Önleme Araması Nedir? Hukuki Dayanakları, Yargıtay Kararları ve Uygulamadaki Önemi
Giriş
Kamu düzenini ve güvenliğini sağlamak, devletin en önemli görevlerinden biridir. Bu görev yalnızca suç işlendikten sonra failleri yakalamakla sınırlı değildir; asıl amaç, suç işlenmeden önce alınacak tedbirlerle suçun önlenmesidir. İşte bu amaçla hukuk sistemimizde önleme araması adı verilen bir müessese düzenlenmiştir. Önleme araması, suçun işlenmesini engellemek ve kamu düzenini korumak için yapılan, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değil, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) m.9 hükmünde düzenlenen özel bir arama türüdür.
Önleme araması ile adli arama çoğu zaman karıştırılmaktadır. Ancak hukuki dayanakları, amaçları ve sonuçları bakımından aralarında önemli farklar vardır. Bu makalede, önleme aramasının hukuki niteliği, şartları, usulü, Yargıtay’ın konuya yaklaşımı ve uygulamadaki örnekler ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Önleme Aramasının Hukuki Dayanağı
Önleme araması, 2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; kamu düzenini ve güvenliğini sağlamak, işlenecek suçların önüne geçmek, silah, patlayıcı veya suçta kullanılabilecek eşyaların tespitini yapmak amacıyla önleme araması yapılabilir.
CMK’daki arama hükümleri adli aramayı düzenlerken, PVSK’daki bu düzenleme önleme aramasını düzenlemektedir. Dolayısıyla önleme araması, suç işlendikten sonra değil, suç işlenmeden önce, tedbir niteliğinde yapılır.
Önleme Aramasının Amaçları
Önleme aramasının temel amaçlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
-
Kamu düzenini ve güvenliğini sağlamak,
-
Suç işlenmesini engellemek,
-
Silah, patlayıcı, uyuşturucu gibi tehlikeli eşyaların ele geçirilmesini sağlamak,
-
Toplumsal olaylarda (miting, konser, stadyum) düzeni korumak,
-
Terör ve organize suç faaliyetlerini önceden tespit etmek.
Önleme araması, doğrudan önleyici kolluk faaliyetleri kapsamında değerlendirilir.
Önleme Aramasının Şartları
Önleme araması keyfi şekilde uygulanamaz; kanunda belirtilen sıkı şartlara tabidir.
-
Karar Yetkisi:
-
Kural olarak sulh ceza hâkiminin kararı gerekir.
-
Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amir (vali veya kaymakam) yazılı emir verebilir.
-
-
Yer ve Kapsam:
-
Umumi veya umuma açık yerlerde, toplu taşıma araçlarında, stadyum, konser alanı, miting alanı, havaalanı, otogar gibi kalabalık mekânlarda yapılabilir.
-
Arama yapılacak yer, zaman ve kapsam kararda açıkça belirtilmelidir.
-
-
Amaç:
-
Kamu güvenliğini korumak ve suç işlenmesini engellemek olmalıdır.
-
Fail veya suç şüphesi değil, genel kamu güvenliği esas alınır.
-
-
Usul:
-
Arama, karar veya emir ilgililere gösterilerek yapılmalıdır.
-
Arama sonucunda tutanak düzenlenir.
-
Önleme Araması ile Adli Arama Arasındaki Fark
-
Önleme Araması (PVSK m.9):
-
Suç işlenmeden önce yapılır.
-
Amaç, suçun önlenmesidir.
-
Hukuki dayanak PVSK’dır.
-
Kararı hâkim veya mülki amir verir.
-
-
Adli Arama (CMK m.116-119):
-
Suç işlendiği şüphesi üzerine yapılır.
-
Amaç, delil bulmak ve şüpheliyi yakalamaktır.
-
Hukuki dayanak CMK’dır.
-
Kararı hâkim verir, gecikmesinde sakınca olan hallerde savcı veya kolluk yazılı emirle yapabilir.
-
Bu ayrım, Yargıtay kararlarında da sürekli vurgulanmaktadır.
Yargıtay Kararları
📌 Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2016/2785 E., 2017/3119 K.
Sanığın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş, ancak yapılan aramanın önleme araması kararı olmadan gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Yargıtay, hukuka aykırı aramayla elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına karar vermiştir.
📌 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2015/10-174 E., 2017/272 K.
CGK, önleme araması yapılabilmesi için mutlaka hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emri bulunması gerektiğini belirtmiştir. Aksi halde yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
📌 Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2014/5432 E., 2015/8621 K.
Sanığın çantasındaki silahın önleme araması kararı olmadan bulunması üzerine, Yargıtay delilin hukuka aykırı elde edildiğini ve mahkûmiyete esas alınamayacağını belirtmiştir.
