Single Blog Title

This is a single blog caption

Ticari Defterlerin Zıyaı

Ticari Defterlerin Zıyaı (Kaybı / Yok Olması)

Nedir, Sonuçları Nelerdir, Zayi Belgesi Nasıl Alınır?

Ticari defterler, tacirin hem kendi iç işleyişi hem de üçüncü kişiler (devlet, alacaklılar, ortaklar, çalışanlar vb.) karşısındaki hukuki ve mali sorumluluğunu belirleyen en temel araçlardan biridir. Bu defterlerin kaybolması, yanması, çalınması, sel veya deprem gibi sebeplerle yok olması yani “zıyaı”, hem Türk Ticaret Kanunu (TTK) hem de vergi hukuku bakımından son derece ciddi sonuçlar doğurur.

Uygulamada, yangın, su baskını, hırsızlık, taşınma sırasında defterlerin kaybolması veya elektronik ortamda tutulup da yedeklenmemesi gibi çok farklı zıya senaryoları ile karşılaşılmaktadır. Bu durum yalnızca bir “organizasyon eksikliği” değil, aynı zamanda ciddi hukuki risk ve mali yaptırım doğuran bir olgudur. Bu nedenle ticari defterlerin zıyaı halinde izlenecek yolun, sürelerin ve “zayi belgesi davası”nın bilinmesi, tacir açısından hayati önemdedir.


1. Ticari Defterler Nedir ve Neden Bu Kadar Önemlidir?

1.1. Ticari defter kavramı ve kapsamı

Türk Ticaret Kanunu’nda tacirlerin, ticari işletmenin faaliyetleri ve mali durumu hakkında açık, düzenli, anlaşılabilir ve denetlenebilir bir kayıt sistemi kurma zorunluluğu vardır. Bu amaçla tutulması gereken defterlerin tümü, genel anlamda ticari defterler olarak adlandırılır.

Uygulamada başlıca ticari defterler şunlardır:

  • Yevmiye defteri
  • Defter-i kebir (büyük defter)
  • Envanter defteri
  • Günlük kasa defteri (bazı işletmelerde)
  • Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri (sermaye şirketlerinde)
  • Vergi mevzuatına göre tutulan ancak ticari defter niteliği de taşıyan kayıtlar

Bu defterler, yalnızca muhasebesel kayıtların tutulduğu araçlar değildir. Aynı zamanda:

  • Tacirin vergi yükümlülüğünün hesaplanmasında,
  • Ortaklar ve yöneticilerin sorumluluğunun tespitinde,
  • Alacaklıların alacaklarını ispatında,
  • Mahkemelerde delil olarak kullanılmasında

temel dayanak niteliğindedir.

1.2. Ticari defterlerin ispat fonksiyonu

Ticari defterlerin en önemli işlevlerinden biri de ispat fonksiyonudur. Düzenli ve usulüne uygun şekilde tutulmuş, süresinde açılış-kapanış tasdiki yapılmış ticari defterler; tacir lehine ve aleyhine mahkeme önünde delil olarak kullanılabilir.

Bu nedenle, bu defterlerin hiç tutulmamış olması, geçersiz şekilde tutulması veya zıyaı (yok olması), tacirin:

  • Mahkemede iddialarını ispat etmesini zorlaştırır,
  • Aleyhine olan iddiaların çürütülmesini imkânsız hale getirebilir,
  • Vergi incelemelerinde ağır sonuçlar doğurabilir.

Dolayısıyla defterlerin yok olması, sıradan bir “kayıp eşya” durumu değil; doğrudan ispat gücünün kaybı anlamına gelir.


2. Ticari Defterlerin Zıyaı (Kaybı / Yok Olması) Nedir?

2.1. Zıya kavramının hukuki anlamı

“Ticari defterlerin zıyaı” denildiğinde, defterlerin:

  • Tamamen yok olması (yangında yanma, selde sürüklenme, deprem enkazında kaybolma vb.),
  • Fiilen kullanılamaz hale gelmesi (ciddi şekilde ıslanma, çürüme, okunamaz hale gelme),
  • Çalınması veya kaybolması (örneğin nakliye sırasında kutuların kaybolması, hırsızlık sonucu çalınması)

gibi haller anlaşılır.

