Single Blog Title

This is a single blog caption

Özel Hastanelerde Kredi Kartına Taksit, Peşin İndirim ve Kampanyalar

1. Giriş: Sağlık Hizmetinde “Ödeme Kolaylığı” mı, Borç Tuzağı mı?

Özel hastaneler, özellikle büyükşehirlerde sağlık sisteminin önemli bir parçası haline geldi.
Poliklinik muayenelerinden acil operasyonlara, doğumdan estetik işlemlere kadar pek çok hizmette karşımıza şu tür ifadeler çıkıyor:

  • Kredi kartına 12 aya varan taksit
  • Peşin ödemede %20 indirim
  • Anlaşmalı bankalara özel faizsiz taksit kampanyası
  • Check-up paketlerinde 3 al 2 öde fırsatı

Hasta ve hasta yakınları için yüksek tutarlı sağlık harcamalarında bu tür ödeme seçenekleri elbette cazip görünüyor. Ancak sağlık hizmeti bir taraftan hayatî bir ihtiyaç, diğer taraftan ticari bir hizmet. Bu da bizi doğrudan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a (6502 sayılı TKHK) götürüyor.

Bu yazıda, özel hastanelerde:

  • Kredi kartına taksit,
  • Peşin ödeme indirimi,
  • Banka/hastane kampanyaları

gibi uygulamaların tüketici hukuku açısından doğurduğu riskleri, hangi haklara sahip olduğunuzu ve nasıl başvuru yapabileceğinizi ayrıntılı ve herkesin anlayacağı bir dille ele alacağız.


2. Özel Hastanede Ödeme ve “Tüketici İşlemi” Çerçevesi

2.1. Özel hastaneler TKHK kapsamına giriyor mu?

6502 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddeleri; her türlü tüketici işlemi ve tüketiciye yönelik uygulamayı kapsadığını, Kanun’un amacının da tüketicinin sağlık ve güvenliğini ile ekonomik çıkarlarını korumak olduğunu açıkça vurgular.

Özel hastaneler:

  • Mesleki / ticari amaçla sağlık hizmeti sunarlar.
  • Hasta ise kendi özel ihtiyacı için bu hizmeti alan tüketicidir.

Öğreti ve uygulamada, özel hastaneyle yapılan “hastaneye kabul sözleşmesinin” TKHK anlamında bir tüketici işlemi olduğu kabul edilmektedir.

Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, özel hastanede yanlış tedaviden doğan tazminat davasında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna karar vermiştir (Yarg. 13. HD, 2016/18107 E., 2018/3804 K.).

Bu ne anlama geliyor?

  • Özel hastanelerde verilen sağlık hizmeti, TKHK kapsamındaki bir “hizmet”tir.
  • Ücret, taksit, kampanya, indirim gibi uygulamalar da tüketici hukuku denetimine tabidir.

2.2. Hastaneye kabul sözleşmesi ve ayıplı hizmet boyutu

Özel hastaneye yatan hastalarla yapılan ilişkinin temelinde çoğu zaman:

6502 sayılı Kanun’un 13–16. maddeleri “ayıplı hizmet”e ilişkin özel hükümler getirir; sağlık hizmeti de, niteliği elverdiği ölçüde bu çerçeve içinde değerlendirilebilir.

Bu yazının odağı tıbbi hata değil, ücretlendirme ve ödeme yöntemlerindeki tüketici riskleri olduğu için; ayıplı hizmet konusuna yalnızca:

  • Bilgilendirme eksikliği,
  • Yanıltıcı kampanyalar,
  • Fazla ve haksız ücret alma

gibi başlıklarda değineceğiz.


3. Kredi Kartına Taksit: Hukuki Niteliği ve Sınırlar

3.1. BDDK’nın taksit sınırlamaları ve sağlık harcamaları

Türkiye’de kredi kartı taksitlerine ilişkin genel çerçeve, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve BDDK düzenlemeleri ile çizilir. BDDK’nın yayımladığı karar ve tablolarda, çeşitli ürün ve hizmet gruplarına göre azami taksit sayıları belirlenmiştir.

Son yıllarda yapılan düzenlemelerde;

  • Sağlık ve sosyal hizmetler için genel taksit sınırının 9 aydan 12 aya kadar uzatılabildiği belirtilmiştir.

Yani özel hastanede:

  • “12 taksit” ifadesi mutlaka bankacılık mevzuatı ile uyumlu olmalı,
  • Aksi durumda hastane ve bankanın uygulaması BDDK sınırlarını ihlal edebilir.

Hasta açısından bakıldığında ise; taksit sayısının artması, toplam borcun ve faiz yükünün artması anlamına gelir.

3.2. Taksitle satış mı, tüketici kredisi mi?

6502 sayılı Kanun, “taksitle satış” ve “tüketici kredisi”ni ayrı ayrı düzenler:

  • Taksitle satış (m.17–19):
    Bedelin bir kısmının veya tamamının taksitler hâlinde ödendiği satış sözleşmeleri.
  • Tüketici kredisi (m.22 vd.):
    Banka veya finans kuruluşunun tüketiciye kredi vermesi.

Kredi kartı ile taksitli ödeme, bazı koşullarda tüketici kredisi sayılır. 6502 m.22’ye göre: ödeme üç aydan uzun süre erteleniyor veya taksitlendiriliyorsa, kredi kartı işlemi tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilebilir.

Bu ayrım neden önemli?

Çünkü tüketici kredisi sayıldığında:

  • Cayma hakkı,
  • Sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğü,
  • Toplam maliyetin açıkça gösterilmesi,
  • Sözleşmenin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile kurulması

gibi ilave korumalar devreye girer.

Örneğin:

Özel hastane bir ameliyat için 60.000 TL talep ediyor.
“Anlaşmalı banka kartına 12 taksit, peşin fiyatına” deniyor.
Hastaya, bankayla arasında kurulacak kredi ilişkisine dair sözleşme, faiz oranı, dosya masrafı, sigorta vs. yeterince açıklanmıyorsa; burada tüketicinin aydınlatılması yükümlülüğü ciddi şekilde tartışılır hâle gelir.

3.3. Bağlı kredi ilişkisi ve bankanın sorumluluğu

Birçok kampanyada:

  • Hastane belirli bir banka ile anlaşma yapıyor,
  • “X Bankası kartlarına özel 9 taksite varan ödeme kolaylığı” diye reklam yapılıyor.

6502 m.30’daki bağlı kredi tanımı; tüketici kredisi ile belirli bir mal veya hizmet alımı arasında ekonomik birlik olduğunda devreye girer.

Ekonomik birlik özellikle şu hallerde kabul edilir:

  • Hastane, bizzat krediyi organize ediyor;
  • Banka, hastanenin sistemi üzerinden kredi sözleşmesi hazırlıyor;
  • Kredi sözleşmesinde bizzat hastanenin adı ve alınan hizmet belirtiliyor.

Bu durumda:

  • Tedavinin hiç yapılmaması, eksik/yanlış yapılması, iptal edilmesi gibi hallerde;
  • Tüketici sadece hastaneye değil, bankaya karşı da hak iddia edebilir.

Bağlı kredilerde, tüketici sözleşmeden cayarsa veya bedelde indirim talep ederse; kredi de aynı oranda sona ermek veya azaltılmak zorundadır.

Dolayısıyla, özel hastanenin kampanyalı kredi kartı anlaşmaları, çoğu zaman tüketici lehine ek sorumluluk doğurur; fakat pratikte hastalar bu haklarını çoğu zaman bilmiyor.


4. Peşin Ödeme İndirimi, “Peşin Fiyatına Taksit” ve Vade Farkı

4.1. Fiyat etiketleri ve şeffaflık yükümlülüğü

6502 sayılı Kanun’da fiyat etiketi ve tüketicinin açık, anlaşılır şekilde bilgilendirilmesi zorunludur.

