Termik santrallerin çevresel etkileri nedeniyle açılan tazminat davaları nasıl yürütülür?
Giriş
Termik santraller (TS), enerji üretiminde önemli bir rol oynasa da, hava kirliliği, kül atıkları, su ve toprak kirliliği gibi ciddi çevresel zararlara neden olabilir. Bu zararlar, çevreye ve insan sağlığına olumsuz etki yarattığında, tazminat davaları gündeme gelir. Bu davalar, hem bireysel hakların hem de toplum yararının korunması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Bu makalede, termik santrallerin neden olduğu çevresel zararlar için açılan tazminat davalarının hukuki dayanakları, dava süreci, ispat yükümlülüğü, yargı uygulamaları ve risk azaltma stratejileri hem teorik hem de pratik boyutlarıyla ele alınacaktır.
1. Çevresel Tazminat Davalarının Hukuki Dayanağı
Türkiye’de çevresel zararlar için açılacak davalar şu hukuki temellere dayanır:
-
Türk Borçlar Kanunu (TBK) Haksız Fiil Hükümleri:
-
TBK m.49 uyarınca, hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren kişi, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
-
Haksız fiil sorumluluğunda kusur, zarar ve illiyet bağı (sebep-sonuç ilişkisi) ispatlanmalıdır.
-
-
Tehlike Sorumluluğu (Kusursuz Sorumluluk):
-
Termik santraller, tehlikeli işletme kapsamında değerlendirilir. TBK m.71’e göre, tehlikeli faaliyet sahipleri kusurları olmasa dahi doğan zarardan sorumludur.
-
-
Çevre Kanunu (2872 sayılı):
-
m.28’de “kirleten öder” ilkesi benimsenmiştir. Çevreye zarar veren, bu zararı gidermek ve tazmin etmekle yükümlüdür.
-
İdari yaptırımların yanı sıra, zarar görenlerin açacağı tazminat davalarına dayanak oluşturur.
-
-
Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasal Haklar:
-
Anayasa m.56, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını güvence altına alır.
-
Türkiye’nin taraf olduğu çevre koruma anlaşmaları, çevre davalarında dikkate alınır.
-
2. Termik Santrallerden Kaynaklanan Çevresel Zarar Türleri
Tazminat davaları genellikle şu zarar türlerinden doğar:
-
Hava Kirliliği: Kükürt dioksit (SO₂), azot oksit (NOₓ) ve partikül maddelerinin yayılımı.
-
Su Kirliliği: Kimyasal atıkların veya ısınmış soğutma suyunun göl ve nehirlere bırakılması.
-
Toprak ve Bitki Örtüsü Zararları: Kül atıkları ve ağır metal kirliliği.
-
İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkiler: Solunum yolu hastalıkları, kanser vakaları.
-
Biyolojik Çeşitliliğin Zarar Görmesi: Doğal habitatın bozulması ve yaban hayatının etkilenmesi.
3. Davanın Tarafları
-
Davacılar:
-
Çevresel zarardan doğrudan etkilenen kişiler,
-
Köy, mahalle veya kooperatif gibi topluluklar,
-
Çevre örgütleri ve dernekler (çevre hakkı kapsamında),
-
Kamu idaresi (bazı durumlarda).
-
-
Davalılar:
-
Termik santral işletmecisi şirket,
-
Yatırımcı kuruluş,
-
Atık yönetiminden sorumlu taşeron veya hizmet sağlayıcı firmalar.
-
4. Çevresel Tazminat Davasının Aşamaları
4.1. Ön Hazırlık ve Delil Toplama
-
ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporları incelenir.
-
Çevre laboratuvar sonuçları, sağlık raporları, hava ve su kirliliği ölçüm verileri toplanır.
-
İlgili idari mercilere başvurular yapılarak idari para cezaları ve tutanaklar delil olarak kullanılır.
4.2. Dava Açılması
-
Asliye Hukuk Mahkemeleri genellikle görevli mahkemelerdir.
-
Dava dilekçesinde, zararın boyutu, santralin faaliyeti ile zarar arasındaki illiyet bağı ve hukuki dayanaklar detaylı şekilde açıklanır.
4.3. Bilirkişi İncelemesi
-
Mahkeme, çevre mühendisleri, ziraat mühendisleri, hekimler ve diğer uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetini görevlendirir.
-
Bilirkişi raporları, zararın ve santralin faaliyetleri arasındaki bağlantıyı ortaya koyar.
4.4. Tazminat Türleri
-
Maddi Tazminat: Tarım ürünlerinde verim kaybı, mülk değerinde azalma, tedavi giderleri.
-
Manevi Tazminat: Sağlık sorunları, yaşam kalitesinin düşmesi nedeniyle talep edilebilir.
-
Çevresel Rehabilitasyon: Mahkeme, kirletilen alanın temizlenmesine veya eski haline getirilmesine karar verebilir.
5. Hukuki Zorluklar ve İspat Sorunları
-
İlliyet Bağının Kanıtlanması: Zararın doğrudan termik santralden kaynaklandığını kanıtlamak zordur, bilimsel raporlar gerekir.
-
Zaman Aşımı: TBK m.72’ye göre haksız fiilden doğan tazminat talepleri genellikle 2 yıl ve her hâlükârda 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
-
Şirketlerin Savunması: Santral işletmecileri genellikle “çevre izinlerinin tam” olduğu ve mevzuata uydukları savunmasını yapar.
6. Termik Santral İşletmecileri İçin Risk Azaltma Stratejileri
-
Emisyon Kontrol Sistemleri: Filtreleme, bacagazı arıtma ve atık yönetiminde en ileri teknolojilerin kullanılması.
-
Çevresel Sorumluluk Sigortaları: Tazminat riskini minimize etmek için özel çevre sigortaları.
-
Şeffaf İletişim ve CSR Projeleri: Yerel halk ile iletişim kurarak çevresel projeler geliştirmek.
-
Sürekli Çevre İzleme: Hava, su ve toprak ölçümlerinin düzenli raporlanması.
7. Gelecek Perspektifi
-
İklim Davaları: Karbon salınımı nedeniyle termik santrallere karşı açılan davalar artmaktadır.
-
Toplu Davalar ve Çevre Örgütleri: Çevre STK’ları ve topluluk davaları, tazminat taleplerini daha görünür hale getiriyor.
-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararları: Çevre hakkı ve yaşam hakkı ihlallerinde uluslararası içtihatlar belirleyici rol oynamaktadır.
Sonuç
Termik santrallerin yol açtığı çevresel zararlar, hem bireylerin hem de toplumun temel haklarını ihlal edebilir. Bu nedenle açılan tazminat davaları; TBK, Çevre Kanunu ve Anayasa hükümleri ışığında yürütülür. Başarılı bir dava süreci için bilimsel veriler, uzman bilirkişi raporları ve güçlü hukuki dayanaklar gereklidir.
Santral işletmecilerinin çevre standartlarına titizlikle uyması ve önleyici tedbirler alması, hem çevreyi korur hem de olası tazminat davalarının önüne geçer.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut