Sporcu Sözleşmelerinde Tahkim Şartlarının Geçerliliği ve İptali: Ulusal Hukuk ile CAS Kararları Arasındaki Çatışma
1. Giriş: Tahkim Şartı Spor Dünyasının Görünmeyen Sözleşmesi
Profesyonel sporcu sözleşmeleri, sadece ücret ve performans şartlarını değil, uyuşmazlık çözüm yolunu da belirleyen karmaşık hukuki metinlerdir.
Bu sözleşmelerin hemen hemen tamamında yer alan “tahkim şartı”, tarafların adli yargıya gitmeden önce TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) ve TFF Tahkim Kurulu nezdinde başvuru yapmasını zorunlu kılar.
Ancak son yıllarda özellikle yabancı menajer ve sporcuların Türkiye’deki uygulamalara itiraz etmesiyle, tahkim şartının hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkıyla çatıştığı iddia edilmeye başlanmıştır.
Bu durum, Türk yargısı, TFF tahkim organları ve CAS (Spor Tahkim Mahkemesi) arasındaki yetki çatışmalarını gündeme getirmiştir.
2. Tahkim Şartının Hukuki Dayanağı
2.1. Türk Hukuku’nda Tahkim
Tahkim, 6100 sayılı HMK m. 407 vd. ile düzenlenmiştir.
Spor alanında ise özel düzenleme 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kanunu m. 6/2’de yer alır:
“Federasyonun tahkim kurulunun kararları kesin olup, yargı mercilerine başvurulamaz.”
Bu hüküm, sporda yargı bağımsızlığının yerine “spor içi adalet” mekanizmasını getirmiştir.
2.2. Uluslararası Düzeyde Tahkim ve CAS
CAS (The Court of Arbitration for Sport), Lausanne merkezli uluslararası tahkim organıdır.
UEFA, FIFA ve IOC düzenlemeleri uyarınca tüm spor aktörleri, CAS yargısına tabidir.
Ancak bir tahkim şartı zorunlu hale getirildiğinde, sporcular açısından irade özgürlüğü ve yargı yolu hakkı ihlali oluşabilmektedir.
3. Tahkim Şartının İptali ve Yargı Yolu Sorunu
3.1. İrade Eksikliği ve Zorunlu Tahkim
Sporcu ile kulüp arasında imzalanan sözleşmelerde tahkim şartı çoğu zaman tek taraflı dayatmayla yer alır.
Bu durumda HMK m. 412/1 uyarınca “irade bozukluğu veya haksız koşul” iddiasıyla tahkim anlaşmasının geçersizliği ileri sürülebilir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/478 E., 2022/2129 K. sayılı kararında şu tespiti yapmıştır:
“Taraflardan biri tahkim şartını müzakere etme imkânı bulmamışsa, bu şart bağlayıcı değildir.”
Bu içtihat, özellikle genç sporcular ve menajerler açısından koruyucu bir duruş sergilemektedir.
3.2. Tahkim Kararının İptali
HMK m. 439 gereğince tahkim kararları ancak “kamu düzenine aykırılık, yetkisizlik veya savunma hakkı ihlali” sebebiyle iptal edilebilir.
Spor tahkiminde de aynı ölçütler geçerlidir.
Danıştay 13. Dairesi 2019/3845 E., 2020/1864 K. kararında vurgulamıştır:
“Tahkim kararlarının kesinliği ilkesine rağmen, kamu düzenine açık aykırılık halinde idari yargı denetimi mümkündür.”
Bu, tahkim şartının mutlak dokunulmaz olmadığını gösterir.
4. CAS ve Ulusal Mahkemeler Arasındaki Çatışma
4.1. Yetki Çakışması
Birçok olayda CAS ve Türk mahkemeleri aynı konuya ilişkin yetki iddiasında bulunmuştur.
Örneğin bir futbolcunun alacak davası TFF UÇK önünde görülmüş, aynı konu CAS’a taşındığında mahkemeler “çifte yargılama” sorunu yaşamıştır.
4.2. CAS İçtihadı: Mutlak Bağlayıcılık Yok
CAS 2016/A/4784 (FIFA v. S. Club) kararında şöyle denilmiştir:
“Tahkim şartı, tarafların özgür iradesine dayanmadıkça mutlak bağlayıcı olamaz.”
Bu karar, uluslararası spor hukukunda zorunlu tahkim anlayışına karşı önemli bir emsel teşkil etmiştir.
5. Tahkim Şartını İhlal Etmenin Yaptırımı
5.1. Disiplin ve Sözleşmesel Sonuçlar
Sporcu veya kulüp tahkim şartına uymadan doğrudan adli yargıya başvurursa, TFF Disiplin Talimatı m. 63 gereğince “tahkim düzenine aykırı hareket” sayılır.
Bu durumda taraflar için:
-
6 aya kadar resmî faaliyetlerden men,
-
Para cezası,
-
Sözleşmenin feshi sonucu doğabilir.
TFF Disiplin Kurulu, 2022/97 sayılı kararında şunu belirtmiştir:
“Futbolcu sözleşmesinde öngörülen tahkim şartına uymaksızın adli yargıya başvurmak, sportif etik ihlali oluşturur.”
5.2. Ceza Sorumluluğu Boyutu
Tahkim kararlarının uygulanmasını engellemek veya mahkeme nezdinde yanıltıcı beyanlarla iptal ettirmeye çalışmak, TCK m. 204 (resmî belgede sahtecilik) veya TCK m. 155 (güveni kötüye kullanma) kapsamına girebilir.
Yargıtay 11. CD 2020/1875 E., 2021/489 K. kararında:
“Taraf olduğu tahkim kararının uygulanmasını hileli beyanla engelleyen kişinin fiili, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.”
Bu nedenle tahkim ihlali yalnızca etik değil, cezai tehlike yaratan bir davranıştır.
6. Hak Arama Özgürlüğü ve Tahkim Arasındaki Hassas Denge
Tahkim mekanizması mahkemeye alternatif olmakla birlikte, hak arama özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırmamalıdır.
Anayasa m. 36 kapsamında herkes, yargı önünde adil yargılanma hakkına sahiptir.
AYM, 2014/205 E., 2016/8 K. sayılı kararında belirtmiştir:
“Tahkim düzeninin varlığı, hak arama özgürlüğünün tamamen kaldırılmasına gerekçe oluşturmaz.”
Bu karar, sporcuların zorunlu tahkim düzenine karşı anayasal dayanakla itiraz etme imkânı tanımaktadır.
7. Sonuç: Spor Hukukunda Tahkim Bir Hak, Ama Suistimali Suçtur
Tahkim kurumunun amacı sporda adaleti hızlandırmak ve mahkemeleri gereksiz yükten kurtarmaktır.
Ancak tahkim şartını hileyle kullanan, tek taraflı dayatan veya kararların uygulanmasını engelleyen taraflar artık hukuken korunmamaktadır.
Tahkim sistemi, adaleti hızlandırır; ancak hile ile süreci bozan her aktör, hem etik hem cezai yaptırımla karşılaşır.
Son olarak vurgulamak gerekirse:
-
Sporcu sözleşmelerinde tahkim şartı müzakere edilebilir olmalıdır.
-
Zorunlu tahkim, hak arama özgürlüğünü aşmamalıdır.
-
Tahkim kararlarını hileyle engellemek veya yanıltıcı beyanlarla iptal ettirmek cezai suçtur.
-
CAS ve TFF kararları uluslararası düzeyde bağlayıcı olsa da, Türk yargısı “kamu düzeni” kriteriyle denetim yetkisine sahiptir.