Özel hastanelerde sık görülen uygulamalar:

  • “Liste fiyatı 50.000 TL, peşin ödemeye %20 indirim”
  • “Nakit ödeyene 40.000 TL, kredi kartına 12 taksit 50.000 TL”
  • “Peşin fiyatına 12 taksit” (gizli masraf, komisyon, faiz eklenerek)

Burada hukuken önemli olan:

  1. Esas fiyat nedir?
    • Hastane önce normal liste fiyatını, ardından peşin indirimli fiyatı ve taksitli fiyatı ayrı ayrı ve şeffaf biçimde göstermek zorunda.
  2. Vade farkı açıkça belirtiliyor mu?
    • Taksitli satışta vade farkı alınabilir; fakat bunun oranı, toplam maliyete etkisi net şekilde açıklanmalıdır.
  3. “Peşin fiyatına taksit” gerçekte doğru mu?
    • Eğer kredi kartına taksit yaparken bankaya ödenen komisyonu hastaya yansıtan ayrı kalemler (örneğin “kart komisyonu”, “taksitlendirme bedeli”) ekleniyorsa, “peşin fiyatına” ifadesi yanıltıcı reklam niteliği taşıyabilir.

4.2. Aşırı vade farkı ve haksız şart tartışması

6502 m.4–5 hükümleri, tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartları düzenler. Tüketici aleyhine, dürüstlük kuralına açıkça aykırı, sözleşmenin müzakere edilmediği hükümler bağlayıcı değildir.

Örnek:

  • Peşin fiyat 40.000 TL,
  • 12 taksitli fiyat 70.000 TL,
  • Aradaki 30.000 TL fark için herhangi bir faiz oranı veya açıklama yok.

Bu durumda:

  • Vade farkı fahiş olabilir,
  • Hastane “ya peşin ödersin ya da bu şartları kabul edersin” deyip müzakere imkânı vermiyorsa,
  • Sözleşmede tüketici, açıkça dezavantajlı konumda bırakılıyorsa,

taksitli fiyat farkı haksız şart olarak tartışılabilir. Böyle bir durumda, tüketici mahkemelerinin, fahiş vade farkını geçersiz sayarak makul bir indirime gitmesi mümkündür; her somut olayda ispat ve bilirkişi incelemesi önem kazanır.

4.3. “Sadece nakitte indirim var, karta yok” denebilir mi?

Uygulamada sık görülen:

  • “Nakit ödeme yaparsanız %15 indirim, kredi kartına liste fiyatı geçerlidir.”

Burada prensip olarak:

  • Peşin ödemede indirim yapılması, tek başına hukuka aykırı değildir.
  • Ancak indirim oranı o kadar yüksek tutulup kredi kartı kullanımı fiilen cezalandırılıyorsa,
    tüketicinin seçim özgürlüğünün sınırlandığı ve dengesizliğin oluştuğu argümanı gündeme gelebilir.

Ayrıca, fiyat ilanlarında:

  • Sadece “%20 peşin indirimi” vurgulanıp,
  • Nakit dışında kalan ödemelerdeki gerçek baz fiyat ve taksitli maliyet saklanıyorsa,

bu, aldatıcı reklam ve haksız ticari uygulama iddiasına da kapı aralayabilir.


5. Özel Hastane Kampanyaları, Paketler ve Ticari Reklam Kuralları

5.1. Check-up, doğum, estetik paketleri

Pek çok özel hastane:

  • “Doğum paketi”,
  • “Check-up paketleri”,
  • “Estetik operasyon kampanyaları”,
  • “Diş implant + zirkonyum paketleri”

gibi paketler üzerinden kampanyalar yapıyor. Bu paketler, çoğu zaman:

  • Belirli bir sabit fiyat,
  • Taksit imkânı,
  • Peşin ödeme indirimi ile pazarlanıyor.

