TCK M. 252 RÜŞVET SUÇU VE CEZASI
1. Giriş
Kamu görevlilerinin tarafsızlık ve dürüstlük ilkesi doğrultusunda görev yapması, hukuk devletinin temel yapı taşlarındandır. Bu ilkenin ihlali ise kamu vicdanında güven kaybına neden olur. Rüşvet suçu da bu güveni zedeleyen en ağır kamu görevlisi suçlarından biridir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 252. maddesinde düzenlenen bu suç, hem kamu görevlisini hem de rüşvet vereni cezalandırarak kamu hizmetlerinde şeffaflığı ve adaleti sağlamayı hedefler.
Bu makalede, rüşvet suçunun unsurları, nitelikli halleri, cezası, karşılaştırmalı hukuktaki yeri ve Yargıtay içtihatları ışığında uygulamadaki yorumları değerlendirilecektir.
2. Mevzuat Düzenlemesi – TCK Madde 252
TCK m.252/1
“Bir kamu görevlisine, göreviyle ilgili bir işi yapması, yapmaması, yaptırmaması veya geciktirmemesi için doğrudan veya dolaylı olarak menfaat sağlanması ya da bu yönde anlaşmaya varılması halinde, hem rüşvet alan hem veren hakkında dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Bu hüküm, hem alanı hem vereni aynı şekilde cezalandırmakta ve anlaşma aşamasında suçun tamamlandığını kabul etmektedir. Fiilî menfaat temin edilmesi aranmaz.
3. Rüşvet Suçunun Unsurları
A. Fail
Rüşvet suçunun faili:
-
Alan bakımından: Kamu görevlisi,
-
Veren bakımından: Gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Kamu görevlisi olmayan üçüncü kişiler de suça iştirak hükümleri kapsamında sorumlu olabilir.
B. Fiil (Hareket Unsuru)
-
Doğrudan veya dolaylı menfaat sağlanması
-
Görevle bağlantılı bir işin yapılması ya da yapılmaması karşılığında menfaat temini
-
Yalnızca anlaşmaya varılmış olması yeterlidir; fiilen menfaat sağlanması gerekmez.
C. Konu (Menfaat)
Menfaatin maddi olması şart değildir. Manevi değer taşıyan, örneğin bir terfi sözü, kolaylık sağlanması, kredi çıkarılması da rüşvet kapsamında değerlendirilebilir.
D. Hukuka Aykırılık
Alınan menfaatin kamu görevlisinin görev tanımı çerçevesinde olması ve hukuka aykırı biçimde gerçekleşmesi gerekir. Ancak görev gereklerine uygun da olsa menfaat alınması rüşvet suçu oluşturur.
E. Kast
Suç yalnızca kasten işlenebilir. Her iki tarafın da iradeleriyle rüşvet anlaşmasına varması gerekir.
4. Rüşvet ile Hediye Arasındaki Fark
Yargıtay’a göre:
“Kamu görevlisine verilen para veya değerin, görevle ilgili işlemde etkili olup olmadığının belirlenmesi, suç ile hediye arasındaki ayrımı sağlar.”
Bir teşekkür mahiyetindeki sembolik hediyeler değil, işin yapılması karşılığında verilen avantajlar rüşvet kapsamına girer.
5. Nitelikli Haller (TCK m.252/4-5)
TCK, bazı durumlarda suçu ağırlaştırıcı nitelikte düzenlemiştir:
-
Suçun yargı görevi yapanlar tarafından işlenmesi,
-
Hakemler, bilirkişiler, müfettişler, denetçiler gibi denetim fonksiyonu olan kişilerce işlenmesi,
-
Yurt dışında işlenmesi (madde 252/8).
Bu hallerde ceza yarı oranında artırılır.
6. Etkin Pişmanlık (TCK m.254)
Rüşvet suçunda etkin pişmanlık hükümleri öngörülmüştür:
-
Rüşvet veren kişi, yetkili makamlara başvurarak suç ortaya çıkmadan önce itiraf ederse, cezadan muaf tutulur.
-
Bu madde, özellikle kamu görevlilerinin cezalandırılmasını teşvik etmektedir.
