Şirketlerde İflas Erteleme Yerine Yeni Dönem: Konkordato
Hukuki Boyutu
7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 28.02.2018 tarihinde kabul edilerek ve 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanun Kapsamı
Borçlu ve alacaklı tarafların ilişkilerinin netleştirilmesi amacıyla çıkarılan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu, faaliyetler gerçekleştirilirken takip edilecek esasları ortaya koymaktadır. Kanun kapsamında gerçekleştirilecek borç-alacak işlemlerinde;
- Takip edilecek prosedür,
- İşlemlerin gerçekleştirilmesi gereken süre,
- Yasalara aykırı görülen faaliyetlerde itiraz mekanizmasının işleyişi
- İflas sürecinin işleyişi,
- Haciz işlemleri, satış işlemlerinin saptanması benzeri daha birçok konuyu içermektedir
İşlevi
Mahkemece tasdik edilen sözleşme niteliğindeki konkordato, içerik itibariyle borçluların iktisadi yapılarının bozulmasıyla alacaklılarla yaptıkları anlaşmaya göre alacaklılar alacaklarını belli bir plana göre tahsil etmektedirler.
Özetle konkordato mali yönden sıkıntıda olan firmaların yeniden yapılandırmayla borçları yapılandırılmakta böylelikle borçlarını ödeme fırsatlarına erişebilmektedirler.
Türk Hukuku’nda Konkordato Boyutu
Türkiye’de konkordato uygulamaları “iflas erteleme” kurumunun kullanımda olduğu son 12 yıl boyunca aktif bir uygulama alanı söz konusu olmamıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte ekonomik sıkıntı içerisindeki şirketlere bir ara çözüm olarak tekrar konkordato başvurusu yapılma fırsatı verilmiştir. Güncel haliyle elinle olmayan sebeplerle borçlarının tümünü finanse edemeyen iyiniyetli borçlular için bir borç ödeme anlaşması yapılarak borçlunun borçlarını vade verilmek veya tenzilat yapılmak şartıyla borçlarını bir ödeme takvimi temelinde ödeme fırsatı sağlanmaktadır. Kanunun yeni olması ve bazı durumların henüz açıklık kazanmaması pratikte bir takım problemlerin gelişmesinde etkili olmaktadır.
Bu durumlardan biri “geçici mühlet” konusudur. Konkordato düzenlemesi ile geçici konkordato mühleti adı altında beş ayı aşmamak kaydıyla yeni bir kurum ihdas edilmiş ve bu kapsamda iyiniyetli borçlulara kanun ile bir koruma sağlanmıştır. Bu, sürenin uzatmayla birlikte beş ayı aşmaması kaydıyla “geçici olarak” kabul edileceği hükme bağlanmaktadır. Geçmişte uygulanan iflasın ertelenmesi uygulamalarının geçerliliğinin kalmaması ile birlikte konkordato uygulaması aktif kullanıma bürünmüş ve ekonomik sıkıntı çeken şirketler tarafından başvurulan ehemmiyetli bir müessese olmuştur.
Konkordatoda Süreler
Kanun’da konkordato süresine dair önemli bir düzenleme sağlanarak “geçici konkordato mühleti” kapsamında yeni bir kurum oluşturulmuştur. Kesin konkordato süresinin sonuçlarını meydana getiren geçici konkordato mühleti, kural olarak üç ay olmakla birlikte, iki ay daha uzatılabilir.
Konkordatonun başarılı olacağının öngörülmesi halinde borçluya verilen ve bir yıl olarak sağlanan kesin mühlet özel durumlarda altı aya kadar uzatılabilir.
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 10 gün içinde temyiz yoluna gidilebilir.
Kanun, 100.000 TL altında kalan ticari davalarda basit yargılama usullerinin esas alınacağını ifade emektedir. Diğer yandan, uygun vadede yargılamaların tamamlanması amacıyla basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde bilirkişinin görev süresi iki ay olarak belirtilmiştir
Bu noktada daha detaylı bilgilerin sağlanması hususunda alanında deneyimli bir İcra İflas Hukuku Avukatından danışmanlık sağlanması faydalı olacaktır.