Mal Rejimi Ne Zaman Sona Erer
Evlilik Biter, Şirket Kalır: Mal Rejimi Sona Erdiğinde Neler Olur?
💸Mal Rejimi Ne Zaman Sona Erer?
Evlilik birliği boyunca eşler arasında kurulan mal rejimi ortaklığı, bazı durumlarda resmen sona erer. Sona erme, aslında evlilikteki ekonomik düzenin “bitim çizgisi” dir. MK 225′ e göre:
🔚 Boşanma kararı (Boşanma davasının açılması anında edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer – TMK m. 225)
Peki ya ayrılık davası açarsa? Bu durum MK 180′ de düzenlenmiş ve maddeye göre ” Ayrılığa karar verilirse mahkeme, ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejiminin kaldırılmasına karar verebilir.
🕊 Eşlerden birinin ölümü
✍ Mal rejimi değişikliği yapılması
💣 Evliliğin butlanla iptali ( Bu durumda mutlak ya da nispi butlan davasının açılmasıyla edinilmiş mallara katılım rejimi sona erer.)
🕊Gaiplik kararıyla ( Bu durumda eşlerden birisinin ölüm tehlikesi içinde kaybolduğu an veya son haber alma tarihinden itibaren başlayacak şekilde edinilmiş mallara katılma rejimi yasa gereği kendiliğinden sona erer.)
🧠 ÖNEMLİ BİR DİPNOT:
Boşanma davası açıldığı tarihte mal rejimi de sona erer. Mal rejimi sona ereceğinden edinilmiş mallara katılım söz konusu olmaz, bu arada kazanılmış malların hepsi kişisel maldır.
💼 Ayrıldık Ama Hisseler Ne Olacak?
– Mal Rejiminin Tasfiyesi Nedir?
Mal rejimi sona erince sıradaki aşama tasfiyedir. Bu, evlilik boyunca edinilen malların kimde kalacağını, kimlerin alacaklı olacağını belirleyen aşamadır.
🔍 Hukuki Tanım (TMK m. 226–241 arası):
“Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin edinilmiş malları belirlenir ve bu mallar yarı oranında paylaşılır.”
🧠 HER MAL REJİMİNİN SONA ERMESİ DOĞRUDAN MAL REJİMİNİN TASFİYENİN İSTENMESİNİ SAĞLAR MI?
Ölüm ve gaiplik durumunda, hayatta kalan eş ya da ölen eşin mirasçıları tasfiye davasını ölüm ve gaiplik kesinleşince doğrudan açabiliriz.
Boşanma veya evliliğin iptali davasında dava açıldığı an mal rejimi sona erse de tasfiye hemen gerçekleşmez. Davanın sonucunda kesin boşanma kararı verilirse ya da kesin iptal kararı verilirse tasfiye aşamasına geçilir.
⚖ PEKİ HANGİ MAHKEMEYE GİTMELİYİZ?
Tasfiye davasında görevli mahkeme 4787 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir.
Eğer ki:
📌 Mal rejimi ölümle sona ermişse ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi
📌 Boşanma, evliliğin iptali veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme.
📌 Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi
🧠Uygulama Adımları:
Hangi mal kime ait? – Kişisel mal mı, edinilmiş mal mı?
Katılma alacağı hesaplanır.
Katkı payı varsa belirlenir.
Bilirkişi veya ekspertiz ile değerleme yapılır.
Paylaşım yapılır ya da bedel karşılığı tazmin edilir.
Daha Öncesinde Edinilmiş Mal ve Kişisel Mal Ayrımını düzenlemiştik, yine kısaca özetlersek:
Tapu Sende, Ama Varlık Ortak!
– Kimin Üzerine Olduğu Değil, Ne Zaman Alındığı Önemli
Edinilmiş Mal:
Evlilik süresince kazanılmış, ücret, kira, prim, ticari gelirle alınmış her şey.
Kimin adına kayıtlı olduğu önemli değil!