Önemli olan nokta şudur:
Defterlerin zıyaında, tacirin herhangi bir kastı olmasa bile, defterlerin hukuken ispat fonksiyonunu yerine getiremeyecek hale gelmesi söz konusudur.

2.2. Zıya ile basit eksikliklerin ayrımı

Her eksiklik, “zıya” sayılmaz. Örneğin:

  • Defterlerin bir kısmının, bazı sayfaların okunamaz hale gelmesi,
  • Bazı kayıtların eksik olması,
  • Tashih (düzeltme) işlemlerindeki usulsüzlükler

doğrudan zıya kabul edilmez; bunlar defterlerin geçerliliği ve ispat gücü ile ilgilidir. Zıya, daha ağır ve geri dönülmez bir hali ifade eder; defterlerin tamamen veya çok büyük ölçüde yok olması gerekir.

2.3. Zıya nedenleri: mücbir sebep – kusur – kasıt

Ticari defterlerin zıyaına yol açan sebepler genel olarak üç grupta toplanabilir:

  1. Mücbir sebep (zorunlu, kaçınılamaz olaylar)
    • Büyük yangınlar
    • Sel baskınları
    • Deprem, heyelan gibi doğal afetler
    • Savaş halleri vb.
  2. Kusurlu davranışlar
    • Defterlerin yangına dayanıklı dolapta saklanmaması,
    • Gerekli yedekleme önlemlerinin alınmaması,
    • Taşınma sürecinde özenli paketleme ve nakliye yapılmaması,
    • E-defter yedeklerinin alınmaması, sunucu güvenliğine dikkat edilmemesi.
  3. Kasıtlı davranışlar
    • Defterlerin bilerek yok edilmesi,
    • İlgili davadan kaçmak için defterlerin yakılması, imha edilmesi,
    • Vergi incelemesinden kaçmak için bilerek ortadan kaldırılması vb.

Zıya sebebinin türü, özellikle zayi belgesi davasında ve idari/cezai yaptırımlarda belirleyici olacaktır. Mahkeme, tacirin kusurlu mu, kusursuz mu olduğuna dikkat eder.


3. Ticari Defterlerin Zıyaı Halinde Hukuki Sonuçlar

3.1. İspat gücünün zayıflaması ve aleyhe sonuçlar

Zıya halinde en temel sorun, ticari defterlerin artık mahkemede delil olarak kullanılamamasıdır. Bu durum:

  • Tacirin, alacak taleplerini, yaptığı ödemeleri, stoklarını, zararını vb. ispat etmesini zorlaştırır.
  • Karşı taraf defterlerini ibraz edebilirken, tacir defter sunamadığı için ispat bakımından dezavantaj yaşar.
  • Ticari uyuşmazlıklarda, mahkeme genellikle davacı/davalı tacirin defterlerine bakarak karar verirken, zıya halinde bu imkân ortadan kalkar.

3.2. Ticari defter tutma yükümlülüğünün ihlali iddiası

Defterlerin zıyaı, bazen “hiç tutulmamış” gibi değerlendirilebilir. Özellikle:

  • Defterler hiç tasdik ettirilmemişse,
  • Kayıtlar mevzuata belirgin şekilde aykırıysa,
  • Zıya iddiası inandırıcı delillerle desteklenmiyorsa,

tacir, ticari defterlerini tutmamış veya usulüne uygun tutmamış kabul edilebilir. Bu durumda:

  • Hem TTK’ya aykırılık hem de
  • Vergi Usul Kanunu’na (VUK) aykırılık gündeme gelir.

Bunun sonucu olarak idari para cezaları, vergi ziyaı cezaları ve hatta bazı durumlarda ceza hukuku bakımından sorumluluk söz konusu olabilir.

