Spor Yaralanmalarında Kulüp, Antrenör ve Sağlık Ekibinin Hukuki Sorumluluğu
Giriş
Spor faaliyetleri, doğası gereği fiziksel temas, zorlama ve risk içeren eylemleri kapsar. Özellikle profesyonel ya da lisanslı amatör düzeyde sporla uğraşan bireylerin, antrenman veya müsabaka esnasında çeşitli derecelerde yaralanmalara maruz kalmaları sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Ancak bazı yaralanmalar, basit bir kazadan ibaret olmaktan çıkıp, kulüp organizasyonu, antrenörün direktifleri ya da sağlık personelinin ihmali sonucu ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda yaralanan sporcunun maruz kaldığı zararlar nedeniyle tazminat talepleri gündeme gelebilmekte ve sorumluluk zinciri içerisinde kulüpler, antrenörler ve sağlık ekipleri önemli bir yer tutmaktadır.
Bu makalede, spor yaralanmalarıyla bağlantılı olarak doğabilecek hukuki sorumluluk halleri; Borçlar Kanunu, İş Kanunu ve Spor Hukuku bağlamında detaylı biçimde incelenecek, Yargıtay kararlarına ve kurgusal bir örnek olaya yer verilerek değerlendirme yapılacaktır.
I. Spor Yaralanmaları: Genel Kavram ve Hukuki Dayanak
A. Yaralanmaların Sınıflandırılması
Spor yaralanmaları;
-
Kaza sonucu (öngörülemeyen ve önlenemeyen),
-
Kusurlu davranış sonucu (örneğin rakibin kurallara aykırı hareketi),
-
İhmal sonucu (yetersiz ısınma, yanlış yönlendirme, hatalı tedavi) meydana gelebilir.
B. Hukuki Dayanaklar
-
Türk Borçlar Kanunu m.49 vd.: Haksız fiil sorumluluğu,
-
TBK m.112 vd.: Sözleşmeye aykırılık nedeniyle sorumluluk,
-
İş Kanunu m.77 ve m.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu: İşverenin güvenli çalışma ortamı sağlama yükümlülüğü,
-
Medeni Kanun ve Spor Genel Müdürlüğü Yönetmelikleri: Amatör sporlardaki gözetim yükümlülüğü.
II. Kulüp, Antrenör ve Sağlık Ekibinin Hukuki Sorumluluğu
A. Kulübün Sorumluluğu
Kulüp, sporcu ile arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak onu gözetme ve güvenli bir ortamda çalıştırma borcu altındadır. Bu bağlamda kulüp;
-
Spor tesislerinin güvenliğini sağlamak,
-
Nitelikli antrenör ve sağlık personeli bulundurmak,
-
Sporcu sağlığını ilgilendiren ekipman ve ilaç tedariğini düzgün yürütmek zorundadır.
Kulüp, yardımcı kişilerinin (antrenör, sağlıkçı vb.) eylemlerinden TBK m.116 uyarınca sorumludur.
B. Antrenörün Sorumluluğu
Antrenör, sporcunun fiziksel ve zihinsel gelişimini yönlendiren kişidir. Sorumlulukları şunlardır:
-
Sporcuları ısınma ve soğuma gibi süreçlere uygun şekilde hazırlamak,
-
Sporcuların sağlık durumlarını gözeterek aşırı yüklenmeye maruz bırakmamak,
-
Hatalı tekniklerin uygulanmasına engel olmak.
Aksi halde hem haksız fiil hem de sözleşmeye aykırılık sorumluluğu doğabilir.
C. Sağlık Ekibinin Sorumluluğu
Sağlık personelinin görevi yalnızca müdahale değil, aynı zamanda sporcunun müsabakalara katılma yeterliliğini değerlendirmektir. Yapılan yanlış tanı veya ihmal sonucu tedavi eksikliği ciddi yaralanmalara neden olursa, hekim veya fizyoterapist şahsi olarak sorumlu olabilir.
III. Kurgusal Olay: “Genç Yetenek Emir’in Talihsiz Sakatlığı”
Olay Özeti:
19 yaşındaki futbolcu Emir, İstanbul’daki bir 2. Lig futbol kulübünün altyapısında profesyonel sözleşme öncesi kamp sürecindedir. Antrenör, oyuncuları yağmurlu havada sentetik çim zeminde yüksek tempo antrenmana zorlamıştır. Emir, bu antrenmanda dizine yüklenerek ön çapraz bağlarını koparır. Kulüp doktoru, durumu “basit zorlanma” olarak nitelendirerek sporcuyu birkaç gün dinlendirir, detaylı MR tetkiki yapılmaz.