Kişisel Mal:
Evlilik öncesi alınmış
Mirasla, bağışla kazanılmış
Manevi tazminatla elde edilmiş
Şahsi eşyalar
💰 Artık Değere Katılma Alacağı: “Mal Onun Ama Değeri Ortak!”
+ Artık Değer Nedir? TMK’ ya göre Değer Artış Payı Nedir?
🔑 Edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerin evlilik boyunca edindiği mallar tasfiye edilirken, her eş kendi borçlarını ve katkılarını düştükten sonra kalan değere “artık değer” denir. İşte bu artık değerin yarısı, diğer eşin “katılma alacağı” nı oluşturur.
Daha hukuki bir tabirle artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.
❓ Bahsi geçen eklenme ve denkleştirme nedir?
-Eklenme, mal rejimi sona ermeden 1 yıl önce olağandışı yapılan bağış ve hediyelerin edinilmiş mala eklenmesidir.
-Denkleştirme, bir mal grubunun mevcut harcamalarını kendi mal grubundan değil diğer mal grubundan gidermesidir.
Örneğin edinilmiş mallarından olan taşınmaz eşyasının tamirini kendisine bağışlanan bir parayla yapıyorsa, bu durumda kişisel mallarında azalma, edinilmiş mallarında artma meydana gelir. Edinilmiş mallardan bu miktarın çıkarılması gerekir.
🔍 Artık Değerin Hesaplanması:
1. Edinilmiş Malın Belirlenmesi (TMK m.219):
Örneğin:
Çalışma karşılığı elde edilen kazanç
Sosyal güvenlik ve emeklilik ödemeleri
Kişisel malların gelirleri (kira, faiz vs.)
Edinilmiş mal yerine geçen değerler
2. Bu Malvarlığının Net Değeri:
Edinilmiş malın tasfiye tarihindeki (boşanma dava tarihi değil) rayiç değeri hesaplanır. Bu değer:
Ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi
Yargıtay uygulamalarına göre tapu değeri değil gerçek piyasa değeri esas alınır.
3. Borçlar Çıkarılır:
Bu mala ilişkin borçlar (örneğin konut kredisi) çıkarıldıktan sonra geriye kalan miktar “artık değer”dir.
4. Pay Hakkı:
Eğer eşin kişisel katkısı veya katkı payı iddiası yoksa, diğer eş bu artık değerin yarısı oranında katılma alacağı talep edebilir.
🧮 Hesaplama Örneği:
📌 Örnek Mal: Taşınmaz
📌 Rayiç Değer: 3.000.000 TL
📌 Kredi Borcu: 1.000.000 TL
📌 Artık Değer: 2.000.000 TL
📌 Katılma Alacağı: 1.000.000 TL (eşin hakkı)
PEKİ BU EDİNİLMİŞ MALIN EDİNİLMESİNE, İYİLEŞTİRİLMESİNE BİR KATKIDA BULUNMUŞSA BUNU NASIL TALEP EDER?
Kişisel Katkı ve Denkleştirme Nedir?
Kişisel katkı, bir eşin kendi kişisel malvarlığı veya kişisel emeği ile diğer eşin edinilmiş malına yaptığı doğrudan katkıdır.
📌 Amaç: Eşin kişisel varlığıyla yaptığı katkının boşa gitmesini önlemek, bu katkının tasfiye sırasında öncelikle iade edilmesini sağlamak ve kalan artık değerin yarısının paylaşılmasına imkan tanımaktır.
📜 2. Kanuni Dayanak:
TMK m. 230 – Denkleştirme:
“Bir eş, mal rejiminin sona ermesi sırasında diğer eşin mal varlığına kişisel mallarından veya edinilmiş mallarından yaptığı katkının denkleştirilmesini isteyebilir.”
Bu hükümle, katkı yapan eşin hakkı, artık değerden önce katkı miktarı kadar öncelikli alacak şeklinde tanınmıştır.
🧮 3. Uygulama Şeması ile Anlatım:
A. Varsayalım:
Eşler evliyken bir daire satın alıyor.
Bedelin 2.000.000 TL’si eşlerden birinin kişisel mal satışından elde ettiği parayla karşılanıyor.