3.3. Vergi hukuku açısından sonuçlar

Vergi incelemesinde defterlerin ibraz edilememesi hâlinde:

  • İbraz edilemeyen defterler, çoğu zaman “hiç tutulmamış” gibi değerlendirilir.
  • Re’sen tarhiyat, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası gibi yaptırımlar gündeme gelir.
  • Özellikle zayi belgesi alınmamışsa, mücbir sebep iddiası kabul görmeyebilir.

Bu nedenle, ticari defterlerin zıyaı halinde yalnızca TTK açısından değil, vergi hukuku açısından da derhal önlem almak gerekir.


4. Zayi Belgesi Nedir? Ticari Defterlerin Zıyaı Halinde Neden Hayati Önem Taşır?

4.1. Zayi belgesinin hukuki niteliği

Ticari defterlerin zıyaı halinde, tacire tanınan en önemli imkân, zayi belgesi alma hakkıdır. Zayi belgesi, özetle:

  • Tacirin ticari defterlerinin; yangın, sel, hırsızlık, deprem, beklenmeyen olaylar veya tacirin kusuru olmaksızın meydana gelen başka sebeplerle yok olduğunu veya kullanılamaz hale geldiğini tespit eden,
  • Asliye ticaret mahkemesinden alınan,
  • Tacirin kusursuzluğunu (ya da en azından ağır kusurunun bulunmadığını) ortaya koyan

mahkeme kararı niteliğinde bir belgedir.

4.2. Zayi belgesinin sağladığı koruma

Zayi belgesi;

  • Tacirin defterlerini yok etme kastı olmadığını,
  • Ziyanın, tacirin özen yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen meydana geldiğini,
  • Olayın objektif olarak tespit edildiğini

mahkeme kararıyla ortaya koyar. Böylece:

  • Vergi incelemelerinde mücbir sebep iddiasının kabul edilmesini destekler.
  • Tacirin “defter tutmama” veya “defter saklama yükümlülüğünü ihlal” suçlamalarına karşı elini güçlendirir.
  • Ticari davalarda, defter ibraz edememesinin tamamen tacirin kusurundan kaynaklanmadığını gösterir.

Zayi belgesi, defterlerin hiç yok olmamış olduğu duruma eşit bir koruma sağlamasa da, ağır hukuki ve cezai yaptırımların bir kısmının hafifletilmesine veya önlenmesine yardımcı olur.


5. Zayi Belgesi Davası: Şartlar, Süreler ve Usul

5.1. Görevli ve yetkili mahkeme

Ticari defterlerin zıyaı nedeniyle zayi belgesi talebi, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılır. Eğer tacirin yerleşim yerinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi, ticaret mahkemesi sıfatıyla bu davaya bakacaktır.

Genel kural olarak:

  • Tacirin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
  • Şubeler bakımından ise, fiili zıyaın bulunduğu yer mahkemesine başvurulması da uygulamada görülen bir yöntemdir.

5.2. Dava açma süresi (30 günlük süre)

Ticari defterlerin zıyaı halinde, tacir için çok önemli olan bir süre vardır:

  • Zıyaın öğrenildiği tarihten itibaren belirli süre içinde mahkemeye başvurmak gerekir.
  • Uygulamada bu süre 30 gün olarak kabul edilmekte; tacirin, zıya olayını öğrendikten sonra gecikmeksizin mahkemeye koşması beklenmektedir.

Bu süre hak düşürücü nitelik taşıdığından, kaçırılması halinde mahkemeden zayi belgesi almak çok zorlaşır veya imkânsız hâle gelir. Bu durumda:

  • Vergi idaresi, mücbir sebep iddiasını kabul etmeyebilir,
  • Diğer kamu kurumları nezdinde de zıya iddiası ikna edici bulunmayabilir.

Bu nedenle, defterlerin kaybolduğunu, yandığını veya çalındığını öğrenen tacir, derhal avukatına ve mali müşavirine başvurarak zayi belgesi davası sürecini başlatmalıdır.

