açısından:

  • Kıdem süresi
  • Yıllık izin hakları
  • Ücret, prim, ikramiye gibi haklar

kesintiye uğramaz. Devir, işçinin “sıfırdan başlaması” anlamına gelmez.

4.2. Devreden ve devralan işverenin sorumluluğu

İşyeri devrinde hem devreden işveren hem de devralan işverenin sorumlulukları vardır:

  • Devir tarihinden önce doğmuş ve muaccel hâle gelmiş işçi alacakları için, devreden ve devralan işveren müteselsilen sorumludur.
  • Devir tarihinden sonra doğan alacaklar bakımından ise kural olarak sadece devralan işveren sorumludur.

Bu nedenle devir sözleşmesinde;

  • Devir tarihine kadar birikmiş kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin, prim gibi alacakların listesi
  • Hangi işçi alacaklarının kim tarafından üstlenileceği
  • İşçi alacaklarıyla ilgili doğabilecek davalarda tarafların birbirine rücu hakkı

detaylı şekilde düzenlenmelidir.

4.3. İşçinin rızası, fesih hakkı ve koşul değişikliği

İşyeri devrinde, kural olarak işçinin ayrı bir onay vermesine gerek yoktur; iş sözleşmesi kanun gereği devralana geçer. Ancak:

  • Devir sonrası işçinin iş koşulları esaslı şekilde değiştirilmek isteniyorsa, İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca işçinin yazılı rızası aranır.
  • Devralan işveren, işçiyi sırf “eski patronla çalışmak istemiyorum” bahanesiyle derhal işten çıkaramaz. İş güvencesi hükümleri aynen uygulanmaya devam eder.
  • İşçi, işyeri devri sonrasında esaslı değişiklik yapılır ve bunu kabul etmezse, haklı fesih veya geçerli sebeple fesih tartışmaları gündeme gelebilir.

Bu nedenle ticari işletmenin devri planlanırken, insan kaynakları boyutu iyi yönetilmeli, çalışanlarla açık iletişim kurulmalı ve iş ilişkilerinin mümkün olduğunca sorunsuz devam etmesi sağlanmalıdır.

4.4. Toplu iş sözleşmesi, sendikal haklar ve kıdem tazminatı

İşyeri bir toplu iş sözleşmesinin kapsamındaysa:

  • Devir sonrası da toplu iş sözleşmesi hükümleri, sözleşme süresi sonuna kadar devralan işveren için bağlayıcı olmaya devam eder.
  • İşçilerin sendikal hakları, temsilcilik statüleri ve örgütlenme özgürlükleri de aynı şekilde korunur.

Kıdem tazminatında ise:

  • İşçi ileride kıdem tazminatı hak ettiğinde (örneğin emeklilik, haklı fesih, işverenin haksız feshi), geçmiş hizmet sürelerinin tamamı üzerinden hesap yapılır.
  • Devrin gerçekleşmiş olması, işçinin geçmiş kıdeminin sıfırlanması sonucu doğurmaz.

Bu nedenle devralan işveren, işletmeyi devralmadan önce çalışanların kıdem sürelerini ve olası kıdem yükümlülüklerini mutlaka hesaplamalı, devir bedeline bunu da yansıtmalıdır.


5. Borçların ve Alacakların Durumu: TBK Çerçevesinde İşletme Devri

Ticari işletmenin devri, aynı zamanda bir malvarlığı veya işletmenin devralınması niteliğinde olduğundan, Türk Borçlar Kanunu’nun 202 ve devamı maddeleri devreye girer.

5.1. İşletme devrinde borçların devri ve müteselsil sorumluluk

TBK sistematiğine göre, bir malvarlığı veya işletme bir bütün olarak devralındığında:

  • Devir konusu malvarlığına veya işletmeye ilişkin borçlardan devralan da sorumlu olur.
  • Devreden ve devralan, devirden önce doğmuş borçlar bakımından belirli sürelerle müteselsilen sorumludur (özellikle alacaklıları koruma amacıyla).
  • Borçların devri için alacaklıların tek tek onayı aranmasa da, ilan ve bildirim yoluyla alacaklıların korunması esastır.