7. Görevi Kötüye Kullanma ile Rüşvet Suçunun Farkı
-
Görevi kötüye kullanma: Tek taraflı ve menfaat temin edilmemiştir.
-
Rüşvet: Karşılıklı anlaşma ve menfaat temini vardır.
Yargıtay, menfaat unsurunun yokluğunda görevi kötüye kullanma suçuna hükmetmektedir.
8. Yargıtay Kararları Işığında Rüşvet Suçunun Uygulaması
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/1054 Karar : 2016/3181
- TCK 252. Madde
- Rüşvet Suçu
Sanığın … Komutanlığı emrinde görevli piyade er…‘a, 2008 yılı Mayıs ayı içinde ….. sınırından Türkiye’ye geçireceği kaçak malların geçişine göz yumması karşılığında iki kez elden 75 TL ve 250 TL verdiği şeklinde gerçekleştiği belirtilen eylem nedeniyle sanık hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de;
5237 sayılı TCK’nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda diğer koşulların varlığı halinde görevi kötüye kullanma suçunun oluşacağı anlaşılmakla,
Rüşvet suçuna konu paraların suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisi kişiye görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanık hakkında suç tarihi olan 2008 yılı Mayıs ayı itibarıyla 5607 sayılı Kaçakçılık Yasasına muhalefet suçuna ilişkin olarak …. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2008/116 soruşturma sayılı dosya ile … hakkında rüşvet alma suçundan dolayı …. Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından açılan dava akıbetlerinin araştırılması, dava evrakları ile karar verildiği takdirde hükümlerin onaylı örneklerinin, ayrıca mahkemenin hükme esas aldığı ancak dosya arasında bulunmayan sanığın kolluk ve savcılık ifadeleri ve sanıkla ilgili tüm iletişimin tespiti tutanaklarının (Tape Kayıtlarının) dosya arasına getirtilmesi ve bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi için kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para verildiği karar yerinde Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK’nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmaması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Uluslararası Hukukta Rüşvet
Türkiye, Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi (UNCAC) ve OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’ne taraftır. Bu bağlamda:
-
Yabancı kamu görevlilerine rüşvet verilmesi de Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak kabul edilmektedir (TCK m.252/8).
-
Rüşvet suçları zaman aşımına uğramadan soruşturulabilmeli ve uluslararası iş birliği içinde ele alınmalıdır.
10. Rüşvet Suçunda Cezai Yaptırımlar
Suç | Ceza |
---|---|
Rüşvet alma/verme | 4 yıldan 12 yıla kadar hapis |
Nitelikli haller | Cezada yarı oranında artırım |
Etkin pişmanlık (verende) | Ceza verilmez (suçtan önce itiraf) |
Adli para cezası veya HAGB nadiren uygulanır. Alt sınır yüksek olduğundan çoğu kez doğrudan hapis cezası söz konusu olur.
11. Uygulamadaki Sorunlar
-
Delil yetersizliği: Anlaşmanın ispatı zor olabilir. Teknik takip, tanık ifadeleri, iletişim kayıtları önem kazanır.
-
Hediye – rüşvet ayrımı: Özellikle kamu görevlisinin aldığı hediyenin rüşvet sayılıp sayılmayacağı sınırları uygulamada karmaşa yaratır.
-
Etkin pişmanlığın suistimali: Rüşvet verip sonra bildiren kişinin cezasız kalması adalet duygusunu zedeleyebilir.
12. Sonuç ve Değerlendirme
Rüşvet suçu, kamu görevlerinin yürütülmesinde adalet, tarafsızlık ve dürüstlük ilkelerini doğrudan ilgilendiren, ciddi sonuçlar doğuran bir suç tipidir. TCK m.252 kapsamında bu suçun hem alanı hem vereni cezalandırılmakta, ayrıca etkin pişmanlıkla kamu görevlisine karşı delil yaratılması teşvik edilmektedir.
Ancak uygulamada özellikle menfaatin niteliği, taraflar arasındaki ilişkinin ispatı ve görevle ilgililik şartı konusunda dikkatli değerlendirme yapılmalıdır. Rüşvetle mücadele, sadece ceza hukuku değil; etik, idari denetim ve toplumsal bilinç yönleriyle çok boyutlu ele alınmalıdır.