5.3. Dava dilekçesinin içeriği

Zayi belgesi davası dilekçesinde genellikle şu hususlara yer verilir:

  • Tacirin unvanı, MERSİS ve vergi numarası, adresi, ticaret sicil bilgileri,
  • Zıya uğrayan defterlerin türü (yevmiye, defter-i kebir, envanter defteri, pay defteri vb.), hangi yıllara ait olduğu,
  • Zıya olayının ne zaman, nerede, nasıl meydana geldiği,
  • Yangın, sel, hırsızlık vb. olaylara ilişkin resmî tutanaklar (polis zabıtları, itfaiye raporları, mahalle muhtarlığı yazıları, sigorta eksper raporları),
  • Tacirin olayda kusuru olmadığı, defterleri özenle sakladığına ilişkin açıklamalar,
  • Zayi belgesi verilmesinin talep edildiği açıkça belirtilir.

Dilekçeye mümkün olduğu kadar fazla belge, fotoğraf, tutanak ve rapor eklenmesi; mahkemenin zıya olgusunu ve kusursuzluğu kabul etmesini kolaylaştıracaktır.

5.4. İspat yükü ve deliller

Zayi belgesi davasında:

  • Zıya olgusunu ispat yükü tacire aittir.
  • Ayrıca tacirin, olayda kusurlu olmadığını, normal bir tacirden beklenen özeni gösterdiğini de ortaya koyması gerekir.

Mahkeme şu delilleri dikkate alır:

  • İtfaiye, polis, jandarma, zabıta tutanakları,
  • Sigorta şirketinin ekspertiz raporları,
  • Fotoğraflar, kamera kayıtları,
  • Tanık beyanları,
  • Vergi dairesine, ticaret siciline, meslek odalarına yapılan bildirimler,
  • E-defterler için, GİB ve saklama hizmet sağlayıcılarına yapılan başvurular ve yanıtlar.

Mahkeme çoğu zaman bilirkişi incelemesi yaptırarak, zıya iddiasının gerçekçi olup olmadığını da araştırır.

5.5. Mahkeme kararı ve belgenin kullanımı

Mahkeme, zıya olgusunu ve tacirin kusursuzluğunu kabul ederse:

  • Kararına, zıya uğrayan defterlerin türünü ve kapsadığı hesap dönemini yazar,
  • Bu karar, zayi belgesi olarak ifade edilir ve kesinleştiğinde tacir tarafından ilgili tüm kurumlara ibraz edilebilir.

Tacir, zayi belgesini:

  • Vergi dairesine,
  • İlgili davalara bakan mahkemelere,
  • Gerekirse SGK, ticaret sicili, bankalar gibi kurumlara

sunarak, defter ibraz edememesinin haklı bir nedene dayandığını gösterir.


6. Elektronik Ticari Defterlerin Zıyaı (e-Defter, e-Fatura vb.)

6.1. Elektronik defterlerde zıya nasıl ortaya çıkar?

Günümüzde pek çok tacir, defterlerini e-defter olarak elektronik ortamda tutmaktadır. Bu durumda zıya;

  • Sunucu arızası,
  • Veri tabanının bozulması,
  • Virüs, siber saldırı, fidye yazılımı,
  • Yedeklerin alınmaması veya yedeklerin de kaybolması

gibi sebeplerle gündeme gelebilir.

Elektronik ortamda tutulan defterlerin zıyaı, fiziksel defterlerin yanması veya kaybolmasından farksızdır; sonuçları da en az o kadar ağır olabilir.

6.2. Elektronik defterler için alınması gereken önlemler

Elektronik ticari defterlerin zıyaına karşı tacirin:

  • Düzenli yedekleme yapması,
  • Yedekleri farklı fiziki ortamlarda veya bulut üzerinde güvenli şekilde saklaması,
  • Erişim, şifre ve yetkilendirme güvenliğini sağlaması,
  • Siber saldırılara karşı güvenlik yazılımları kullanması,
  • Mali mühür ve zaman damgası yükümlülüklerine uygun hareket etmesi

beklenir. Mahkeme, zayi belgesi davasında bu tedbirlerin alınıp alınmadığını da dikkate alır.

