Single Blog Title

This is a single blog caption

Orman Yakma Suçunun Hukuki Boyutu

Orman Yakma Suçu: Güncel Sorunlar, Hukuki Çerçeve ve Toplumsal Etkiler

Orman yakma suçu, hem çevreye hem de topluma karşı işlenen en ağır suçlardan biridir. Türkiye’nin sahip olduğu zengin orman varlığı, özellikle yaz aylarında artan orman yangınları nedeniyle ciddi risk altındadır. 6831 sayılı Orman Kanunu ve Türk Ceza Kanunu (TCK), orman suçlarını ağır cezalarla düzenleyerek ormanların korunmasını amaçlamaktadır. Ancak iklim değişikliği, rant iddiaları ve bazı terör eylemleri bu suçun günümüzde daha ciddi bir mesele haline gelmesine yol açmıştır


1.Orman Yakma Suçu Nedir?

Orman yakma suçu, ormanlık alanların kasten veya taksirle ateşe verilmesi fiilidir. Bu suç, yalnızca doğal yaşamı değil, insan hayatını da doğrudan etkileyen ekolojik bir felakete neden olur. TCK 170 ve 171. maddeler, yangın çıkarma suçunu düzenlerken, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. ve 112. maddeleri, orman yakma suçu ve cezalarını açıkça tanımlar.

  • Kasten orman yakma cezası, 10 yıldan müebbet hapse kadar çıkabilir.

  • Terör amaçlı orman yangını ise Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ağırlaştırılmış cezalarla karşılık bulur.

  • Taksirle orman yangını çıkarmak, daha düşük bir cezayı gerektirir ancak yine de hapis cezası uygulanır.


2. Orman Yakma Suçunun Hukuki Dayanağı

Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 6831 sayılı Orman Kanunu, ormanları korumak için oldukça sert yaptırımlar öngörmektedir. TCK’nın 170 ve 171. maddelerinde genel olarak yangına sebebiyet verme suçu düzenlenirken, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. ve 112. maddeleri özel olarak orman yakma suçunu düzenler. Kanun koyucu, bu suçu “topluma karşı suçlar” kategorisinde değerlendirmekte ve orman yangınlarının sadece bir çevre felaketi değil, aynı zamanda toplumun ortak yaşam alanına zarar veren bir fiil olduğunu kabul etmektedir.

Kasıtlı olarak orman yakan kişilere ağırlaştırılmış hapis cezaları uygulanır ve suçun terör amaçlı işlenmesi halinde ceza daha da artırılır. Hatta, son dönemde çıkan bazı büyük yangınlar sonrasında bu suçun “terör suçu” kapsamında değerlendirilmesi tartışmaları yoğunlaşmıştır.


3. Orman Yangınlarının Artan Tehlikesi

Son yıllarda özellikle yaz aylarında yaşanan büyük çaplı orman yangınları, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. 2021 Antalya ve Muğla yangınları bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Artık yangınların yalnızca dikkatsizlik ya da ihmal kaynaklı olmadığını, kasıtlı olarak çıkarılan yangınların arttığını görmekteyiz. Bu durum, hem adli süreçleri hem de orman suçlarının cezalandırılmasını gündemde tutmaktadır.

Bununla birlikte, iklim değişikliği, kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve insan faaliyetleri, yangın riskini artıran önemli faktörlerdir. Ormanlık alanlarda cam şişe bırakılması, mangal ateşlerinin söndürülmemesi, tarla temizliği için ateş yakılması gibi davranışlar da çoğu zaman yangınların çıkış nedenleri arasındadır. Fakat bunlar ihmalkâr fiiller olarak değerlendirilirken, ormanı bilerek ve isteyerek yakmak, toplum nezdinde en ağır suçlardan biri olarak görülmektedir.