Bu nedenle ticari işletme devri sözleşmesinde, TBK bakımından doğacak müteselsil sorumluluk açıkça gözetilmeli; taraflar aralarında rücu ilişkisini düzenlemelidir. Örneğin sözleşmeye:

  • Devralanın, devredenin daha önce doğmuş ve sözleşmede beyan edilmeyen borçları için ödediği miktarları devredene rücu edebileceği,
  • Bilinen borçlar için bedel indirimi yapıldığı, bilinmeyen borçlar için ise tazminat mekanizması öngörüldüğü

gibi hükümler konabilir.

5.2. Alacakların devri, müşteri sözleşmeleri ve teminatlar

Ticari işletmenin devrinde sadece borçlar değil, alacaklar da önemlidir:

  • Müşteri sözleşmelerinden doğan alacaklar
  • Çek ve senetler
  • Cari hesap alacakları
  • Banka hesaplarındaki bakiyeler

devir kapsamına alınabilir.

Ancak alacakların devri, bazı durumlarda temlik hükümlerine tabidir ve borçluya bildirim yapılması gerekebilir. Ayrıca:

  • Müşteri sözleşmelerinde “devredilemezlik” (non-assignment) hükümleri varsa, ilgili müşterinin onayı aranabilir.
  • Banka kredileri ve leasing sözleşmelerinde, bankaların onayı olmadan işletmenin devri kabul edilmeyebilir veya teminatlarda yeniden yapılandırma gerekebilir.

Bu nedenle, devir öncesinde tüm önemli müşteri ve finans sözleşmeleri incelenmeli; gerekirse sözleşme taraflarından ön onay veya mutabakat mektupları alınmalıdır.

5.3. Vergi, SGK ve diğer kamu borçları

İşletme devrinde sıkça göz ardı edilen ama oldukça riskli alanlardan biri de vergi ve SGK borçlarıdır:

  • Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat gereği, işletmenin geçmiş dönem vergi borçları ve cezaları bakımından, devralan da belirli ölçüde sorumlu olabilir.
  • SGK, işçilerin prim borçları ve idari para cezaları için hem devreden hem devralan işverene başvurabilir.

Bu nedenle devir öncesi mutlaka:

  • Vergi dairesinden borcu yoktur yazısı
  • SGK’dan prim borcu yoktur yazısı
  • Belediyeden, oda ve birliklerden borç ve yükümlülük durum yazıları

alınması; alınamıyorsa bu durumun sözleşmede açıkça belirtilmesi ve riskin hangi tarafça üstlenildiğinin yazılması gerekir.

5.4. Sözleşme ile riskin dağıtılması: Garantiler ve tazminat

TBK ve diğer mevzuat, üçüncü kişileri korumak için devreden ve devralana birlikte sorumluluk getirse de, taraflar kendi aralarındaki iç ilişkide risk ve sorumlulukları istedikleri gibi paylaşabilirler. Örneğin:

  • Devreden, devir öncesi döneme ait borç ve cezalar için devralana rücu edilmeyeceğini taahhüt edebilir.
  • Devralan, belirli bir limite kadar tüm riskleri üstlenip, bedeli buna göre pazarlık edebilir.
  • Belirli borçlar için ayrı teminat mektubu, kefalet, garanti mekanizmaları kurulabilir.

Uygulamada özellikle gizli borçlar, vergi incelemesi, SGK denetimleri ve çalışan alacakları için detaylı tazminat ve garanti hükümleri düzenlemek, hem devreden hem devralan için ileride çıkabilecek uyuşmazlıkları önemli ölçüde azaltır.


6. Ticari İşletmenin Devri Sürecinde İzlenecek Adımlar (Uygulamalı Bakış)

Teoride ne kadar iyi bilinse de, ticari işletmenin devri süreç yönetimi doğru kurgulanmadığında ciddi sorunlara yol açabilir. Uygulamada izlenebilecek tipik adımlar:

6.1. Ön görüşme ve gizlilik

Taraflar işletme devrine ilişkin ilk teması kurduğunda:

  • Finansal bilgiler
  • Müşteri listeleri
  • Fiyat politikaları, ticari sırlar

gibi son derece hassas bilgiler paylaşılacaktır. Bu nedenle ilk adımda mutlaka Gizlilik Sözleşmesi (NDA) imzalanmalı; taraflar ileride anlaşma olmazsa bu bilgilerin üçüncü kişilerle paylaşılmayacağını taahhüt etmelidir.

