TCK m.123/A Israrlı Takip Suçunun Unsurları
Israrlı takip, Türk Ceza Kanunu’na 2022’de eklenen 123/A maddesiyle, mağdurun özel hayat alanına sürekli ve ısrarlı müdahaleleri cezalandıran bağımsız bir suç tipi hâline geldi. Düzenleme, dijitalleşen günlük yaşamda tekrarlanan aramalar, mesajlar, sosyal medya üzerinden taciz, ev–iş–okul güzergâhında fiziki takip gibi davranışların yalnız tekil rahatsızlıklar değil; bir güvenlik ve özgürlük sorunu olduğunu kabul eder.
Korunan hukuki değer
Madde, kişinin huzur ve sükûn içinde yaşama özgürlüğünü, özel hayatını serbestçe düzenleme hakkını ve kişisel güvenlik duygusunu korur. 123/A’nın felsefesi, bireyin günün herhangi bir saatinde, gerçek hayatta veya çevrimiçinde, sürekli izlenme ve rahatsız edilme korkusu yaşamadan hayatına devam edebilmesidir. Bu yüzden tipiklik incelemesinde yalnızca “rahatsızlık” değil, ciddiyeti olan bir huzursuzluk ya da güvenlik endişesi aranır.
Fail ve mağdur
Fail yönünden genellik ilkesi geçerlidir; herhangi bir kişi bu suçu işleyebilir. Mağdur da cinsiyet, yaş veya statü ayrımı olmaksızın herkes olabilir. Uygulamada mağdurlar çoğu zaman eski/boşanılan eş, eski partner, iş arkadaşı ya da komşu gibi faille sosyal bağı bulunan kişilerdir; ancak bu, tipik bir örnekten ibarettir, tipikliğin şartı değildir.
Maddi unsur: hareketlerin kapsamı ve “ısrar” eşiği
Suç, seçimlik hareketli bir yapıya sahiptir. Tipik görünüm iki eksende ortaya çıkar:
-
Fiziki takip: Mağdurun konutu, işyeri, okulu veya günlük güzergâhı çevresinde tekrarlanan varlık gösterme, peşine takılma, kapı önünde bekleme, yolunu kesme gibi davranışlar.
-
İletişim/bilişim yoluyla temas kurmaya çalışma: Telefonla ısrarlı aramalar, peş peşe mesaj/e-posta/DM gönderme, farklı hat/sahte hesap kullanarak ulaşma, üçüncü kişilere arattırma veya mesaj göndertme, çevrimiçi platformlarda mağdura sürekli “görünür” olma (etiketleme, yorum yağmuru gibi).
Bu iki eksenden herhangi biri tipikliği doğurabilir; ikisinin bir arada bulunması şart değildir. Burada ayırıcı ölçüt **“ısrar”**dır: davranışlar tekil değil, tekrarlı ve yoğunluk taşımalıdır. Kaç eylemin yeterli olacağı somut olayın ağırlığına, zaman aralıklarına, mesaj/arama sayısına, fiziki yakınlığın sıklığına ve ısrarın makul bir kişide yaratacağı baskı düzeyine göre hâkim tarafından takdir edilir. Örneğin bir gecede onlarca arama–mesaj, “sayı” az görünse bile gece yarısı konut önünde beklemeyle birleştiğinde ısrar eşiğini kolayca aşabilir.
Netice: ciddi huzursuzluk veya güvenlik endişesi
123/A neticeli bir suçtur. Hareketlerin mağdur üzerinde iki neticeden en az birini doğurması gerekir:
-
Ciddi huzursuzluk,
-
Kendisi veya yakınlarının güvenliğinden endişe duyması.
Basit rahatsızlık düzeyi yetmez; mağdurun psikolojisi, yaşam rutini ve özgürlük alanı kayda değer biçimde etkilenmelidir. Gece uykusuzluğu, işe/okula gitmekten çekinme, güzergâh değiştirme, sosyal medya hesaplarını kapatma, evde yalnız kalmaktan korkma gibi belirtiler bu neticenin somut göstergeleridir. Delil olarak psikolojik değerlendirme raporları, mesaj/arama dökümleri, kamera kayıtları, güvenlik talep yazışmaları, tanık beyanları önem taşır.
Manevi unsur: kast
Suç kasten işlenir. Fail, mağdurla ısrarlı biçimde temas kurduğunu ya da onu izlediğini bilir ve ister; ortaya çıkacak ciddi huzursuzluğu veya güvenlik endişesini öngörüp kabullenir. “Şaka yaptım”, “barışmak istedim”, “yanlışlıkla aradım” gibi açıklamalar, eylemlerin yoğunluğu ve süresi karşısında inandırıcılığını yitirir; ancak gerçekten yanılgı veya izole tekil eylem varsa tipiklik dışına çıkılabilir.
Hukuka aykırılık ve rıza meselesi
Genel hukuka uygunluk nedenleri bu suçta da geçerlidir: kanun hükmünü yerine getirme, hakkın kullanılması, ilgilinin açık ve özgür rızası gibi. Fakat rıza dar yorumlanır. Bir dönem kurulmuş ilişkinin geçmiş rızası geleceğe otomatik olarak uzamaz; açık, somut ve süreklilik gösteren bir rıza yoksa ısrar tipikliği bozar. “İş gereği iletişim” savunmasında da sınır, gereklilik ve ölçülülük çizgisidir.
