Single Blog Title

This is a single blog caption

Stok Yoktu, Aynı Ürünün Taklidini Koydum: “Benzer Görünüm” Yüzünden Tazminat Öder miyim?

Giriş

Ticaretin dijitalleşmesi, e-ticaret platformlarının yaygınlaşması ve tüketici davranışlarının dönüşmesiyle birlikte, ürün çeşitliliği ve arz talep dengesi daha karmaşık hale gelmiştir. Bu bağlamda birçok satıcı, tedarik zincirinde yaşadığı stok problemleri nedeniyle mevcut bir ürünün “muadili” veya “benzeri” olduğu iddiasıyla başka bir ürünü piyasaya sunmakta, hatta kimi zaman orijinaline benzetilen bir “taklit” ürünü satmakta ya da vitrinde sergilemektedir. Ancak bu süreçte fikrî ve sınai haklar hukuku, haksız rekabet ve tüketicinin korunması hukuku bakımından ciddi hukuki riskler söz konusudur. Bu makalede, özellikle benzer görünüm nedeniyle tazminat sorumluluğu konusu; marka hakkı, tasarım hakkı, haksız rekabet ve ticari teamüller çerçevesinde ele alınacaktır.


1. Temel Kavramlar: Taklit, Benzerlik, İkame ve Yanıltıcılık

1.1. Taklit Ürün Nedir?

Taklit ürün, genellikle başka bir üreticiye ait markayı, tasarımı, ambalajı veya genel görsel algıyı aynen veya benzer şekilde taklit ederek piyasaya sunulan maldır. Taklit, Türk hukuku bakımından hem sınai mülkiyet hem de tüketici hukuku bakımından yaptırımlara tabidir.

1.2. Benzer Görünüm ve “Muadil” Ürün Ayrımı

Bazı satıcılar, stok problemi nedeniyle birebir aynı ürün yerine “muadil” ya da “benzer” bir ürün sunabilir. Bu ürünün fiziksel özellikleri, işlevi veya estetik tasarımı itibarıyla orijinale yakın olması durumunda, tüketicide yaratılan izlenim, çoğu zaman hukukî sorumluluk doğurur. Özellikle ürünün görsel açıdan benzer olması durumunda “marka karıştırılması” ve “tasarım hakkı ihlali” söz konusu olabilir.


2. Marka ve Tasarım Hakkı Açısından Hukuki Sorumluluk

2.1. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda Marka Hakkı

Türk marka hukuku, bir işaretin tescil yoluyla koruma altına alınmasını sağlar. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. ve 29. maddeleri gereği, markanın aynısı veya benzeri olan ve aynı/benzer mal veya hizmet için kullanılan işaretler marka hakkına tecavüz oluşturur.

Bu bağlamda, tescilli bir markanın ambalajını, logosunu, ürün formunu taklit ederek piyasaya ürün sürmek, marka sahibinin maddi ve manevi tazminat taleplerine, ürünlerin toplatılması ve yok edilmesi gibi yaptırımlara yol açabilir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2018/4155 E., 2020/1190 K. sayılı kararında, “Markanın görünümüne benzer ürünlerin ticaretine konu edilmesi, karıştırılma ihtimali yarattığı ölçüde marka hakkının ihlali sonucunu doğurur” denilmiştir.

2.2. Tasarım Hakkı ve Benzerlik Değerlendirmesi

Tescilli tasarımlar için koruma süresi 5 yıldır ve 25 yıla kadar uzatılabilir. Tasarımın esas unsuru “görünüm” olduğundan, bir ürünün dış görünüşünün başkasının tescilli tasarımına benzemesi halinde tasarım hakkı ihlali gündeme gelir.

Yargıtay 11. HD, 2021/4212 E., 2022/1887 K. sayılı karar: “Orijinal tasarımın ayırt edici nitelikleri, genel izlenim itibariyle benzer ürünlerle karıştırılacak düzeyde taklit edilmişse, tasarım hakkının ihlali söz konusudur.”


3. Haksız Rekabet Hükümleri ve İllüzyon Yaratma

3.1. Türk Ticaret Kanunu Madde 54 ve 55

Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve 55. maddeleri, ticari hayatta dürüstlük kuralına aykırı her türlü davranışı “haksız rekabet” sayar. Haksız rekabetin en yaygın biçimlerinden biri de “başkasının ürününü taklit ederek müşteri kitlesini yanıltmak”tır.