6.2. Hukuki ve finansal inceleme (due diligence)

Devir öncesinde devralanın (ve çoğu zaman devredenin de):

  • Ticaret sicili kayıtları
  • Vergi ve SGK durumları
  • Krediler, teminatlar, ipotek ve rehine konu varlıklar
  • Devam eden davalar ve icra takipleri
  • Çalışan sayısı, kıdem süreleri, mevcut uyuşmazlıklar
  • Önemli sözleşmeler ve fesih/ceza şartları

üzerinde hukuki ve finansal inceleme (due diligence) yapması gerekir. Bu aşamanın çıktıları, devir bedelinin yeniden pazarlık edilmesine, garanti hükümlerinin şekillenmesine ve sözleşme taslağının revizyonuna doğrudan etki eder.

6.3. Sözleşmenin hazırlanması ve imzalanması

Due diligence sonuçlarına göre ticari işletmenin devri sözleşmesi hazırlanır. Sözleşmenin eklerinde:

  • Demirbaş listesi
  • Stok listesi
  • Çalışan listesi ve kıdem süreleri
  • Önemli müşteri ve tedarikçi sözleşmeleri listesi
  • Devrin dışında bırakılan unsurlar

bulunması süreci şeffaf ve ispatlanabilir kılar.

İmza aşamasında:

  • Yetkili temsilcilerin imza sirküleri kontrol edilmeli
  • Şirket organ kararları (yönetim kurulu, genel kurul kararı) alınmalı
  • Mümkünse noter huzurunda veya en azından imza teyitli şekilde imzalanmalıdır.

6.4. Devir, teslim ve tescil/ilan

Sözleşmenin imzalanmasının ardından:

  • İşletme fiilen devralana teslim edilir (anahtar teslimi, demirbaş ve stok sayımı, kasa teslimi, banka talimatları).
  • Ticaret sicili nezdinde ticari işletmenin devri, unvan değişikliği veya yeni tescil işlemleri yapılır.
  • Gerekli ise ruhsat ve izinlerin devri veya yenilenmesi için ilgili idarelere başvurulur.
  • Alacaklılara, müşterilere, tedarikçilere ve çalışanlara uygun şekilde bildirim yapılır.

Bu aşama, hem üçüncü kişiler bakımından devir tarihinin netlik kazanması hem de TBK ve iş hukuku hükümleri çerçevesinde sorumlulukların başlangıç ve bitiş tarihleri açısından kritiktir.


7. Sonuç: Ticari İşletme Devri Sözleşmesini Hafife Almamak Gerekir

Ticari işletmenin devri, çoğu zaman bir işletmenin “yeni bir hayata başlaması” anlamına gelir. Ancak bu yeni başlangıcın sağlıklı olması için:

  • Devir sözleşmesinin kapsamının doğru belirlenmesi,
  • Çalışanların durumunun İş Kanunu’na uygun ve adil şekilde düzenlenmesi,
  • Borç ve alacakların TBK ve vergi/SGK mevzuatı çerçevesinde doğru yönetilmesi,
  • Fikri mülkiyet hakları, marka, domain, yazılım ve müşteri portföyünün güvenli şekilde devredilmesi

şarttır.

Hazır sözleşme kalıpları veya internetten kopyalanmış örnekler, yüz binlerce hatta milyonlarca liralık ticari işletme devrinde ciddi riskler yaratabilir. Bu nedenle;

  • Hem devredenin ileride beklenmedik borçlarla karşılaşmaması,
  • Hem de devralanın gizli borç, vergi cezası, SGK yükümlülüğü veya iş davaları gibi sürprizlerle karşılaşmaması için

ticari işletmenin devri sürecinin ticaret hukuku, iş hukuku ve vergi/SGK boyutunu birlikte görebilen bir avukat eşliğinde yürütülmesi büyük önem taşır.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Ticari işletmenin devri için mutlaka yazılı sözleşme gerekir mi?

Ticari işletmenin devri, hem konusu hem de doğurduğu sonuçlar itibarıyla mutlaka yazılı sözleşmeye bağlanmalıdır. Ticaret sicili tescili, vergi dairesi bildirimi, SGK ve belediye nezdindeki işlemler için de yazılı sözleşme fiilen zorunludur. Ayrıca ileride çıkabilecek ihtilaflarda, hangi unsurların devredildiğini ve tarafların beyan-taahhütlerini ispat bakımından yazılı sözleşme hayati önemdedir.