Nedensellik (illiyet)
Hareket–netice bağının makul bir yaşam deneyimiyle kurulması gerekir. Mağdurun önceki travmaları ya da üçüncü kişilerin eylemleri neticeyi tek başına açıklıyorsa, fail eylemlerinin somut katkısı ayrıca gösterilmelidir. Uygulamada mesaj/arama zamanlaması ile mağdurun davranış değişiklikleri arasındaki kronoloji önemlidir.
Nitelikli hâller (yaptırıma etkisi)
Çocuğa karşı, eşe/boşanılan eşe karşı, kamu görevlisinin nüfuzunu kötüye kullanarak işlenmesi gibi hâllerde alt–üst sınırlar yükselir. Bu hâller tipikliğin unsuru değil, cezanın belirlenmesinde rol oynayan artırıcı sebeplerdir; iddianamede ve hükümde ayrıca gösterilmelidir.
Teşebbüs, iştirak ve içtima
-
Teşebbüs: Netice gerçekleşmeden müdahale edilirse—örneğin henüz birkaç eylemde kolluk tedbir koyarsa—teşebbüs tartışması gündeme gelebilir; pratikte neticenin oluşumu kolay olduğundan çoğu dosyada tamamlanmış suç kabul edilir.
-
İştirak: Azmettirme ve yardım mümkündür. Üçüncü kişilere “arattırma/mesaj göndertme” hem iştirak hükümlerini hem de maddedeki “üçüncü kişiler aracılığıyla temas kurma” unsurunu karşılar.
-
İçtima: Tehdit, hakaret, kişisel verileri hukuka aykırı ifşa gibi suçlarla fikrî içtima tartışmaları çıkabilir; ayrıca 6284 sayılı Kanun’daki koruma/uzaklaştırma tedbirinin ihlali ayrı bir yaptırım doğurur.
TCK 123 ile ayrım çizgisi
TCK 123 “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” daha hafif bir tiptir; 123/A ise ısrarın yoğunluğu ve ciddi huzursuzluk/güvenlik endişesi eşiğiyle ayrılır. Aynı vakıada 123/A tipikliğine ulaşılıyorsa, asıl norm 123/A’dır; 123 tamamlayıcı kalır.
Delil mimarisi ve pratik ispat ipuçları
Israrlı takip çoğunlukla dijital iz bırakır. HTS kayıtları, GSM baz verileri, uygulama içi mesaj/arama geçmişleri, ekran görüntüleri, e-posta header bilgileri, sosyal medya etkileşim kayıtları, kamera görüntüleri, site/konut güvenlik giriş–çıkış logları birlikte değerlendirildiğinde “ısrar”ın süreklilik–yoğunluk karakteri somutlaşır. Mağdurun psikolojik etkilenimini göstermek için klinik değerlendirme raporları ve rutin değişiklikleri (güzergâh değiştirme, şifre yenileme, numara değiştirme, işten izin alma) kayda geçirilmelidir. Savunma tarafında ise “tekil eylem” karakteri, zaman aralığı uzunluğu, karşılıklı iletişim geçmişi, yanlış numara/kimlik karışıklığı ve meşru iş/meslek gereği iletişim sınırları üzerinde durulur.
Zamanaşımı, şikâyet ve uzlaştırma çerçevesine kısa not
Mevzuatta 123/A, şikâyete bağlı bir suç olarak tasarlanmıştır; mağdur fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Dava zamanaşımı genel kurallara göre 8 yıl ekseninde değerlendirilir; uzlaştırma hükümleri soruşturma aşamasında devreye girer ve mağdur güvenliği gözetilerek yürütülür. (Bu başlıkları talep ederseniz ayrı, ayrıntılı bir bölüm hâlinde genişletebilirim.)
6284 bağlantısı ve koruyucu–önleyici tedbirler
Ceza yargılaması yanında 6284 sayılı Kanun çerçevesinde uzaklaştırma, iletişim yasağı, konuta yaklaşmama, gerekiyorsa barınma–psikososyal destek önlemleri derhal talep edilebilir. Bu tedbirler, neticenin ağırlaşmasını önleyen acil koruma kalkanıdır ve 123/A tipikliğinin ispatı için de delil değeri taşır (örneğin tedbir kararına rağmen ısrarın sürmesi).
Israrlı takip suçunun unsurları, kısaca şöyle birleşir: Fail, fiziki veya iletişim/bilişim araçlarıyla ısrarlı biçimde mağdurun alanına girer; bu davranışlar mağdurda ciddi huzursuzluk ya da güvenlik endişesi doğurur; fail bu sonucu en azından öngörüp kabullenmiştir; davranışların hukuka uygun bir nedeni yoktur. Dosyayı doğru kurmak için “ısrar”ın sayı–süre–yoğunluk üçlüsü, neticenin somut belirtileri ve dijital izlerin bütünlüğü birlikte ortaya konulmalıdır.