10 gün sonra tekrar çıkan antrenmanda Emir ciddi bir şekilde yere düşer ve ardından yapılan muayenede bağ kopması ve menisküs yırtığı teşhis edilir. Sezonu kapatır, ameliyat süreci 6 ay sürer. Bu süre zarfında kulüp sözleşme imzalamaktan vazgeçer.
Emir ve ailesi, kulüp, antrenör ve kulüp doktoruna karşı tazminat davası açar.
IV. Hukuki Değerlendirme
A. Kulübün Sorumluluğu
Kulüp, hem sporcunun fiziksel bütünlüğünü korumakla yükümlüdür hem de sağlık hizmetlerini uygun nitelikte sağlamakla. Olayda;
-
Hava koşullarına rağmen uygun önlemlerin alınmaması,
-
Kalitesiz zeminde antrenman yapılması,
-
Profesyonel sağlık gözetiminin yeterince sunulmaması,
gibi sebeplerle TBK m.112 anlamında sözleşmeye aykırılık ve m.49 anlamında haksız fiil söz konusudur.
B. Antrenörün Sorumluluğu
Antrenör, sporcunun kapasitesine göre antrenman yükünü ayarlamak zorundadır. Aksi halde “özen borcu”nu ihlal etmiş olur. Yüksek tempolu çalışma, ısınma eksikliği ve hava koşullarına duyarsızlık nedeniyle antrenörün de sorumluluğu doğar.
“Antrenörün, sporcunun fiziksel kapasitesini aşan yüklemelerle sakatlığa neden olması halinde şahsi sorumluluğu doğar.”
C. Sağlık Personelinin Sorumluluğu
Yetersiz muayene, MR gibi görüntüleme tetkiklerinin zamanında yapılmaması ve erken sahaya dönüş izni verilmesi; sağlık personelinin hem etik hem de hukuki sorumluluğunu doğurur.
İlgili sağlık personeli hakkında Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi ve Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği uyarınca disiplin işlemleri de gündeme gelebilir.
V. Tazminat Talepleri ve Yargılama Süreci
A. Maddi Tazminat
-
Tedavi giderleri,
-
Kazanç kaybı (profesyonel sözleşmeden mahrumiyet),
-
Çalışma gücünün azalmasından doğan zararlar.
B. Manevi Tazminat
Sporcunun psikolojik çöküntü yaşaması, hayallerinin yarım kalması gibi hususlar manevi tazminat talebini gündeme getirir.
TBK m.58 gereğince ağır bedensel zarar geçiren kişinin manevi tazminat hakkı doğar.
VI. Ceza Hukuku Boyutu
Eğer sağlık ekibinin ya da antrenörün kastı veya bilinçli taksiri ispatlanabilirse, TCK m.85 (taksirle yaralama), m.257 (görevi kötüye kullanma) gibi suçlar gündeme gelebilir.
VII. Sigorta ve Risk Yönetimi
Profesyonel kulüplerin sporcu sözleşmeleri kapsamında özel sağlık sigortası yaptırma yükümlülüğü bulunur. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu Talimatları gereği lisanslı sporcuların Spor Toto Teşkilatı güvencesinde sigortalanması esastır.
Buna rağmen ihmal nedeniyle sigorta kapsamı dışında kalan zararlar için kulüp aleyhine rücu davaları da mümkündür.
Sonuç ve Değerlendirme
Spor yaralanmaları her zaman kaçınılmaz olmayabilir. Ancak uygun çalışma ortamı, nitelikli kadro, yeterli sağlık hizmeti ve özenli davranış zinciri sayesinde pek çoğu önlenebilir. Sporcuların fiziksel bütünlükleri, yalnızca bireysel değil aynı zamanda ekonomik ve kariyer yönüyle de korunması gereken bir değerdir.
Bu bağlamda kulüplerin, antrenörlerin ve sağlık personelinin, hem sözleşmesel hem de haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde özenle hareket etmesi, yalnızca hukuki bir zorunluluk değil, etik bir yükümlülük olarak da değerlendirilmelidir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut