Lübnan’da Yabancılar Gayrimenkul Satın Alarak Oturma İzni Alabilir mi?
Giriş
Lübnan, tarihi ve kültürel yapısı, Akdeniz’e kıyısı ve Orta Doğu’daki stratejik konumuyla yabancı yatırımcılar için cazip bir ülkedir. Özellikle gayrimenkul yatırımları, yabancılar açısından ekonomik getiriler sağlarken, en çok merak edilen soru şudur: “Lübnan’da mülk satın alan yabancılar oturma izni alabilir mi?”
Bu makalede, Lübnan mevzuatı çerçevesinde yabancıların gayrimenkul edinme şartları, oturma iznine etkileri, hukuki süreçler, kısıtlamalar ele alınacak; ayrıca anonim karakterler üzerinden kurgusal bir olayla konu somutlaştırılacaktır.
1. Hukuki Çerçeve
-
Lübnan’da yabancıların taşınmaz edinimini düzenleyen temel yasa 11614 sayılı 1969 tarihli Kanun’dur.
-
Bu kanuna göre yabancılar:
-
3000 m²’ye kadar olan taşınmazları Bakanlar Kurulu izni olmadan alabilir.
-
Bu sınırın üzerinde gayrimenkul edinmek için hükümet izni gerekir.
-
Ülke genelinde yabancıların sahip olabileceği toplam taşınmaz oranı %3, Beyrut’ta ise %10 ile sınırlıdır.
-
Dolayısıyla, her mülk edinimi serbest değildir; yasal sınırlamalar dikkate alınmalıdır.
2. Gayrimenkul Satın Almanın Oturma İznine Etkisi
-
Mülk edinmek tek başına oturma izni vermez.
-
Ancak yabancının ülke ile ekonomik bağını göstermesi açısından oturma izni başvurusunu güçlendirici bir unsurdur.
-
Özellikle yatırımcı ikamet izinlerinde, tapu kaydı başvuru dosyasının önemli belgelerinden biridir.
-
Lübnan Genel Güvenlik Müdürlüğü, mülk sahibi yabancının mali durumunu ve ülkeye katkısını değerlendirerek yıllık veya yenilenebilir ikamet izni verebilir.
3. Başvuru Süreci
-
Mülkün Tescili: Tapu kayıtlarının ilgili kadastro ofisine işlenmesi gerekir.
-
Başvuru Dosyası:
-
Tapu senedi,
-
Mali yeterliliği gösteren banka dökümleri,
-
Geçerli pasaport,
-
Sağlık raporu ve adli sicil kaydı,
-
Oturma izni formu.
-
-
Değerlendirme: Başvuru, Genel Güvenlik Müdürlüğü tarafından incelenir.
-
Sonuç: Uygun bulunması halinde oturma izni verilir; ancak çalışma izni için ayrıca Çalışma Bakanlığı’na başvurulması gerekir.
4. Uygulamadaki Hukuki Engeller
-
Mülk tek başına yeterli olmadığından birçok başvuru “mali yeterlilik” gerekçesiyle reddedilebilmektedir.
-
Büyük şehirlerdeki yüksek fiyatlı gayrimenkuller, yabancılar için erişimi zorlaştırmaktadır.
-
Süreç, yerel bürokrasiye hâkim olmayan yabancılar için karmaşık ilerlemekte; dolayısıyla hukuki danışmanlık hayati önem taşımaktadır.
5. Kurgusal Olay
Olay:
Fransız vatandaşı A.K., Beyrut yakınlarında 2.800 m² büyüklüğünde bir villa satın alır. Mülk bedeli 750.000 USD’dir. A.K., bu yatırımla Lübnan’da kalıcı oturma izni alabileceğini düşünmektedir.
Süreç:
-
A.K., tapu kaydını tamamladıktan sonra Genel Güvenlik Müdürlüğü’ne oturma izni için başvurur.
-
Başvuru sırasında sadece tapu değil, ayrıca banka hesabında düzenli gelir kaynağı da istenir.
-
A.K.’nin Fransa’daki emeklilik maaşı belgeleri başvuru dosyasına eklenir.
-
İnceleme sonucunda A.K.’ye bir yıllık oturma izni verilir. Ancak çalışma izni ayrıca talep etmediği için Lübnan’da çalışması hukuken mümkün değildir.
Sonuç:
Bu olay, mülkün oturma izni için destekleyici unsur olduğunu, fakat tek başına yeterli olmadığını göstermektedir.
6. Hukuki Değerlendirme
-
Lübnan’da mülk edinimi, yatırımcının oturma izni almasını kolaylaştırır.
-
Ancak mevzuat, mülk edinimini doğrudan ikamet hakkına bağlamamıştır.
-
Bu nedenle yabancıların, başvurularında mali gücü ve ülkeyle bağlarını da belgelemeleri gerekir.
Sonuç
Lübnan’da yabancılar gayrimenkul satın alabilir ve bu edinim, oturma izni başvurusunu güçlendirir. Ancak bu durum otomatik bir hak doğurmaz. Başvuru süreci; mali yeterlilik, sağlık, adli sicil ve ülkeye katkı gibi unsurların bir bütün olarak değerlendirilmesine dayanır. Dolayısıyla mülk yatırımı, sadece hukuki çerçeveyi destekleyen bir araçtır.