Single Blog Title

This is a single blog caption

Maaş Tavanı (Salary Cap) Uygulamaları

1. Giriş

“Maaş tavanı” ya da uluslararası literatürdeki adıyla Salary Cap, spor kulüplerinin belirli bir finansal denge içinde rekabet etmesini sağlamak amacıyla geliştirilen bir sistemdir. Bu sistemde kulüplerin sporcularına ödeyebileceği toplam maaş miktarı belirli bir üst sınırla kısıtlanır.
Ancak maaş tavanı uygulaması, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun açısından ciddi bir tartışma konusudur: Bu sınırlama rekabeti kısıtlamakta mıdır, yoksa rekabetin etkin işlemesi için zorunlu bir düzenleme midir?

Bu makalede maaş tavanı uygulamasının hukuki temelleri, Türk ve Avrupa rekabet hukuku açısından değerlendirmesi ve sporun özüne uygunluk ilkesi çerçevesinde orantılılık testi ele alınacaktır.


2. Maaş Tavanının Amacı ve Uygulama Biçimleri

Maaş tavanı uygulaması ilk olarak ABD’de NBA (National Basketball Association) ve NFL (National Football League) gibi liglerde ortaya çıkmış, zamanla Avrupa futbol kulüplerinin de gündemine girmiştir.
Amaç, “zengin kulüplerin” tüm yıldız oyuncuları transfer ederek rekabeti tekelleştirmesini engellemek ve ligde denge sağlamaktır.

Türk futbolunda doğrudan maaş tavanı uygulanmamakla birlikte, Finansal Fair Play (FFP) ve Kulüp Lisans Talimatı benzer bir işlev görmektedir.
Bu düzenlemeler, kulüplerin gelirleriyle orantısız harcama yapmasını yasaklamakta ve mali sürdürülebilirliği hedeflemektedir.


3. Rekabet Hukuku Bakımından Genel Çerçeve

3.1. 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi (Rekabetin Kısıtlanması)

4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi, “teşebbüslerin rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar yapmasını” yasaklar. Maaş tavanı uygulaması, kulüplerin aralarında doğrudan veya dolaylı biçimde ücret sınırlaması konusunda mutabakata varması anlamına gelirse, rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşma olarak değerlendirilebilir.

Rekabet Kurulu, benzer biçimde futbol kulüplerinin toplu fiyat belirleme, oyuncu transferlerinde koordinasyon, veya yabancı sınırlaması gibi konularda yaptıkları ortak kararları, teşebbüs birliği kararı olarak incelemiştir.
Bu açıdan maaş tavanı, “kulüpler arası fiyat karteli” görünümü taşıyabilir.

3.2. Ancak Sporun Özelliği (Lex Sportiva) Fark Yaratır

Spor faaliyetleri, klasik ticari faaliyetlerden farklıdır. Sporun doğası gereği rekabetin tamamen serbest bırakılması, “sportif rekabetin” ortadan kalkmasına neden olabilir.
Bu sebeple, Avrupa Adalet Divanı (ABAD) Meca-Medina Kararı (C-519/04 P)’da, spor kurallarının rekabeti kısıtlayıcı etkilerinin “sportif amaçla orantılı” olması halinde hukuka uygun sayılabileceğini belirtmiştir.

Dolayısıyla, maaş tavanı rekabeti kısıtlasa bile, eğer sportif dengeyi koruma ve kulüplerin mali istikrarını sağlama amacına hizmet ediyorsa, hukuken meşru kabul edilebilir.


4. Piyasa Tanımı ve Ekonomik Etki

Rekabet hukukunda ilk adım, ilgili piyasanın tanımlanmasıdır. Maaş tavanı uygulaması genellikle iki pazarı etkiler:

  1. Emek Pazarı (Oyuncu Transfer Pazarı): Futbolcu maaşlarının serbestçe belirlenememesi, bu pazarda fiyat rekabetini sınırlar.

  2. Ürün Pazarı (Sportif Rekabet): Kulüplerin rekabet gücü dengelenir, ligin genel rekabet seviyesi artar.

Rekabet Kurumu’nun yerleşik görüşüne göre (örneğin 2021/07-106 K. sayılı E-Spor Kararı), rekabeti sınırlayan her uygulama “etkinlik artışı” veya “tüketici yararı” yaratıyorsa muafiyet kapsamında değerlendirilebilir.


5. Muafiyet (4054 Sayılı Kanun m.5) Uygulaması

Maaş tavanının rekabet hukuku açısından kabul edilebilmesi için Kanun’un 5. maddesindeki muafiyet koşullarını taşıması gerekir:

  1. Ekonomik veya teknik gelişme sağlamalı,

  2. Tüketici (taraftar) yararına sonuç doğurmalı,

  3. Rekabeti zorunlu olandan fazla kısıtlamamalı,

  4. Rekabetin önemli kısmını ortadan kaldırmamalı.

Maaş tavanı, kulüplerin mali yapısını koruyarak ligin bütünsel sürdürülebilirliğini sağladığı için teknik olarak ekonomik gelişme yaratır.
Taraftar açısından da sportif denge ve heyecan unsuru korunur; bu durum “tüketici yararı” olarak yorumlanabilir.