Burada unutulmaması gereken nokta şu:

Reklam ve kampanyalar ne kadar “ticari” görünürse görünsün, konu sağlık olunca kamu sağlığı boyutu da devreye girer.

5.2. Ticari reklam ilkeleri ve sağlık alanındaki hassasiyet

TKHK m.61 ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği, ticari reklamların:

  • Dürüst, doğru,
  • Tüketiciyi aldatıcı/yanıltıcı olmaması,
  • Tüketicinin bilgi ve tecrübe eksikliğini istismar etmemesi,
  • Hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici olmaması

gerektiğini açıkça ifade eder.

Sağlık hizmeti reklamları, özellikle:

  • “Mucizevi sonuç”,
  • “Kesin tedavi”,
  • “Sıfır risk”,
  • “Son gün, son kontenjan” gibi ifadelerle yapılırsa;

Reklam Kurulu nezdinde aldatıcı reklam ve haksız ticari uygulama iddiasına yol açabilir ve idari para cezası veya reklam durdurma yaptırımları gündeme gelir.

5.3. Aldatıcı kampanya örnekleri

Tüketici hukuku açısından sorunlu olabilecek bazı senaryolar:

  1. Gerçek olmayan indirim
    • Ameliyatın “liste fiyatı” 80.000 TL değilken,
    • 80.000’den sözde %25 indirim yapılıp 60.000 TL’ye “kampanya” denmesi.
  2. Sonradan eklenen masraflar
    • Kampanya broşüründe “peşin fiyatına 12 taksit” yazarken,
    • Hastane, ödeme esnasında “kart komisyonu”, “taksitlendirme ücreti” gibi kalemler çıkarması.
  3. Sadece kredi kartına taksit yapıldığı izlenimi
    • Reklamda “12 taksit” vurgulanırken,
    • Bankanın aslında bu taksit için ek faiz, sigorta, dosya masrafı aldığı;
    • Bu bilgilerin reklamda yer almaması.

Bu tür örneklerde, hem Reklam Kurulu nezdinde idari süreç, hem de tüketici hakem heyeti/tüketici mahkemesi önünde tazminat ve bedel iadesi talepleri gündeme gelebilir.


6. Tüketici Açısından En Sık Karşılaşılan Riskler

6.1. Gizli maliyetler, dosya masrafı ve kart komisyonu

Sıklıkla karşılaşılan sorunlar:

  • Banka, kredi kartı taksitlendirmesi için ayrıca “taksitlendirme ücreti” alıyor.
  • Hastane, “kartla ödeyene %X komisyon” ekliyor.
  • “Peşin fiyatına taksit” denmesine rağmen, toplamda daha yüksek bir bedel tahsil ediliyor.

6502 ve finansal tüketicilere ilişkin mevzuat, ücret ve komisyonların önceden, açık ve anlaşılır biçimde tüketiciye bildirilmesini zorunlu kılar.

Tüketici, sonradan karşısına çıkan masrafların:

  • Sözleşmede açıkça yer almadığını,
  • Kendisine bildirilmediğini,

ispat edebildiği ölçüde bu bedellerin iadesini talep edebilir.

6.2. Rıza ve bilgilendirme eksikliği

Özel hastanelerde çoğu zaman:

  • “Hastaneye kabul sözleşmesi”,
  • “Aydınlatılmış onam formu”,
  • “Ödeme taahhütnamesi”,

bir arada ve aceleyle imzalatılabiliyor.

Riskler:

  • Taksit, kampanya, faiz, vade farkı gibi bilgiler sözlü verilip yazılı metne konmuyor.
  • Formların alt kısmında küçük puntolarla kart ve kredi kabulüne ilişkin genel hükümler yer alıyor.
  • Hasta, heyecan, stres, acil durum nedeniyle bu maddeleri fiilen okuyamadan imzalıyor.

Bu durumda, TKHK kapsamında genel işlem şartı değerlendirmesi yapılabilir:

  • Önceden tek taraflı hazırlanmış,
  • Müzakere edilmeyen,
  • Tüketici aleyhine ağır dengesizlik doğuran hükümler,
    haksız şart sayılabilir ve bağlayıcı olmayabilir.

6.3. Tedaviden vazgeçme, iptal ve iade sorunları

Kredi kartı ile taksitli ödeme yapıldıktan sonra:

  • Hasta tedaviden vazgeçerse,
  • Operasyon ertelenirse,
  • Tıbbi riskler nedeniyle işlem yapılamazsa,

çoğu zaman ödeme iadesi konusunda ciddi çekişmeler doğar.

Burada devreye:

  • Bağlı kredi hükümleri (6502 m.30),
  • Ayıplı hizmet – bedelde indirim / sözleşmeden dönme hakları,

girerek;

  • Hastanenin bedelden indirim yapması,
  • Kredi veren bankanın plana göre borcu azaltması veya sonlandırması,
  • Tüketicinin ihbar ve cayma süresini doğru kullanması

gerekiyor. Uygulamada bu süreçler iyi yönetilemezse; tüketici hem hizmetten tam olarak yararlanamaz, hem de uzun süre borç ödemeye devam eder.

6.4. Fark ücreti, SGK ve özel hastane ilişkisi

SGK ile anlaşmalı özel hastaneler, SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) uyarınca belirli branş ve işlemlerde fark ücreti alabilir; ancak bunun da yasal sınırları vardır. SGK kapsamında ödenmesi gereken bedellerin üzerinde ve gizli şekilde alınan fark ücretleri, ayrıca:

  • Ayıplı hizmet / haksız şart,
  • Fahiş fiyat,
  • Tüketicinin yanıltılması

ihtimallerini gündeme getirir.

Bu noktada tüketici, hem SGK’ya hem de Ticaret Bakanlığı’na (ALO 175, CİMER, Tüketici Hakem Heyetleri) başvurarak çift kanallı bir hak arama yoluna gidebilir.

6.5. Kişisel verilerin kampanya amacıyla paylaşılması

Kampanya ve taksit teklifleri sırasında:

  • Telefon, e-posta, adres, TCKN gibi bilgiler,
  • Sağlık verileri (tanı, tetkik, tedavi planı),

çoğu zaman bankalarla, çağrı merkezleriyle, reklam şirketleriyle paylaşılmak isteniyor.

Bu noktada:

  • Sağlık verileri özel nitelikli kişisel veridir.
  • KVKK ve ikincil mevzuat çerçevesinde açık rıza alınması ve verilerin sağlık dışı amaçlarla kullanılmaması gerekir.

Her ne kadar bu makalenin odağı tüketici hukuku olsa da, ödeme ve kampanya süreçlerinde yapılan veri paylaşımı, KVKK ihlali, dolayısıyla da tazminat sorumluluğu gündeme getirebilir.


7. Haklarınız ve Başvuru Yolları

7.1. İlk adım: Hastane ile yazılı başvuru

Sorun yaşadığınızda öncelikle şu adımları atmak pratikte önemlidir:

  1. Hastanenin hasta hakları birimine / başhekimliğine yazılı başvuru
    • Ödediğiniz bedellere ilişkin açıklama isteyin.
    • Taksit, indirim ve kampanya şartlarının yazılı kopyasını talep edin.
  2. Fatura ve dekontları alın, saklayın.
  3. Size sunulan sözleşme, onam formu ve ödeme taahhütnamelerinin kopyasını isteyin.

Bu aşama çoğu zaman uyuşmazlığın dava aşamasına gitmeden çözülebilmesini sağlar; çözülmezse, sonraki başvurularda elinizde kuvvetli delil olur.

