Single Blog Title

This is a single blog caption

Sosyal Medyada Hakaret, Tehdit, Özel Hayatın İhlali

1. Sosyal Medyada Hakaret, Tehdit ve Özel Hayatın İhlali Hangi Suçlara Girer?

Sosyal medyada yapılan hukuka aykırı paylaşımlar, çoğu zaman Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen klasik suç tiplerinin dijital ortamda işlenmiş hâlidir. Yani “sosyal medya suçu” diye ayrı bir suç tipi yoktur; hakaret yine hakarettir, tehdit yine tehdittir, sadece işlenme aracı farklıdır. Bu nedenle, hangi paylaşımın ne anlama geldiğini bilmek, hangi başlık altında şikâyet edeceğinizi doğru belirlemek açısından önem taşır.

1.1. Sosyal Medyada Hakaret Suçu

Hakaret, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme niteliğindeki genel ifadeler kullanılmasıyla oluşur. Sosyal medyada:

  • Bir kişiye açıkça “aptal”, “şerefsiz”, “geri zekâlı” gibi onur kırıcı sözler yazılması,

  • Mesaj yoluyla, herkese açık olmasa bile, karşı tarafa küçük düşürücü ifadelerin gönderilmesi,

  • Kişinin mesleki itibarıyla ilgili aşağılayıcı paylaşımlar yapılması

hakaret suçunu gündeme getirebilir. Hakaret suçunda, suçun alenen işlenmesi (örneğin herkese açık bir hesapta paylaşılması) cezayı ağırlaştırıcı bir sebeptir. Bu durum sosyal medyada sıkça karşımıza çıkar; zira çoğu paylaşım, takipçilerin tamamına veya kamuya açık şekilde yapılmaktadır.

Hakaret suçu, şikâyete tabi suçlardan olduğu için genellikle mağdurun hakaret içeren ifadeyi öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanması gerekir. Bu süre içinde şikâyet yapılmazsa ceza davası açılamaz.

1.2. Sosyal Medyada Tehdit Suçu

Tehdit, bir kimsenin hayatına, vücut dokunulmazlığına veya malvarlığına yönelik haksız bir saldırıda bulunacağının bildirilmesiyle ortaya çıkar. Sosyal medya üzerinden:

  • “Seni öldüreceğim”, “Sokakta yakalarsam seni bıçaklarım” gibi ifadeler,

  • “İş yerini başına yıkarım, seni burada barındırmam”,

  • “Çocuklarına bir şey olacak, görürsün”

gibi söylemler tehdit suçuna yol açabilir. Tehdit fiili, özellikle aile içi şiddet, boşanma süreci, eski eş–partner çatışmaları, işyeri uyuşmazlıkları gibi ilişkilerde sıkça sosyal medya mesajları üzerinden işlenmektedir.

Tehdidin ağırlığına göre suç resen soruşturulabilir veya şikâyete tabi olabilir. Can güvenliğine yönelik ciddi tehditlerde, kolluk makamları ve savcılık derhâl devreye girebilir ve koruyucu tedbirler de gündeme gelebilir.

1.3. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali ve Özel Verilerin Yayılması

Özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişinin özel yaşamına ait görüntü, ses, yazışma veya bilgilerin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi, kaydedilmesi veya ifşa edilmesiyle ortaya çıkabilir. Sosyal medyada:

  • Bir kişinin rızası olmaksızın evde, işyerinde, özel bir ortamda çekilen fotoğraf veya videoların paylaşılması,

  • WhatsApp yazışmalarının ekran görüntülerinin alınıp ifşa edilmesi,

  • Özel mesaj, fotoğraf, konum, sağlık bilgisi gibi kişisel verilerin rıza olmadan paylaşılması

özel hayatın gizliliğini ihlal kapsamında değerlendirilebilir. Bu tür eylemler, sadece ceza hukuku açısından değil, kişisel verilerin korunması ve özel hukuk tazminat davaları açısından da sonuç doğurur. Özellikle, “intikam pornosu” denilen, ayrılık sonrası eski partnerin özel görüntülerini paylaşması gibi eylemler çok ağır sonuçlara yol açan, cezada ciddi yaptırımları olan fiillerdir.


2. Sosyal Medyadaki Paylaşımlar ve Ekran Görüntüleri Delil Sayılır mı?

Vatandaşların aklını en çok karıştıran noktaların başında, ekran görüntüsünün (screenshot) delil niteliği gelir. Ceza ve hukuk yargılamasında temel ilke, hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü belgenin delil olabileceğidir. Sosyal medyadaki hakaret, tehdit veya özel hayat ihlali içeren paylaşım ve mesajlar da, doğru şekilde tespit edildiğinde ve dosyaya sunulduğunda kullanılabilir.

Mahkemeler, ekran görüntülerini tek başına kesin delil olarak kabul etmekle birlikte, çoğu zaman bu görüntüleri başka delillerle desteklemek ister. Örneğin:

  • Ekran görüntüsünün yanında ilgili sosyal medya linkinin (URL) kaydedilmesi,

  • O hesaba gerçekten şüphelinin sahip olduğuna dair tanık beyanları,

  • Aynı hesabın daha önce başka paylaşımlarında da o kişiye ait bilgiler kullanması,

  • Savcılık ve mahkeme kararıyla platformdan alınan IP kayıtları, giriş bilgileri

gibi unsurlar ekran görüntüsünü güçlendirir. Bu nedenle, ekran görüntüsü alırken teknik detaylara dikkat etmek, delilin güvenilirliğini artırır.


3. Ekran Görüntüsü Neden Bu Kadar Önemli?

Sosyal medyada yapılan hakaret, tehdit ve özel hayat ihlali içeren paylaşımlar, çoğu zaman hızla silinmekte veya hesaplar kapatılmaktadır. Özellikle Instagram hikâyeleri (story), WhatsApp durum paylaşımları, canlı yayın esnasındaki yorumlar ve anlık mesajlar kısa süre sonra ortadan kaybolabilmektedir. İşte bu nedenle, mağdur paylaşımdan haberdar olur olmaz delili güvence altına almalıdır.

Ekran görüntüsü almak:

  • İçeriğin o anda nasıl gözüktüğünü birebir kayıt altına alır,

  • Paylaşımın kim tarafından yapıldığını, hesap adını ve profil bilgilerini görünür kılar,

  • Tarih, saat, platform bilgisi gibi unsurları kayda geçirir,

  • Daha sonra içerik silinse bile, şikâyet sırasında savcılığa ve kolluğa somut bir belge sunulmasını sağlar.

Ayrıca, şikâyet aşamasında savcılık veya mahkeme ilgili sosyal medya platformundan, belirli bir tarih ve saate ait içerik ve log kayıtlarını talep etmek isteyebilir. Ekran görüntüsü, bu teknik talebin neye ilişkin olduğunu somutlaştırır; “Şu gün, şu saat, şu hesaptan şu paylaşım yapıldı” diyebilmenin en pratik yoludur.


4. Ekran Görüntüsü Nasıl Alınmalı? Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar

Delil niteliği güçlü bir ekran görüntüsü almanın birkaç basit ama çok önemli kuralı vardır. Vatandaşlar genellikle sadece mesajın kendisini kadrajlayıp geri kalan alanı kesmekte; bu da ileride “Bu mesaj hangi hesaptan geldi, tarih neydi?” gibi tartışmalara yol açabilmektedir.

4.1. Kullanıcı Adı, Profil ve Tarih-Saat Bilgisi Görünür Olsun

Ekran görüntüsünde mutlaka:

  • Hakaret veya tehdit içeren mesajın tamamı,

  • Mesajı atan hesabın kullanıcı adı (username), profil fotoğrafı ve mümkünse görünen adı,

  • Paylaşım veya mesajın tarihi ve saati (uygulama içerisinde görünüyorsa),

  • Mesajın içinde yer aldığı konuşma ekranı (örneğin WhatsApp sohbet penceresi)

net ve okunaklı şekilde yer almalıdır. Sadece cümlenin olduğu kısmı kırpmak, delilin değerini ciddi şekilde düşürür. Çünkü karşı taraf, “Bu mesaj bana ait değil, başka bir sohbetten alınmış, montaj” iddiasında bulunabilir. Oysa hesap adı, profil ve tarih-saat göründüğünde, savcı ve hakimin kanaati daha rahat oluşur.

4.2. Tüm Ekranı ve Gerekirse Birden Fazla Sayfayı Kaydedin

Bazı platformlarda hakaret veya tehdit içeren içerik birkaç satırla sınırlı kalmaz; uzun bir mesaj, yorum zinciri veya toplu bir tartışma söz konusu olabilir. Bu durumlarda:

  • Tek bir ekran görüntüsü yetmiyorsa, sohbeti aşağı kaydırarak birden fazla ekran görüntüsü alın,

  • Ekran görüntülerini numaralandırın (1/3, 2/3, 3/3 şeklinde),

  • Aynı kişiye ait birden fazla mesajı kronolojik sırayla kayıt altına alın.

Bu sayede olayın bağlamı da ortaya çıkar. Örneğin, tehdidin bir tartışma sırasında mı yoksa önceden planlanmış bir saldırı şeklinde mi geldiği, konuşmanın bütününe bakılarak daha kolay anlaşılır.

4.3. Bilgisayardan Ekran Görüntüsü Alırken URL ve Tarih Çubuğu Önemli

Sosyal medya paylaşımı bilgisayardan görüntüleniyorsa:

  • Tarayıcının üst kısmında yer alan adres çubuğunda ilgili gönderinin URL’si görünecek şekilde tam ekran görüntüsü alın,

  • Mümkünse bilgisayarın sistem tarih ve saatinin sağ alt köşede göründüğü şekilde ekranı çekin,

  • Eğer platform, paylaşımın yapıldığı tarih ve saati gönderi altında gösteriyorsa, bu kısmın da kadraja girdiğinden emin olun.

Bu tür detaylar, sonradan platforma yapılacak müzekkerelerde savcılığın talebini kolaylaştırır. Örneğin, “Şu URL’de, şu hesap adıyla, şu tarihte görüntülenen içerik” şeklinde bir teknik talep hazırlamak mümkün hale gelir.

4.4. Hikâye (Story), Canlı Yayın ve Sesli/Görüntülü Aramalarda Ekran Kaydı

Hakaret veya tehdit bazen yazılı değil, görüntülü veya sesli şekilde yapılır. Örneğin:

  • Instagram live sırasında yapılan hakaret,

  • WhatsApp görüntülü aramasında sarf edilen tehdit sözleri,

  • TikTok canlı yayınında kişiyi hedef alan söylemler,

  • Sesli mesaj şeklinde gönderilen tehdit.

Bu gibi durumlarda, ekran görüntüsü kadar, ekran kaydı veya ses kaydı da önem kazanır. Platformların çoğunda ekran kaydı (video) alınabilir. Ayrıca, telefondaki ses kayıt özellikleriyle veya üçüncü parti uygulamalarla delil oluşturmak mümkün olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kaydın kesintisiz ve manipüle edilmemiş olmasıdır. Kayıt üzerinde oynama yapmak, montaj yapmak, kesip biçmek, ileride delilin tartışılmasına ve hatta zaman zaman hukuka aykırı delil iddialarına yol açabilir.

4.5. Delilin Bütünlüğünü Koruyun: Orijinal Dosyayı Saklayın

Ekran görüntüsü alındıktan sonra:

  • Orijinal dosyayı telefonda/ bilgisayarda koruyun,

  • Mümkünse bir yedeğini e-posta ile kendinize gönderin veya güvenli bir bulut alanında saklayın,

  • Dosya adını değiştirirken tarih ve kısa açıklama ekleyin (örneğin “2025-11-17_instagram_hakaret_1.png”).

Delilin orijinal hali silinirse, sadece WhatsApp’tan gelen “jpeg” dosyası gibi ikincil kopyalar kalabilir. Bu da delilin güvenilirliğini düşürür. Ayrıca, şikâyet sonrası bilirkişi incelemesi gerekirse, bilirkişi dosyanın exif bilgileri, oluşturulma tarihi gibi teknik detaylarını da inceleyebilir; bu nedenle dosyanın bozulmadan korunması önemlidir.

4.6. Noter Tespiti ve Mahkemeden Delil Tespiti Talebi

Özellikle çok sayıda paylaşımın söz konusu olduğu, hakaret ve özel hayat ihlali içeriğinin bir kampanya şeklinde yaygınlaştırıldığı durumlarda, sırf ekran görüntüsüyle yetinmeyip noter veya mahkeme yoluyla delil tespiti yapılması da mümkündür. Noter, ilgili sayfayı kendi ekranında açıp, içeriği bir tutanakla tespit eder ve çıktılarını dosyaya ekler. Bu işlem, delilin doğruluğuna ilişkin tartışmaları büyük ölçüde ortadan kaldıran güçlü bir yöntemdir.

Delil tespiti, hukuk mahkemesinde açılacak tazminat davası öncesinde veya ceza soruşturması sürecine paralel şekilde talep edilebilir. Özellikle özel hayatın gizliliğini ihlal eden içeriklerin hızla silinme ihtimali olduğundan, tespit işlemini geciktirmemek gerekir.


5. Nereye Başvurmalı? Savcılık, Siber Suçlar, Sulh Ceza Hâkimliği ve Diğer Yollar

Sosyal medyada hakaret, tehdit veya özel hayatın ihlaliyle karşılaşan kişi için tek bir başvuru yolu yoktur. Hem ceza hukuku hem de özel hukuk (tazminat, içerik kaldırma) alanında farklı başvuru mercileri söz konusudur. Aşağıda sık kullanılan yollara genel bir çerçeve ile değinelim.

5.1. Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusu

Ceza soruşturmasının başlaması için temel yol, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmaktır. Suç duyurusu:

  • Şahsen adliyeye gidip suç duyurusu tutanağı tutturularak,

  • UYAP Vatandaş Portal üzerinden e-Devlet ile,

  • Bir avukat aracılığıyla dilekçe sunularak

yapılabilir. Dilekçede olayın tarihleri, tarafların kimlik bilgileri, kullanılan sosyal medya platformu, hesap adı, mesaj içeriği özetlenmeli ve ekine ekran görüntüleri, varsa video/ ses kayıtları konulmalıdır. Savcılık, şikâyet üzerine soruşturma başlatır; gerekiyorsa ilgili platforma ve BTK’ya yazı yazarak, IP ve hesap bilgilerini talep eder.

Hakaret ve tehdit suçlarında şikâyet süresinin genellikle 6 ay olduğunu unutmamak, içerik öğrenilir öğrenilmez başvuru yapmak önemlidir. Özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi bazı suçlar resen soruşturulabilir; yine de mağdurun aktif olması süreç açısından son derece yararlıdır.

5.2. Emniyet veya Jandarma Siber Suçlar Birimi

Birçok ilde Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri bulunmaktadır. Vatandaşlar, sosyal medyada maruz kaldıkları hakaret, tehdit veya özel hayat ihlaliyle ilgili delillerini yanlarına alarak bu birimlere başvurabilir. Burada genellikle:

  • Şikâyet dilekçesi alınır,

  • Ekran görüntüleri ve dijital deliller incelenir,

  • Gerekirse cihazdan doğrudan kopya alınır,

  • Şikâyet savcılığa iletilir.

Bu yol, özellikle teknik inceleme gerektiren, sahte hesap (fake), anonim profil gibi durumlarda faydalıdır; zira siber suçlar birimleri IP tespiti ve diğer dijital izlere ilişkin teknik süreçleri daha yakından takip eder.