3.2. Görünüm Yoluyla Müşteri Yanıltması

Satıcı, stok tükenmesi nedeniyle benzer görünümlü ürünü satarken, “müşterinin algısını yönetmek” amacıyla bu tercihte bulunuyorsa, bu durum haksız rekabet olarak değerlendirilir. Özellikle tüketici, ürünü satın alırken orijinal marka/ürün olduğu yanılgısına kapılıyorsa, bu durum ciddi bir tazminat sorumluluğu doğurur.


4. Tüketicinin Korunması ve Aldatıcı Uygulamalar

4.1. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun

TKHK madde 61 uyarınca; “mal veya hizmetin niteliklerine ilişkin olarak yanıltıcı ya da gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunmak” tüketicinin aldatılması sayılır. Tüketiciye stokta olmayan bir ürün varmış gibi gösterilip, yerine benzeri sunulursa, bu aldatıcı ticari uygulama kabul edilir.

4.2. Ayıplı Mal ve Cayma Hakkı

Bu tür durumlarda tüketici; cayma hakkını kullanabilir, bedel iadesi talep edebilir ve gerekirse zararını talep eden bir tazminat davası açabilir.

Özellikle online satışlarda, ürün görseli ile gelen ürün arasında farklılık olması halinde, tüketicinin lehine değerlendirme yapılması içtihat halini almıştır.


5. Ceza Hukuku Boyutu: Marka Hakkına Tecavüz Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 30. bölümünde yer alan 6769 sayılı SMK madde 30 gereğince, marka hakkına tecavüz eden kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası öngörülmüştür.

Stokta olmayan bir ürünün aynı markaya aitmiş gibi taklidinin yapılması veya benzer ürünün satışa sunulması, ceza soruşturmasına da yol açabilir.


6. Somut Olay İncelemesi: Olası Senaryo ve Hukuki Durum

Senaryo:

Bir e-ticaret mağazası, çok satılan bir ayakkabı modelinin stoğu tükendiğinde, aynı renkte ve benzer tasarımda ancak markasız bir ürünü, önceki ürünün sayfasına koyarak satmaya devam etmiştir. Ürün açıklamasında değişiklik yapmamış, sadece küçük görsel değişikliği yapmıştır.

Değerlendirme:

  • Marka Hakkı İhlali: Tescilli marka veya tasarıma yakınlık varsa, ihlal var sayılır.
  • Haksız Rekabet: Müşteri algısı manipüle edilmiştir.
  • Tüketici Hukuku: Aldatıcı ticari uygulama mevcuttur.
  • Tazminat Riski: Hem marka sahibi hem de tüketici tarafından açılabilecek davalarda tazminat yükümlülüğü doğar.

7. Satıcılar İçin Hukuki Öneriler

  1. Muadil ürünleri açıkça belirtin: “Bu ürün, önceki ürünün muadilidir, orijinal değildir” ibaresini açıklamaya ekleyin.
  2. Görsel farklılıkları artırın: Ambalaj, tasarım ve logo yönünden ayrıştırıcı unsurlar ekleyin.
  3. Marka taklidinden kaçının: Tescilli markalara benzer isim veya sembollerden uzak durun.
  4. Tüketici bilgilendirmesini şeffaf yapın: Özellikle online satışlarda ürün açıklamasına muadil bilgisi ekleyin.

Sonuç: “Benzerlik” Bile Tazminat Doğurabilir

Özellikle marka ve tasarım hukukunda “benzerlik” kavramı; sadece birebir kopyalamaları değil, tüketicide karışıklık yaratacak düzeydeki görsel benzerlikleri de kapsamına alır. Bu nedenle, bir ürünün birebir taklidi olmamakla birlikte, piyasadaki orijinal ürüne benzediği ve bu benzeme sonucunda tüketicide aldatıcı bir izlenim oluşturduğu durumlarda da tazminat sorumluluğu doğabilir.

Dolayısıyla stok sorunu yaşayan satıcılar; ticari pratik kolaylığı adına yapılan taklit uygulamaların, uzun vadede hem hukuki yaptırım hem de itibar kaybı anlamında daha ağır sonuçlar doğurabileceğini unutmamalıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button