Single Blog Title

This is a single blog caption

Radyasyon Yayma Suçu ve Hukuki Yaptırımlar

Radyasyon, modern dünyada enerji üretiminden tıbbi cihazlara kadar geniş bir alanda kullanılan, ancak yanlış kullanıldığında veya kötü niyetli amaçlarla yayıldığında ciddi sağlık ve çevre felaketlerine yol açabilen bir unsurdur. Radyasyonun kasıtlı olarak yayılması, yalnızca bireylerin sağlığını değil, toplum güvenliğini, çevreyi ve gelecek nesilleri de tehdit eden bir eylemdir. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 172, radyasyon yayma suçunu düzenleyerek ağır cezai yaptırımlar öngörmüştür.

Bu makalede, TCK 172’nin kapsamı, suçun unsurları, Yargıtay ve AİHM kararları ışığında hukuki değerlendirmeler ve günümüzde radyasyon güvenliği ile ilgili ortaya çıkan yeni sorunlar ele alınacaktır.


Hukuki Dayanak ve Suçun Tanımı

TCK m. 172 hükmü şu şekildedir:
Radyasyon yayan bir cihaz veya malzeme kullanarak insanların yaşamı, sağlığı veya çevre açısından tehlike yaratacak şekilde hareket eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu düzenlemenin amacı:

  • Kamu sağlığını korumak,

  • Çevre felaketlerini önlemek,

  • Nükleer ve radyasyon kaynaklı risklerin kötü niyetli kullanımını engellemektir.


Suçun Unsurları

  1. Fail:

    • Suçun faili herkes olabilir. Radyasyon yayan cihazlara yetkisiz erişimi bulunan kişiler de bu kapsamda sorumlu tutulur.

  2. Fiil:

    • Radyasyon yayan cihaz, madde veya araçla insan sağlığına, çevreye veya güvenliğe kasıtlı olarak zarar verme tehlikesi yaratmak.

  3. Manevi Unsur:

    • Suç doğrudan kastla işlenir. Fail, radyasyonun tehlike yaratacağını bilerek hareket eder.

  4. Mağdur:

    • Mağdur yalnızca belirli kişiler değil, toplumun tamamıdır. Çevre ve kamu sağlığı suçun dolaylı mağdurudur.


Yargıtay Kararları Işığında TCK 172

Yargıtay, radyasyon yayma suçunu değerlendirirken eylemin somut tehlike oluşturup oluşturmadığını dikkate alır:

  • Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/3265 E., 2019/1295 K. kararında, yasa dışı şekilde radyoaktif madde bulundurup çevreye zarar verme riski doğuran sanık TCK 172 uyarınca cezalandırılmıştır.

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/248 E., 2018/95 K. kararında, radyasyon yayan cihazın bilinçli şekilde kullanılması “tehlike suçu” olarak kabul edilmiştir.

  • Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/1321 E., 2020/721 K. kararında, hastane cihazlarının ihmal sonucu radyasyon yayması kastın bulunmadığı gerekçesiyle taksir hükümleri kapsamında değerlendirilmiştir.


AİHM Kararları Işığında Radyasyon Güvenliği

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), radyasyon tehlikelerini yaşam hakkı (AİHS m. 2) ve çevre hakkı çerçevesinde değerlendirir:

  • Guerra ve Diğerleri v. İtalya (1998) kararında, sanayi tesislerinin radyasyon tehlikesi hakkında halkı bilgilendirmemesi yaşam hakkının ihlali olarak kabul edilmiştir.

  • Taskin v. Türkiye (2004) kararında, çevreye yayılan tehlikeli maddelerin kamu sağlığı üzerinde oluşturduğu riskler, devletin pozitif yükümlülükleri bağlamında ele alınmıştır.

  • Öneryıldız v. Türkiye (2004) kararında, kamu makamlarının tehlikeli tesislerde gerekli güvenlik önlemlerini almamasının ağır hak ihlali doğurabileceği vurgulanmıştır.


Günümüzde Radyasyon Güvenliği ve Yeni Tehditler

  1. Nükleer Enerji Tesisleri:

    • Artan enerji ihtiyacıyla birlikte nükleer santrallerin sayısı artarken, güvenlik önlemleri ve denetimler daha da önem kazanmıştır.