6.3. e-Defter zıyaı ve zayi belgesi

E-defterlerin zıyaı halinde de, zayi belgesi davası açılması mümkündür. Tacir:

  • GİB sisteminde ilgili döneme ilişkin defterlerin bulunmadığını veya erişilemediğini belgelerle ortaya koymalı,
  • Kullanılan saklama hizmet sağlayıcısından alınan yazıları, teknik raporları mahkemeye sunmalı,
  • Sunucu arızası, siber saldırı vb. olaylara ilişkin tutanakları dosyaya eklemelidir.

Mahkeme, elektronik ortamda oluşan zıyaın ciddiyetini ve tacirin özen yükümlülüğünü değerlendirdikten sonra, uygun görürse e-defterler için de zayi belgesi verebilir.


7. Ticari Defterlerin Zıyaı Halinde Tacirin Atması Gereken Adımlar

Ticari defterlerde zıya meydana geldiğinde veya defterlerin kaybolduğu fark edildiğinde, tacirin şu adımları gecikmeksizin atması gerekir:

7.1. Olayın derhal tespiti ve tutanak altına alınması

  • Eğer yangın, sel, hırsızlık gibi bir olay söz konusuysa,
    • Polis, jandarma, itfaiye gibi resmi makamlara derhal haber verilmeli,
    • Olay yerine gelen görevlilerden tutanak tutulması istenmelidir.
  • Deprem veya doğal afet durumunda, ilgili kamu kurumlarının raporları önemlidir.

Bu tutanaklar, zayi belgesi davasının en önemli dayanakları olacaktır.

7.2. Mali müşavir ve avukata bilgi verilmesi

Tacir, olayı öğrendiği anda:

  • Mali müşavirine,
  • Avukatına

bilgi vermeli; zayi belgesi davası için gerekli belgelerin toplanması sürecini hemen başlatmalıdır. Özellikle dava açma süresinin kısa olması nedeniyle, bu aşama zaman kaybetmeden yapılmalıdır.

7.3. İlgili kurumlara bildirim

Zıya olayı;

  • Vergi dairesine,
  • Gerekirse ticaret siciline,
  • Sigorta şirketine,
  • Meslek odasına

yazılı olarak bildirilmeli; bu bildirimler de zayi belgesi davasında delil olarak kullanılmalıdır.

7.4. Zayi belgesi davasının açılması

Belirlenen süre içinde, görevli ve yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi’nde zayi belgesi davası açılır. Dilekçede:

  • Olay ayrıntılı ve kronolojik şekilde açıklanmalı,
  • Defterlerin hangi dönemlere ait olduğu açıkça belirtilmeli,
  • Olayın tacirin kusurundan kaynaklanmadığı vurgulanmalıdır.

8. Zıya Halinin Tacirin Sorumluluğuna Etkisi

8.1. Kusursuz tacir – kusurlu tacir ayrımı

Mahkeme, zayi belgesi verirken veya diğer yargı mercileri olayları değerlendirirken, taciri genellikle şu şekilde kategorize eder:

  • Kusursuz tacir:
    • Defterlerini usule uygun şekilde tutmuş,
    • Yangına dayanıklı dolap, kilitli arşiv odası, elektronik yedekleme vb. makul önlemleri almış,
    • Buna rağmen öngörülemeyen ve kaçınılamayan bir olay nedeniyle defterleri zıya uğramış.
  • Kusurlu tacir:
    • Defterleri dağınık şekilde, kilitsiz yerlerde, nemli ortamlarda saklamış,
    • Elektronik defter yedeklerini almamış,
    • Basit önlemlerle önlenebilecek riskleri dahi önemsememiş.