5.3. Aile İçi Şiddet ve Eski Eş–Partner Kaynaklı Tehditlerde 6284 Sayılı Kanun Yoluyla Başvuru

Hakaret ve tehdit, çoğu zaman eski eş, eski sevgili, nişanlı gibi kişilerden gelir. Bu tür durumlarda, tehdit ve şiddet sadece sosyal medya mesajlarıyla sınırlı kalmayabilir; fiziki takip, telefonla rahatsız etme, ev veya işyeri çevresinde bekleme gibi fiiller de devreye girebilir. Bu noktada 6284 sayılı Kanun kapsamında koruyucu ve önleyici tedbirlerin talep edilmesi gündeme gelebilir.

Mağdur, aile mahkemesine veya kolluk birimlerine başvurarak:

  • Tehdit eden kişinin uzaklaştırılması,

  • İletişim araçlarıyla rahatsız etmesinin yasaklanması,

  • Sosyal medya üzerinden hakaret ve tehdit içeren paylaşımları sürdürmesinin önlenmesi gibi tedbirler talep edebilir.

Bu başvurularda da sosyal medya ekran görüntüleri, tehdit ve baskının şiddetini ve sürekliliğini ortaya koyan deliller olarak büyük önem taşır.

5.4. Kişilik Hakkına Saldırı Nedeniyle Tazminat Davası

Sosyal medyada yapılan hakaret veya özel hayat ihlali niteliğindeki paylaşım, sadece ceza davası konusu olmaz; aynı zamanda kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilip özel hukuk alanında tazminat davasına da konu olabilir. Bu tür davalar genellikle:

  • Asliye hukuk mahkemesinde manevi tazminat talebiyle,

  • Bazı durumlarda maddi tazminat (iş kaybı, marka değeri zedelenmesi vb.) talepleriyle açılır.

Tazminat davasında da ekran görüntüleri, noter tespitleri, tanık beyanları, sosyal medya platformlarından gelen yanıt yazıları gibi deliller kullanılır. Mahkeme, hakaretin ağırlığını, mağdurun sosyal ve mesleki konumunu, paylaşımın yayılma gücünü (kaç kişi görmüş olabilir, ne kadar süre kalmış) dikkate alarak tazminat miktarını belirler.

5.5. İçerik Kaldırma ve Erişimin Engellenmesi

Hakaret veya özel hayatın gizliliğini ihlal eden içerik, çevrimiçi kalmaya devam ettikçe, mağdur üzerindeki etkisi artar. Bu nedenle, sadece ceza şikâyetiyle yetinmeyip içeriğin bir an önce kaldırılması da önemlidir. İçerik kaldırmak için:

  • Öncelikle ilgili sosyal medya platformuna şikâyet bildirimi yapılabilir (rapor etme/ report, abuse formu vb.),

  • Özellikle özel hayatın gizliliğini ihlal eden içeriklerde, sulh ceza hâkimliğinden erişimin engellenmesi kararı talep edilebilir,

  • Bazı ağır durumlarda, BTK ve Erişim Sağlayıcıları Birliği koordinasyonuyla çok hızlı engelleme mekanizmaları işletilebilir.

Sulh ceza hâkimliğine yapılacak başvurularda da ilgili sayfanın tam URL’sinin, ekran görüntülerinin ve ihlalin türünün net şekilde belirtilmesi gerekir. Özel hayatı ihlal eden çıplaklık içeren görüntüler, aile mahremiyetini açığa çıkaran paylaşımlar, çocukların fotoğraflarının kötü niyetli kullanımı gibi durumlarda erişimin engellenmesi kararı, mağdurun korunması açısından hayati bir araçtır.


6. Şikâyet Süresi, Zamanaşımı ve İspat Konusunda Bilinmesi Gerekenler

Sosyal medyada işlenen suçlar bakımından zamanlama çok önemlidir. Birçok mağdur, duygusal veya psikolojik sebeplerle şikâyeti geciktirir; bu da bazı suç tiplerinde hak kaybına yol açar.