Somut Olay Kurguları
Olay 1 – Stadyumda Önleme Araması
Bir futbol müsabakası öncesi emniyet güçleri, stadyum girişinde sulh ceza hâkiminin kararıyla önleme araması yapmıştır. Aramada bazı seyircilerin üzerinde bıçak ve uyuşturucu madde bulunmuştur. Bu durumda arama hukuka uygun olduğu için elde edilen deliller adli soruşturmada kullanılabilir.
Olay 2 – Havalimanında Önleme Araması
Bir yolcunun çantasında yapılan önleme aramasında ruhsatsız tabanca bulunmuştur. Arama, mülki amirin yazılı emriyle yapılmıştır. Bu durumda elde edilen tabanca hukuka uygun delil sayılmış ve yolcu hakkında adli soruşturma başlatılmıştır.
Olay 3 – Hukuka Aykırı Önleme Araması
Polis, gece yarısı sokakta yürüyen kişiyi herhangi bir hâkim kararı veya mülki amir yazılı emri olmaksızın durdurarak üstünü aramış ve uyuşturucu bulmuştur. Bu durumda arama hukuka aykırıdır; CMK m.217 gereğince hukuka aykırı elde edilen deliller hükme esas alınamaz.
Önleme Aramasında Savunma Stratejileri
-
Karar veya emir yokluğu: Aramanın hukuka aykırı yapıldığı ileri sürülebilir.
-
Kapsam dışı arama: Kararda belirtilmeyen yerde veya kişide yapılan arama hukuka aykırıdır.
-
Hukuka aykırı delil itirazı: Usule aykırı aramada elde edilen deliller mahkemece reddedilmelidir.
-
Anayasa m.20 – Özel hayatın gizliliği: Aramanın keyfi yapılması özel hayatın ihlali olarak savunulabilir.
Önleme araması, suç işlenmeden önce kamu düzenini korumak için düzenlenmiş önemli bir hukuki araçtır. Ancak uygulamada bu yetkinin keyfi kullanılması, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal edebilir. Bu nedenle önleme aramasının mutlaka hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emrine dayanması gerekir. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları da bu konuda sıkı bir denetim yapmaktadır.
Özetle; hukuka uygun önleme araması, hem kamu düzenini sağlar hem de elde edilen deliller adli yargılamada kullanılabilir. Ancak usule aykırı önleme araması, yalnızca hak ihlali doğurmakla kalmaz, aynı zamanda elde edilen delillerin geçersiz sayılmasına yol açar.
Anayasa Mahkemesi’nin Önleme Araması ile İlgili Kararları
1. AYM, B. No: 2013/7800, Karar Tarihi: 04.06.2015
Olay: Başvurucu, üzerinde yapılan aramanın önleme araması kararına dayanmadığını ileri sürmüş, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.
AYM Değerlendirmesi: Anayasa m.20’de düzenlenen özel hayatın gizliliği ve m.21’deki konut dokunulmazlığının ihlal edilmemesi için aramanın mutlaka hukuki dayanağa ve usule uygun olması gerektiğini vurgulamıştır.
Sonuç: Karar veya yazılı emir olmaksızın yapılan aramanın hak ihlali olduğuna hükmedilmiştir.
2. AYM, B. No: 2014/12189, Karar Tarihi: 19.01.2017
Olay: Bir toplumsal gösteri sırasında, kolluk güçleri hâkim kararı olmaksızın önleme araması yapmıştır. Başvurucu, keyfi arama nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
AYM Değerlendirmesi: Önleme araması kamu düzenini sağlama amacı taşısa da, yetkiyi kötüye kullanma ihtimali nedeniyle sıkı şartlara bağlanmalıdır. Aramanın hukuka aykırı olduğu tespit edilirse, elde edilen deliller de geçersiz olur.
Sonuç: Aramanın hukuka aykırı yapıldığı ve başvurucunun özel hayat hakkının ihlal edildiği kabul edilmiştir.
3. AYM, B. No: 2018/912, Karar Tarihi: 25.06.2020
Olay: Polis, gece yarısı hâkim kararı veya mülki amir emri olmadan bir kişinin aracında arama yapmıştır. Araçtan suç unsuru ele geçirilmiştir.
AYM Değerlendirmesi: Arama işlemi keyfi şekilde yapılmış ve CMK ile PVSK hükümlerine aykırı davranılmıştır. Delil elde etme amacıyla yapılan hukuka aykırı önleme araması kişilerin güvenlik hakkı ile özel hayatın gizliliğini ihlal etmektedir.
Sonuç: Hak ihlali kararı verilmiş, başvurucuya manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiştir.
Genel Değerlendirme
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarıyla ortaya çıkan temel ilkeler şunlardır:
-
Önleme araması ancak kanuni dayanak ve usule uygun emir/karar ile yapılabilir.