Kusursuz tacir lehine, zayi belgesi verilmesi, vergi ve ceza bakımından daha koruyucu etki yaratırken; kusurlu tacir, zayi belgesi alsa bile yine de iddia ve savunmalarında zayıf konumda olabilir.

8.2. Kasıtlı yok etme hallerinde yaptırımlar

Defterlerin özellikle bir davadan veya vergisel denetimden kaçmak için kasıtlı olarak yok edilmesi halinde:

  • Tacir, ceza hukuku bakımından da sorumlulukla karşılaşabilir.
  • Vergi ziyaı cezası ve diğer idari yaptırımlar ağır şekilde uygulanabilir.
  • Mahkeme, kasıtlı zıya durumunda zayi belgesi taleplerini büyük ihtimalle reddedecektir.

Bu nedenle tacirin, defterlerini baştan itibaren özenle saklaması, yasal yükümlülüklere uygun olarak tasdik ve muhafaza etmesi, ileride doğabilecek şüpheleri önlemenin en önemli yoludur.


9. Uygulamada Yargıtay’ın Yaklaşımı (Genel Çizgiler)

Yargıtay içtihatlarında, ticari defterlerin zıyaı ve zayi belgesi davalarıyla ilgili olarak genel hatlarıyla şu prensiplerin benimsendiği görülmektedir:

  • Zayi belgesi, keyfi bir imtiyaz değil, gerçekten zıya olgusunun ispatı halinde verilen istisnai bir korumadır.
  • Tacirin, defterlerini saklarken basiretli bir iş insanı gibi davranması beklenir; bu ölçüt, kusur değerlendirmesinde önemlidir.
  • Zayi belgesi kararı, defterlerin hiç zıya uğramamış gibi tam bir ispat gücü sağlamaz; ancak tacirin hukuki ve cezai sorumluluğunu hafifletici bir unsur olarak değerlendirilir.
  • Zayi belgesi almak için açılan davanın, zıya olayından itibaren kısa süre içinde açılması, tacirin iyi niyetinin ve olayın gerçekliğinin göstergesi sayılır.

10. Ticari Defterlerin Zıyaını Önlemek İçin Pratik Öneriler

Ticari defterlerin zıyaı ile uğraşmak yerine, baştan önleyici tedbirler almak her zaman daha kolay ve ekonomiktir. Tacirler için bazı pratik öneriler şöyledir:

  1. Yangına dayanıklı arşiv odası ve dolap kullanın.
  2. Defterleri kilit altında, yetkisiz kişilerin erişemeyeceği bir yerde saklayın.
  3. Elektronik defterler ve muhasebe programları için düzenli yedekleme yapın.
  4. Yedekleri, farklı fiziksel lokasyonlarda veya güvenilir bulut sistemlerinde tutun.
  5. Ofis alanında yangın söndürme sistemleri ve güvenlik kameraları bulundurun.
  6. Taşınma, depolama, nakliye gibi süreçlerde defterleri özel olarak işaretleyin, sigortalayın ve profesyonel nakliye firmalarıyla çalışın.
  7. Olası bir olayda kullanılmak üzere, defterlerin ve arşivlerin güncel envanterini tutun; hangi döneme ait hangi defterin nerede bulunduğunu düzenli olarak kayıt altına alın.

Bu önlemler, hem defterlerin zıyaı riskini azaltacak hem de olası bir zıya durumunda tacirin kusursuzluğunu ispat etmesini kolaylaştıracaktır.


11. Sık Sorulan Sorular (SSS)

Soru 1: Ticari defterlerim yangında yandı, ne yapmalıyım?

Öncelikle itfaiye ve polis tarafından olaya ilişkin tutanak düzenlenmesini sağlamalısınız. Ardından mali müşaviriniz ve avukatınızla irtibata geçerek, zayi belgesi davası açılması için gerekli belgeleri toparlamalısınız. Zıyaı öğrendiğiniz tarihten itibaren kısa süre içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurmanız büyük önem taşır.


Soru 2: Zayi belgesi alırsam vergi cezası kesin olarak kalkar mı?