6.1. Şikâyet Süresi: Özellikle Hakaret ve Bazı Tehdit Türlerinde 6 Ay

Hakaret ve belirli tehdit suçları şikâyete tabi suçlardır. Mağdur, suç oluşturan fiili ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren genellikle 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Örneğin:

  • 1 Ocak’ta WhatsApp üzerinden hakaret içeren mesaj geldi ve gönderen belli,

  • Mağdur bu mesajı 1 Ocak’ta gördü ve kimden geldiğini o anda biliyor,

bu durumda 1 Ocak’tan itibaren 6 aylık süre işlemeye başlar. Ekran görüntüsünü alıp beklemek, süreyi durdurmaz. Bu nedenle, “İleride bakarım, zaman var” düşüncesi çok risklidir.

Tehdidin niteliğine göre şikâyet süresi ve resen soruşturma konusu değişebilir; bu noktada somut olayın bir hukukçuyla değerlendirilmesi faydalı olacaktır.

6.2. Zamanaşımı ve Delillerin Zamanla Zayıflaması

Ceza hukukunda zamanaşımı süreleri suçun niteliğine göre farklılık gösterir; ancak pratikte asıl problem, delillerin zamanla kaybolması ve platformların veri saklama politikalarıdır. Bazı sosyal medya sağlayıcıları belirli sürelerden sonra log kayıtlarını silmekte veya erişimi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, olay tamamen unutulmasa bile, aradan yıllar geçtiğinde delillere ulaşmak fiilen çok güçleşebilir.

6.3. İspat Yükü ve Bilirkişi İncelemesi

Ceza yargılamasında esasen savcı suçun ispatı yükü altındadır; ancak mağdurun sunduğu deliller soruşturmayı şekillendirir. Ekran görüntüleri, video ve ses kayıtları, tanık beyanları, yazışma dökümleri, platform yanıtları hep birlikte bir bütün oluşturur. Bazı dosyalarda bilirkişi incelemesi gündeme gelebilir; bilirkişi, dijital verilerin montaj olup olmadığını, kayıtların bütünlüğünü, hesap ile şüpheli arasındaki bağlantıyı inceleyebilir. Bu yüzden delillerle oynanmaması, manipüle edilmemesi son derece önemlidir.


7. Sahte Hesaplar, Anonim Profiller ve IP Tespiti

Sosyal medyadaki hakaret ve tehditlerde en çok karşılaşılan savunma, “Bu hesap bana ait değil”, “Fake hesap açmışlar” iddiasıdır. Gerçekten de birçok hakaret ve tehdit sahte isimli, profil fotoğrafı olmayan, takma adla (nickname) açılmış hesaplardan yapılmaktadır. Bu durumda:

  • Mağdur yine ekran görüntüsünü almalı ve şikâyetini yapmalıdır,

  • Savcılık, teknik yollarla IP tespiti, cihaz tespiti gibi işlemler için ilgili platforma ve resmi kurumlara müzekkere yazabilir,

  • Gerekirse BTK üzerinden, Türkiye’deki erişim sağlayıcılarından kayıtlar temin edilmeye çalışılır.

Her olayda failin kesin kimliğine ulaşmak mümkün olmasa da, sahte hesap kullanılması, şikâyet hakkını veya yargı yolunu ortadan kaldırmaz. Bu tür dosyalarda teknik süreçlerin karmaşık olabileceği ve sonuç alınmasının zaman alabileceği unutulmamalıdır.


8. Vatandaşların En Çok Yaptığı Hatalar: Haklarınızı Zayıflatmayın

Sosyal medyada hakaret, tehdit veya özel hayatın ihlaliyle karşılaşan kişiler, duygusal reflekslerle bazı hatalar yaparak hem kendilerini zor durumda bırakmakta hem de delillerin gücünü azaltmaktadır. Sık rastlanan hataları şöyle özetleyebiliriz:

  • Hakarete hakaretle karşılık vermek: Karşınızdaki size hakaret etti diye siz de aynı şekilde ağır sözler yazarsanız, bir anda dosyada “karşılıklı hakaret” tablosu ortaya çıkabilir. Bu durumda hem siz şikâyetçi hem de şüpheli konumuna düşersiniz.