Taşınmazın toplam değeri 5.000.000 TL.
Evin alımı ortak edinilmiş mal niteliğinde.
B. Hesaplama:
Toplam Değer: 5.000.000 TL
Kişisel Katkı (örneğin miras yoluyla gelen para): 2.000.000 TL
Edinilmiş Mal Payı: 3.000.000 TL
Artık Değer: 3.000.000 TL
Katkı Sahibi Eşe İade: 2.000.000 TL
Kalan Artık Değerin Yarısı Diğer Eşe: 1.500.000 ÷ 2 = 750.000 TL
Sonuç: Kişisel katkı yapan eş, önce 2.000.000 TL katkısını alır, kalan 3.000.000 TL üzerinden ise diğer eş 750.000 TL alabilir.
⚠ 4. Hangi Hallerde Katkı Sayılır?
Miras yoluyla gelen para ile kredi ödenmesi
Evlenmeden önce edinilmiş taşınmazın satılıp yeni alınan malda kullanılması
Kişisel mal niteliğindeki banka hesabının çözülerek yeni mala yatırım yapılması
Eşin ailesinden alınan para – bağış niteliğinde ve eşin kişisel malı ise
ULAŞILAN BU NET RAKAM SONRASI HER EŞ VEYA MİRASÇILARI DİĞER EŞE AİT ARTIK DEĞERİN YARISI ÜZERİNDE HAK SAHİBİ OLUR. BU HAK BİR ALACAK HAKKIDIR YANİ NİSPİ HAKTIR. DOLAYISIYLA MAL REJİMİNİN SONA ERMESİNDEN İTİBAREN 10 YIL İÇİNDE TALEP EDİLMESİ GEREKİR.
Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorular:
❓ Evlilik öncesi birikimle yapılan katkı sayılır mı?
📌 Evet. Eşin evlilik öncesi sahip olduğu birikim veya taşınmaz kişisel mal sayılır ve bununla yapılan katkı talep edilebilir.
❓ Katkı faizli mi iade edilir?
📌 Genelde katkı yapılan tarihteki değer, tasfiye tarihindeki malın rayiç değerine oranlanarak güncellenir. Faiz değil, değer artışı oranı esas alınır.
ÖNEMLİ BİR DİPNOT
Zina veya hayata kast sebebiyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
💼 “Emeğin ve Sermayenin Sessiz Ortağı”: Katkı Payı Alacağı Nedir?
📜 Hukuki Tanım: Katkı Payı Alacağı Nedir?
Katkı payı alacağı, eşlerden birinin diğer eşin malvarlığına doğrudan yaptığı katkının, mal rejimi sona erdikten sonra geri istenmesidir. Bu katkı:
Evin alınmasına ödenen nakit para,
Kredinin taksitlerini ödeme,
Arsa alımına destek verme,
İnşaat giderlerine ortak olma şeklinde olabilir.
Bu katkı edinilmiş mallara katılma rejiminde artık değere katılma alacağından farklıdır çünkü burada mülkiyet hakkına katılım değil, katkının geri alınması söz konusudur.
🏠 “Eşiyle Birlikte Alınan Evde ‘Hissesi Yok’ Ama Hakkı Var!”
Katkı Payı Alacağı, Mal Rejimi Dışında Bir Hukuki Güvencedir
Boşanma davası gündeme geldiğinde, genellikle evlilik boyunca edinilen malların paylaşımı akla gelir. Ancak bazı durumlarda bir eş, malın sadece diğer eş adına tapuda kayıtlı olmasından dolayı pay alamaz. İşte burada devreye “katkı payı alacağı” girer. Bu alacak türü, mal rejiminin türüne bakılmaksızın bir eşin, diğer eş adına kayıtlı bir mala yaptığı maddi katkıyı geri almasını sağlar.
⚖ Katkı Payı Alacağı ile Artık Değere Katılma Alacağı Arasındaki Fark Nedir?