Zayi belgesi, tek başına cezaların otomatik olarak kalktığı anlamına gelmez. Ancak:

  • Defterlerin yok edilmesinde kastınız olmadığı,
  • Olayın mücbir sebep veya kaçınılamayan bir olay sonucunda gerçekleştiği

mahkeme kararıyla ortaya konulduğu için, vergi idaresi nezdinde mücbir sebep iddianız güçlenir. Bu durum, uygulanacak yaptırımların azaltılmasına veya bazı durumlarda kaldırılmasına yol açabilir. Kesin sonuç, somut olayın özelliklerine göre değişir.


Soru 3: E-defterlerim sunucu arızası nedeniyle kayboldu, bu da zıya sayılır mı?

Evet. E-defterlerin, teknik arıza veya siber saldırı gibi sebeplerle kalıcı şekilde kullanılamaz hale gelmesi de zıya olarak kabul edilir. Bu durumda:

  • Saklama hizmet sağlayıcısından, bilgi işlem birimlerinden raporlar alınmalı,
  • Gerekirse GİB’e bildirim yapılmalı,
  • Asliye Ticaret Mahkemesi’nde zayi belgesi davası açılmalıdır.

Soru 4: Zayi belgesi davası açmazsam ne olur?

Zayi belgesi davası açmaz ve defter zıyaını resmî olarak tespit ettirmezseniz:

  • Vergi incelemesinde defter ibraz edemediğiniz için, defterleri hiç tutmamış sayılabilir,
  • Re’sen vergi tarhiyatı, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası gibi ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz,
  • Ticari davalarda iddia ve savunmalarınızı ispat etmekte büyük zorluk yaşarsınız,
  • Hakimler zıya iddianızı soyut ve geçerli olmayan bir mazeret olarak görebilir.

Soru 5: Zayi belgesi yalnızca fiziki defterler için mi alınır?

Hayır. Hem fiziki ticari defterler hem de elektronik defterler (e-defter, e-fatura kayıtları vb.) zıya uğrayabilir. Her iki durumda da zayi belgesi davası açılması mümkündür. Önemli olan, zıya olgusunun ve tacirin kusursuzluğunun somut delillerle ispat edilebilmesidir.


12. Sonuç: Ticari Defterlerin Zıyaı, Ciddi Bir Hukuki Risk Yönetimi Konusudur

Ticari defterler, tacirin ticari hayatının hafızası niteliğindedir. Bu hafızanın kaybolması, yalnızca muhasebe kayıtlarının yok olması anlamına gelmez; aynı zamanda:

  • Mahkemede ispat imkânının daralması,
  • Vergi idaresi karşısında ağır idari yaptırımlarla karşılaşılması,
  • Ortaklar, alacaklılar, çalışanlar ve diğer menfaat sahipleri karşısında güven kaybı

anlamına gelir.

Bu nedenle, ticari defterlerin düzenli tutulması, usulüne uygun tasdik ettirilmesi, korunaklı şekilde saklanması ve elektronik sistemlerde yedeklenmesi bir lüks değil, tacirler için zorunlu bir risk yönetimi önlemidir.

Buna rağmen kaçınılmaz bir olay nedeniyle defterler zıya uğradığında ise, tacirin gecikmeden:

  • Olayı resmi tutanaklarla belgelendirmesi,
  • Mali müşavir ve avukatıyla birlikte hareket etmesi,
  • Süresi içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nde zayi belgesi davası açması

hayati önem taşımaktadır.

Zayi belgesi; defterlerin hiç zıya uğramamış olduğu zamanki güçlü delil etkisini aynen sağlamasa da, tacirin kusursuzluğunu ortaya koyarak vergi, ceza ve ticari ihtilaflar bakımından önemli bir koruma sağlar. Dolayısıyla, ticari defterlerin zıyaı, hem önleyici tedbirlerle baştan yönetilmesi gereken, hem de gerçekleşmesi halinde profesyonel hukuki destek alınarak süratle çözülmesi gereken bir risk alanıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button