-
Keyfi ve ölçüsüz aramalar, Anayasa m.20 (özel hayatın gizliliği) ve m.21 (konut dokunulmazlığı) haklarını ihlal eder.
-
Hukuka aykırı önleme araması sonucunda elde edilen deliller, CMK m.217 uyarınca mahkeme kararına esas alınamaz.
-
İhlal halinde, kişi AYM’ye bireysel başvuru yapabilir ve ihlal tespitiyle birlikte manevi tazminat kazanabilir.
Önleme araması, toplumsal güvenliği sağlamak açısından son derece önemli bir kolluk tedbiridir. Ancak hem Yargıtay hem de Anayasa Mahkemesi kararları, bu yetkinin keyfi kullanımının birey haklarını ihlal ettiğini açıkça ortaya koymuştur. Bu nedenle:
-
Önleme araması mutlaka hâkim kararı veya mülki amirin yazılı emrine dayanmalıdır.
-
Aramanın kapsamı ve amacı belirli ve ölçülü olmalıdır.
-
Hukuka aykırı aramalar yalnızca delilleri geçersiz kılmakla kalmaz, aynı zamanda hak ihlali nedeniyle devlete tazminat sorumluluğu da yükler.
Böylece hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, hem kamu düzeni korunmuş olur hem de birey haklarının ihlal edilmesi önlenir.
Hukuka Aykırı Önleme Aramasında Elde Edilen Deliller Ne Olur?
1. Delil Yasakları İlkesi
Ceza yargılamasında temel kural **“hukuka aykırı şekilde elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı”**dır. Bu kural, CMK m.206/2-a ve CMK m.217/2 hükümlerinde açıkça düzenlenmiştir.
CMK m.217/2: “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.”
Dolayısıyla, önleme aramasının kararsız, emirsiz veya usule aykırı yapılması halinde elde edilen deliller hukuka aykırı sayılır ve mahkeme bu delillere dayanarak hüküm kuramaz.
2. Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2015/10-174 E., 2017/272 K.
CGK, hâkim kararı veya mülki amir emri olmaksızın yapılan önleme aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınamayacağını açıkça belirtmiştir.
Yargıtay 20. CD, 2016/2785 E., 2017/3119 K.
Sanığın üzerinde uyuşturucu bulunmuş; ancak arama önleme araması kararına dayanmamıştır. Yargıtay, “usulsüz önleme araması ile elde edilen delil geçersizdir” diyerek mahkûmiyet kararını bozmuştur.
3. Anayasa Mahkemesi’nin Yaklaşımı
AYM, B. No: 2013/7800, 04.06.2015
AYM, hâkim kararı olmadan yapılan önleme aramasını özel hayatın gizliliği hakkının ihlali saymıştır. Ayrıca böyle bir aramada elde edilen delillerin, kişinin mahkûmiyetine esas alınamayacağını vurgulamıştır.
AYM, B. No: 2018/912, 25.06.2020
Gece yarısı aracında yapılan hukuka aykırı aramada ele geçirilen tabanca nedeniyle mahkûmiyet verilmesini hak ihlali saymış, başvurucu lehine manevi tazminata hükmetmiştir.
4. Uygulamada Sonuç
-
Deliller Hükme Esas Alınamaz: Hukuka aykırı önleme araması ile elde edilen uyuşturucu, silah, bıçak, patlayıcı vb. deliller mahkemece dikkate alınmaz.
-
Sanık Lehine Sonuç Doğurur: Mahkûmiyet için yeterli başka delil yoksa, sanık hakkında beraat kararı verilir.
-
Hak İhlali Tazminat Doğurur: Kişi, AYM’ye bireysel başvuru yaparak hak ihlali ve manevi tazminat talep edebilir.
-
Savunmada Kullanılabilir: Müdafi olarak “hukuka aykırı elde edilen delil” itirazı yapılır ve CMK m.217 dayanak gösterilir.
Örneğin;
Bir konser alanında hâkim kararı olmadan yapılan önleme aramasında, A.T. isimli kişinin üzerinde uyuşturucu madde bulunmuştur. Kolluk kuvvetleri bu maddeyi delil olarak dosyaya sunmuş, A.T. hakkında TCK m.191 kapsamında dava açılmıştır.
Mahkeme, aramanın hukuka aykırı yapıldığını tespit etmiş ve uyuşturucu maddeleri delil olarak dikkate almamıştır. Başka delil olmadığından sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
Sonuç
Eğer önleme araması hukuka aykırı yapılmışsa, elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliğinde olur ve mahkeme bunlara dayanarak sanığı mahkûm edemez. Bu durum hem Yargıtay hem de Anayasa Mahkemesi kararlarında istikrarlı bir şekilde kabul edilmektedir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN