SOSYAL MEDYADA; İFTİRA, HAKARET VE LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN HUKUKİ SONUÇLARI
1. İftira Suçu ve Hukuki Çerçevesi
İftira suçu, TCK’nın 267. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Yetkili makamlara bir kimse hakkında hukuka aykırı bir fiil işlemediği hâlde, işlemiş gibi ihbar veya şikâyette bulunarak soruşturma başlatılmasını sağlamak” iftira suçunu oluşturur. Bu suçun temel unsurları şunlardır:
-
Mağdurun hukuka aykırı bir fiil işlemediği halde, sanki işlemiş gibi gösterilmesi,
-
Yetkili mercilere (savcılık, kolluk kuvveti, kamu kurumları) yapılan ihbar veya şikâyet,
-
Kasten ve bilerek yanlış isnatta bulunulması.
İftira suçu, şikâyete bağlı olmayıp re’sen soruşturulur. Ceza yaptırımı ise 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak iftiranın sonucunda mağdur hakkında gözaltı, tutuklama veya hapis cezası gibi sonuçlar doğmuşsa ceza artmaktadır.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2021/3561 E., 2021/9875 K. sayılı kararında, “Sosyal medya üzerinden yapılan iftira niteliğindeki paylaşımların da bu suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” vurgulanmıştır. Özellikle Twitter, Instagram gibi platformlarda bir kişiyi suçlu gibi gösteren ve delilsiz paylaşımlar, iftira suçunun oluşmasına yol açabilmektedir.
2. Hakaret Suçu ve Sosyal Medya
Hakaret suçu TCK’nın 125. maddesinde yer almaktadır. Kanuna göre, “Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek fiil veya olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle saldıran kişi, hakaret suçunu işler.” Hakaret suçu hem yüz yüze hem de sosyal medya aracılığıyla işlenebilir.
Önemli Noktalar:
-
Hakaret suçu için mağdurun şeref ve saygınlığının zedelenmesi gerekir.
-
Hakaretin ispatı mümkün olmayan ağır ithamlar (örneğin “hırsız”, “dolandırıcı” gibi ifadeler) ceza sorumluluğu doğurur.
-
Sosyal medya paylaşımları “aleni hakaret” olarak değerlendirilir ve ceza yarı oranında artırılır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2022/7421 E., 2023/1248 K. sayılı kararında, sosyal medya platformlarında yorum veya gönderi altına yazılan hakaret içerikli ifadelerin aleniyet şartını taşıdığı ve cezayı ağırlaştırıcı neden oluşturduğu yönünde hüküm vermiştir.
3. Linç Kültürü ve Dijital Linç
Linç kültürü, birey veya grupların sosyal medya aracılığıyla hedef gösterilmesi, itibarsızlaştırılması ve toplum önünde küçük düşürülmesi şeklinde kendini gösterir. Birçok kişi, hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan kamuoyu tarafından “suçlu” ilan edilebilmektedir. Bu durum, hem kişilik haklarının ihlaline hem de maddi ve manevi zararlara yol açmaktadır.
Dijital linç, özellikle ünlüler, siyasetçiler, iş insanları veya sıradan bireyler için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Linç kampanyalarına katılan kişiler, hakaret, iftira, tehdit veya özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçlarla karşı karşıya kalabilirler.
TBK m.58 uyarınca, haksız fiil yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunan kişiler, hem maddi hem de manevi tazminat ödemekle yükümlü kılınabilir.
4. Medeni Hukuk Boyutu: Kişilik Haklarının Korunması
Türk Medeni Kanunu m.24 ve 25, kişilik haklarının ihlaline karşı hukuki koruma sağlar. İftira veya hakarete uğrayan kişi, şu taleplerde bulunabilir:
-
Durdurma: Hakaret veya iftiranın yayılmasını önlemek için içerik kaldırma ve erişim engelleme talepleri.
-
Tespit ve Yasaklama: Saldırının hukuka aykırılığının tespit edilmesi.
-
Tazminat: Manevi tazminat davası açılması.
Özellikle sosyal medya içeriklerinin kaldırılması için 5651 sayılı İnternet Kanunu kapsamında Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (ESB) başvurular yapılabilmektedir.
5. Linç Kültürüne Karşı Devletin ve Bireylerin Sorumluluğu
Devlet, Anayasa m.17 ve m.20 uyarınca kişilerin şeref, haysiyet ve özel hayatını korumakla yükümlüdür. Bu nedenle, sosyal medyada işlenen iftira ve hakaret suçlarına karşı etkin soruşturma yürütülmesi, mağdurların korunması gerekmektedir.
Bireyler ise sosyal medyada paylaştıkları içeriklerin doğruluğunu teyit etmeli ve başkalarının kişilik haklarına zarar verecek söylemlerden kaçınmalıdır.
6. Yargıtay Kararlarından Örnekler
-
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2021/3421 E., 2021/6122 K.: “Sosyal medya üzerinden hakaret içeren paylaşımda bulunan kişinin, kamuya açık alanda hakaret ettiği kabul edilir ve cezası artırılır.”
-
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2213 E., 2021/4784 K.: “Linç kampanyasına katılarak bir kişinin şeref ve haysiyetini zedeleyen kişiler manevi tazminatla sorumlu tutulur.”
7. İftira, Hakaret ve Linçte Savunma Yöntemleri
-
İçerik Kaldırma: ESB’ye başvurarak 5651 sayılı Kanun uyarınca içerik kaldırma talebinde bulunmak.
-
Savcılığa Suç Duyurusu: Hakaret veya iftira suçuna ilişkin şikâyet dilekçesi sunmak.
-
Manevi Tazminat Davası: Kişilik haklarına saldırıdan doğan zarar için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmak.
8. Sonuç ve Değerlendirme
İftira, hakaret ve linç kültürü, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Özellikle dijital dünyada bu tür fiillerin kanıtlanması ve yayılmasının engellenmesi için hukuk mekanizmalarının etkin kullanılması büyük önem taşır. Her birey, ifade özgürlüğünü kullanırken başkalarının kişilik haklarına saygı göstermekle yükümlüdür.