Single Blog Title

This is a single blog caption

PATENT HAK SAHİPLİĞİ, İŞÇİ BULUŞLARI VE SERBEST BULUŞ/ AVUKAT FERHAT KÜLE

Fikri mülkiyetin zirvesi olan patent, bir buluş sahibine (veya hak sahibine) belirli bir süre için buluşunu üretme, kullanma, satma veya ithal etme yetkisini tek başına kullanma imtiyazı tanır. Ancak, bu hakkın kime ait olacağı, buluşun nerede ve kim tarafından yapıldığına bağlı olarak karmaşık hukuki sonuçlar doğurabilir. Özellikle bir iş sözleşmesi kapsamında yapılan buluşlar, hak sahipliği konusunda en çok ihtilafın çıktığı alanı oluşturur.

Bu makalemizde, patent hakkının temel sahibi kimdir sorusundan yola çıkarak, Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) uyarınca düzenlenen İşçi Buluşları rejimini, bu rejimin istisnası olan Serbest Buluş kavramını ve Yargıtay’ın bu konudaki belirleyici kararlarını detaylıca inceleyeceğiz.

I. Patent Hakkının Genel Sahipliği ve İşçi Buluşları Rejimi

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) temel kuralı, patent hakkının buluşu gerçekleştiren kişiye veya onun haleflerine ait olmasıdır. Ancak bu temel kural, bir iş ilişkisi veya hizmet akdi çerçevesinde yapılan buluşlar için özel bir rejimle (İşçi Buluşları) düzenlenmiştir.

A. Serbest Buluş (SMK m. 113)

Serbest Buluş, temel olarak iş ilişkisi dışında yapılan buluştur.

1. Tanımı: Buluşun, işçinin işletmedeki faaliyet alanıyla ilgili olmaması veya işletme içinde gerçekleştirilmiş olsa dahi, işçinin görevini yerine getirirken edindiği deneyim ve bilgilerle yakından ilgili olmaması durumunda serbest buluş söz konusudur.

2. Hak Sahipliği: Serbest buluşun patent hakkı, tamamen ve münhasıran buluşu yapan işçiye aittir. İşverenin bu buluş üzerinde herhangi bir hak talep etme veya kullanma yetkisi yoktur.

B. İşçi Buluşu (Hizmet Buluşu) ve Devir Zorunluluğu (SMK m. 113)

İşçi Buluşları, bir iş sözleşmesi çerçevesinde yapılan buluşlardır ve Sınai Mülkiyet Kanunu bu buluşları iki kategoriye ayırır:

1. Hizmet Buluşları (Asıl İşçi Buluşu)

  • Tanımı: Buluşun, işçinin işletmede yüklendiği faaliyeti gereği yapılmış olması veya işçinin büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak meydana getirilmiş olmasıdır. (SMK m. 113/1)

  • Hak Sahipliği Süreci:

Bildirim Yükümlülüğü: İşçi, hizmet buluşunu gecikmeksizin yazılı olarak işverene bildirmek zorundadır.

Talep Hakkı: İşveren, bildirimin kendisine ulaşmasından itibaren dört ay içinde buluş üzerinde tam hak sahipliği (patentin kendisine devrini) talep edip etmeyeceğini işçiye bildirmek zorundadır.

Tam Hak Sahipliği: İşveren bu süre içinde yazılı talepte bulunursa, buluşun patent hakkı işverene geçer. Aksi takdirde (susma, talep etmeme), buluş serbest buluş haline gelir ve hak işçide kalır.

2. Serbest Buluş Niteliğinde Olup İşletmeyle İlişkili Buluşlar (Yardımcı İşçi Buluşu)

  • Tanımı: Buluş serbest buluş niteliğindedir, ancak işverenin faaliyet alanı içindedir.

  • İşverenin Hakkı: İşveren bu buluş üzerinde sadece öncelikli öneri hakkına sahiptir (İşverene buluşu alma veya kullanma teklifi). İşverenin buna rağmen buluşu almayı reddetmesi halinde hak yine işçide kalır.

II. İşçi Buluşlarında Ücret ve Tazminat Rejimi

Patent hakkı işverene devredilmiş olsa bile, kanun koyucu işçinin emeğini korumak amacıyla bir ücret (tazminat) sistemi öngörmüştür.

A. Makul Ücret Hakkı (SMK m. 115)

İşveren, bir hizmet buluşu üzerinde tam hak sahipliğini talep ettiğinde, buluşun patent hakkını devralır, ancak buna karşılık buluşu yapan işçiye makul bir ücret ödemek zorundadır.

1. Ücretin Belirlenmesi Kriterleri

Makul ücretin belirlenmesinde rol oynayan temel faktörler şunlardır:

  • Buluşun Ekonomik Değeri: Buluşun işverene sağladığı fayda, kârlılık potansiyeli ve lisans gelirleri.

  • İşçinin İşletmedeki Görevi: İşçinin buluşu yaparken üstlendiği pozisyon, tecrübesi ve buluşu yapma yükümlülüğü.

  • İşletmenin Katkısı: Buluşun yapılmasında işletmenin sağladığı imkânlar, kullanılan malzeme, zaman ve personel desteği.

  • Buluşun Tekniğin Bilinen Durumuna Göre Önemi: Buluşun yenilik ve buluş basamağı seviyesi.

2. Ücretin Hesaplanması

Taraflar ücret miktarında anlaşamazsa, ücretin miktarını mahkeme belirler. Uygulamada, bu hesaplama için genellikle patent değerlemesi konusunda uzman bilirkişi heyetleri görevlendirilir. Ücretin tek seferde veya taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir.

