Single Blog Title

This is a single blog caption

TCK 310 Çerçevesinde Cumhurbaşkanına Saldırı ve Suikast Suçu: Ulusal ve Uluslararası Boyut

Cumhurbaşkanlığı makamı, devletin yürütme organının en üst temsilcisi olarak hem anayasal hem de siyasi bakımdan büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle Cumhurbaşkanına yönelik fiili saldırılar veya suikast girişimleri, yalnızca bireysel bir saldırı olarak değil, devletin bütünlüğüne ve anayasal düzenin işleyişine yönelmiş ciddi bir tehdit olarak değerlendirilir. Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 310, bu nedenle Cumhurbaşkanına suikast veya fiili saldırı fiilini ağır cezai yaptırımlarla düzenlemiştir.

Bu makalede, TCK 310 kapsamında Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı suçunun unsurları, cezai sonuçları, Yargıtay ve AİHM kararları çerçevesinde hukuki değerlendirmeler ve dijital çağda bu suçun nasıl şekillendiği ele alınacaktır.


Hukuki Dayanak ve Suçun Tanımı

TCK m. 310, Cumhurbaşkanına suikast suçunu şu şekilde tanımlar:
Cumhurbaşkanına karşı işlenen suikast veya fiili saldırı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu maddeyle korunan hukuki değer, yalnızca Cumhurbaşkanının şahsi güvenliği değil, aynı zamanda devletin devamlılığı ve anayasal düzenin işleyişidir. Cumhurbaşkanına karşı yapılan fiiller, devletin bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak kabul edilir.


Suçun Unsurları

  1. Fail:

    • Bu suçun faili herkes olabilir. Failin kamu görevlisi veya güvenlik personeli olması durumunda ceza genellikle ağırlaştırılır.

  2. Fiil:

    • Cumhurbaşkanına yönelik öldürme, yaralama, darp, saldırı girişimi veya suikast planları bu suç kapsamındadır.

    • Fiilin teşebbüs aşamasında kalması bile cezalandırılır.

  3. Manevi Unsur:

    • Suç doğrudan kastla işlenir. Failin amacı Cumhurbaşkanına zarar vermek veya öldürmek olmalıdır.

  4. Korunan Hukuki Değer:

    • Cumhurbaşkanının güvenliği, devlet otoritesi ve anayasal düzen.


Yargıtay Kararları Işığında TCK 310

Yargıtay, Cumhurbaşkanına yönelik fiili saldırı veya suikast girişimlerinde suçu devlet otoritesine karşı bir saldırı olarak değerlendirir:

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/272 E., 2018/89 K. kararında, Cumhurbaşkanına yönelik planlı suikast girişiminin teşebbüs aşamasında kalmasına rağmen ağırlaştırılmış müebbet cezasının uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

  • Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2547 E., 2020/1214 K. kararında, suikast planı yapan sanıkların örgütlü eylemlerinin bu suçun temel unsurlarını oluşturduğu vurgulanmıştır.

  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2018/2219 E., 2019/3116 K. kararında, Cumhurbaşkanına karşı işlenen saldırı fiillerinde kamu düzeninin bozulma tehlikesinin dikkate alınarak en ağır cezanın verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.


AİHM Kararları ve İfade Özgürlüğü Ayrımı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), devlet liderlerine karşı şiddet çağrısı ve fiili saldırı girişimlerini ifade özgürlüğü kapsamında korumaz:

  • Zana v. Türkiye (1997) kararında, şiddeti teşvik eden ifadelerin demokratik toplumda ifade özgürlüğü korumasından yararlanamayacağı belirtilmiştir.

  • Perinçek v. İsviçre (2015) kararında, kamu güvenliğini tehdit eden açıklamaların cezalandırılmasının meşru bir müdahale olduğu vurgulanmıştır.

  • Eon v. Fransa (2013) kararında, devlet başkanına hakaret ile fiili saldırı arasındaki fark gözetilmiş, fiili saldırıya yönelik eylemlerin ağır suç olarak kabul edilmesinin meşru olduğu ifade edilmiştir.


Dijital Çağda Cumhurbaşkanına Suikast Girişimleri

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, Cumhurbaşkanına yönelik tehdit ve suikast planları yalnızca fiziksel değil, dijital ortamlar üzerinden de yapılabilmektedir:

  • Sosyal Medya Üzerinden Tehdit: Cumhurbaşkanına yönelik saldırı çağrılarının sosyal medya platformlarında yapılması, suikast hazırlığının dijital boyutunu oluşturur.

  • Dijital İstihbarat ve Takip: Suikast planlarının koordinasyonu için şifreli iletişim araçlarının (WhatsApp, Telegram vb.) kullanılması sıkça görülmektedir.

  • Siber Tehditler: Cumhurbaşkanının güvenliğini zedeleyecek siber saldırılar veya istihbarat faaliyetleri de dolaylı suikast girişimleri olarak değerlendirilebilmektedir.


Günümüzdeki Sorunlar ve Tartışmalar

  1. Teşebbüsün Sınırlarının Belirlenmesi:

    • Suçun hazırlık aşaması ile teşebbüs arasındaki çizginin belirlenmesi uygulamada tartışma yaratmaktadır.

  2. Dijital Delillerin Değerlendirilmesi:

    • Sosyal medya tehditlerinin fiili saldırı hazırlığı olarak kabul edilip edilmeyeceği farklı yorumlanabilmektedir.

  3. İfade Özgürlüğü Ayrımı:

    • Eleştiri ve hakaret ile fiili saldırı çağrısı arasındaki çizginin doğru çizilmesi önemlidir.


Cezalar ve Yaptırımlar

  • TCK m. 310’a göre ceza: Cumhurbaşkanına suikast veya fiili saldırı gerçekleştiren kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

  • Suçun örgütlü bir yapı tarafından işlenmesi veya uluslararası bağlantılarının bulunması halinde ceza artırılır.

  • Teşebbüs halinde dahi ağır cezai yaptırımlar uygulanır.


Sonuç ve Değerlendirme

Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı suçu, devletin bütünlüğünü, anayasal düzeni ve kamu güvenliğini korumak açısından en ağır suçlardan biridir. Yargıtay kararları, bu suçun yalnızca fiziki saldırılarla sınırlı olmayıp, planlama ve teşebbüs aşamalarını da kapsadığını ortaya koymaktadır. AİHM içtihatları ise, devlet liderlerine karşı şiddet çağrılarının ifade özgürlüğü kapsamına girmediğini açıkça belirtmektedir.

Dijital çağda, sosyal medya ve şifreli iletişim araçlarının kullanımı, bu suçun planlanmasını ve tespit edilmesini daha karmaşık hale getirmiştir. Bu nedenle hem hukuki düzenlemelerin hem de dijital güvenlik önlemlerinin günümüz koşullarına uygun olarak güçlendirilmesi önem taşımaktadır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button