Single Blog Title

This is a single blog caption

Savcılık Mütalaasına Karşı Savunma Dilekçesi

İDDİA MAKAMININ MÜTALAASINA KARŞI SAVUNMA DİLEKÇESİ

DOSYA ESAS NO: …/…
… AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
ANKARA

SAVCILIK MÜTALAASINA
KARŞI BEYANDA
BULUNAN SANIK:
Adı ve Soyadı – (T.C. Kimlik No) – Adres
MÜDAFİİ: Avukat Adı ve Soyadı – Adres – Tel
MÜDAHİL: Adı ve Soyadı – Adres
VEKİLİ: Avukat Adı ve Soyadı – Adres
SUÇ: Kasten Yaralama Neticesinde Ölüme Sebebiyet Verme
KONUSU: Savcılık makamınca sunulan esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarımızın sunulmasıdır.


AÇIKLAMALAR

1- Savcılık Mütalaasındaki Eksik ve Yanlış Değerlendirmeler

Sayın savcılık makamınca sunulan mütalaada müvekkil sanığın “kasten yaralama neticesinde ölüme sebebiyet verme” suçunu, önceden tasarlanmış ve planlı bir saldırı kapsamında gerçekleştirdiği iddia edilmiştir. Ancak dosya kapsamı, tanık beyanları ve olayın gelişim süreci dikkatlice incelendiğinde, müvekkilin ani gelişen bir tartışma sonucunda, kendisini savunmak amacıyla ve herhangi bir plan olmaksızın hareket ettiği açıkça görülmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.04.2018 tarihli ve 2017/500 E., 2018/182 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
Olayın aniden gelişen bir tartışma ya da kavga neticesinde meydana gelmesi halinde, failin önceden planlama ve hazırlık içinde olduğu kabul edilemez.

Somut olayda, iddia makamının ileri sürdüğü gibi müvekkilin maktule saldırmak için önceden hazırlık yaptığına ilişkin tek bir somut delil yoktur.


2- Tasarlama Unsurunun Yokluğu ve Ani Kast Durumu

Savcılık makamı, müvekkilin olaydan önce eline aldığı ahşap sopayı “tasarlama” delili olarak değerlendirmiştir. Ancak müvekkil, olay günü tartışmanın büyümesi üzerine etrafta bulunan bir sopa parçasını tamamen savunma refleksi ile almış ve karşı tarafın saldırısı karşısında kendini korumak istemiştir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 2019/3925 E., 2020/2569 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere:
“Failin anlık öfke veya tartışma neticesinde saldırıda bulunması, tasarlamanın varlığını göstermez. Tasarlamanın varlığı için failin olaydan önce sakin bir şekilde suç işleme planı yapması ve bu plan doğrultusunda hareket etmesi gerekir.”

Müvekkilin olaydaki tutumu bu içtihata tamamen uygundur; tasarlama veya planlı saldırı unsurları mevcut değildir.


3- Savcılık Mütalaasındaki Delil Yanılgıları

Savcılık makamı, müvekkilin olay yerine gelirken taşıdığı çakı bıçağını planlı saldırının kanıtı olarak göstermiştir. Ancak söz konusu çakı, müvekkilin işinde (ahşap ustalığı) günlük olarak kullandığı, her daim yanında bulunan bir alettir. Müvekkil çakıyı maktule saldırmak amacıyla özel olarak taşımamıştır.

Tanık beyanlarında da (tanık A. B. ve tanık C. D.) müvekkilin olay öncesinde herhangi bir tehdit veya planlama içinde olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Savcılık makamının “olası kast” değerlendirmesi ise hukuki dayanaktan yoksundur.


4- Meşru Müdafaa Şartları ve Kusur Durumu

Olay günü maktulün, müvekkile yönelik fiziksel saldırı teşebbüsü ve tehdit unsurları mevcut olup, müvekkil ilk saldırıya maruz kalmıştır. TCK m. 25/1 gereğince meşru müdafaa sınırlarının aşılmadığı savunmamızın temel dayanağıdır.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2020/3846 E., 2021/1527 K. sayılı kararında;
“Failin kendisine yönelik haksız bir saldırıya karşı anlık tepki göstermesi, meşru savunma kapsamında değerlendirilmelidir.”
denilmiştir. Somut olayda da müvekkilin refleks niteliğindeki eylemi, meşru müdafaa çerçevesinde kalmaktadır.


5- Cezai Ehliyet ve Psikolojik Durum

Müvekkil olay sırasında panik atak ve stres bozukluğu yaşayan bir bireydir. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen ilk raporda, bu husus yüzeysel olarak değerlendirilmiştir. Ancak, müvekkilin ruhsal durumunun olay anındaki davranışlarına doğrudan etki ettiği açıktır. Bu nedenle müvekkilin İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’na sevk edilerek yeni ve kapsamlı bir rapor alınması gereklidir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 2021/2458 E., 2021/5689 K. sayılı kararında;
“Sanığın olay anındaki psikolojik durumunun cezai sorumluluk üzerinde doğrudan etkisi olduğuna ilişkin şüphe varsa, yeniden uzman raporu alınması gerekir.”
şeklindeki ifade, bu talebimizin hukuki dayanağıdır.


6- Tanıkların Yeniden Dinlenmesi Talebi

Savcılık mütalaasında dikkate alınmayan ve dosyada beyanları eksik olan tanıklar vardır. Özellikle olay anında orada bulunan tanık X.Y. ve tanık Z.K.’nin yeniden dinlenmesi, olayın gerçeğinin ortaya çıkması açısından elzemdir. Ayrıca olay sonrası adli kolluk aşamasında eksik ve çelişkili beyanda bulunan tanıkların yüzleştirilmesini talep ediyoruz.


SONUÇ VE TALEP

Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak nedenlerle;

  • Savcılık mütalaasının eksik incelemeye dayalı ve hatalı değerlendirme içerdiğinin kabul edilmesini,

  • Müvekkilin tasarlayarak adam öldürme suçundan cezalandırılması talebinin reddini,

  • Tanık X.Y. ve Z.K.’nin yeniden dinlenmesine,

  • Müvekkilin cezai ehliyetinin tam olarak belirlenebilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini,

  • Meşru müdafaa ve kusur durumu dikkate alınarak beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımızla arz ederiz.
…/…/…

Sanık Müdafii
Avukat Adı ve Soyadı
İmza

                                                                                                     HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ YAĞMUR YORULMAZ

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button