B. Sözleşme Serbestisinin Sınırı

İşçi buluşu konusunda taraflar, iş sözleşmesiyle veya daha sonra ayrı bir sözleşmeyle buluşun devrine ve ücretine ilişkin anlaşmalar yapabilirler. Ancak SMK, işçinin aleyhine olacak şekilde makul ücret hakkının ortadan kaldırılmasını veya kısıtlanmasını yasaklar. Bu tür anlaşmalar kesin hükümsüzdür. (SMK m. 120)

III. Yargıtay Kararları Işığında İşçi Buluşu Uygulamaları

İşçi buluşları rejiminin karmaşıklığı nedeniyle Yargıtay, özellikle hizmet buluşu niteliğinin tespiti ve makul ücretin hesaplanması konularında önemli içtihatlar oluşturmuştur.

1. İşçi Buluşunun Niteliğinin Tespiti

Yargıtay, bir buluşun hizmet buluşu mu yoksa serbest buluş mu olduğunu tespit ederken, iş sözleşmesinin kapsamını ve işçinin görev tanımını esas alır.

Karar Özeti (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi):

“Bir buluşun hizmet buluşu sayılabilmesi için, buluşun işçinin yüklendiği asıl görevleri yerine getirirken yapılması şarttır. İş sözleşmesinde Ar-Ge görevi olmamasına rağmen iş saatleri dışında, işletmenin sağladığı kaynaklar ve deneyimler kullanılmaksızın elde edilen buluş, işletmenin faaliyet alanında olsa bile, serbest buluş niteliğinde kabul edilmelidir. Zira kanun, salt işletme faaliyeti içinde bulunmayı değil, buluşun büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmasına dayanmasını da aramaktadır.” (Örnek Esas No: 2018/XXXX, Karar No: 2020/YYYY)

2. Makul Ücretin Belirlenmesinde İlkeler

Makul ücretin hesaplanması, Yargıtay’ın en sık bozma kararı verdiği alanlardan biridir. Mahkeme, mutlak surette objektif kriterlere dayalı bir bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporu esas almalıdır.

Karar Özeti (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu):

“Makul ücretin belirlenmesinde, buluşun net ekonomik değeri, işletmenin buluşu ticarileştirmeden elde ettiği veya potansiyel olarak elde edeceği net kâr marjı dikkate alınmalıdır. Sadece buluşun tekniğe olan katkısının soyut bir yüzdesi üzerinden değil, aynı zamanda işletmenin buluşa sağladığı olanaklar (personel, ekipman, zaman) oranında bir indirim yapılarak adil bir denge kurulmalıdır. Mahkemece, sektörel lisans oranları ve uluslararası uygulamalar göz önünde bulundurulmalıdır.” (Örnek Esas No: 2021/AAAA, Karar No: 2022/BBBB)

IV. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. İşveren Buluşu Talep Etmezse Ne Olur?

İşçi, hizmet buluşunu işverene yazılı olarak bildirdikten sonra, işverenin dört aylık yasal süre içinde buluş üzerinde hak sahipliğini talep etmemesi (susması) durumunda, buluş serbest buluş haline gelir. Patent hakkı işçiye geçer ve işçi buluşu dilediği gibi ticarileştirebilir veya üçüncü kişilere devredebilir.

2. Ortak Buluş Durumunda Hak Sahipliği Nasıl Olur?

Eğer bir buluş birden fazla kişi tarafından ortaklaşa gerçekleştirilmişse, patent hakkı ortak buluş sahiplerine ortaklaşa ait olur. Aksi kararlaştırılmadıkça, her ortak buluşu kendi adına kullanabilir veya üçüncü kişilere lisans verebilir, ancak patent hakkını bir başkasına devretmek için diğer ortakların iznini alması gerekir. Ortaklardan biri işçi, diğeri serbest buluş sahibi ise, hak sahipliği bu statülere göre ayrışır.

3. İşten Ayrılan İşçinin Buluş Hakkı Devam Eder mi?

İşten ayrılma, işçinin iş ilişkisi sırasında gerçekleştirdiği buluşlar üzerindeki makul ücret hakkını ortadan kaldırmaz. Buluşun yapıldığı tarih esas alınır. İşçi, işten ayrılmış olsa bile, işveren devraldığı buluş için makul ücreti ödemekle yükümlüdür.

4. İşçi Buluşu ile İlgili İhtilaflarda Nereye Başvurulur?

İşçi ile işveren arasında buluşun niteliği (hizmet/serbest buluş), makul ücret miktarı veya patent başvurusu konularında anlaşmazlık çıkması durumunda, SMK uyarınca dava açılmadan önce ihtilafların çözümü için arabuluculuk yolu zorunludur. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, görevli ve yetkili mahkemeler olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine başvurulur.

Sonuç

Patent hak sahipliği, işçi ve işveren haklarını titizlikle dengeleyen SMK ile düzenlenmiştir. İşverenlerin, işçinin buluşunu yasal olarak devralmak için sürelere ve bildirim yükümlülüklerine dikkat etmeleri, işçilerin ise emeklerinin karşılığı olan makul ücret hakkını doğru şekilde talep etmeleri büyük önem taşır. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu alanda doğacak ihtilaflarda mutlaka Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzman bir vekil ile çalışılması, hem işveren hem de işçi açısından hak kayıplarını önleyecektir.

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button