Single Blog Title

This is a single blog caption

Online Pazar Yerlerinde (Amazon, Etsy, AliExpress) Marka Hakkına Tecavüz ve Türkiye’de Açılacak Davaların Yetki Sorunu

1. Giriş

Son yıllarda internet üzerinden yapılan satışlar, geleneksel ticaretin önüne geçecek derecede büyümüş ve dijital platformlar küresel ölçekte ekonomik bir ekosistem haline gelmiştir. Amazon, Etsy, AliExpress gibi pazar yerleri üzerinden milyonlarca ürün uluslararası olarak satışa sunulmaktadır. Ancak bu gelişme, beraberinde hukuki bazı sorunları da doğurmuştur. Özellikle marka hakkına tecavüz teşkil eden ürünlerin bu platformlarda satışa sunulması, marka sahiplerinin haklarını hangi ülkede, hangi yargı merciinde ve ne tür hukuki yollarla koruyabileceği sorularını gündeme getirmiştir.

Bu makalede; çevrimiçi pazar yerlerinde marka hakkı ihlallerinin hukuki niteliği, bu ihlallere karşı açılabilecek davaların türleri ve Türkiye’de açılan davalarda yetki meselesi, güncel içtihatlar ışığında ele alınacaktır.


2. Marka Hakkı ve İnternette Korunması

2.1. Marka Hakkının Niteliği

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.7 gereğince, marka sahibi, markasını kullanma, kullandırma veya kullandırmama hakkına sahiptir. Bu hak yalnızca tescil edilen mal veya hizmetler bakımından geçerli olup, izinsiz kullanım halinde marka hakkına tecavüz doğar.

2.2. İnternet Ortamında Tecavüz Türleri

Online pazar yerlerinde marka hakkına tecavüz, genellikle aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:

  • Taklit ürünlerin satışı (aynı veya benzer işaretlerle),
  • Ürün başlığı, açıklama veya görselde markanın yetkisiz kullanımı,
  • Anahtar kelime ya da metatag olarak markanın kullanılması,
  • Tescilli markanın farklı ülkelerde üçüncü kişilerce kötü niyetli olarak tescil ettirilip kullanılması (trademark squatting).

3. Online Pazar Yerlerinin Hukuki Sorumluluğu

Amazon, Etsy ve AliExpress gibi platformlar, genellikle “aracı hizmet sağlayıcı” konumundadır. Bu platformlar, kullanıcılar tarafından sunulan içerikleri denetlememekte; yalnızca ortam sağlamaktadır.

3.1. Türk Hukuku Açısından

5651 sayılı Kanun uyarınca, platformlar “içerik sağlayıcı” değil, “yer sağlayıcı” sıfatındadır. Bu nedenle:

  • İhlalden doğrudan sorumlu değillerdir, ancak,
  • İhlalden haberdar olmalarına rağmen içeriği kaldırmazlarsa dolaylı sorumluluk doğabilir.

Yargıtay 11. HD, 2017/3532 E., 2019/3705 K.: “Platformlar, marka hakkına tecavüz teşkil eden içeriklerin yayında kalmasına bilerek ve isteyerek aracılık ediyorsa, sorumluluk doğar.”


4. Uluslararası Unsur ve Yargı Yetkisi Sorunu

4.1. Marka İhlalinde Hangi Ülke Yetkili?

Online satışlarda sınırlar ortadan kalktığı için ihlalin nerede gerçekleştiği tartışmalıdır. Örneğin:

  • Amazon.com üzerinden yapılan bir satışta,
  • Ürün Çin’den Türkiye’ye gönderildiğinde,
  • Marka Türkiye’de tescilli ancak Çin’de değilse,

Türkiye’de mi, Çin’de mi, Amazon’un merkezinin bulunduğu ABD’de mi dava açılmalı?

4.2. Uluslararası Uygulama

  • ABAD Kararı – L’Oréal v. eBay: Aracı platform, ihlalden haberdarsa ve önlem almazsa, sorumludur.
  • ABD Yüksek Mahkemesi – Booking.com Kararı: Dijital marka ihlalleri fiziksel ticaret gibi değerlendirilir.

5. Türkiye’de Yetkili Mahkeme ve Hukuki Yollar

5.1. Marka Hakkına Tecavüz Davaları

SMK m.149 kapsamında, marka hakkına tecavüz edenlere karşı açılabilecek davalar şunlardır:

  • Tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması davası,
  • Ürünlere el konulması davası,
  • Tazminat (maddi-manevi) davası,
  • İtibarın iadesi, kararın ilanı davası.

5.2. Yetkili Mahkeme

6100 sayılı HMK m.6-10 hükümleri uyarınca:

  • Davacının yerleşim yeri mahkemesi,
  • Zararın meydana geldiği yer mahkemesi (örn. Türkiye’ye gönderilen ürünün teslim yeri),
  • Marka siciline kayıtlı yer mahkemesi yetkilidir.

Yargıtay 11. HD, 2020/3539 E., 2022/1419 K.: “Online pazar yerlerinde yurtdışı kaynaklı marka ihlalinde, ürünün Türkiye’de teslim edilmesi halinde Türk mahkemeleri yetkilidir.”

5.3. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri’nin Rolü

Çoğu ulusal ve uluslararası marka davası İstanbul FSHHM önüne gelmektedir. Özellikle lojistik, teslimat ve kullanıcı yoğunluğu bakımından İstanbul’un bu tür davalarda merkez mahkeme olarak değerlendirilmesi pratiğe yerleşmiştir.


6. Uygulama Örneği: Amazon Üzerinden Taklit Ürün Satışı

Bir Türk markası olan “DERMEX” adlı kozmetik ürünün Çin menşeili bir satıcı tarafından “Dermexx” adıyla Amazon.com’da satılması, Türkiye’deki marka sahibinin şu yolları izlemesine neden olabilir:

  1. Amazon’a ihlal bildirimi yapılır (platform arabuluculuk politikası).
  2. Satıcıya karşı Türkiye’de marka tecavüz davası açılır.
  3. Ürünlerin Türkiye’ye gönderildiği kanıtlanırsa, tespit ve ihtiyati tedbir talep edilir.
  4. Maddi tazminat, reklam yasağı ve kararın ilanı istenir.

7. Alternatif Koruma Mekanizmaları

7.1. Amazon Brand Registry – Marka Kaydı

Amazon’un resmi marka koruma programıdır. Marka Türkiye’de tescilli ise, Amazon sistemine tanıtılarak:

  • Ürün takibi,
  • Otomatik ihlal tespiti,
  • Şikayet bildirim kolaylığı sağlanır.

7.2. Gümrük Koruması

Gümrüklerde marka hakkı ihlali taşıyan ürünlerin yakalanması mümkündür. Marka sahibi, Gümrük ve Dış Ticaret Bakanlığı nezdinde özel başvuru yaparak sınırda müdahale talep edebilir.


8. İspat Sorunları ve Delil Tespiti

Türkiye’de açılan davalarda genellikle en büyük sorun, ihlalin ispatıdır. Bu bağlamda:

  • Satın alma ekran görüntüsü,
  • Kargo bilgileri, e-posta yazışmaları,
  • Ürünün fotoğrafları,
  • Amazon/Etsy içi yazışmalar

mahkemeye sunulabilir. Delil tespiti için HMK m.400 kapsamında başvuru yapılabilir.


9. Sonuç ve Değerlendirme

Dijitalleşme ile birlikte fikri mülkiyet haklarının ihlali artık ulusal sınırları aşmış, çevrimiçi pazar yerleri bu ihlallerin başlıca zeminlerinden biri haline gelmiştir. Amazon, Etsy, AliExpress gibi global platformlar üzerinden markaların izinsiz kullanımına karşı:

  • Türkiye’de marka hakkına tecavüz davası açmak mümkündür.
  • Yetki, ürünün Türkiye’ye ulaştığı yere veya marka sahibinin yerleşim yerine göre belirlenebilir.
  • Delillerin doğru toplanması ve özellikle gizli satın alma ile ispat yapılması önemlidir.
  • Ulusal başvuruların yanı sıra, ilgili platformların iç koruma mekanizmaları da aktif olarak kullanılmalıdır.

Sonuç olarak, Türkiye’deki marka sahiplerinin uluslararası platformlarda haklarını korumaları, sadece ulusal hukukla değil, platform kuralları, ticari stratejiler ve teknik izleme sistemleriyle birlikte yürütülmelidir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button