Ancak maaş tavanı uygulaması katı, tek tip ve keyfi hale gelirse, muafiyet ortadan kalkar.
Bu nedenle ölçülülük ve esneklik, hukuki meşruiyetin temelidir.


6. Avrupa Rekabet Hukukunda Salary Cap Uygulamaları

Avrupa Komisyonu ve ABAD içtihatlarında maaş tavanına ilişkin yaklaşım, “rekabeti kısıtlayıcı ama orantılı” prensibine dayanır.
UEFA Finansal Fair Play (FFP) sistemi, kulüplerin gelirlerinden fazla harcama yapmalarını yasaklayarak maaş tavanına benzer bir işlev üstlenmiştir.

Komisyon, UEFA FFP Kararı (2015)’nda bu düzenlemenin rekabeti sınırladığını kabul etmiş ancak sportif dengeyi koruma amacının meşru olduğunu, kısıtlamanın orantılı olduğunu belirtmiştir.
Benzer şekilde, İngiltere Premier League’in “Salary Cap” düzenlemeleri de orantılılık testi üzerinden meşrulaştırılmıştır.

Orantılılık testinde üç adım uygulanır:

  1. Amaç meşru mu? (Sportif denge, mali istikrar)

  2. Araç uygun mu? (Tavan sistemi gerçekten bu amacı sağlıyor mu?)

  3. Kısıtlama gerekli mi ve aşırı mı? (Alternatif, daha hafif yöntem var mı?)

Bu kriterlerin tümü sağlandığında, maaş tavanı uygulaması hukuka uygun sayılabilir.


7. Türk Hukukunda Mevcut Durum

Türkiye’de henüz açık bir “Salary Cap” yönetmeliği bulunmamakla birlikte, Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı benzer bir çerçeve oluşturur.
TFF’nin 2023–2026 Lisans Dönemi kararlarında, kulüplerin bütçe açığı ve maaş oranları denetlenmektedir.

Bu sistem, doğrudan bir rekabet kısıtlaması yaratmadığı gibi, mali disiplinin sağlanması bakımından 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında meşru kabul edilmektedir.
Ancak, kulüplerin kendi aralarında “maaş üst sınırı belirleme” yönünde anlaşma yapmaları, Rekabet Kurulu nezdinde açık kartel niteliğinde değerlendirilecektir.


8. Sporun Sosyoekonomik Yönü: Eşitlik ve Sürdürülebilirlik

Maaş tavanı uygulamaları, yalnızca hukuki değil aynı zamanda etik bir tartışmadır.
Zengin kulüplerin “sınırsız maaş politikaları”, küçük kulüplerin rekabet gücünü yok eder.
Bu nedenle “finansal adalet”, sporun özüyle uyumlu bir ilkedir.

Ancak tavanın aşırı düşük belirlenmesi, sporcuların emeklerinin karşılığını alamamasına ve profesyonel kariyerin cazibesinin azalmasına neden olur.
Dolayısıyla hukuki denge, sportif adalet ile ekonomik özgürlük arasındaki ince çizgide kurulmalıdır.


9. CAS (Court of Arbitration for Sport) Kararları

CAS doğrudan maaş tavanı konusuna az sayıda değinmiştir; ancak benzer finansal kısıtlamalar konusunda belirleyici içtihatlar geliştirmiştir.
Özellikle CAS 2014/A/3690 (Galatasaray v. UEFA) kararında, UEFA’nın FFP yaptırımlarının orantılı olduğu kabul edilmiştir.
Bu karar, maaş tavanı benzeri kısıtlamaların sporun özüne uygun biçimde uygulanması hâlinde meşru kabul edileceğini göstermektedir.

Ayrıca CAS, maaş kısıtlamalarının “disiplin” değil, “ekonomik düzenleme” niteliğinde olduğunu, dolayısıyla adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ilkelerine uygun olması gerektiğini vurgulamıştır.


10. Sonuç ve Değerlendirme

Maaş tavanı uygulamaları, yüzeyde bir “rekabet kısıtlaması” gibi görünse de, spor ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından rekabetin korunmasına hizmet eden bir araçtır.
4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi çerçevesinde, bu tür uygulamalar ancak orantılılık ve şeffaflık ilkelerine uyduğu sürece hukuka uygun kabul edilebilir.

Türk hukuk sisteminde doğrudan Salary Cap düzenlemesinin olmaması bir boşluk yaratmaktadır.
Ancak UEFA ve TFF’nin mali denetim standartları, fiilen aynı işlevi görmektedir.

Gelecekte Rekabet Kurumu’nun bu alanda rehber karar yayımlaması, hem kulüplerin hem de federasyonun sınırlarını netleştirecektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button