  2. Tıbbi Radyasyon Kaynakları:

    • Hastanelerde kullanılan röntgen, MR ve radyoterapi cihazlarının yanlış kullanımı ciddi riskler doğurabilir.

  3. Siber Saldırılar ve Dijital Tehditler:

    • Radyasyon yayan cihazların dijital sistemler üzerinden hacklenmesi, modern çağın yeni suç türleri arasında değerlendirilmektedir.


Cezalar, Yaptırımlar ve Ağırlaştırıcı Haller

TCK m. 172, radyasyon yayma fiilini işleyen kişiler için ciddi yaptırımlar öngörür:

  • Temel Ceza: Radyasyon yayma fiilini işleyen kişi 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu ceza, suçun toplum sağlığı ve çevre üzerindeki potansiyel yıkıcı etkilerini yansıtır.
  • Nitelikli Haller ve Ağırlaşan Cezalar:
    • Ölüm veya Yaralanma Sonucu: Eğer radyasyon yayma fiili sonucunda insanların ölümü veya yaralanması gibi somut zararlar meydana gelirse, faile sadece TCK m. 172’den değil, aynı zamanda kasten yaralama veya kasten öldürme suçlarının hükümleri de uygulanır. Bu durumda, faile her iki suçtan dolayı ayrı ayrı ceza verilebileceği gibi, cezanın üst sınırı artırılmış şekilde uygulanabilir. Bu, eylemin sonuçlarına göre cezanın önemli ölçüde ağırlaşacağı anlamına gelir.
    • Netice Yüzünden Ağırlaşan Suç: Fiil, neticesi sebebiyle ağırlaşan suç niteliğinde ise, ortaya çıkan daha ağır sonuç (ölüm, sürekli sakatlık vb.) nedeniyle ceza önemli ölçüde artırılır.
    • Örgütlü Suç: Radyasyon yayma fiilinin bir terör örgütü veya suç örgütü faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca faile daha ağır cezalar verilir. Bu tür eylemler genellikle ulusal güvenliği tehdit eden unsurlar olarak kabul edilir.
  • Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbirleri: Suçun işlenmesinde rol oynayan tüzel kişiler (şirketler, kurumlar) açısından da cezai sorumluluk doğabilir. Bu durumda, tüzel kişiliğin faaliyetlerinin durdurulması, izin ve ruhsatların iptali, kapatılması veya suça konu mal varlığının müsaderesi gibi güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler, gelecekte benzer suçların işlenmesini engellemeyi amaçlar.
  • Zararın Tazmini: Ceza hukuku yaptırımlarının yanı sıra, radyasyon yayma suçu sonucunda ortaya çıkan çevresel ve sağlık zararları için faillerin tazminat hukuku kapsamında sorumlu tutulması da mümkündür. Mağdurlar, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilirler.

Günümüzdeki Sorunlar ve Tartışmalar

  1. Tespit ve Delillendirme Zorluğu:

    • Radyasyonun görünmez bir tehdit olması, suçun tespiti ve ispatını zorlaştırır.

  2. Uluslararası Denetim Eksiklikleri:

    • Radyoaktif maddelerin uluslararası taşınmasında güvenlik açıkları, bu suçun sınır ötesi boyut kazanmasına yol açar.

  3. Çevresel Etkiler:

    • Radyasyonun uzun vadeli çevre etkileri, hem ceza hukuku hem de tazminat hukuku açısından yeni sorumluluk alanları doğurur.


Sonuç ve Değerlendirme

Radyasyon yayma suçu, kamu sağlığı, çevre güvenliği ve ulusal güvenlik açısından son derece tehlikeli bir eylemdir. Yargıtay kararları, suçun somut tehlike yaratması halinde cezalandırmanın kaçınılmaz olduğunu ortaya koyarken, AİHM içtihatları devletlerin bu konuda hem önleyici hem de koruyucu yükümlülüklerini hatırlatmaktadır.

Günümüzde nükleer enerji ve tıbbi radyasyon kaynaklarının artması, bu suçun potansiyel risklerini büyütmektedir. Dolayısıyla, hukuki düzenlemelerin ve uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi, siber güvenlik önlemleriyle desteklenmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button