Medeni Usul Hukukunda Yetki Sözleşmesi
Yetki sözleşmesi, tarafların aralarındaki hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak hangi mahkemenin yetkili olacağını önceden belirlemeleri anlamına gelir. Bu tür sözleşmeler, özellikle ticari uyuşmazlıklarda ve sözleşme ilişkilerinde sıkça kullanılır. Türk Medeni Usul Hukukunda, yetki sözleşmesi yapabilme imkânı, tarafların davanın görüleceği mahkemeyi serbestçe seçebilme hakkını tanır; ancak bu, bazı şartlara ve sınırlandırmalara tabidir.
1. Yetki Kavramı
Yetki, bir davada hangi coğrafi bölgede bulunan mahkemenin uyuşmazlığı çözme yetkisine sahip olduğunu belirler. Türk hukukunda genel yetki kuralı, davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğudur (HMK m. 6). Ancak, taraflar aralarındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak farklı bir mahkemeyi yetkili kılabilirler. Bu, yetki sözleşmesi ile mümkün olur.
2. Yetki Sözleşmesinin Hukuki Dayanağı
Türk hukukunda yetki sözleşmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 17. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, taraflar, belirli bir hukuki ilişkinin doğurduğu veya doğuracağı uyuşmazlıklar hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Ancak, bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır.
3. Yetki Sözleşmesinin Şartları
Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekir:
3.1.Yazılı Şekilde Yapılmalıdır
Yetki sözleşmesi mutlaka yazılı şekilde yapılmalıdır. Taraflar, yazılı bir sözleşmeyle veya ilgili sözleşmenin bir maddesiyle hangi mahkemeyi yetkili kıldıklarını belirtmelidirler. Bu kural, tarafların açık bir anlaşmaya varmaları gerektiğini ve sonradan çıkabilecek ihtilafları önlemeyi amaçlar.
3.2. Uyuşmazlık Konusu Bir Hukuki İlişkiye Dayanmalıdır
Yetki sözleşmesi, sadece belirli bir hukuki ilişki veya bu ilişkinin doğurduğu uyuşmazlıklarla sınırlı olabilir. Tarafların belirlediği yetkili mahkeme, yalnızca bu sözleşme kapsamındaki uyuşmazlıklar için geçerli olacaktır. Bu ilişki, ticari bir sözleşme, kira sözleşmesi veya başka bir hukuki ilişki olabilir.
3.3. Kamu Düzenine İlişkin Davalarda Yapılamaz
Yetki sözleşmesi, kamu düzenine ilişkin davalarda yapılamaz. Kamu düzenine ilişkin davalarda yetkili mahkeme, kanunla belirlenir ve taraflar bu yetkiyi değiştiremezler. Örneğin, taşınmazlara ilişkin davalarda yetki, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesine aittir (HMK m. 12). Bu tür davalarda yetki sözleşmesi yapılması mümkün değildir.
3.4. Yetki Sözleşmesi Mutlak Yetkili Mahkemeyi Değiştiremez
Kanun, bazı davalar için mutlak yetkili mahkemeler öngörmüştür. Taraflar, bu tür davalarda yetki sözleşmesi yaparak yetkili mahkemeyi değiştiremezler. Örneğin, icra takibine itiraz davasında borçlunun yerleşim yeri mahkemesi mutlak yetkilidir ve bu yetki sözleşmesi ile değiştirilemez.
4. Yetki Sözleşmesinin Geçerliliği ve Etkisi
Geçerli bir yetki sözleşmesi yapılmışsa, taraflar arasındaki uyuşmazlık belirtilen yetkili mahkemede görülür. Eğer davacı, yetki sözleşmesinde belirtilen mahkeme dışında başka bir mahkemede dava açarsa, davalı bu durumu öne sürerek yetki itirazında bulunabilir. Mahkeme, yetki sözleşmesini dikkate alarak davayı yetkisizlik kararıyla reddedebilir ve davayı yetkili mahkemeye gönderir.
Yetki sözleşmesi yapılmış olsa bile, davalı taraf yetki itirazında bulunmazsa, mahkeme yetkisiz olduğunu resen dikkate almaz. Bu durumda yetkisiz mahkeme davaya bakmaya devam edebilir.
5. Yetki Sözleşmesinin Uygulama Alanları
Yetki sözleşmeleri, özellikle ticari sözleşmelerde yaygın olarak kullanılır. Aşağıdaki alanlarda yetki sözleşmesi sıklıkla görülmektedir:
– Ticari Sözleşmeler: Şirketler arasındaki ticari anlaşmalarda, taraflar genellikle uyuşmazlıkların çözümü için belirli bir mahkemeyi yetkili kılarlar.
– Kira Sözleşmeleri: Kira ilişkilerinde, taraflar kira sözleşmesinden doğacak uyuşmazlıklar için yetkili mahkemeyi belirleyebilirler.
– İnşaat ve Taahhüt Sözleşmeleri: Bu tür büyük çaplı projelerde, uyuşmazlıkların hangi mahkemede çözüleceğine dair önceden anlaşma yapılması mümkündür.
6. Sonuç ve Değerlendirme
Türk Medeni Usul Hukukunda yetki sözleşmesi, tarafların yargılamanın nerede yapılacağına dair öngörüde bulunmalarına ve dava sürecini kendi lehlerine daha düzenli ve öngörülebilir hale getirmelerine olanak tanır. Ancak yetki sözleşmesinin geçerliliği için yazılı yapılması, hukuki bir ilişkiye dayanması ve mutlak yetkili mahkemeyi değiştirmemesi gibi şartların yerine getirilmesi gerekir. Uygulamada, yetki sözleşmesi ticari anlaşmalar başta olmak üzere birçok sözleşmede kullanılmakta olup, uyuşmazlıkların daha hızlı ve öngörülebilir şekilde çözümlenmesine katkı sağlar.
Yetki sözleşmeleri, tarafların mahkemeleri seçme hakkını kullanmalarına imkân tanısa da, kamu düzenine ilişkin ve mutlak yetkili mahkemeleri değiştirememesi gibi önemli sınırlamalara sahiptir. Bu nedenle yetki sözleşmesi yaparken dikkatli olunmalı ve hukuki danışmanlık alınmalıdır.