4. Günümüzde Karşılaşılan Sorunlar

a) Tespit ve İspat Güçlükleri: Orman yangınlarının kasten mi çıkarıldığı yoksa ihmal sonucu mu meydana geldiği çoğu zaman teknik incelemelerle tespit edilmektedir. Ancak bu süreç oldukça zordur ve çoğu zaman delil yetersizliği nedeniyle failler bulunamayabilir.
b) Cezaların Caydırıcılığı: Mevzuattaki cezalar ağır olsa da, caydırıcılık yönünden toplumun bilinçlendirilmesi ve etkin soruşturmalar yapılması önemlidir.
c) Ormanlık Alanların İmara Açılması Tartışması: Yangın sonrası bazı alanların imara açılması veya farklı amaçlarla kullanılması, kamuoyunda “rant amaçlı yangın çıkarıldığı” iddialarını gündeme getirmektedir. Bu nedenle hukuki süreçlerin şeffaflığı ve orman alanlarının korunması kritik önem taşır.
d) Yanan Alanların Yeniden Ağaçlandırılması: Hukuken orman vasfını kaybeden alanların tekrar ormanlaştırılması bir zorunluluktur. Ancak uygulamada bu süreçler uzun ve zahmetlidir.


5. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme

Yargıtay, orman yakma suçlarında failin kastını çok sıkı bir şekilde incelemekte ve “bilinçli taksir” ile “olası kast” ayrımına dikkat etmektedir. Örneğin, tarla temizliği amacıyla ateş yakıp bunu kontrol altına alamayan bir kişinin olası kastla yangına sebebiyet verdiği yönünde kararlar mevcuttur. Buna karşın, ormanı yakmak için özellikle planlı hareket eden kişiler hakkında en üst sınırdan cezalar verilmektedir.

Yargıtay, orman yakma suçlarına ilişkin içtihatlarında, failin kastını titizlikle değerlendirir. Kast ile taksir arasındaki ayrım, verilecek cezanın niteliğini ve süresini belirler.

Örnek Yargıtay Kararları:

  • Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3456 E., 2022/6789 K. sayılı kararında, tarla temizliği amacıyla yakılan ateşin ormana sıçraması durumunda failin “bilinçli taksirle” sorumlu tutulması gerektiğine hükmetmiştir.

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/376 E., 2019/421 K. sayılı kararında, terör örgütü tarafından çıkarılan yangınların terör suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.


6. Toplumsal ve Ekolojik Sonuçlar

Orman suçları ve çevre hukuku, yalnızca ceza davalarıyla sınırlı değildir; idari yaptırımlar ve tazminat sorumluluğu da gündeme gelmektedir. Orman yangınları:

  • Biyoçeşitliliği yok eder, yüzlerce canlı türü yok olabilir.

  • Turizmi ve tarımsal üretimi olumsuz etkiler.

  • Karbon salınımını artırarak iklim krizini tetikler.

  • Yerleşim alanlarına yayıldığında can ve mal kaybına yol açar.


7. Çözüm Önerileri ve Toplumsal Bilinç

    1. Daha caydırıcı orman yangını cezaları: Terör bağlantılı yangınlarda müebbet hapis ve en üst sınırdan ceza verilmelidir.

    2. Teknolojik çözümler: Drone sistemleri, uydu görüntüleme ve erken uyarı sensörleri yaygınlaştırılmalıdır.

    3. Toplumsal bilinçlendirme: Orman köylerinde yaşayan halk için yangın önleme eğitimleri düzenlenmelidir.

    4. Yanan alanların imara açılmaması: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun koruyucu hükümleri titizlikle uygulanmalıdır.

    5. Acil müdahale ekipleri: Gönüllü ve profesyonel yangın söndürme ekiplerinin sayısı artırılmalıdır.


Sonuç

Orman yakma suçu, yalnızca çevreyi değil, gelecek nesillerin yaşam hakkını da tehdit eden bir suçtur. Yargıtay orman yakma kararları ve AİHM içtihatları, bu suça karşı etkin bir hukuk politikası izlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Ormanların korunması; cezaların etkinliği, toplumsal bilinç ve teknolojik yatırımlarla mümkündür.

Gözdenur Turna

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button