7.2. Bankaya, SGK’ya ve Ticaret Bakanlığı’na başvuru

  • Banka / finans kuruluşuna şikâyet
    • Haksız faiz, sigorta, dosya masrafı, gizli komisyon iddialarında;
    • Bankaya yazılı şikâyette bulunun, ardından gerekirse BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği nezdinde süreç yürütün.
  • SGK’ya başvuru
    • SGK’nın ödemesi gereken işlemler için haksız fark ücreti alındığını düşünüyorsanız,
    • SGK il müdürlüğü / sosyal güvenlik merkezine fatura ve dekontlarla birlikte şikâyet yapabilirsiniz.
  • Ticaret Bakanlığı – ALO 175 ve Reklam Kurulu
    • Aldatıcı reklam, sahte indirim, yanlış kampanya iddiası varsa,
    • Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği çerçevesinde Reklam Kurulu’na başvuru mümkündür.

7.3. Tüketici Hakem Heyeti (2025 parasal sınırları)

Tüketici Hakem Heyetleri, 6502 sayılı Kanun’a göre tüketici uyuşmazlıklarını inceleyen ve belli bir parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda zorunlu başvuru mercii olan kurullardır.

2025 yılı için:

  • 149.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda İl/İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur; doğrudan dava açılamaz.
  • 149.000 TL ve üzeri uyuşmazlıklarda ise hakem heyetine gidilemez;
    önce dava şartı arabuluculuk, ardından anlaşma olmazsa tüketici mahkemesi gündeme gelir.

Başvurular:

  • e-Devlet üzerinden TÜBİS sistemiyle,
  • Veya il/ilçe tüketici hakem heyetlerine (Ticaret İl Müdürlüğü / Kaymakamlık) bizzat veya posta yoluyla,

yapılabilir.

Özel hastane ile yaşadığınız:

  • Fazla ücret, haksız kampanya, “peşin indirimi / taksit farkı”,
  • İade yapılmaması, karta fazla çekim, iptal edilmesine rağmen tahsilat

gibi uyuşmazlıklarda, bedel 149.000 TL’nin altındaysa Tüketici Hakem Heyeti etkili ve masrafsız bir yoldur.

7.4. Tüketici mahkemesi ve dava şartı arabuluculuk

Uyuşmazlık bedeli:

  • 149.000 TL ve üzerindeyse,
  • Veya hakem heyeti kararına rağmen sorun çözülmemişse,

sırasıyla:

  1. Dava şartı arabuluculuk (tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu),
  2. Sonrasında tüketici mahkemesinde dava (yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi) gündeme gelir.

Dava sürecinde:

  • Ayıplı hizmet, haksız şart, bağlı kredi, aldatıcı reklam gibi hukuki dayanaklar,
  • Uzman bilirkişi raporları,
  • Sözleşme, fatura ve reklam içerikleri delil olarak önem kazanır.

8. Sık Sorulan Sorular

Soru 1: Özel hastanede “peşin ödeyene %20 indirim, karta taksit olursa indirimsiz” demeleri hukuka aykırı mı?

Peşin ödemede makul bir indirim yapılması tek başına yasak değildir. Ancak:

  • İndirim oranı çok yüksekse,
  • Taksitli ödeme fiilen “cezalandırılıyorsa”,
  • İndirim ve liste fiyatı üzerinden yanıltıcı bir reklam yapılıyorsa,

6502 kapsamında haksız ticari uygulama ve aldatıcı reklam tartışmaları gündeme gelebilir. Ayrıca vade farkının açıkça gösterilmemesi de tüketici aleyhine bir durumdur.


Soru 2: Kredi kartına 12 taksit yaptılar, sonra bankadan ekstra sigorta ve masraf çıktı. Bu normal mi?

6502 ve ilgili tüketici kredisi düzenlemeleri gereği:

  • Tüketicinin açık talebi olmadan zorunlu sigorta yapılamaz,
  • Faiz, ücret ve masraflar sözleşme öncesinde açıkça bildirilmeli ve sözleşmede yer almalıdır.

Bu konuda bankaya ve ardından gerekirse BDDK’ya şikâyet, ayrıca tüketici hakem heyetine başvuru haklarınız vardır.


Soru 3: Tedaviden vazgeçtim, hastane karttan çekilen taksitleri iade etmiyor. Bankaya mı, hastaneye mi gideceğim?

Eğer:

  • Banka ile hastane arasında kampanyalı bir taksitlendirme varsa,
  • Kredi sözleşmesi belirli bir tedavi/ameliyat için kurulmuşsa,

bu büyük ihtimalle bağlı kredi niteliğindedir. Bu durumda:

  • Önce hastaneye yazılı başvuru yapmalı,
  • Ardından bankaya, bağlı kredi hükümlerine dayanarak borcun sona ermesi/azaltılmasını talep etmeli,
  • Çözülemezse tüketici hakem heyeti veya mahkeme yoluna gitmelisiniz.

Soru 4: Özel hastane, SGK’lı olduğum halde çok yüksek fark ücreti alıp bunu taksite böldü. Ne yapabilirim?

Bu durumda:

  1. SGK’ya şikâyet ederek, fark ücretinin mevzuata uygun olup olmadığının incelenmesini isteyebilirsiniz.
  2. Fark ücreti ve taksitlendirme sürecinde sizi yanıltan, eksik bilgilendiren durumlar varsa;
    Tüketici Hakem Heyetine veya parasal sınır yüksekse tüketici mahkemesine başvurabilirsiniz.

Soru 5: Özel hastanenin “peşin fiyatına taksit” ilanı gerçekte doğru değilse ne olur?

Eğer:

  • Taksitlendirme sırasında bankaya ödenen masraflar size yansıtılıyorsa,
  • Sonradan “kart komisyonu”, “vade farkı” gibi kalemlerle toplam bedel artırılıyorsa,

“peşin fiyatına taksit” ifadesi aldatıcı reklam niteliğinde olabilir. Reklam Kurulu nezdinde şikâyet, ayrıca tüketici hakem heyeti / mahkeme önünde bedel iadesi ve maddi-manevi tazminat talepleri gündeme gelebilir.


9. Sonuç: Ödeme Kolaylığından Önce Hukuki Şeffaflık

Özel hastanelerde kredi kartına taksit, peşin indirim ve kampanyalar, ilk bakışta hastaya rahat nefes aldıran çözümler gibi görünüyor. Ancak hem sağlık gibi hayati bir alanda, hem de yüksek tutarlı borçlanmalarda şu gerçek unutulmamalı:

“Ödeme kolaylığı”nın gerçekten kolay olup olmadığı, sözleşmenin küçük puntolarında ve mevzuattaki koruma hükümlerinde saklıdır.

  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun,
  • BDDK’nın taksit sınırlamaları,
  • Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği,
  • Bağlı kredi, haksız şart, ayıplı hizmet ve aldatıcı reklam hükümleri

doğru kullanıldığında, tüketiciyi ciddi ölçüde koruyan araçlar sunar.

Pratik öneri olarak:

  1. Taksit, indirim ve kampanyalara ilişkin tüm şartları yazılı isteyin.
  2. “Peşin fiyatına taksit” iddiasının altındaki gerçek maliyeti sorun.
  3. Sözleşmeleri imzalarken acele etmeyin; acil durumda bile mümkünse bir yakınınızdan destek alın.
  4. Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız; Tüketici Hakem Heyeti, Reklam Kurulu, SGK ve tüketici mahkemesi gibi mekanizmaların varlığını unutmayın.

Bilinçli tüketici olmak, özellikle sağlık gibi geri dönüşü zor alanlarda en az tedavi kadar hayatî. Özel hastanelerde kredi kartına taksit ve peşin indirim teklifleriyle karşılaştığınızda; “kaç taksit olur?” sorusundan önce, “Toplamda ne öderim, hukuken neye imza atıyorum?” sorusunu sormayı ihmal etmeyin.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button