Unsur Katkı Payı Alacağı Artık Değere Katılma Alacağı
Dayanak Yargıtay içtihadı & Borçlar Hukuku TMK m.231-236
Mal rejimi etkisi Mal rejiminden bağımsız Yalnızca edinilmiş mallara katılma rejiminde
İlişki türü Borç alacak ilişkisi Paylaşım ilişkisi
Talep şekli Katkı oranı kadar Artık değerin yarısı
🧠 “Katkı Belgesiz Olur Mu?”: İspat Yükü Kimde?
Katkı payı alacağı isteyen eş, yaptığı katkıyı ispat etmekle yükümlüdür. Yargıtay bu konuda çok net:
“Katkının somut belge ve olgularla ispat edilmesi gerekir. Evlilik birliği içinde yapılan harcamalar ‘doğal harcama’ değil, ‘katkı’ olarak gösterilmelidir.”
Belgesiz katkı iddiaları ancak çok güçlü tanıklarla veya hayatın olağan akışıyla çelişmeyen delillerle ispatlanabilir.
💰 Değer Artışı Nasıl Hesaplanır?
Katkı sabit tutarla değil, oransal olarak değerlendirilir.
🧮 Örnek:
Ev ilk alındığında: 1.000.000 TL
Eşin katkısı: 300.000 TL (%30)
Tasfiye anında evin değeri: 4.000.000 TL
Katkı oranı (%30) üzerinden 1.200.000 TL alacak hakkı doğar.
Bu hesaplamaya Yargıtay “nispi katkı” teorisi adını vermektedir.
📍 Uygulamada En Sık Karşılaşılan Örnekler:
🔹 1. Ev Alımı Sırasında Ödenen Nakit:
Eşin ailesinden gelen 300.000 TL, diğer eşin adına kayıtlı evin peşinatında kullanılmış.
🔹 2. Arsa Üzerine Ortak İnşaat:
Tapu diğer eşin adına; inşaat maliyetine %50 ortak olunmuş.
🔹 3. Taşınmaz Kredisine Ortak Katkı:
Konut kredisi ödemeleri ortak yapılmış ancak tapu yalnızca eşin adına.
Bu gibi durumlarda katkı oranı, taşınmazın o günkü değeri üzerinden hesaplanır, tapu kimin üstüne olursa olsun fark etmez.
KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
🏛 YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/13756
K. 2020/3209
T. 02.06.2020
📌 ÖZET:
Dava, katkı payı alacağına ilişkindir. Dava konusu taşınmaz davalı eş adına kayıtlıdır. Davacı eş, evlilik birliği içerisinde bu taşınmazın alımına önemli ölçüde katkı sağladığını ileri sürmüştür. Mahkeme, katkının ispatlandığını kabul etmekle birlikte sabit katkı esasına göre alacak hesaplamış; ancak bu usul hatalıdır.
Katkı hesabı yapılırken, katkının nispi oranı belirlenmeli ve taşınmazın tasfiye tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesap yapılmalıdır. Bu çerçevede, katkı oranının taşınmazın değer artışına da uygulanması gereklidir. Aksi halde katkı tam olarak karşılanmış olmaz.
📖 GEREKÇE:
“…Katkı payı alacağı, bir eşin diğer eş adına kayıtlı bir malın edinilmesine yaptığı maddi katkının karşılığını talep hakkıdır. Katkı, taşınmazın edinilmesinde, onarımında, kredi ödemelerinde, arsa alımında veya inşa sürecinde gerçekleşebilir.
Davalı adına kayıtlı taşınmazın satın alma bedelinin %35’inin davacı eş tarafından ödendiği sabittir. Bu durumda, taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri esas alınmalı ve bu değerin %35’i davacı lehine katkı alacağı olarak hüküm altına alınmalıdır…”
⚖ KARAR SONUCU:
İlk derece mahkemesinin sabit katkıya göre yaptığı hesaplama bozulmuştur.
Katkı oranının taşınmazın güncel rayiç değerine uygulanarak yeniden hesaplanması gerektiğine hükmedilmiştir.
Davacı lehine faiz başlangıcının da dava tarihi değil, tasfiye (boşanma) tarihi olması gerektiği vurgulanmıştır.