2. Ticari işletme devrinde çalışanlar otomatik olarak yeni işverene geçer mi?

Eğer devir, işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devri niteliğinde ise, İş Kanunu uyarınca işçilerin iş sözleşmeleri hak ve borçlarıyla birlikte devralan işverene geçer. İşçinin ayrıca yazılı onayı aranmaz; devir, işten çıkarma için haklı sebep oluşturmaz. Ancak devralan işveren, iş koşullarında esaslı değişiklik yapmak isterse, bu değişiklik için işçinin yazılı rızasının alınması gerekir.

3. Ticari işletme devrinde borçlardan kim sorumlu olur?

İşletmenin devri hâlinde; devreden ve devralan işveren, TBK ve ilgili mevzuat uyarınca devirden önce doğmuş borçlardan alacaklılara karşı belirli sürelerle müteselsilen sorumlu olabilir. İşçi alacakları, vergi ve SGK borçları gibi kamu borçları açısından da benzer bir müteselsil sorumluluk rejimi söz konusudur. Taraflar kendi aralarında rücu hükümleri ile bu riski paylaşabilir; fakat üçüncü kişiler nezdinde bu sorumluluk tamamen ortadan kalkmaz.

4. Ticari işletmenin devri ile şirket hisselerinin satışı arasındaki fark nedir?

  • Hisse satışında şirket aynı kalır, sadece ortak değişir. İşletme, çalışanlar, borç ve sözleşmeler aynı tüzel kişilik içinde devam eder; çoğu zaman işyeri devri sayılmaz.
  • Ticari işletme devrinde ise işletme, bir bütün olarak başka bir kişi veya şirkete geçer. İşyerinin devri, çalışanların yeni işverene geçmesi, borç ve alacakların devri gibi sonuçlar doğar. Bu nedenle iki işlem tipi farklı hukuki sonuçlara ve farklı risklere sahiptir.

5. Vergi dairesinden ve SGK’dan borcu yoktur yazısı alınmadan devir yapılabilir mi?

Teknik olarak yapılabilir; ancak bu, devralan açısından ciddi bir risk oluşturur. Devirden sonra geçmişe dönük vergi incelemesi veya SGK denetimi sonucunda ortaya çıkan borç ve cezalar bakımından, devralan işverene de başvurulabilir. Bu nedenle uygulamada, devir öncesinde mutlaka vergi dairesi, SGK ve diğer kamu kurumlarından borç durum yazıları alınması ve alınamıyorsa bu durumun sözleşmede açıkça düzenlenmesi tavsiye edilir.

6. İşletme devrinden sonra işçiler kıdem tazminatı talep edebilir mi?

Sırf işyeri devredildi diye işçinin kıdem tazminatı talep hakkı doğmaz. İşçi; ancak emeklilik, haklı fesih, işverenin haksız feshi gibi kıdem tazminatı doğuran hâller gerçekleşirse, hem devreden hem devralan dönemlerdeki toplam hizmet süresi üzerinden kıdem tazminatı talep edebilir. Bu durumda kıdem tazminatını ödeyen işveren, diğerine rücu edebilir; bu rücu ilişkisinin detayları devir sözleşmesinde düzenlenmelidir.

7. Ticari işletmenin devri için avukatla çalışmak şart mı?

Kanunen zorunlu olmasa da, ticari işletmenin devri; ticaret hukuku, borçlar hukuku, iş hukuku, vergi ve SGK mevzuatının iç içe geçtiği karmaşık bir süreçtir. Devir bedellerinin yüksekliği ve doğurabileceği riskler düşünüldüğünde, uzman bir ticaret hukuku avukatıyla çalışmak ileride doğabilecek uyuşmazlıkları engellemek ve sermayeyi korumak açısından son derece önemlidir. Özellikle çalışanların, borçların ve vergisel yükümlülüklerin doğru yönetilmesi için profesyonel hukuki destek, devir sürecinin vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir.


İşletmenizi devretmeyi ya da bir ticari işletmeyi devralmayı planlıyorsanız, sözleşmenin satır aralarında gizli kalabilecek riskleri doğru okumak; çalışanlar, borçlar ve vergi/SGK yükümlülükleri başta olmak üzere tüm hukuki sonuçları önceden görmek, ileride yaşanabilecek büyük kayıpların önüne geçecektir!

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button