  • İçeriği ifşa etmek amacıyla yeniden paylaşmak: Örneğin size özelden gelen hakaret mesajını, “Bakın bana neler yazmış” diyerek herkese açık paylaşıp yaymanız, ikinci bir hukuki tartışma doğurabilir. Özellikle özel hayatı ilgilendiren görüntüler söz konusuysa, siz de ifşa eden tarafa dönüşebilirsiniz.

  • Ekran görüntüsünü kırpıp bağlamı yok etmek: Sadece bir cümleyi kadrajlayıp kullanıcı adını, tarihini, konuşmanın devamını kesmek, delilin tartışmalı hale gelmesine sebep olur.

  • Delille oynamak, montaj yapmak: Fazla görünen bir kelimeyi silmek, başka bir mesaj eklemek, filtre veya işaretlemeyle içeriği değiştirmek, bilirkişi incelemesinde ortaya çıktığında ciddi güven problemi yaratır ve delilin değeri düşer.

  • Şikâyeti ertelemek: “Nasıl olsa silmez”, “Belki özür diler” gibi düşüncelerle şikâyet süresini geçirmek, bazı suçlarda tamamen hak kaybına yol açar.

Bu nedenle en sağlıklı yol, duygusal tepki vermeden önce delili koruma altına almak, sonra da hukuki danışmanlık alarak hareket etmektir.


9. Sonuç: Sosyal Medyada Saldırıya Uğradığınızda Atılacak Adımlar

Sosyal medyada hakaret, tehdit veya özel hayatın ihlali ile karşılaştığınızda atmanız gereken adımları kısaca toparlayacak olursak:

  1. Ekran görüntüsü alın: Hesap adı, profil, tarih, saat, mesajın tamamı ve mümkünse URL görünecek şekilde, gerekli durumlarda birden fazla ekran görüntüsüyle delili kaydedin.

  2. Delili yedekleyin: Orijinal dosyayı saklayın, kendinize e-posta atın veya güvenli bir bulutta koruyun.

  3. Duygusal tepki yerine hukuki tepki verin: Hakarete hakaretle karşılık vermeyin, suça yeni bir suç eklemeyin.

  4. Savcılığa ve/ veya siber suçlara başvurun: Suç duyurusunda bulunun, olayın detaylarını ve elinizdeki delilleri sunun.

  5. İçerik kaldırma ve erişim engeli talep edin: Özellikle özel hayatı ihlal eden ağır içeriklerde, sulh ceza hâkimliğinden erişim engellenmesi kararı talep edilmesi gündeme gelebilir.

  6. Gerekiyorsa tazminat davası açın: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi ve uygun hâllerde maddi tazminat isteyebilirsiniz.

  7. Uzman desteği alın: Sürecin hem ceza hem de özel hukuk boyutu olduğundan, bir avukat ile hareket etmek hak kayıplarını önler ve süreci hızlandırır.

Unutulmamalıdır ki, sosyal medyada işlenen suçlar da en az fiziki ortamda işlenen suçlar kadar ciddidir. “Nasıl olsa internet, kimse bir şey yapamaz” anlayışı, hem fail açısından yanıltıcıdır hem de mağduru pasifliğe sürükleyen yanlış bir düşüncedir. Ekran görüntüleri, videolar, yazışma kayıtları ve dijital izler, doğru tekniklerle toplandığı ve hukuki yöntemlerle kullanıldığı takdirde, hakaret, tehdit ve özel hayat ihlali gibi fiillerin ciddi sonuçlar doğurmasını sağlayabilir.

Bu çerçevede, sosyal medyada maruz kaldığınız her türlü saldırıda, delilleri hızlıca ve doğru şekilde toplamak, süreleri kaçırmadan yetkili mercilere başvurmak ve mümkünse profesyonel hukuki destek almak en sağlıklı yoldur.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button